Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/101 E. 2018/589 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/101 Esas
KARAR NO : 2018/589
DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 20/01/2015
KARAR TARİHİ : 11/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında let normal ışıklı ayna alım ve montaj işi sözleşmesi yapıldığını, ürünlerin teslim alındığında sözleşmeyle tahahhüt edilen özelliklerin taşımadığı ve numunelerde gösterilen özenden uzak yapıda olduğunun fark edildiğini, ayrıca bir takım kırık ve çiziklerin de olduğunun gözlemlendiğini, bu durumun davalı şirkete bildirildiğini, gönderilen aynalardan 9 tanesinin kırık olduğunu bildirdikleri bunların yerine yenilerinin gönderildiğini ancak diğer sorunlara ilişkin bir çözüm bulunmadığını, davalı tarafa noter aracılığıyla ihtarname gönderildiği ancak davalı şirketin cevabı ihtarnamesinde talepleri reddettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin tüm haklarını saklı kalmak kaydıyla şimdilik 42.279,40 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; davalı müvekkili firmadan davacının isteği üzerine …/…/… tarihinde bir adet büyük ebatta çift ışıklı ful ısıtmalı led ayna numunesi gönderildiğini, sonrasında davacının bu numunenin fiyatının yüksek olması nedeniyle daha küçük ebatlarda daha düşük kaliteli ve tek ışıklı aynaların yallanması hususunda talepte bulunduğunu ve anlaştıklarını, gönderilen mallarda hata yada kusur olmasının mümkün olmadığını, çünkü malların birkaç birimden kontrol edilerek nakledilmek olduğunu, bu nedenlerle öncelikle ayıp ihbarının TTK’ya göre yasal süresi içinde yapılmadığının gözetilerek reddine, davacının haksız mesnetsiz ve kötü niyetle açmış olduğu davasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyası celp edilmiş, sözleşme, teslimat faturaları ibraz edilmiş, bilirkişilerden rapor aldırılmış, talimat ile keşif yaptırılarak rapor aldırılmıştır.
Dava; davalı tarafın sattığı malların ayıplı olduğu iddiasıyla satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafın davalıya sipariş ettiği aynaların özellikleri, davalı tarafça davacıya yollanan numune ile davacı tarafın sipariş ettiği aynaların aynı olup olmadığı, satışa konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise yasal sürelerde ayıp ihbarda yapılıp yapılmadığı itilaflıdır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Hukuk Değişik İş sayılı dosyasının incelenmesinde: taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği led ışıklı ayna alım ve montaj işi sözleşmesi yapıldığından bahisle talep edene ayıplı ve hatalı teslim edilen aynaların maliyetinin ve hatalarının tespiti için açılan tespit dosyası olduğu anlaşılmıştır.
Makina Mühendisi bilirkişi …, hukukçu bilirkişi … … ve mimar bilirkişi …’ ten oluşan bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin …havale tarihli raporunda sonuç olarak; topli teslim edilen aynaların tamamında led aydınlatma malzemelerinin kumlanan bölümün bir tarafında tek sıra halinde monte edildiğinin, kabloların koruma ve yalıtım gömleği olmadan yapıldığı, teslim edilen aynaların rezistans boyutunun numune ürüne göre küçük olduğu, aynaların yüzeyinde bazı lekeler çizikler bazılarında kırıklar, kumlama yapılan kısımlarında hataların belirlendiği, aynaların gerektiği gibi depolanmadığı, ambalajlarının üzerinde uyarılar bulunduğu halde yatay konumda depolandığı, aynaların üzerindeki çiziklerin üretim, nakliye veya depolama esnasında oluşabileceği, beyaz lekelerin ve kumlamalardaki lekelerin üretim veya depolama şartlarında oluşabileceği, kasa ve ayna renginin farklılığının, led problemlerinin, ayna sırındaki hataların kumlama hatalarının üretimden kaynaklı olduğu kanaatinde oldukları, bu durumda sözleşmeye konu aynalarda ürünün niteliklerinden ve imalattan kaynaklanan gizli ayıplı olduğu, davacının ihtar çekerek ve dava açarak ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacının kendisine tanınan haklardan sözleşmeden dönme hakkını yani satış bedelinin iadesini talep edebileceği görüş ve kanaatini bildirdikleri anlaşılmıştır.
…Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, aynaların bulunduğu yerde keşif yapılmak suretiyle teknik bilirkişi …’ ndan rapor aldırılmış, bilirkişi tarafından hazırlanan …tarihli raporda sonuç olarak; gönderilen aynaların tamamında numunedekinin aksine ayna arkasındaki aydınlatma kablosunun aynanın kumlanmış bölgesinden geçtiği yerden görünmesinin görsel bir kusur olduğu, aynaların astarında meydana gelen bozulmaların ayna üreticisinin kusuru olduğu, bazı aynalarda kumlama hatalarına rastlandığı, kumlama hatalı aynaların değiştirilmesi gerektiği, yine bazı aynalarda TSEN 1036 ayna standardına göre kabul dilemez büyüklükte çizik ve kazıntıların olduğu, bunların oluş nedeninin belirlenmesinin mümkün olamayacağı sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Son alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, uyuşmazlık noktalarını sayı, adet yönünden karşılamadığı ve yerinde yapılan incelemede bütün aynaların değerlendirilmediği anlaşılmakla; kimya mühendisi bilirkişi … … ve iç mimar bilirkişi …’ dan, aynaların tamamını yerinde incelemek üzere yetki verilmek suretiyle rapor aldırılmış, bilirkişilerin …tarihli raporunda sonuç olarak; aynalarda üretim aşamasında meydana gelen beyaz kumlama lekelerinin olduğu, kumlanan kısımların arkasından geçen kabloların gölgelerinin yananın önünden görülmesi durumunun gizli bir kusur olduğu, aynaların belirli miktarında tespit edilen çiziklerin taşıma veya depolama sırasında oluşmuş olduğu, çiziklerin çoğunun dikkatli bakılınca görülebilen çizikler olduğu, zarar gören ürünler için, ürünlerin teslimi aşamasında detaylı bir inceleme yapılmadan teslim alınmış olması ve tutanak tutulmaması nedeniyle ürünlerin taşımadan mı depolamadan mı kaynaklı zarar gördüğünün tespit edilemeyeceği, dava konusu eksik ve kusurların kullanımı direkt etkilemediği, kullanıcıyı rahatsız edici çok büyük kusurlar olmadığı, ancak aynaların iyi bir işçilik ve planlama ile bu kusurlar olmadan da imal edilerek nakliyesinin montajının yapılabileceği, bu nedenle kusurlar karşılığına önem oranına göre nefaset kesintisi yapılmasının gerektiği, nefaset kesintisi için kırılma %50, kablo görünmesi %8, LED eksiltilmesi %8, çizik %8, yüzeyde leke max. %8, kumlama alanında leke max%3, hata max %7, sırda bozukluk max %8 olarak değerlendirme yapılması gerektiği, toplam kusur bedelinin 7.320,00.-TL olduğu, davalı tarafın beyanı da dikkate alınarak LED miktarının azlığının teklif üzerinde yapılan pazarlık sonucu kararlaştırılan bir durum olarak alındığında toplam kusur bedelinin 4.824,00+KDV olduğu kanaatini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dava alım satım sözleşmesi kapsamında, malın ayıplı çıktığından bahisle TBK’nun 219 ve devamı maddeleri gereğince ayıba karşı tekeffül hükümlerince, ödenen bedelin (fatura ve numune ürün fatura bedelleri toplamı) iadesine ilişkin tazminat isteminden ibarettir. Davacı TBK’nun 227. maddesi gereğince ödediği bedelin tamamını talep etmiş olup, bunun hukuki niteliği sözleşmeden dönüp ödenen bedelin iadesi kapsamındadır. Taraflar arasında malın teslim edildiği ve bedelin ödendiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık malın ayıplı olup olmadığı ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı konusunda toplanmaktadır.
TBK’nın 219 maddesine göre, “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. ” Maddede ayıptan satıcının sorumlu olduğunu düzenlemiştir.
Taraflar arasındaki satış işlemi Tüketici işlemi olmayıp, her iki tarafın da tacir olması nedeniyle 6102 Sayılı TTK hükümlerinin de uygulanması gerekmektedir. TTK’nun 23 maddesi gereğince ” Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmekle birlikte, maldaki ayıbın ileri sürülmesi ile ilgili olarak ise 23/c maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda ayıp ihbar sürelerine öncelikle uygulanacak hüküm TTK’nun 23/c maddesi olup TBK’nun 223. Maddesi hükümlerinin uygulanması istisnai olarak uygulanacaktır. Yani TTK m. 23/c uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Gizli ayıp basit bir muayeneyle anlaşılamayacak durumda ise bu tür bir ayıbın ortaya çıkması halinde TBK.’nun 223-2. fıkrası uyarınca ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekir.
Somut olayda alıcının talebi üzerine satıcının tam donanımlı birim fiyatı 350-TL+KDV olan aynayı numune olarak gönderdiği, numune üzerinden eksiltme ile birim fiyatı 120-TL+KDV olan aynaların satımı konusunda anlaşmaya varıldığı ve fatura karşılığında aynaların, davacının taşıma hususundaki anlaştığı nakliye firmasına teslim edildiği (nakliye bedelinin davacıya ait olduğu), nakliye firması kanalı ile ürünlerin …/…/… tarihinde davacı tarafa teslim edildiği, teslimat sırasında 9 adet aynanın kırık olduğunun tespit edildiği ve bu aynların davalı satıcı tarafından yenileri gönderilmek suretiyle telafi edildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf her ne kadar montajın davalı satıcı tarafından yapılacağını ileri sürmüş ise de bu iddiasını ispat edecek bir delil ibraz etmediği gibi ibraz edilen sözleşmede de montajın satıcıya ait olduğuna ilişkin bir hususun düzenlenmediği sabittir.
TBK’nın 226. Maddesine göre satılanın başka yerden gönderilmesi halinde; “Başka yerden gönderilen satılanın ayıplı olduğunu ileri süren alıcı, bulunduğu yerde satıcının temsilcisi yoksa, satılanın korunması için gerekli önlemleri geçici olarak almakla yükümlüdür. Alıcı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü satılanın korunması için gerekli önlemleri almaksızın onu satıcıya geri gönderemez.
Alıcı, satılanın durumunu gecikmeksizin usulüne göre tespit ettirmekle yükümlüdür. Bunu yaptırmazsa, ileri sürdüğü ayıbın, satılanın kendisine ulaştığı zamanda var olduğunu ispat yükü alıcıya düşer.
Satılanın kısa zamanda bozulma tehlikesi varsa, alıcı onu bulunduğu yerdeki mahkeme aracılığıyla sattırmaya yetkili, hatta satıcının yararı gerektiriyorsa sattırmakla yükümlüdür. Alıcı, durumu satıcıya en kısa zamanda bildirmezse, bundan doğan zarardan sorumlu olur.”
Somut olayda gönderilen aynaların inşaatı tamamlanan otelde kullanılacağı, bu amaçla alındığı ve teslim alınan aynaların montaj sırası geldiğinde, paketlerinin açıldığı zaman bir kısım aynalarda çizik ve kumlama hatalarının tespit edildiği, bir kısmında da kablo görünmesine dair kusurların tespit edildiği, bu tespitlerin fotoğraflarıyla birlikte … tarihinden başlayan mailler ile davalı satıcıya bildirildiği, alınan bilirkişi raporlarına göre bu ayıpların gizli ayıp olduğu tespit edilmiştir. Davalı satıcının cevaben gönderdiği maillerde de bu hususların garanti kapsamında sayılacaklarının bildirildiği anlaşılmıştır. Ancak aynalar davacı tarafından otelin odalarına monte edilmiş hatta bir kısmının asma yeri pozisyonu değiştirilerek monte edilmiş ve bu şekilde kullanılmaya devam edilmiştir. Bu durumda TBK’nın 227/4. Maddesi gereği davacının sözleşmeden dönme hakkını kullaması somut olayda haklı görülebilecek şekilde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının ihbar yükümüne uyduğunu kabul ettiğimiz bu ayıplar yönünden TBK’nın 227/4. Maddesi son cümle gereği ayıp oranında bedelden indirim yapılmasının hakkaniyetli olacağı değerlendirilmiştir. Bu durumda bu ayıpların gizli ayıp olduğu ve gecikmeksizin ve derhal satıcıya ihbar edildiği, …/…/… tarihli denetime elverişli bilirkişi raporundaki kusur oranları dikkate alındığında bu ayıpların (kablo görünmesi + kumlama alanında leke + kumlama alanında çizik) toplam kusur oranının 2.711 olduğu ve davacının davalıdan talep edebileceği kusur oranı indiriminin bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre ( ayna sayısı 260 / kusur oranı 2.711= 10,42 ortalama kusur oranı olup 120 TL x 260 adet ayna = 31.200 x %10,42 = 3.251,04 + 585,18-TL. KDV ) 3.836,22 olarak tespit edilmiş ve buna göre hüküm kurulmuştur.
Tespit edilen diğer kusurların ise varlığına dair yazışma içeriklerine göre süresinde ihbar ve tespit yükümlerine uyulmadığı, teslim anında bunların varlığının usulüne uygun delillerle ispat edilmediği gibi led eksikliğinin kusur olarak değerlendirilemeyeceği çünkü tarafların numune ile bire bir özellikleri aynı olan ayna konusunda değil, özellikleri daha az olan ve fiyatı da ona göre düşük belirlenen ayna üzerinde anlaşmaya vardıkları anlaşılmış ve bunlar yönünden davalı aleyhine hüküm kurulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
3.836,22.-TL ‘ nin dava tarihi olan 20/01/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 262,05.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 722,03.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 460,00.-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine,
Davacıdan alınan 262,05.-TL peşin harç ve 27,70.-TL başvuru harcının toplamı 289,75.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve keşif harcı olmak üzere üzere) toplam 3.696,30.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 335,40.-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı şirket temsilcisinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/09/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı