Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/360 E. 2018/386 K. 18.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/360
KARAR NO : 2018/386
DAVA : Sözleşmenin İptali-Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/03/2015
KARAR TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TÜRÜ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile karşı taraf şirket arasında imzalanan …/…/… tarihli sözleşme imzalandığını, buna göre yüklenicinin … İli … ilçesi … ada … parsel … Blok da bulunan … adet bağımsız bölümün sözleşme ekinde belirtilen resimde olduğu üzere silikon, cephe, çelik, takviyeli cephe, güneş kırıcı ve kompozit levha sistemlelerinin yapımı hususunda anlaştıklarını, davalı tarafın sözleşme gereği davalı, karşı taraf müvekkiline ait dükkanların yapılması gereken işlerini zamanında bitirmemiş ve sözleşme gereği teslim tarihinde işi bitiremediğini, yapılan kısımların ise eksik ve hatalı olduğunu, ayrıca sözleşme gereği yapılması gereken rengin de olmadığını, müvekkilinin sözleşme gereği ödemesi gereken miktardan daua fazla ödeme yaptığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırılarak rapor alındığını, hali hazırda yapılan işlerin ayıplı olması nedeni ile yağmur ve rüzgarlı havalarda sorun çıkarmaya devam ettiğini, bilirkişi raporunda kompozit levhaların yanlış monte edildiği, usulüne uygun olamayacak şekilde sistem detaylarına uygun olmayacak şekilde monte edildiğinin de tespitedildiğini, bu hali ile yapılan işi kullanamadıklarını, yapılan işin tamamen değiştirilip değiştirilemeyeceği hususunun sayın mahkemece alınacak rapor ile ortaya çıkacağını, tespit raporu ve sözleşmeler çerçevesinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığında gerçeğin tespit edilebileceğini, taraftar arasında imzalanan … tarihli sözleşmenin feshi ile fazlaya dair hukuki hakları saklı kalmak kaydı ile davalıya yapılan fazla ödemelerin belirlenerek miktardan şimdilik 27.176,62.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte karşı taraftan alınarak müvekkiline ödenmesine, ayrıca gecikmeden kaynaklanan ve bu nedenle mahrum kalınan kazanç miktarından değeri bilirkişilerce belirlenecek tazminattan şimdilik 1.000,00.-TL mahrum kalınan zararın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte karşı taraftan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: açılmış olan davada, aleyhe beyan ve iddiaları kabul etmediklerini, TMK 2/2 maddesine göre dava açma hakkı kötüye kullanıldığını, müvekkili şirket ile davacı tarafın … tarihli sözleşme şartlarında anlaştıklarını ve sözleşmenin …maddesine göre davacı tarafın yer tesliminden sonra süresinde yükümlülüklerini yerine getirdiğini, yer teslimi hususunun da tam olarak yapılamadığını ve müvekkili şirketin zor şartlarda çalışmasını yapmak zorunda kaldığını, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın çıkış noktası … tarihli sözleşme olup sözleşme tarihi ve dava tarihi dikkate alınıp birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın eksik ve hatalı iş iddia ve itirazının samimi olmadığını, bu hususlara ilişkin yasanın tanıdığı süreler geçmiş olup hak düşürücü süre ve zaman aşımı itiraz ve definde bulunduklarını, aradan kadar sürenin geçmiş olarak davanın açılmasının dahi tek başına davacı tarafın iyi niyetli olmadığının ispatı olduğunu, müvekkili şirketin yapması gereken işleri eksik ve hatalı yaptığına iddia ve beyanların doğru olmadığını, müvekkilinin sözleşme sonrasında kendisine yapılan kısmi yer teslimlerinden sonra teslim edilen alanlardaki çalışmalarını yapmış ve davacı yer sahibinin kullanımına bıraktığını, bu tarihten sonra davacı yer sahibi tarafından bozma, kötü kullanım ve eksiltmelerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafın müvekkili şirket yetkilisine devamlı surette vadeler vererek bakiye borcunu ödemeyi ötelemiş ve en sonunda da bu dava ile pazarlık ortamı oluşturabilmek ve yapılan işlerin kendisine tesliminden sonra imalat ve çalışmaları art liyetle olumsuz tesir ve bozmalar ile hatalı yapılmış izlenimi ile bak çıkartmaya çalışmaktan ibaret olduğunu belirterek sonuç olarak haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ile fazla ödenen bedelin iadesi ve mahrum kalınan kira kaybının tazmini davasıdır.
Taraflar arasında düzenlenen …/…/… tarihli sözleşme ile yüklenici davalı tarafından davacıya ait … İli … İlçesi … ada … parselde bulunan işmerkezine silikon, cephe, çelik, takviyeli cephe, güneş kırıcı ve kompozit levha sistemlerinin yapılması konusunda anlaşıldığı, sözleşme bedelinin KDV dahil 145.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin sözleşme tarihinden itibaren yapılan işin durumuna ve işin devamı süresince muhtelif aralıklar ile 65.000,00 TL ödenip, işin bitirilip işverene teslim edilmesinden sonra da kalan bakiyenin ödeneceği, yerin tesliminden itibaren iş süresinin 90 gün olarak kararlaştırıldığı da sözleşme metninden anlaşılmaktadır.
Davacı tarafında sözleşme gereği olarak dosyaya sunulmuş olan …Bankası kanalı ile davalıya 65.000, TL ayrıca …/…/… tarihli tahsilat makbuzu ile de 5.000,00 TL ödendiği dosya kapsamında sabittir.
Sözleşmenin …maddesine göre davalı yüklenici tarafından sözleşme gereği yapılacak olan işlerin kullanıcı hatası, dış müdahaleler, doğal afet ve genel garanti şartları dahilinde imalat ve montaj hatalarına karşı iki yıl süre ile garanti altına alınmıştır.
Davacı tarafından …Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile …/…/… tarihinde …/… D.İş sayı ile mahalinde keşif icrası ile bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi …/…/… tarihli raporunda açık ayıplı olarak imal edildiği tespit edilmiş söz konusu rapor da davalı şirkete …/…/… tarihinde tebliğ edilmiş davalı şirket tarafından söz konusu rapora herhangi bir itiraz olmamıştır. Bu şekilde davacı tarafça ayıbın davalıya ihbar yükümlüğü yerine getirilmiştir.
TBK 478 maddesi uyarınca ayıptan doğan davalar eserin teslim tarihinden itibaren taşınmazlarda 5 yıl diğer ayıplarda ise 2 yıl olarak düzenlenmiş olup, yüklenicinin işi zamanında bitirip işsahibine teslim ettiğini usulüne uygun olarak ispat etmesi gerekir. Somut davada, davalı yüklenicinin işi sözleşmede belirtilen zamanda bitirip davacı iş sahibine teslim ettiği ispatlanamadığından zamanaşımı süresi işlemeye başlamadığından davanın süresinde açıldığı kabul edilerek bu yöndeki itiraza itibar edilmemiştir.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılmış, dava dosyası inşaat mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış aldırılan, …/…/… havale tarihli rapora göre; sözleşmede 4 adet işyerinde Asaş Rescare E50 ve RE50 takviyeli cephe sistemi kullanılacağı hükme bağlanmış ,yerinde bu hususun yerine getirildiğini, cephe sisteminde 4 mm dc(düz cam) + 12 mm hb(hava boşluğu ) + 6 mm yeşil reflekte cam kullanılacağı, çelik takviyeli cephe kolonlarında 40×80 ,2 mm (duvar kenarlannda ) ortalarda inen dikmeler ise 40×80 3mm kutu profilinden imal edileceği belirtilmiş olup ,bu hususun da yerine getirildiğini, vitrin (cephe ) klasik kapaklı cephe sisteminde 5+5 lameks cam (lamine cam) düz kullanıldığını, dosya içinde mevcut tespit bilirkişi raporunda bu hususun yapılmadığı, mahkemece keşif esnasında bu imalatların yapıldığını, kompozit levhanın 4mm et kalınlığında asaş aliminyum üretimi 20 yıl garantili olacağı, asbond aliminyum kompozit levha kullanılmış olup bazı yerlerde daha düşük kaliteli alfa kullanıldığını, renk beyaz, kalın altın meşe olacağı hükme bağlanmış olup yerinde beyaz yerine krem renk kullanıldığını, yine sözleşmenin 2.sh not kısmında, kompozit altı çelik kontriksiyon sisteminde 20x40x1,5 kutu profil yapdacağı, zayıf gelen yerlere takviye profil atılacağı belirtilmiş olup, genelde bu husus yerine getirildiğini, silikon cephede camlar hatalı ve montajdan dolayı su aldığı dosya tetkikinden ve dosyaya ibraz edilen fotoğraflardan anlaşıldığını, terasta, kolon çevrelerine kör kasalar konmuş kompozitlerin eksik bırakıldığını, eksik ve hatalı işlerin tespit dosyasında detaylı bir şekilde belirtildiğini, ibraz edilen faturalardaki eksik hatalı imalatların tespitten sonra davacı tarafça yapıldığı faturalarının dosyaya ibraz edildiği, faturada belirtilen hususların yerinde görüldüğünün tespit edildiğini, dosya içinde mevcut … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.iş. dosyasındaki bilirkişice düzenlenen rapor ve ek raporda tespit edilen eksiklikler,.hatalar ve değerlendirmelerin doğru olduğunun tespit edildiğini, … tarihli ek bilirkişi raporunda belirtilen davalı tarafça yapılan imalat bedelinin 42.291.00TL + KDV =49.903.-TL’si olduğunu, dosya tetkikinden davalı tarafça, davacıya kesilen herhangi bir fatura mevcut olmadığından hesaplamaların KDV dikkate alınmadan yapılacağını, dosya tetkikinden davalıya ödenen bedeller toplamı 65.000.TL olduğunu, davalının yaptığı işlerin bedelinin önceki bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi KDV hariç 42.291TL olduğuna göre fazladan ödenen bedelin 65.000.-TL -42.291.-TL = 22.709.-TL olduğunu, davaya konu dükkanların yeri, konumu, mevkii, alanı, kat adedi, cephe durumu, inşaat tarzı, çevresindeki ticari potansiyel, kullanım amacı ile çevresindeki rayiç kira bedelleri gibi kira gelirine etki eden unsur ve nitelikler dikkate alındığında, dava tarihi olan …/…/… itibariyle her bir dükkanın ayrık kira bedelinin 20.000,00.-TL aylık 4 adet dükkanın ise 4 adet x 20.000,00.-TL = 80.000,00.-TL olduğu, eksikliklerin giderilmesi, kullanılır hale gelmesi ve normal şartlarda kiraya verilebilme süresi de dahil 2 aylık bir sürenin yeterli olacağı hususunda rapor tanzim etmiştir.
Rapora taraf vekillerinin itirazı üzerine dosyamız bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmış, aldırılan …/…/… havale tarihli ek rapora göre: Dosya içinde mevcut … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… d.iş. sayılı bilirkişi raporunun … sahifesindeki fotoğrafta davaya konu dükkanların ön yol cephesinde “… levhasının asılı olduğunu, yine aynı fotoğrafta dükkanların tamamlanmadığı, ön cephesinin sac levha ile kapalı olduğu olduğunu bu yer ve çevresinde dükkanlar natamam halde de kiraya verilebileceği ve kira sözleşmesi yapılabileceğini, sözleşmenin mülk sahibine şu kadar sürede tamamlayıp teslim etmesi, kira müddetinin bu sözleşmeden itibaren başlayacağı veya mevcut haliyle kiralanarak, kiracı tarafından yapacağı işe göre tamamlayabileceği, dekore edebileceği, kiracı tarafından yapıldığı takdirde sözleşmede bu hususlar belirtilerek, yapılan masraflar karşılığında belli süre bedelsiz, kira bedelinde indirim kiralanan yeri boşaltması halinde mülk sahibi tarafından yapılan masrafların ödenmesi vs gibi şartlarda kira kontratosunda hükme bağlanabildiğini, bankalar kiraladığı takdirde kendi şartlarına uygun dekore ettiğini, dava konusu yer ve çevresinde bitmiş halde veya natamam halde kiraya vermenin mümkün olduğunu, … havale tarihli düzenlenmiş raporda; sonuç olarak mahkemenin dosya içinde mevcut bilirkişice düzenlenen rapor ve ek rapordaki inceleme ve değerlerin doğru olduğunu, ayrıca bu hususlar yerinde tarafından da tespit edildiğini belirterek önceki raporunda yapmış olduğu değerlerin doğru olduğunu değiştirecek ya da ilave edecek bir husus bulunmadığını belirtmiştir.
TBK’nın 475. Maddesine göre sözleşme gereğince ifanın ayıplı olması halinde iş sahibi tarafından sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim talep etme, eserin onarımı veya müspet zararın tazminini yükleniciden talep edebilir. Maddede düzenlenen seçimlik haklardan dönme, ayıp oranında bedelden indirim talep etme veya eserin onarımına ait seçimlik haklardan sadece birini kullanabilir. Somut davada davacı sözleşmeden dönme hakkını kullandığını açıkça belirtmiştir.
Sözleşmeden dönme halinde sözleşme her iki taraf arasında geriye etkili olarak ortadan kalkmış olacağından sözleşme gereğince iş sahibi yükleciden menfi zararın tazminini talep edebilir. Menfi zarar kapsamında davacı sözleşme gereğince ödenen fazla bedelin iadesini talep edebilir. Ancak kar kaybı olarak nitelendirilen taşınmazın kiraya verilememesi nedenine dayalı kazanç kaybı Yargıtay 15.HD’nin yerleşik içtihatlarına göre menfi zarar kapsamında değil, müspet zarar kapsamında talep edilebilecek kalemlerden olduğundan davacının kazanç kaybına ilişkin talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, sözleşme gereğince davalı yükleniciye fazladan ödenen 27.709,00.TL’nın taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili yoluna gidilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Taraflar arasında düzenlenen …/…/… tarihli sözleşmenin feshi ile sözleşme gereğince davalı tarafa fazla ödenen 27.709,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Şartları oluşmadığından davacının mahrum kalınan zarara ilişkin talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 1.892,80 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 481,19 TL peşin harç ile 2.715,32 TL ıslah harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
Davanın kısmen reddi nedeni ile alınması lazım gelen 35,90 TL harcın davacı tarafından yatırılan 2.715,32 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
Bakiye 1.267,81 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
Davacının yatırmış olduğu 1.892,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 862,60 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %14’üne tekabül eden 120,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.325,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/05/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)