Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/623 E. 2018/284 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/623 Esas
KARAR NO : 2018/284
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2013
KARAR TARİHİ : 09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … … … plakalı araç ile seyir halindeyken … Mah. … Sk. İle … sokağın kesiştiği kavşakta davalı … … yönetimindeki … … … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada …’nın asli kusurlu olduğunu kaza sonrası araçta ciddi hasarın meydana geldiğini, …/…/… tarihinde … Mühendisleri odasına başvuruda bulunularak araçta yapılan araştırmada 13.855,00.-TL hasar tutarlı 24/02/2010 tarihli bilirkişi raporunun tanzim edildiğini, müvekkilinin kaza neticesinde … tarihinde … tarihinde iş göremezlik belgesi aldığını, ayrıca davalı tarafın zorunlu trafik sigortası bulunmadığı için garanti fonu güvence hesabına başvurma zarureti doğduğunu beyan ederek, 5.000,00.-TL maddi 10.000,00.-TL manevi tazminatın … tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize hitaben verdiği … tarihli açıklama dilekçesiyle dava dilekçesinde talep etmiş olduğu 5.000,00.-TL maddi tazminat isteminin 2.000,00.-TL’lik kısmının iş göremezlik, 2.000,00.-TL’lik kısmının araçta oluşan maddi hasar ve 1.000,00.-TL’sinin de rücu alacağı olduğunu belirtmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde; aracın her ne kadar müvekkili üzerinde görünse de müvekkili tarafından kaza tarihinden 11 yıl önce … … isimli şahsa satıldığını, … Noterliğinden süresiz satış vekaleti verildiğini aracın kaza tarihinden 11 yıl önce satıldığını, fiili tasarruf ve sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını, işletenin diğer davalı … … olduğunu, bu yüzden müvekkiline husumetin yönetilemeyeceğini, ayrıca davacının istemiş olduğu tazminat kalemlerinden araç ile ilgili hasar ve ferileri maddi tazminat talebi ve telekom saha dolabında oluşan rücu talebinin zaman aşımına uğradığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresinin …’da olduğunu bu hukuki esaslar gereğince takip ve davalar için …- … Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, kazaya uğrayan araç için talep edilen maddi tazminatın reddi gerektiğini, müvekkili kurumun trafik kazaları sonucu motorlu araçta meydana gelen hasar tutarını ödemek gibi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kurumun sorumlu olduğu durumun güvence hesabının tazminat ile sorumlu olduğu halin sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinde geçerli olan limit ve kazaya karışan trafik sigortalısı olmayan motorlu aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu beyan ederek açılan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … … cevap dilekçesinde; davacı tarafça talep edilen 10.000,00.-TL manevi tazminat ile 5.000,00.-TL’lik maddi tazminat talebinin reddini, kanun hükümlerinde belirtilen ceza mahkemesi kararında belirlenen kusur oranları hukuk hakimi bağlayıcı nitelikte olmadığını, yeniden bilirkişi incelemesiyle kusur değerlendirilmesi yapılmasını, ayrıca manevi tazminat tutarının belirlenirken saldırı oluşturan eylen ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ekonomik durumlarının da dikkate alınması gerektiğini, paranın zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşıdığını, takdir edilecek tutarın var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli kadar olması gerektiğini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası celp edilmiş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, davacıya ait tedavi evrakları getirtilerek davacının iş göremezlik raporu aldırılmış, SGK’dan davacıya rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu araştırılmış, ayrıca kusur raporu ile aktüer bilirkişiden ayrıntılı raporlar aldırılmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan hem iş göremezliğe hem de davacının aracındaki hasar giderimine ilişkin maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir. Ayrıca davacı taraf bu kaza nedeniyle Türk Telekom Kurumuna yapmış olduğu ödemenin de davalılardan maddi tazminat kapsamı içerisinde tahsilini talep etmiştir. Kazaya karıştığı ileri sürülen ve davalı … … yönetimindeki … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir ZMSS poliçesi bulunmadığından davacı vekili …’na husumet yöneltmiş, ayrıca davalılardan … aracın sürücüsü, diğer davalı … ise işleten malik sıfatıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle bu kişilere husumet yöneltilmiştir.
Davalılardan … vekili süresinde verdiği yetki itirazıyla mahkememizin yetkisine itiraz etmiş olup, haksız fiilin … İli sınırları içerisinde oluşu gözetilerek HMK 16 maddesi uyarınca yetki itirazı reddedilmiştir.
Davalılardan … ve … vekilleri süresinde verdikleri cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmuş olup, olayda uygulanması gereken zaman aşımı hükümlerinin 2918 sayılı kanunun 109/2 maddesi uyarınca uzamış ceza zaman aşımı hükümlerine tabi olduğu, kaza tarihi olan …/…/… tarihinden dava tarihi …/…/… tarihine kadar geçen sürede bu sürenin dolmayışı gözetilerek zaman aşımı itirazı da reddedilmiştir.
SGK Antalya İl Müdürlüğünden gelen …/…/… tarihli cevabi yazıya göre; davacıya rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacının iş göremezlik durumuna ilişkin … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacının yaralanma nedeniyle sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığının, 10 gün süreyle geçici iş göremez kalır şekilde yaralandığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Kaza olayındaki kusur durumuna ilişkin Bilirkişi …tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; kazanın meydana geldiği yer üzerinde dur levhalarının bulunduğunun tespit edildiğini, … Belediyesinin …/…/… tarihli yazısında … Sk üzerine …/…/… tarihinde dur levhasının monte edildiğinin belirtildiği, buna göre kaza tarihi …/…/… tarihi itibariyle olay yerinde dur levhalarının bulunduğunun anlaşıldığını, kaza olayının meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın %70, davacının ise %30 oranında kusurlu olduklarını, davacının aracında meydana gelen hasar tutarının ise onarım bedelinin aracının 2.el piyasa değerini geçiyor olması sebebiyle aracın onarımının ekonomik olmayacağı, aracın hasarlı haliyle 2.el piyasa değerinin 4.000,00.-TL civarında olacağı, bu sebeple aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el piyasa değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark olan 8.500,00.-TL tutarında maddi hasara uğradığını, davalı sürücünün %70 kusuruna denk gelen zarar tutarının da 5.950,00.-TL olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Bir kısım davalılar tarafından kusur ve hasar raporuna itiraz edilmesi üzerine bilirkişiden ek rapor aldırılmış, …/…/… tarihli ek rapora göre; kaza tarihinde söz konusu kavşakta kavşak kollarında dur işaret levhalarının bulunmadığı anlaşıldığından bahisle yapılan değerlendirme sonucunda davalı sürücünün %25, davacının ise %75 oranında kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporuna dayanak olarak … Belediye Başkanlığı tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında mahkemeye hitaben vermiş olduğu … tarihli cevabi yazıda … tarihinde …Sk ile …Sk kesişiminde 2 adet dur levhası monte edildiği şeklinde bilgi verildiğini, dolayısıyla bu yazı uyarınca kazanın olduğu kavşakta olay tarihinde dur levhasının bulunmadığından hareketle bu yönde kusur değerlendirmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında bu olay nedeniyle Sanık … … hakkında taksirle yaralanmaya neden olduğundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemece … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile Sanık … hakkında taksirle bir kişiyi yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği, cezasının ertelendiği ve … tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Ceza dosyasında kazanın meydana geldiği yerde dur işaret levhasının bulunduğu, buna göre davalı sürücünün asli kusurlu, davacının ise tali kusurlu olduğu tespitiyle hüküm kurulduğu ve mahkemece verilen hükmün Yargıtay onaması ile kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ceza mahkemesindeki tespit edilen maddi olgular doğrultusunda olay tarihinde kazanın meydana geldiği kavşakta dur levhasının mevcut olduğu değerlendirilerek, bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli kök rapora mahkememizce itibar edilmiştir.
Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği değerlendirilerek ve olaydaki kusur durumları ve SGK’dan yapılan 283,31.-TL’lik geçici iş göremezlik ödeneği de değerlendirilmek suretiyle yapılan hesaplamaya göre, davacının geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının SGK ödemesi ile tamamen karşılanmış olup, alacağının kalmadığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davacının davadaki maddi tazminat talepleri arasında kaza nedeniyle Türk Telekom’a ödemiş olduğu 1.644,43.-TL’lik hasar nedeniyle rücuen davalılardan bu ödemeyi talep etmiş ise de, buna ilişkin talebinde haklı olduğunu gösterecek dosyaya herhangi bir delil sunmamıştır.
Davalılardan … … plakalı aracın kayıt maliki olup, her ne kadar savunmasında söz konusu aracı kaza tarihinden 11 yıl önce sattığını, aracın fiili hakimiyetinin harici satış ve teslim ile kendisinden çıktığını, fiili tasarrufu altında bulunmadığını belirtmiş ise de, aracın halen kayıt maliki olması sebebiyle bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/1.maddesinde bu kanunun 13.maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 Sayılı KTK ve 10/07/2003 tarihli 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihtas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu kanunla mügah 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu Çerçevesinde ihtas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta Reasürans Ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer vermiş, aynı maddenin 2-a bendinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Trafik kazası neticesinde yaralanan ilgililerin diğer şartları da bulunması halinde teminat miktarı ile sınırlı olarak zararlarının karşılanmasının Güvence Hesabından isteyebileceği, 5684 sayılı yasanın 14/1.maddesi uyarınca da yasadaki emredici düzenleme doğrultusunda Güvence Hesabının zorunlu mali mesuliyet sigortasının yerine geçtiği, diğer bir deyişle sigortanın sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacıya ait … … … plakalı aracın hasarlandığı, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre araçtaki hasar tutarının 8.500,00.-TL olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’nın %70, davacının ise %30 kusurlu oldukları, dolayısıyla davalının %70 kusuruna denk gelen hasar giderim bedelinin 5.950,00.-TL olduğu, davalıların bu giderim bedelinden kazaya neden olan aracın sürücüsü, işleten maliki ve aracın zorunlu trafik sigortası bulunmadığından, …’nın sorumlu oldukları, dava ve açıklama dilekçesiyle davacının bu yöne ilişkin talebinin 2.000,00.-TL oluşu gözetilerek, davacının talebiyle bağlı kalınarak, araç hasar giderim bedeli olan 2.000,00.-TL’den davalıların müşterek ve müteselsilen sorumluluklarına hükmetmek gerekmiş, davacının diğer maddi tazminat talepleri olan iş göremezlik ve rücu alacağı yönünden ise kaza sonrasında SGK tarafından davacıya yapılan geçici iş göremezlik ödemesi ile bu zararının fazlasıyla karşılandığı anlaşıldığından, rücu alacağı talebine ilişkin ise söz konusu alacağın varlığını ispata elverişli dosyaya yeterli delil sunulmadığından, bu yöndeki maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, hüküm altına alınan maddi tazminat istemi yönünden davalı … yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekliliği sonucuna varılmış, manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmeye göre de olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazadan sonraki tutum ve davranışları ve davacının yaşamış olduğu acı ve üzüntünün bir nebze olsun giderilmesi bakımından davacı lehine 2.500,00.-TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasına, manevi tazminattan davalılar … … ile …’in sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiş, davalı …’nın ise manevi tazminattan sorumluluğu bulunmadığı değerlendirilerek, onun yönünden manevi tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılardan Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne yönelik açmış olduğu manevi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Davacının davalılar … ve … hakkındaki manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
2.500,00.-TL’nin kaza tarihi olan 29/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının adı geçen davalılar hakkındaki fazlaya dair manevi tazminat isteminin REDDİNE,
a)Manevi tazminat istemi yönünden alınması gerekli 170,77.-TL nispi karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
b)Manevi tazminat yönünden yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
c)Davacı vekille temsil olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … … ve …’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
d)Davalı … … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10/2 maddesi uyarınca ve kısmen reddolunan manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
e)Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 10/3 maddesi uyarınca reddolunan manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
3-Davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacının aracında oluşan hasar giderim bedeli 2.000,00.-TL’nin kaza tarihi olan 29/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE (Davalı … dava tarihinden yasal faizle sınırlı sorumlu tutularak),
Davacının fazlaya ilişkin araç hasar giderimine ilişkin hakkının SAKLI TUTULMASINA,
Davacının iş göremezlik zararına ve Telekom’a yapmış olduğu ödeme nedeniyle rücuen tazminat istemlerine ilişkin maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
a)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 136,62.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 85,43.-TL harcın mahsubu ile bakiye 51,19.-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
b)Davacının yatırdığı 256,20.-TL peşin harç, 24,30.-TL başvuru harcının toplamı 280,50.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE, Davalı … … 109,73.-TL ile sınırlı sorumlu tutularak (İlk dava sırasında peşin alınan 256,20.-TL’nin 85,43.-TL’lik kısmı maddi tazminata ilişkin olup, davalı … … 85,43.-TL ve başvuru harcı 24,30.-TL ile sorumlu tutularak),
c)Davacı tarafından yapılan davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.310,00.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 524,00.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
d)Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
e)Davalılar … ve … vekille temsil olunduklarından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 3/2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara ÖDENMESİNE,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/04/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)