Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/196 E. 2018/856 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/196 Esas
KARAR NO : 2018/856
DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: …/…/… günü …yolu … Caddesi üzeri … mahallesinden …’a ait evin önünde meydana gelen trafik kazasının … istikametinden … yönüne seyir halinde iken davalı … … adına kayıtlı davalı sürücü …’un sevk ve idaresindeki … Tarafından sigortalı bulunan … … … plakalı otomobilin belirtilen noktaya geldiğinde korkuluksuz sert viraja girdiği esnada aracın sola doğru savrularak karşı yönden gelen müvekkili …’ün sürücülüğünü yaptığı …plakalı motosikletin şeridine girerek çarpışma sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada …’un kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle müvekkilinin ağır yaralandığını, … Üniversitesi tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının …tarihli doktor raporunda söz konusu kaza neticesinde müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte vücudunda kemik kırılarının olduğunu ve müvekkilinin sürekli iş göremezlik durumunun bulunduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle … … … plakalı araca teminatsız olarak ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasını, müvekkil için 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalı … … ile …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesini, müvekkili için 4.000,00.-TL sürekli iş göremezlik hali 1.000,00.-TL geçici iş göremezlik hali nedeniyle toplam 5.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı gerçek kişiler vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde: müvekkilleri hakkında açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu alacağın ticari bir alacak olmadığını, trafik kazasından mütevellit maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, davacı ve davalıların tacir olmadıklarını, sigorta şirketinin ise poliçeden doğan sorumluluğundan dolayı davalı olduğunu, bu nedenle mahkemenin davada görevsiz olduğunu, davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin ilgili kazada kusurunun bulunmadığını, davacı motosikletin ehliyeti olmamasına rağmen trafiğe çıktığını, davacının motosiklet kullanmayı bilmediği için müvekkilin araç direksiyon hakimiyetini kaybettiğini aralarında en az 200- 300 metre olmasına rağmen hiçbir fren ve manevra yapılmaksızın doğrudan gelerek müvekkilinin kullandığı aracın sol arkasına çarptığını, ilgili kazada mahallinde keşif yapılarak kazanın meydana gelmesine etken unsurların ve kusur durumunun yeniden tespit edilmesi gerektiğini, istenilen maddi tazminatların haksız dayanaksız olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; … … … plakalı aracın müvekkili şirkete …-… yılları arasında sigortalı olduğunu, poliçeden doğan sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere kaza tarihi itibariyle sürekli sakatlık halinde ZMSS poliçesinde kişi başına azami 268.000,00.-TL ile sınırlı olduğunu, ZMSS poliçesinde belirtilen tedavi teminatı ve maluliyetin ayrı ayrı teminatlar olarak belirlendiğini, ayrıca geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, haksız olarak talep edilen geçici iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini, sonuç olarak maluliyete ilişkin tazminat için geçerli olan teminatın her halükarda verilecek bir teminat olmayıp incelemeler sonucunda ortaya çıkacak ve verilecek bir tazminat olduğunu, dava dosyasının trafik ihtisas kuruluna gönderilerek kusur tespiti yapılmasını, daha sonra Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine davacının sevki de sağlanarak maluliyet durumunun tespit edilmesini ve dava dosyasında aktüer bilirkişiden rapor aldırılmasını, belirtmiş olup, talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, ruhsat fotokopisi, kaza tespit tutanağı ibraz edilmiş, davacıya ait tedavi evrakları getirtilmiş, davalı sigorta şirketinden ZMSS poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş, … Trafik Tescil İl Müdürlüğünden … … … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle kayıt maliki araştırılmış, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, kusur raporu, aktüerya raporu aldırılmıştır. Ayrıca tanıklar da celsede dinlenmiştir.
Dava; trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedenine dayalı geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazasındaki kusur durumu, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumuna düşüp düşmediği, varsa süresi ve oranı, uğradığı zarar miktarı ve davalılardan bu zarardan sorumlu olup olmadıkları itilaflıdır.
…tarihli celsede, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında davalılardan birinin sigorta şirketi olması halinde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olacağı nazara alınarak davalıların yerinde görülmeyen görev itirazlarının reddine karar verilmiştir.
…tarihinde davacı sürücü …sevk ve idaresindeki …plakalı motosiklet ile davalılardan …sevk ve idaresindeki …plakalı aracın çarpışması sonucu, davaya konu olan, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosya içesindeki sigorta poliçesinden kazaya neden olan …plakalı aracın davalılardan …adına trafikte kayıtlı olduğu ve davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmaktadır.
…ASCM’ nin …sayılı dosyasının incelenmesinde, müştekinin …, sanığın …olduğu, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına sebep olmak olduğu , … Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan …/…/… tarihli raporda; sanık sürücü …’ un asli kusurlu olduğu, sürücü …’ ün kusursuz olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır .
Mahkememizce …Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan …/…/… tarihli raporda da; davalı sürücü …’ un %100, davacı sürücü …’ ün kusursuz olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır .
…Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen …/…/… tarihli raporda davacının sürekli iş göremezlik oranının %14,1, geçici iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
İtiraz üzerine …Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden aldırılan …/…/… tarihli raporda sonuç olarak; davacının %35,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
İki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adi Tıp İkinci Üst Kurulundan rapor aldırılmış, …tarihli rapora göre, davacının meslekte kazanma gücünü %35,2 oranında kaybetmiş olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen …/…/… tarihli raporda sonuç olarak, davacının geçici iş gücünden kaynaklanan maddi zararının 8.449,10.-TL olduğu, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan talep edebileceği maddi zararının 188.800,23.-TL olduğunun hesaplandığı anlaşılmıştır.
Davalı tanığı …, …/…/… tarihli celsede beyanında; ” Davacı … benim komşum, davalı …’da benim asker arkadaşım olur. Kazadan sonra ikisi arasında gerçekleşen kazayı öğrendim. …’la birlikte …’i ziyarete gittik. Bende yanındaydım. Bir ihtiyacı olup olmadığını sordu. İlk etapta kazanın etkisiyle … biraz sinirliydi. Ancak bir ihtiyacı olmadığını da söyledi. Daha sonra …la birkaç defa daha gidip geldik. Bir miktar cüzi de olsa maddi yardımda da bulundu. Tedavi sürecini takip etti. Kaza nedeniyle pişmandı. Daha sonra Oktay ziyareti bırakınca ben ne olduğunu sordum. …’in istemediğini söyledi. …’e de bunu sorduğumuzda o anda sinirli olduğunu bir daha gelmemesini istediğini söyledi.” şeklinde beyanda bulunmuştur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bir kısım davalılar tanıkları dinlenmiş, tanık … … tarihli beyanında; “Olay günü halamın oğlu olan davalı …’ın kullandığı aracın ön yolcu koltuğunda oturuyordum. Olay yerine geldiğimizde araç sola doğru savruldu ve karşı şeride geçtik. …direksiyonu toparlamaya çalışıp kendi şeridimize geçmeye çalışırken şeridin ortasında bir motosiklet bize çarptı. Bizim bulunduğumuz aracın sol arka çamurluğuna çarptı. … ‘ın kullandığı aracın hızı yaklaşık 70-80 km civarındaydı. Kazadan sonra ambulansı aradık. Davacı hastaneye kaldırıldı. Bende başka bir araçla hastaneye gittim. Davacının hayati tehlikesinin olmadığını söylediler. Daha sonra da …’la beraber birkaç defa davacıyı hastanede ziyaret ettik” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …beyanında; ” Ben kaza anını görmedim. 1 gün sonra kazadan haberim oldu. Ancak arkadaşım olan davalı … ile beraber 45 gün boyunca davacı …’ü hastanede ziyaret ettik. Ayrıca davacının evine birkaç defa erzak alıp gittik. En son ziyaret ettiğimizde davacı “Artık gelmenize gerek yok” demişti. …davacıya önce 500,00 TL daha sonra da 100,00 TL , 200,00 TL gibi para yardımında bulundu. Toplamda ne kadar ödeme yaptığını bilmiyorum. Refakatçi kartlarını da … çıkarttı. Ayrıca davacının yatması için özel bir yatak alınması gerektiğinden 140,00- 150,00 TL’de yatak için para verdi. Davacı Bağkur borcu olduğunu söyleyerek 15.000,00 TL’ye anlaşabileceklerini söylemişti. …’da bu rakamı kabul etmişti. Ancak daha sonra davacı “ben bu parayı borç olarak istedim davamdan vazgeçmeyeceğim” diyerek uzlaşmaktan vazgeçti. En son evine gittiğimizde de artık gelmenize gerek yok. Herşey mahkemede hallolacak dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …beyanında; “Davalı … ablamın eşi olur. Kaza olduğu gün gece davacıyı birlikte ziyaret ettik. İhtiyaçları olup olmadığını sorduk. Ertesi gün …’la birlikte yine ziyaret ettik. Erzak alıp arabanın bagajını dolduktuk ve davacının evine bıraktık. Daha sonraki günlerde de 8-10 defa …’la birlikte hastaneye gidip davacıyı ziyaret ettik. … ayrıca …’yla birlikte her gün hastaneye gidip ziyaret ediyordu. Harçlık verdiğini de söylüyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili …havale tarihli ıslah dilekçesinde; davacı için talep ettikleri işgöremezlik tazminatını 197.249,33.-TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmış, dilekçe davalılara tebliğe çıkmıştır.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu hususları düzenlenmiştir.
Poliçe tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2013 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı A-1. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. ” hükmü öngörülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, …tarihinde meydana gelen, davaya konu olan trafik kazasında davalı sürücünün tam kusurlu hareketi neticesinde, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği’ne göre hazırlanan maluliyet raporuna göre davacı sürücünün %35,2 oranında sürekli iş gücü kaybı olacak, 9 ayda geçici iş göremeyecek şekilde yaralandığı, her ne kadar davalı sigorta vekili olayda davacı sürücünün kask takmaması nedeniyle müterafik kusurunun olduğunu ileri sürmüş ise de davacının maluliyetine neden olan yaralanmalarının elinde ve kolunda olduğu, kafa travması ile ilgili bir maluliyet yaşamadığı dikkate alındığında müterafik kusur savunmasına itibar edilemeyeceği , davacının kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan PMF yaşam tablosuna göre 197,249,33-TL olarak hesaplanan maddi zararından TBK, 2918 sayılı KTK ve Sigorta Genel Şartları uyarınca davalıların sürücü, işleten ve ZMMS sigortacı sıfatlarıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, maddi tazminat davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat ise TBK’nun 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olayın özellikleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yaralanmanın niteliği, olayın oluş şekli, kaza sonrası dosyaya yansıyan tanık anlatımları, davalı sürücünün pişmanlığını ve üzüntüsünü dile getirme şekli, kazadan sonra 1.729,20-TL civarında yapılan yardım gibi hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hem davacının duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi hem de zarara neden olanın vicdani duygularının tatmin edilmesi amacıyla manevi tazminat davasının kısmen kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
8.449,10.-TL geçici, 188.800,23.-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 197,249,33.-TL iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı gerçek kişiler yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu TUTULMASINA,
…tarihli ara karar ile hükmedilen 5.000,00.-TL’ lik geçici ödemenin infazda dikkate ALINMASINA,
a-Alınması gerekli 13.474,10.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 85,37.-TL ve ıslah ile alınan 3.179,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.209,71.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 4.267,10.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 17.784,96.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
15.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 1.024,65.-TL nispi karar ve ilam harcının davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan 10,60.-TL sosyal ekonomik durum araştırması yönünden yapılan masrafın davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı gerçek kişilerden alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
d-Davalı gerçek kişiler vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı gerçek kişilere ÖDENMESİNE,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/12/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı