Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/882 E. 2018/45 K. 19.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/882 Esas
KARAR NO : 2018/45
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2014
KARAR TARİHİ : 19/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’ a ait , davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, …’ ın Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… E, …/…K sayılı dosyası ile asli kusurlu bulunup 53.457,14.-TL maddi 30.000,00.-TL manevi tazminata mahkum edildiğini, tazminata hükmedilen kararın Antalya … İcra Dairesinin …/… nolu dosyası ile icra takibine konulduğunu, …’ ın mal varlığına rastlanmadığından dosyada tahsilat yapılamadığını, davalı … tarafından dosyaya 10.0000,00.-TL yatırıldığını, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, …/… Karar sayılı dosyası ve Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı icra dosyalarında hükme bağlanan alacak miktarları ve davalı tarafından müvekkile yapılan ödemeler baz alınarak bilirkişi marifetiyle hesaplanacak olan alacağın sigorta şirketine ihbar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın … tarihinde imzaladığı ibranameler ile müvekkil şirketten hiçbir alacağının kalmadığını kayıtsız şartsız kabul ettiğini, davacının sigortalı aleyhine Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyasında ibranamenin iptaline yönelik hiçbir beyanda bulunmadığını, sigortalı …’ ın müvekkil sigorta şirketine yaptığı başvuru neticesinde dava konusu kazadan dolayı aleyhine ikame edilen davanın kabul edilmesi nedeniyle müvekkil şirketin poliçe teminat limitinden kalan miktarın icar dosyasına adına ödenmesini talep ettiğini, bu bedelin icra müdürlüğü dosyasına ödendiğini, müvekkil şirketin bir sorumluluğunun kalmadığını, işbu davanın zaman aşımı nedeniyle reddini, zaman aşımı itirazlarının kabul görmemesi halinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası Antalya … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyaları celb edilmiş, sigorta poliçesi ödemeye ilişkin dekontlar ibraname ve temlikname başlıklı belgeler dosyaya sunulmuştur.
Dava; trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
… tarihinde davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olan ve dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacıya çarpması sonucunda davacının yaralandığı, davacı tarafından aynı kaza olayın nedeniyle araç sürücüsü … Hakkında maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açıldığı, davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmuş, davalıya ödeme yapıldığını ve davalıdan ibraname ve temlikname alındığını, ibranın yapıldığı tarihten itibaren iki yıllık süre içerisinde dava açılmadığını ileri sürmüştür.
Dosyaya sunulan tarihi belirsiz ibraname incelendiğinde; davalı … tarafından davacıya 33.261,00.-TL ödeme yapıldığı, ödemenin meydana gelen hasar bedeline ilişkin olduğu, davacının sigorta şirketini tamamen sigortalı araç işleten ve sürücüsünü ile ödenen miktar kadar ibra ettiği görülmüştür.
Yine tarihsiz ibraname ve temlikname başlıklı belgenin incelenmesinde de dava dışı araç sürücüsü … tarafından sigorta şirketinin ibrasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Kaza tarihi …tarihi itibariyle 6101 sayılı kanun uyarınca olayda 818 sayılı borçlar kanunu hükümleri uygulanacaktır.
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunmuştur.
Olayda uygulanması gereken zaman aşımı hükümleri 2918 sayılı KTK’nın 109. Maddesindeki ceza zaman aşımı süresidir. 2918 sayılı KTK’ nın 109/1. Maddesinde “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zaman aşımına uğrar” .
Yine aynı kanunun 109/2. Maddesine göre; ” dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi ön görmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu yasa hükmü kaza zaman aşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte, bunun dışında eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararı ile sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır.
Ayrıca ceza zaman aşımı süresinin uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım da yapılmamış, bunların hepsi için aynı zaman aşımı süresinin uygulanacağı ön görülmüştür.
Dosyaya sunulan ödeme belgelerinden davalı … tarafından davacıya bir kısım ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. (…, … ve … tarihlerinde yapılan ödemeler)
818 sayılı Borçlar Kanununun 133. Maddesi zaman aşımını kesen halleri saymış, buna göre; borçlunun borcu ikrar etmesi, bir miktar ödeme yapmasının zaman aşımını keseceği düzenlenmiştir. Yine BK 135. Maddeye göre; ” zaman aşımı kesilince kesilmeden başlayarak yeni bir süre işlemeye başlar” . Kaza tarihi olan … tarihi itibariyle yürürlükte olan 765 Sayılı TCK’ nın 102/4. Ve 459/2 maddeleri göz önüne alındığında kaza olayında sadece davacının yaralanması başkaca ölen ve yaralananın bulunmaması sebebiyle uygulanacak ceza zaman aşımı süresi 5 yıldır. Bu sürenin başlangıç tarihi ise TCK’ rnın 103. Maddesin hükmüne göre olayın gerçekleştiği tarihtir.
Ceza kanunun hükümleri sadece ceza davasının zaman aşımının süresi ve başlangıç noktası bakımından uygulanacak olup, zaman aşımının durması ve kesilmesine ilişkin nedenler ve sonuçları hakkında ceza kanunu hükümleri değil borçlar kanunu hükümleri uygulanır. Bu bakımdan borçlar kanununda ön görülen bir kesilme nedeni gerçekleştikten sonra işleyecek olan yeni süre yine ceza zaman aşımı süresi olacaktır.
Davada yaralanan davacıya sigorta şirketi tarafından yapılan…ve … tarihleri göz önüne alındığında söz konusu ödemelerin zaman aşımını kestiği, ve … tarihinden itibaren 5 yıllık zaman aşımı süresinin …tarihi itibariyle dolduğu anlaşılmaktadır. Davanın açılma tarihi ise … ‘ tür .
Her ne kadar davalı … tarafından…arihinde bir ödeme daha yapılmış ise de; bu ödemenin davacı ile bir ilgisi olmadığından sonuca etkili görülmeyip itibar edilmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; … tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacını yaralandığından bahisle cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemli eldeki dava açılmışsa da; davalı vekili tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunulmuş olup, olayda uygulanması gereken zaman aşımı hükümlerinin 2918 sayılı KTK 109/2 maddesinde ön görülen ceza zaman aşımı süresine tabi olduğu, kaza tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’ nın 102/4 maddesine göre de; ceza zaman aşımı süresinin olayda bir kişinin yaralanması nedeniyle 5 yıllık süreye tabi olduğu, zaman aşımının süresinin başlangıcının da TCK nın 103 maddesi uyarınca kaza tarihi olup, zaman aşımını kesen sebepler de değerlendirildiğinde ödeme yapılan en son …tarihinden itibaren dava tarihi .. tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Zaman aşımı Nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 31,40.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 85,40.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 54,00.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 1.980,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/01/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı