Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/40 E. 2018/144 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/40 Esas
KARAR NO : 2018/144
DAVA : İtirazın İptali (eser sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın …/…/… havale tarihli boca itiraz dilekçesi ile borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının müvekkili ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, bu ticari ilişkiye binaen davalı ile müvekkilinin cari hesap ilişkisi bulunduğunu, cari hesap kayıtlarında davalının icraya konulan borcu sebebiyle 112.054,52 TL’lik faturalar nedeniyle cari hesap borcunun bulunduğunu, davalı taraftan müvekkilinin alacağının olduğunu, bu nedenlerle borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile davalı arasında …/…/… tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme hükümleri gereğince satıcı olan davacı yanın sözleşmenin 3. Maddesinde belirtilen ürünlerin tamamını eksiksiz, ayıpsız, ambalajları açılmamış veya bozulmamış şekilde müvekkili şirketin işletmecisi olduğu … şantiyesine teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak sözleşmede belirtilen yer ve zamanda teslim etmeyip, taahhüdünü yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkili ile karşı taraf arasında imalanan sözleşmenin feshi noktasına gelindiğini, davacı tarafın müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, müvekkili şirketin bu durumu ayıplı ürünlerin montajı aşamasında fark edebildiğinden, derhal karşı tarafa birçok ihbarda bulunduğunu, ancak karşı taraftan herhangi bir olumlu karşılık göremediklerini, bunun üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit davası açtıklarını raporda, bahse konu sisteme ait ürünlerin genelinin arızalı olduğu, zaman içinde kendiliğinden değişken arızalar ortaya çıkardığının tespit edildiğini, müvekkili tarafından karşı tarafa iade faturasının düzenlendiğini ve noter aracılığıyla ihtarnamenin davacıya tebliğ edildiğini, bu davanın kötü niyetli açıldığını, bu nedenlerle davanın reddine, takibin kötü niyetli olarak davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; satış sözleşmesi başlıklı belge örneği, ihtarnameler sunulmuş, tarafların tanıkları dinlenilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları mali müşavir bilirkişilere incelettirilerek ayrı ayrı rapor aldırılmış, yine Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar aldırılmış, … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası ve … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı tespit dosyası celp edilmiştir.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; tespit isteyenin … …, karşı tarafın … Olduğu, tespit talebinin …/…/… tarihli sözleşme uyarınca satın alınan ürünlere ilişkin arıza olu olmadığı varsa arıza nedenlerine yönelik olduğu, ürünlerin bulunduğu yerde …/…/… tarihinde keşfin yapıldığı ve bilirkişi heyetinden …/…/… tarihli raporun alındığı, alınan rapora göre … odada tüm sistem montajının yapıldığı, ancak bir kısmının başka bir ürünle değiştirildiği, … oda sisteminin çalıştığı, … odada sistemde arıza olduğu, zaman içerisinde değişken arızalar ortaya çıkardığının tespit edildiği, arızaların liste halinde rapora eklendiği görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhine 2 adet faturaya dayalı olarak 108.128,04.-TL asıl alacak ve 3.926,48.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 112.054,52.-TL alacak nedeniyle ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlu davalı tarafça icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları getirtilerek mali müşavir bilirkişiye incelettirilmiş, Bilirkişi … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davalı tarafın … yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, alacağın dayanağı olan 108.128,04.-TL tutarındaki 2 adet faturanın davacı şirket adına alacak kaydedildiği ve bu fatura bedellerinin takip tarihi olan …/…/… tarihi itibariyle ödenmediği, dolayısıyla …/…/… tarihi itibariyle davacı şirkete 108.128,04.-TL tutarında borcunun bulunduğu, takip tarihi olan …/…/… tarihinden sonra dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar karşılığı olarak davalı şirket tarafından davacı şirket adına …/…/… tarihli 23.128,00.-TL bedelli ve …/…/… tarihli 85.000,00.-TL bedelli iade faturaları düzenlediği ve bu iade faturalarını takip tarihinden sonra davacı adına borç kaydederek dava konusu alacağın dayanağı olan fatura borçlarının kapatıldığının görüldüğü, dava konusu alacağın dayanağı olan ve davalı tarafa teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın kimden kaynaklandığının tespit edilmesinin yerinde olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması bakımından … Asliye Ticaret Mahkemesi aracı kılınarak bilirkişiden rapor aldırılmış, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi … … tarafından düzenlenen …/…/… havale tarihli rapora göre; davacı şirketin … yılı ticari defter ve kayıtlarının açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, takip ve dava konusu 2 adet faturanın defterlerde kayıtlı olduğu, ancak davalı defterlerinde kayıtlı bulunduğu bildirilen 2 adet iade faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafa teslim edildiği anlaşılan emtianın sözleşmeye uygun ve ayıplı olmadığının mahkemece kabulü halinde davacı şirketin davalı şirketten …/…/… takip tarihi itibariyle 107.725,14.-TL alacaklı olduğu, söz konusu emtiaların ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde ise sisteme ait söküm faaliyetinin 5 gün ve ürünlerin parasal değerinin yaklaşık 75.000,00.-TL olduğunun tespiti karşısında davacı alacağından düşülmesinin gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, davaya konu olan ürünlerin teslim aşamasında ayıplı olup olmadığı, varsa gizli ayıp olup olmadığı, ürünlerdeki sorunun montaj hatasından yada kullanımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, garanti kapsamında olup olmadığı ve takip tarihi itibariyle alacak borç durumu konusunda mahallinde keşif yaptırılmış ve bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, Elektrik Mühendisi … … …, Elektrik Mühendisi … … ve Hukukçu Bilirkişi …’den oluşturulan bilirkişi heyetinin …/…/… havale tarihli raporuna göre; davaya konu ürünlerin ayrı ayrı ve tamamından meydana gelen sistem bütünlüğünün kurulduğu günden sökülerek depoya kaldırıldığı ana kadar efektif bir şekilde çalışmadığının, otel müşterilerinin sistemin çalışmamasından/ hatalı çalışmasından dolayı yaşamış oldukları problemlerden dolayı otelin itibar kaybetmiş olduğunun müşteri şikayetlerinden anlaşıldığının, ürünler ve sistemin geneli ile ilgili arızaların giderilmesi konusunda satıcı firmanın yetkililerinin de müdahale etmesine rağmen söz konusu arızaların giderilemediğinin, bazı tanık ifadelerinde öne sürülen yanlış enerji bağlantılarından dolayı modüllerde arıza oluşma ihtimalinin, standartlara uygun üretildiği kabul edilen elektronik devrelerin kendilerini aşırı akıma karşı koruma özelliği bulunması nedeniyle mümkün görünmediğinin, buna göre satıcı firmanın satmış olduğu elektronik modüllerin ve bu modüllerin bir bütün olarak çalışmasını sağlayan, kayıtlarını tutan ve raporlayan yazılımın üretimden kaynaklı kusurları bulunduğu kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine bilirkişi heyetinden aldırılan … havale tarihli ek rapora göre; kök raporda belirtildiği üzere dava konusu cihazların hatalı montajından dolayı arızalanmasının standartlara uygun olarak üretilmiş oldukları dikkate alındığında mümkün görülmediğini, kaldı ki satıcı firmanın yetkili personelinin müdahale etmesine rağmen bu arızaların giderilemediğin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; davalı … Şti.’de teknik müdür yardımcısı olarak görev yapmakta olduğunu, dava ve takibe konu olan faturalardaki ürünlerin davacı şirketten alındığını, bu ürünlerin montajının da davacı şirket tarafından yapıldığını düşündüğünü, otelin açılış dönemi olduğu için otelde yoğunluk olduğunu, bu nedenle montajın davacı şirket tarafından yapıldığından emin olamadığını, montaj yapıldıktan hemen sonra arızalı olduğunu fark ettiklerini, kapı zillerinin kendi kendine çaldığını, kapı üzerindeki sembollerin uygunsuz şekilde ve uygunsuz zamanlarda devreye girdiğini, otele müşteriler geldikten sonra şikayetlerin başladığını, garanti kapsamında olduğu için davacı şirkete durumu ilettiklerini, elektronik kartları komple değiştirdiklerini, ancak kısa bir süre sonra yaklaşık 15 gün sonra tekrar aynı şekilde arızaların meydana geldiğini, yine kapı zillerinin çalmaya başladığını, davacı firmaya durumu tekrar bildirdiklerini, ancak bir çözüm bulamadıklarını, davacı firmanın kendilerine arızanın sebebiyle ilgili net bir şey söylemeyemediklerini, otel müşterilerinin yoğun şikayetleri üzerine DND Panellerini komple söktüklerini, paketlediklerini, Şu an bu panellerin işletmede durmakta olduğunu, bunun üzerine dava dışı … Firmasıyla anlaştıklarını ve aynı sistemi yani DND Panellerinin montajını yaptıklarını, hiçbir sorun olmadığını, davacı firmaya montaj yapılır yapılmaz ayıp ihbarında bulunduklarını, o zamanki teknik müdür … tarafından mail ile ve sözlü olarak ayıp ihbarında bulunulduğunu bildiğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; davalı şirkette grup satın alma direktörü olarak çalıştığını, davaya konu olan DND Panallerini davacı şirketten satın aldıklarını, ürünlerin montajını da davacı şirketin elemanı olan genç bir çocuğun yapmaya başladığını, ertesi gün itibariyle arızaların başladığını, montajı yapan elemanın arızanın voltajla ilgili olduğunu söylediğini, sonra da kartla ilgili bir problem olduğunu söylediğini,
Sonra davacı şirketten yedek kart istendiğini, davacı şirketin 3-4 elemanının daha geldiğini, onların da montaja başladığını, yaptıkları montajdan 1-2 tanesi düzgün olduğunu ancak ertesi gün onların da bozulduğunu, ekibin başındaki bir çocuğun kartlarda bir sorun var dediğini, satışı yapan davacı şirket temsilcisi olan ve ismi zannediyorum … olan şahsı aradığını, otele geleceğini söylediğini ancak gelmediğini, şirket temsilcisinin açılışa bir kaç gün kala gelebildiğini, açılışa az kaldığı için hızlı bir şekilde sorunu gidermelerini istediğini, O’nun da kartlarda bir sorun olduğunu söylediğini ve bu sorunu gidereceklerini taahhüt ettiğini ancak sorunu gideremediklerini, o şekilde oteli açtıklarını, otel açıldığında halen montaj devam ettiğini, müşteriler geldikten sonra arızalar nedeniyle şikayetlerin başladığını, kapıdaki zillerin gecenin bir yarısı kendiliğinden çalmaya başladığını, rahatsız etmeyin butonuna bastıkları halde temizlik butonunun devreye girdiğini, bu şikayetler nedeniyle müşterilere fazladan tatil vermek zorunda kaldıklarını, bir kısmını helikopterle havaalanına götürdüklerini, misafirin gönlünü almak için bunları yaptıklarını, arızanın gün geçtikçe artış gösterdiğini, hatta otel görevlilerinin müşteriler rahatsız olmasın diye zillerin kablolarını kesmek zorunda kaldıklarını, sonrasında yeni bir firma ile anlaştıklarını, yenisini yapıp montajını yapmak üzere 1 aylık bir süre istediklerini, davacı şirkete “gelip ürünlerinizi alın biz başka bir firmayla anlaştık” dediklerini, davacının “Biz kendimiz gelip kendimiz mi alacağız” dediğini, yardım için eleman vereceklerini söylediklerini, ancak davacı firmanın halen arızayı giderebileceklerini iddia ettiklerini, otelin arızanın giderilemeyeceğinin kanaatine vardığı için ve davacı firma gelip ürünleri sökmediği için kendilerinin söktüğünü ve sayılı bir şekilde paketlediklerini, otelde bir gece konaklama ücretinin o dönemde kişi başı 1800,00 TL civarında olduğunu, müşterilerin beklentileri ve hassasiyetlerinin çok fazla olduğunu, oteldeki en küçük bir arızanın bile müşterileri tarafından hoş karşılanmadığını beyan etmiştir.
Davacı tanığı … … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle ifadesi alınmış, tanık beyanında; … yılı … ayından … yılı … ayına kadar davacı şirkette genel koordinatör olarak görev yaptığını, davalı şirketin davacı şirketten turizm teşviki kapsamında sadece mal alımı yapmak istediğini belirttiğini, kendilerine elektronik ürünlerin dikkatli ve hassas montaj gerektirdiğini ileterek montajı kime yaptıracaklarını sorduklarında davalı şirket montaj işini kendilerinin çözeceğini, bu nedenle hizmet almak istemediklerini belirttiğini, bu itibarla sadece mal alım satım sözleşmesi yapıldığını, davacı şirketin istenilen malları ürettiğini ve davalı şirkete gönderdiğini, bir süre sonra davalı şirket yetkililerinin davacı şirketi arayarak ürünlerin çalışmadığını belirttiklerini, bunun üzerine derhal davalı şirketin Antalya’da bulunan oteline bir ekip göndererek yerinde müdahale ettiklerini, ancak ekibin oraya vardığında problemin ürünlerden değil, yanlış montajdan kaynaklandığını, ürünlerin 24 volt ile çalıştırılmaları gerekirken ve bu bilgi kendileri ile paylaşılmış iken, ürünleri 220 volt ile çalıştırmak suretiyle kartların zarar görmesine sebebiyet verdiklerinin belirlendiğini, derhal bununla ilgili ürünlerin yanlış montaj sebebiyle garantiden çıktığına dair davalı şirkete ihtar çekildiğini ve zarar gören ürünlerin kullanılmaması gerektiği hakkında bilgi verildiğini, davalı şirket yetkililerinin otelin açılmasına az bir süre kaldığını, yeni ürün üretilmesi ile ilgili zamanlarının olmadığını ve kendilerinden kaynaklanan bu problemi çözmek için davacı şirketten hizmet satın almak istediklerini belirttiklerini, her ne kadar uygun olmasa da davalı şirkete yardımcı olmak için geçici çözüm olarak kartları tamir etmek suretiyle davalı şirkete, otelin zamanında açılması için gerekli her türlü desteğin davacı şirket tarafından verildiğini, otel açıldıktan sonra tamir edilen ürünlerin derhal yenileri ile değiştirilmesi gerektiği bildirildiğini, davacı şirket tarafından sözleşme gereği ödemenin yapılması istendiğinde davalı şirket yetkilileri tehditvari şekilde ödemenin yapılmayacağını belirtince davacı şirket tarafından iş bu davanın açıldığını, davacı şirketin sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirdiğini beyan etmiştir.
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeline ilişkin, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesinin diğer sözleşme türlerinden ayırt edilmesi bakımından öncelikle bu sözleşmelerin kanundaki tanımlarından yararlanılmalı, sonuca gidilemediği takdirde sözleşme türlerine ilişkin özel hükümlerden yararlanılmalıdır. Kanundaki tanımlara göre eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK 470/1). Satış sözleşmesi ise satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir (TBK 207/1).
Somut olayda taraflar arasında …/…/… tarihli “satış sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin akdedildiği ve sözleşmenin halen ayakta olduğu, taraflarca fesih edilmediği hususu sabittir. Sözleşme başlığında her ne kadar satış sözleşmesi yazılı olsa da sözleşme içeriğine, taraf ve tanık beyanlarına göre davalı otele satışı yapılan, oda kapılarında kullanılacak DND modüllerinin üretiminin de davacı şirket tarafından yapıldığı anlaşıldığından sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiği halde davalının bedel ödemediğini iddia etmiştir. Davalı iş sahibi taraf ise ürünlerin ayıplı olduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığını, düzenlenen faturaların iade edildiğini belirtmiş, davacı yüklenici ise imalatların gereği gibi yapıldığını, arızların kendi üretimlerinden değil, montaj sırasında yüksek voltaj enerji verilmesinden kaynaklandığını iddia etmiştir.
Eser sözleşmesinde ayıp ihbarının yapılması tacirler arasında olsa dahi herhangi bir şekle tâbi olmayıp, ihbar keyfiyeti de bir hukuki işlem değil, hukuki işlem benzeri bir fiil olduğundan TBK’nın 474. ve 477. maddelerinde belirtilen sürelerde yapılıp yapılmadığı hususu tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Bu kapsamda dinlene tanık beyanlarından ürünlerin montajını müteakip arızaların başladığı, bu durumun davacı yükleniciye bildirildiği, davacı yüklenicinin de otele eleman gönderdiği, bir kısım kartların değiştirildiği ancak arıların giderilemediği anlaşılmıştır. Zaten taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. maddesinde işin niteliği gereği ürünlerin muayenesinin teslimden daha sonraki bir tarihte yapılabileceği ve yapılan ihbarların süresinde yapıldığının kabul edileceği hükmü düzenlenmiştir.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. TBK’nın 474/I. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. Ayıp halinde iş sahibinin hakları 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır.
Sözleşmede ürünlerin garanti süresinin de teslimden itibaren iki yıl olduğu, yüksek voltaj ve voltaj dalgalanmaları nedeni ile oluşan hasarların garanti kapsamında olmadığı hususları düzenlenmiştir.
Uyuşmazlık teslim edilen ürünlerdeki hasarın üretimden mi kaynaklandığı yoksa voltaj hatasından mı kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır. Montaj işlerinin davalı otele ait olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır zira sözleşmede de montajın davacı yükleniciye ait olduğuna ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır.
Bu kapsamda dosyadaki tespit raporu ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; teknik bilirkişilerin arızaların üretimden kaynaklı yazılım hatası nedeniyle oluştuğu sonucuna ulaştıkları, kök raporun denetlenebilmesi için bilirkişiden voltaj hatasının nasıl anlaşılacağı hususunda ek rapor talep edildiği, ek raporda da gerekçeli olarak açıklama yapıldığı, ürünlerdeki arızaların montajdan itibaren başladığı, davacı yüklenicinin elemanlarının müdahale etmesine, bir kısım kartları değiştirmesine ve değiştirilen kartlarla birlikte modülleri kendilerinin montajlamasına rağmen aynı arızaların tekrar etmesi, bunun yanında aynı şekilde montajı yapılan bir 102 ürünün çalışır halde olduğunun tespit edilmesi karşısında bilirkişilerin ayıbın üretimden kaynaklı yazılım hatası olduğuna ilişkin tespitleri yerinde görülmüştür. Bu bakımdan arızalarının yazılımdan kaynaklandığı kabul edilen 189 modül bakımından davalı iş sahibinin üründen beklediği faydayı sağlayamadığı açıktır. İş sahibinin eserin ayıplı olması halindeki seçimlik hakları yukarıda sayılmıştır. İş sahibi sözleşmeden dönme hakkını kullanmamıştır, ayıbın giderilmesini talep etmiş ancak ayıp müdahaleye rağmen giderilmemiştir, faturanın iade edilmesi ve talep edilen bedelin ödenmemesi karşısında iş sahibinin bedelden indirim yapılmasını isteme hakkı gündemdedir. Bu durumda davalı iş sahibinin talep edebileceği iskontonun hesaplanması gerekmektedir:
Sözleşme konusu 300 adet oda numaratör setinin bedeli 85.000,04–TL olarak belirlenmiştir. Davalı otel turizm teşvikleri nedeni ile KDV’den muaf olduğundan sözleşmede de KDV hariç fiyat belirlenmiştir. Buna göre birim fiyat ( 85.000/300=) 283,33-TL’dir. Montaj esnasında oluşan arızalar nedeni ile davalı otelin de talebi ile …/…/… tarihli 23.128,00-TL. Bedelli fatura içeriğindeki yedek ürünler satın alınmıştır. Her iki fatura da davalı otelin ticari defterlerine kayıt edilmiş ancak ayıp nedeni ile daha sonra tamamı iade faturası düzenlenmek suretiyle davacıya iade edilmiş ve noter vasıtası ile bildirilmiştir. Takip de bu iki bedelin toplamı üzerinden ayrıca işlemiş faizleri eklenmek suretiyle başlatılmıştır. Eserdeki ayıplar nedeni ile sözleşmeye uygun bir teslim olup olmadığı hususu ihtilaflı olduğundan ve faturalar usulüne uygun şekilde iade edildiğinden takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Ancak ürünlerin tamamında tespit edilmiş bir arıza yoktur. 189 ürünün arızalı olduğu sabittir. Bu durumda (189×283,33=) 53.550,01-TL’nin bedelden indirilmesi gerekeceği, bu miktar yönünden davacının talebinde haklı olmadığı anlaşılmış olup; 85.000,04 + 23.128,00 = 108.128,04 – 53.550,01 = 54.578,03-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına, kötüniyet şartları oluşmadığından davalı lehine icra tazminatı verilmesine yer olmadığına, arızalı olduğu sabit olup bedelden indirim yapılan 189 ürünü davacı şirkete iadesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 54.578,03.-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
Alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine YER OLMADIĞINA,
Arızalı olduğu tespit edilen 189 adet ürünün davacı firmaya İADESİNE,
Şartları oluşmadığından davalı tarafın icra tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 3.728,22.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.913,62.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.814,60.-TL harcın davalıdan TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.913,62.-TL peşin harç ve 27,20.-TL başvuru harcının toplamı 1.940,82-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 2.453,20.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 1.194,78.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT 13/2 maddesi uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 8.702,94.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/02/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)