Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/94 E. 2022/533 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/94 Esas
KARAR NO : 2022/533
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 05/03/2014
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya’ da faaliyet göstermekte olan … Mim. Tur. Tic. Ve San. Ltd. Şti’ ne müvekkilinin ve davalıların ortak olarak bulunduğunu, her ne kadar davalıların şirkette ortak olarak görünüyor ise de şirketin asıl ortaklarının yine aynı iş kolunda faaliyet göstermekte olan … … Mimarlık Ltd. Şti’ nin ortakları olan … ve … olduğunu, davalı şirketin ortaklarından …’ in … … Mimarlık Ltd. Şti’ nin ücretli çalışanları olup, gerçekte … ve …’ in şirket ortağı olduğunu, bu ortaklığın 2008 yılında faaliyete başlamış olduğunu ve müvekkiline de aylık 1.500,00.-TL ve her altı ay veya bir yıllık dönemlerde kar payı dağıtılmak üzere sözlü olarak anlaşıldığını, şirketin malzeme alımının tamamını aynı iş kolunda faaliyet gösteren … … Mim. Ltd. Şti isimli şirketten yaptığını ve … Ltd. Şti’ nin … ‘ ın alt taşeronu olarak çalıştırıldığını, süreç içerisinde 2009 yılında … şirketinin kar ettirilmediği ve tüm karın … şirketine aktarıldığının müvekkilinin tespit etmesi sonrasında müvekkilinin şirketten ayrılma kararı aldığını fakat kendisine kar payının dağıtılacağı ve hakkının verileceğinin taahhüt edilmesine karşın bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin gerçek ortakların ana şirketi olan … Ltd. Şti’ ye örtülü sermaye aktarımı ve örtülü kazanç sağlamaya yönelik girişimleri olduğu inancında olduğunu, şirkette müşterek temsil yetkisi bulunmakta iken diğer imza yetkilisi …’ ın tek imza ile şirket adına para çektiğinin, şirketi tek imza ile temsil ettiğinin müvekkili tarafından tespit edildiğini ve bunun üzerine tek imza ile işlem yapılmamasının ortaklara bildirildiğini, şirketin işlem yapmaya devam etmekte olduğunu, özellikle şirketin paravan şirket olarak sadece … … Mimarlık Ltd. Şti’ nin taşeronu olarak vergisel avantaj sağlamak üzere kullandığından bahisle öncelikle şirket işlerinin usule uygun olarak yapılmasını sağlamak üzere kayyum atanmasına, şirketin tasfiyesini gerektirecek nedenler oluşmuş olduğundan şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı gerçek kişiler vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haklı sebeplerle şirketin tasfiye suretiyle sona erdirilmesini talep edebilmesi için davanın şirkete yöneltilmesi gerektiğini, bu sebeple davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının iddiasının sadece kar dağıtılmadığı ile sınırlı olup şirketin kar eden bir şirket olmayıp, şirketin kar dağıtma mecburiyetinin bulunmadığını, ayrıca davacının dava dilekçesinde şirketin tüm karının … Ltd. Şti’ ye aktarıldığını 2009 yılında tespit ettiğini belirttiğini, bu yılda da şirketten herhangi bir talepte bulunmadığını, talepte bulunmak için 5 yıl beklemesinin makul bir süre olmadığını, davacının hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötüniyetli davasının öncelikle husumetten reddine, davanın esasına girilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin ve dava dışı …şirketinin ticaret sicil kayıtları, ana sözleşme örneği ve ortaklık durumu ile hisse durumlarına ve yetkili temsilcilerine ilişkin belgeler getirtilmiş, kolluk birimlerinden davalı şirketin sicile faaliyet gösterdiği adres hususunda araştırma yapılmış, davacı tanıkları dinlenmiş, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas (yeni esas …) sayılı dosyası celp edilmiştir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas (yeni esas …) sayılı dosyasının incelenmesinde, … Ltd Şti’ne kayyum atanmasına ilişkin açılan dava olduğu ve yapılan yargılama sonucunda mahkemece 23/10/2018 tarihli … Esas – … Karar sayılı ilamı ile … .. Ltd Şti’ne temsil kayyumu olarak Av. …’un atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava: Limited şirketin fesih ve tasfiye istemine ilişkindir.
Davacının davalı şirketin ortağı olduğu hususu ihtilafsız olup, şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirir haklı nedenlerin varlığı hususu taraflar arasında ihtilaflıdır.
Davalılardan … ve … ile davalı şirket arasında menfaat çatışması olduğundan davalı şirkete kayyım atanmak üzere davacı vekiline başvuru yapması yönünde kurulan ara karar gereği Antalya … ATM 23/10/2018 tarih … Esas ve … karar sayılı ilamı ile kayyım atanmasına ilişkin karar 14/10/2021 tarihinde temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş ve kayyımın katılımı ile yargılamaya devam edilmiştir.
10/09/2015 tarihli celsede davacı tanıklarının beyanları alınmış, tanık …’ in beyanları alınmış olup davacı tanığı: ” Ben dava dışı … … Mimarlık Ltd. Şti’de teknik görevli olarak çalışıyordum. 2011 Yılı Ocak ayından Haziran ayına kadar kısa bir dönem çalıştım. Yine … Ltd. Şti’nin bulunduğu bina içerisinde davacı Tülin Akyıldızın’da çalıştığını biliyorum. Bu şirketlerin ve tarafların hangi şirketin ortakları olduğu konusunda benim bir bilgim yoktur. Ben şirketten ayrıldıktan sonra davacı tarafın kendi beyanlarında sonradan aralarındaki ilişkiyi öğrendim. Davalılardan … … şirketinde … mimarı olarak çalışmaktaydı. Yine …’in de şirkette satın alma bölümünde çalıştığını biliyorum. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında: “Ben … mimarıyım 2008-2010 yılları arasında … Ltd. Şti’nde çalıştım. Bu firma … üzerine faaliyette bulunan bir firmadır. …, …’de orada çalışıyordu. Davacı ile davalıları da aynı firmada çalışmaları sebebiyle tanırım. Ayrıca … firması bünyesinde bulunan başka firmalarda vardı o … Ltd. Şti’de bu firmalardan birisiydi. … Şirketinin faaliyet gösterdiği bina içerisinde …’ın da kendisine ait bir odası vardı ve … firmasında çalıştığını dışarıdan iş getirdiğini biliyorum. Tarafların … şirketinin de orakları olduğunu biliyorum ancak aralarındaki yönetime ilişkin anlaşmazlıklar konusunda bir bilgim yoktur. Ayrıca davacının … adına projeler çizdiğini biliyorum. … şirket ortaklarından …’in yeğeni olduğunu da biliyorum …’in. … firmada ihalelerle ilgili evrak işlerine bakmaktaydı. … hanım ise şantiyede görevliydi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 636/3. Maddesine göre; Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. Limited şirketlerde tasfiyeye ilişkin olarak tasfiye usulü ve şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hüküm uygulanır. Kanun metninde haklı neden halleri belirtilmiş değildir. Öğreti ve uygulamada; genel kurulun sürekli olarak toplanamaması, ortakların bilgi alma ve inceleme hakkının devamlı ihlal edilmesi, şirketin kuruluşundaki ortaklık amacına ulaşmasının artık mümkün olmaması halleri örnek olarak belirtilmektedir.
4721 Sayılı TMK’nın 2.maddesinde ise herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken dürüstlük kuralına uymakla yükümlü olduğu ve bir hakkın açıkça kötüye kullanımını kanunun korumayacağı ifade edilmiştir.
Bu bağlamda her ne kadar davacı davalılar … ve …’ın ortak oldukları şirket ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren … … Mimarlık Ltd.Şti’nde çalışarak haksız rekabet ettiği ve şirketin zarara uğratıldığını belirtmişse de; Davacının da aynı şirkette çalıştığı ve kendisinin de bu şekilde haksız rekabet yasağı kapsamında eylemlerinin bulunduğu, bu durumda davacının şirketin feshini istemesi TMK’nın 2.maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğinden davanın davalı şirket yönünden reddine karar verilmiştir.
Dava, haklı nedenle limited şirketin feshine karar verilmesi istemine ilişkin olup, davanın kural olarak şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekmektedir. Ancak davacı şirket tüzelkişiliğine husumet yönlendirmekle birlikte diğer ortaklara da dava açmış olduğundan davalılar … ve … yönünden açılan davanın pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı şirkete karşı açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar … ve … yönünden açılan davanın pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalılar … ve … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin ve davalı şirket kayyumunun yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır