Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/752 E. 2018/656 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/752 Esas
KARAR NO : 2018/656
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 14/04/2014
KARAR TARİHİ : 22/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’un maliki, diğer davalı …’un sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan …plakalı aracın …/…/… tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … … … plakalı motosiklete çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına neden olduğunu, bu kaza sonucu müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını ve halen iyileşemediğini, kaza olayında davalının asli kusurlu olduğunu, bu kaza nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi anlamda çok büyük zararar uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydı ile 30.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen ( Sigorta Şirketi teminat limiti dahilinde) ve 10.000,00TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … … … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 250.000,00.-TL ile sınırlı bulunduğunu, manevi tazminatın poliçe tazminatına dahil olmadığını, somut olayda davacının kaza sırasında kask kullanıp kullanmadığının araştırılması gerektiğini, yine SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığının, ayrıca kaza olayındaki kusur durumunun ve davacının maluliyet oranının ATK’dan aldırılacak raporlar ile belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafça müvekkiline yapılan herhangi bir başvuru olmadığını belirterek müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un trafikte oğlu … … üzerine kayıtlı … … … plakalı araç ile dava konusu kaza olayına karıştığını, öncelikle her ne kadar müvekkili …’ın geçiş önceliği kuralını ihlal etmiş gibi gözükse de kaza esnasında orta kavşakta yığılma meydana gelmesi, trafik akışının durması, ve netice itibarı ile sağ taraftan gelen araçların durarak yığılmanın geçmesine izin vermesi neticesinde kaza esnasında istisnai bir durum yaşandığını, kazadan sonra müvekkilinin davacı ile ilgilendiğini, hastahanede ziyaretlerine gittiğini ve davacının kazaya karışan motosikletinin tüm masraflarının müvekkilinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını, dava konusu olayda ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … Asliye ceza mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyası celp edilmiş, kaza tutanağı, sigorta poliçesi, ruhsat kayıtları dosyaya sunulmuş, tarafların sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk yazıları celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü tıbbi kuruluşlardan tedavi evrakları ve ilgili kayıtlar celp edilerek maluliyet durumuna ilişkin raporlar aldırılmış, yine kaza olayındaki kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporları aldırılmış, SGK’dan davacıya rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu sorulmuş, Aktüer bilirkişiden de hesap raporu aldırılmış, tarafların tanıkları duruşmada dinlenmiştir.
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir.
Dosyadaki ceza mahkemesi dosyası içeriği ve kaza tespit tutanağı içeriğinden kazanın …/…/… tarihinde meydana geldiği, davalılardan …’un sürücüsü diğer davalı …’un işleten maliki olduğu ve davalı sigorta şirketinin de ZMSS poliçesi ile sigortalı olan … … … plaka sayılı aracın motosiklet ile seyir halinde olan davacının aracına çarpması sonucunda meydana geldiği ve davacının yaralandığı anlaşılmaktadır.
Davacı maddi tazminat kapsamında tüm davalılardan hem maluliyet tazminatı hem de tedavi giderleri talep etmenin yanında, davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan ayrıca manevi tazminat da talep etmektedir.
Kaza olayındaki tarafların kusur durumları; davalı tarafın müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının yaralanmasının niteliği, geçici veya sürekli iş göremez kalır şekilde yaralanıp yaralanmadığı bundan dolayı uğramış olduğu zarar varsa bunun tutarı, SGK tarafından veya davalılar tarafından davacıya mahsubu gereken bir ödeme yapılıp yapılmadığı manevi tazminat isteme koşullarının bulunup bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin davadan önce usule uygun şekilde temerrüte düşürülüp düşürülmediği hususlarına ilişkindir.
Davacının motosikletine çarparak davacının yaralanmasına sebebiyet veren … … … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu ve davalı … … adına trafikte kayıtlı olduğu ve poliçe ve ruhsatname örneğinden anlaşılmaktadır.
Antalya SGK İl Müdürlüğü tarafından mahkememize hitaben yazılan …/…/… tarihli cevabi yazıya göre; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan kazadan dolayı davacıya rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Olaydaki kusur durumunun tespiti bakımından; trafikçi bilirkişi …’den rapor aldırılmış …/…/… tarihli rapora göre; kaza olayında davalı sürücü …’un %75 davacının ise %25 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği anlaşılmıştır. Kusur raporuna itiraz edilmesi üzerine bir kez de … ATK …Dairesinden rapor aldırılmış …/…/… tarihli ATK …Dairesi raporuna göre, kaza olayında davalı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğunun davacının ise kusurunun bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
Aldırılan iki rapor arasında çelişki meydana geldiğinden çelişkinin giderilmesi için bir kez de … ATK …Dairesinden rapor aldırılmıştır.
… tarihli rapora göre; kaza olayında davalı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğunun ve davacınını ise kusurunun bulunmadığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır. Aldırılan son rapor Mahkememizce denetime elverişli kabul edilerek kusur konusundaki bu rapora itibar edilmiştir.
Davacının maluliyet durumuna ilişkin olarak da Antalya Adli Tıp Şube Müdürlüğünden ATK … İhtisas Kurulundan ve çelişkinin giderilmesi bakımından da ATK Genel Kurulundan ayrı ayrı raporlar aldırılmış, en son aldırılan ve mahkememizce denetime elverişli kabul edilerek itibar edilen ATK Genel Kurulunun … tarihli raporunda açılandığı üzere; Davacının geçici iş göremezlik süresinin on sekiz ay olduğu, sürekli maluliyet durumun ise bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının dinlenen tanıklarından … … beyanında; kaza olayından sonra davacının evde istirahatte olduğunu ve eşi de çalıştığı için davacının kayın validesinin ona baktığını, davacının inşaatlarda çalıştığını duyduğunu, evde yattığı sırada davacıyı ziyarete de gittiklerini beyan etmiştir.
Davacı tanığı …beyanında; davacının bacanağı olduğunu, geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaralandığını, 4 ay kadar evde yattığını bu sürede çalışamadığını, davacının alçıpan iç dekorasyon ustası olduğunu, çalışamadığı süre içerisinde maddi olarak sıkıntı çektiğini, kendisine maddi yardımda bulunduklarını, kaza olmadan önce davacının çalıştığını, 4 ay istirahatten sonra tekrar çalışmaya başladığını, fakat rahatsızlanması üzerine çalışamadığını, bu süre içerisinde davalıların davacıyla ilgilendiklerini hiç şahit olmadığını söylemiştir.
Davacı şahidi …beyanında; davacının damadı olduğunu, bu trafik kazası nedeniyle 4-5 ay boyunca çalışmadığını, evde istirahat ettiğini, bu sürede kendilerinin davacıyla ilgilendiğini, davalıların davacıyla ilgilenmeyip arayıp sormadıklarını, davacının inşaat dekorasyon ustası olduğunu fakat bu olay nedeniyle halen tam iyileşemediği için mesleğini yapamadığını, şu an garsonluk yaptığını belirtmiştir.
Davalı tanığı … … beyanında; olay günü davalı … ile …’ın kullandığı araçla …’dan … istikametine gittiklerini, … Mahallesi … kavşağına geldiklerinde sola dönecekleri sırada karşı istikametten gelen motosikletle aracın çarpıştığını, hemen yaralıya müdahale ettiklerini, ambulans çağırıp davacının hastaneye kaldırıldığını, daha sonrasında …dan duyduğuna göre davacıya hastaneye ziyarete gittiğinde 5.000,00 TL ödeme teklifinde bulunmasına rağmen davacının bunu kabul etmediğini duyduğunu beyan etmiştir.
Davalı tanığı … … beyanında; olay günü kazanın meydana geldiği yerde yol kenarında beklerken davacının kullandığı motosiklete otomobilin çarptığını, kazanın olduğu yerin kontrolsüz kavşak olduğunu, sonrasında davalıdan duyduğuna göre davacıyı hastanede yattığı dönemde ziyarete gidip ilgilendiğini fakat davacının davalıdan herhangi bir maddi manevi talebinin bulunmadığını beyan ettiğini, davacının hasar gören motosikletinin davalı …’un trafik sigortası tarafından zararının karşılandığını bildiğini söylemiştir.
Davacı asil …tarihli duruşmadaki beyanında; Kaza olayından dolayı ayağında uzun süre rahatsızlık yaşadığını, 18 ay raporda belirtildiği şekilde bunun sürdüğünü, fakat çalışması gerektiğinden dolayı kazadan 4-5 ay sonra mecburen çalışmaya başladığını, bir kafede garson olarak çalışmaya başladığını söylemiştir.
Aktüer Bilirkişi tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; Davalı sürücünün olayda %100 kusurlu olduğu ve gelir durumu gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda davacının 18 aylık geçici iş göremezlik süresi boyunda uğramış olduğu zarar 17.01,89TL olduğu talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişiden özellikle davacının beyanları ve kaza sonrası 5 ay sonunda çalıştığı yönündeki açıklamaları doğrultusunda 5 aylık süre göz önünde bulundurarak yendine maddi tazminat hesaplaması yaptırılarak ek rapor aldırılmış …/…/… tarihli ek rapora göre;
Davacının geçici iş göremezlik zararının 4.014,69.-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği”,
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, aynı Kanun’un 3. maddesinde ise işleten tanımı yönünden “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” düzenlemesine yer verildiği,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde “İşleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu”
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde “Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu bulunduğu,”
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “Sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği” öngörülmüştür.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının …/…/… tarihli ATK Genel Kurulu’nun raporunda belirtildiği üzere 18 ay geçici iş göremez kalır şekilde yaralandığı, sürekli iş göremezlik durumunun bulunmadığı, Ancak buna rağmen davacı asilin kendi beyanlarından da anlaşılacağı üzere kaza tarihinden sonrasında 5 ay sonra yeniden çalışmaya başladığının anlaşıldığı, kaza olayının meydana gelmesinde davalı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, her ne kadar davalı sigorta şirketi vekili tarafından davacının kaza sırasında kask takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu ileri sürülmüş ise de; dosyada ve gerekse de ceza dosyası içerisinde buna ilişkin bir belirlemenin bulunmadığı belgenin de olmadığı kaldı ki olsa bile davacının aldırılan doktor raporlarından anlaşılacağı üzere; Yaralanmanın niteliği gereği kask takılmaması sonuca etkisinin bulunmadığı dolayısıyla olayda müterafik kusur bildirimi yapılmasını gerektirir bir durum söz konusu olmadığı, davacıya davalılar tarafından ve de SGK tarafından yapılan bir ödeme ve bağlanan bir gelirin de bulunmadığı anlaşılmakla sonuç olarak aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen …tarihli ek raporda belirtildiği üzere davacının geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı zararın 4.014,69 TL olduğu, davalıların bu tutardaki maddi tazminattan gerek Kara yolları trafik kanunun gerekse ZMSS poliçe hükümleri uyarınca sorumlu oldukları anlaşılmakla maddi tazminat istemi yönünden davanın Kısmen Kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının fazlaya dair maddi tazminat talebi usulüne uygun delillerle ispat edilemediğinden reddedilmek gerekmiş, ayrıca davacı tarafın manevi tazminat talebi ile ilgili olarak kazanın oluş biçimi tarafların, kaza olayındaki kusur durumları kazadan sonraki tutum ve davranışları, tarafların sosyal ekonomik durumları göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirme sonucunda davacının olay nedeniyle yaşamış olduğu, acı ve üzüntünün bir nebzede olsa giderilmesi bakımından 5.000,00TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, davalılar … … ve … … manevi tazminattan sorumlu tutularak ve ayrıca davalı sigorta şirketinin davadan önce usulünce temerrüte düşürülmeyişi gözetilerek davalı sigorta şirketi hüküm altına alınan maddi tazminattan dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutularak, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine maddi tazminat istemiyle açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
4.014,69.-TL’nin kaza tarihi olan 01/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE (Davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile ve dava tarihinden yasal faiz ile sınırlı sorumlu tutularak),
Davacının fazlaya dair maddi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalılar … … ve … … aleyhine manevi tazminat istemiyle açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
5.000,00.-TL’nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla adı geçen davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair manevi tazminat isteminin REDDİNE,
3 2-Alınması gerekli 615,79.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 683,10.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 67,31.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 615,79.-TL peşin harç, 25,20.-TL başvuru harcının toplamı 640,99.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE, (Davalı sigorta şirketi 299,44.-TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıya)
5-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi, ATK gideri olmak üzere) toplam 3.287,65.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 740,70.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE, (Davalı sigorta şirketi kabul edilen maddi tazminat yönünden %13,38 orana tekabül eden 439,80.-TL’den sınırlı sorumlu olmak kaydıyla),
Fazlaya ilişkin yapılan giderlerin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat için hesaplanan 2.180,00.-TL.-TL nispi vekalet ücretinin tüm davalılardan, manevi tazminat istemi yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin de davalılar … … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalılar … …, … … ve …A.Ş vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesi uyarınca reddolunan maddi tazminat yönünden hesaplanan 3.118,20.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
8-Davalılar … …, … … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesi uyarınca reddolunan manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara ÖDENMESİNE,
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar … … ile … … vekilinin yüzlerine karşı, davalı …vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/10/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)