Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/460 E. 2018/249 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/460 Esas
KARAR NO : 2018/249
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/05/2015
KARAR TARİHİ : 26/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında …/… ihale kayıt nolu ve …/…/… tarihli … grup nolu … İli … ve … İlçeleri arıza bakım onarım işine ait Arıza Bakım Onarım Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından davalının hüküm ve tasarrufunda bulunan sahada alçak gerilim, yüksek gerilim ve orta gerilim tesislerinin arıza bakım onarım işlerinin tamamının yapımı yönünde anlaşmaya varıldığını, yüklenici tarafından bu hizmetlerin yerine getirilmesi karşılığı olarak da davalı idarenin bedel ödemesi hususunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirketin …/…/… tarihinde işe başlayarak üzerine düşen edim ve yükümlülüklerini yerine getirmeye başladığını ve sözleşmenin ifasına devam ederken, …/…/… tarihinde Özelleştirme Yüksek Kurulunun …/… sayılı kararı ile davalı şirketin hisselerinin özelleştirilerek işletme hakkının devredildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince yüklenici personelinin alacağı eğitimlerin özel şartnamenin 17.maddesinde tanımlandığını, müvekkili şirketin belirtilen eğitimleri TEDAŞ Performans Daire Başkanlığının eğitim bölgelerinde tüm personeline aldırdığını ve bunların ücretini kendisinin ödediğini, ancak söz konusu personellerin müvekkili şirketin izni ve onayı olmadan davalı idare tarafından kendi alt firmasına transfer edildiğini, davalı tarafından kötü niyetli olarak müvekkilinin izni ve onayı alınmadan kendine ait şirketine transfer edilen personellerin yetiştirme ve eğitim maliyetleri kendisine ödenmediği gibi davalının da haksız bir kazanç elde ettiğini, müvekkili şirketin ticari sırlarını bir başkası adına kullanmaları dolayısıyla müvekkilinin ayrıca zarar gördüğünü, bilirkişi incelemesi ile müvekkili şirketin izni dışında transfer edilen personelle ilgili tüm zarar ve ziyanın tespit edileceğini belirterek, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00.-TL maddi ve 1.000,00.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 2.000,00.-TL tazminatın ferileri ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde öncelikle davanın zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini bildirmiş, esasa ilişkin olarak da; davacı tarafın iddiasının sözleşme kapsamındaki işlerde istihdam edilen personele özel şartnamenin 17.maddesi gereğince tüm eğitimlerin kendileri tarafından aldırılmış olduğu ve müvekkili şirketin herhangi bir izin ve onay almaksızın bu personelleri kendi alt firmasına transfer ettiği yönünde olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, personelin eğitim ve yetiştirilmesinin tamamen davacının sorumluluğunda bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı şirket personelini transfer etmesi gibi bir durum söz konusu olmadığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; …/… ihale kayıt nolu arıza onarım bakım hizmet alım sözleşmesi ve sözleşmenin eki niteliğindeki teknik ve idari şartnameler sunulmuş, bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; belirsiz alacak ve manevi tazminat davası niteliğindedir.
Taraflar arasında …/…/… tarihli …/… ihale kayıt nolu … İli … – … İlçelerine ait arıza onarım bakım hizmet alım sözleşmesi ilişkisinin varlığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık; davacı yüklenici tarafından kendi personelinin eğitim giderlerinin kendisi tarafından karşılandığı iddiasıyla sonradan kendi personelinin davalı şirketin alt firmasına transfer edildiği gerekçesiyle yapılan eğitim gideri harcamalarından dolayı davacının davalıdan talep edebileceği alacak olup olmadığı, varsa miktarı ayrıca manevi tazminatı gerektirir koşulların bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Davalı taraf süresinde verdiği cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmuş, olayda uygulanması gereken zaman aşımı süresinin TBK 126 maddesi uyarınca 10 yıllık süreye tabi oluşu sebebiyle sözleşme tarihi olan … yılından itibaren dava tarihine kadar bu sürenin geçmemesi nedeniyle zaman aşımı itirazı reddedilmiştir.
Bilirkişiler … …, … ve … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; işten ayrılan personellerin listelemesi yapılmış, tamamının belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında sigorta girişlerinin yapıldığının SGK tarafından dosyaya gönderilen cevap yazısı ve eklerinden tespit edildiği, davacı işveren ile …/…/… tarihinde işten ayrılan çalışanlar arasında yazılı bir iş sözleşmesi yapılmadığının anlaşıldığını, dosya kapsamında herhangi bir yazılı iş sözleşmesinin olmadığını, dolayısıyla davacı işveren tarafından çalışanlarına işten ayrılışta işveren rızası şartı koyan herhangi bir sözleşme olmadığını, bu nedenle çalışanların istifa yolu ile zaman şartı ve kısıtlaması aranmaksızın işten ayrılma haklarının mevcut olduğunu, yukarıda listede bahsi geçen çalışanlarca verilen bütün istifa dilekçelerinde istifa tarihinin …/…/… olduğunu, yine dava dosyasında davacı tarafın çalışanları için yapmış olduğunu iddia ettiği eğitim giderlerine ilişkin olarak raporun a,b,c,d,e,f bendinde belirtilen eğitim harcamalarının kimlere verildiği ile ilgili katılım yoklama listesinin dosyada mevcut olmadığını, yani davaya konu edilen ve işten ayrılan personele harcandığı iddia edilen eğitim, belge, konaklama harcamalarının dava konusu personelle ilgili olduğunu, konaklama ve eğitim listeleri dosyaya sunulmuşsa da yukarıda belirtilen onaylardan mahrum olduğunu, sonuç olarak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde istifa eden işçiler ile davacı şirket arasında belirsiz süreli iş sözleşmesinin mevcut olduğu, bu istifa eden işçilere çalışılan iş koluna ilişkin aldırılması zorunlu olan eğitimlerden dolayı davacı şirket tarafından ödenen masraflara ilişkin işçinin istifa etmesi halinde bu masrafların davacıya ödeneceğine dair herhangi bir cezai şartın kararlaştırılmadığını, davacı şirket tarafından eğitim, konaklama, yemek bedeli adı altında farklı tarihlerde toplam 361.171,60.-TL toplam ödemenin varlığı tespit olunmuşsa da söz konusu yapılan ödemelerin davalı şirkette işe başlayan davacı şirketten istifa eden işçilere ilişkin yapılmış olup olmadığının kesin olarak tespitinin yapılamadığı, bunun nedeninin ise eğitim harcamalarının kimlere verildiği ile ilgili katılım yoklama listesinin dosyada mevcut olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili …/…/… tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah etmiş, 1.000,00.-TL’den açmış olduğu belirsiz alacak davasını 200.000,00.-TL’ye yükseltmiş, ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davalıya da tebliğ edilmiştir.
Davada olayların ileri sürülüş biçimine göre ispat yükü, yani davacının varlığını ileri sürdüğü eğitim giderlerini (personelin eğitim giderleri) bunun miktarını, ayrıca söz konusu kendi personelinin daha sonra davalının alt firmasına transfer edildiğini ve yapmış olduğu personele ilişkin eğitim gideri harcamaları var ise bunu davalı taraftan talep etmekte haklı olduğunu usulüne uygun ve kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Davacı taraf dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmakla, …/…/… tarihli celsede davacı vekiline bu konuda beyanda bulunmak için 2 hafta kesin süre verilmiş, davacı vekilince mahkememize sunulan …/…/… tarihli dilekçe ile yemin deliline dayanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacının hem belirsiz alacak davasını, hem de manevi tazminat davasını usulüne uygun ve kesin delillerle ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın tümden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 34,16.-TL ve ıslah ile alınan 3.398,50.-TL olmak üzere toplam 3.432,66.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 3.396,76.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirsiz alacak davası yönünden hesaplanan 17.950,00.-TL nispi vekalet ücretinin ve reddolunan manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/03/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)