Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/569 E. 2018/288 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/569 Esas
KARAR NO : 2018/288
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/10/2013
KARAR TARİHİ : 09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; …/…/… günü saat ..:… sıralarında davalı … … (ehliyetsiz sürücü) idaresindeki … … … plaka sayılı motosikleti ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yaya olan müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, olay ile ilgili davalı … … hakkında açılan ceza dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının asli kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, kazaya karışan aracın kaza tarihinde ZMSS poliçesinin bulunmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin beden gücü kaybı nedeniyle şimdilik 1.000,00.-TL ve tedavi ve iyileştirme giderleri nedeniyle 1.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 35.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun adresi “… / …” olup davalının ikametgahı mahkemesi kuralı gereği davanın yetkili … Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, ayrıca mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığını, esasa ilişkin olarak da; dava dilekçesinde belirtilen kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davacıya bu kaza sonucu herhangi bir sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmeli ve yapıldı ise bu miktar/peşin sermaye değerinin müvekkili kuruma rücu edileceğinden hesaplamada dikkate alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla varsa maluliyet oranının ispatlanması gerektiğini ve zararın sorumlu aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, müvekkili kurumun manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağını, ayrıca dava açılmadan önce başvuru yapılması hukuki bir ön koşul olduğundan, dava açılmasına müvekkili tarafından sebebiyet verilmediğini, bu sebeplerle, temerrüt oluşmadığından faiz ve davanın açılmasına müvekkili kurum sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de müvekkili kurumdan talep edilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının kazanın meydana gelmesinde birinci derecede asli kusurlu olduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma aşamasında yaptırdığı bilirkişi incelemesini kabul etmediklerini, kaza sonrasında her iki tarafta hastaneye kaldırıldığı için kaza tespit tutanağı tanzim edilmediğini, davacının durumu gereği olağan günlük bakım haricinde afaki bir bakım ihtiyacının söz konusu olmadığını, kaldı ki hali hazırda davacının tedavi giderleri SGK tarafından karşılanmakta olduğunu, davacı tarafın talep ettiği miktarların fahiş miktarda olduğunu, manevi tazminatın gayesinin tarafları zenginleştirmek değil manevi zararın tatmini olduğunu belirterek, haksız davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … ASCM’nin …/… Esas sayılı dava dosyası celp edilmiş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, SGK’dan davacıya rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu araştırılmış, davacının tedavi gördüğü kurumlardan tedavi evrakları getirtilerek iş göremezlik durumuna ilişkin 3 ayrı rapor aldırılmış, kusur raporu ile aktüer bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle açılan maddi manevi tazminat davası niteliğindedir.
Davacı maddi tazminat kapsamında beden gücü kaybı ve tedavi giderlerinden dolayı her iki davalı hakkında maddi tazminat talep etmekte, manevi tazminatı ise sadece davalı …’ten talep etmiştir.
Davalılardan … vekili görev ve yetki itirazında bulunmuş, davanın sigorta hukukundan kaynaklı oluşu da gözetilerek, ayrıca kaza olayının …’da gerçekleşmesi sebebiyle HMK 16.maddesi uyarınca yetki itirazının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kaza olayı …/…/… tarihinde meydana gelmiş, davalılardan …’in yönetimindeki … … … plakalı motosikletin yaya olarak yolda beklemekte olan davacıya çarpması neticesinde davacı yaralanmıştır.
Davalı sürücü …’in kullandığı motosikletin kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesinin bulunmadığı da olayda ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kaza olayının meydana gelmesindeki tarafların kusur durumu, davacının yaralanma nedeniyle uğradığı iş göremezlik ve tedavi giderlerinden dolayı zararının bulunup bulunmadığı, manevi tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
… Müdürlüğünden gelen …/…/… tarihli cevabi yazıya göre; davacıya rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasında Sanık … … hakkında taksirle yaralanmaya sebep verme suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda sanığın bu suçtan dolayı …/…/… gün ve …/… Esas sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kaza olayındaki kusur durumuna ilişkin Bilirkişi … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; kazanın meydana gelmesinde davalı motosiklet sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır:
Davacı hakkında iş göremezlik durumuna ilişkin … Adli Tıp Şube Müdürlü,ğünce düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacının %46,2 oranında sürekli iş göremez kalır şekilde ve 180 gün geçici iş göremez kalır şekilde yaralandığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Rapora itiraz edilmesi üzerine 2.kez aldırılan … Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacının yaralanma nedeniyle geçici iş göremezlik süresinin 50 gün olduğu, sürekli iş göremezlik oranının da %16,2 olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Raporlar arasında çelişki olması nedeniyle 3.kez ATK 3. İhtisas Kurulundan rapor aldırılmış, …/…/… tarihli ATK raporuna göre; davacının sürekli iş göremezlik oranının %76 olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği değerlendirilerek ve kusur durumu gözetilerek yapılan hesaplama sonucunda davacının SGK kapsamında olmayan tedavi ve bakım giderleri toplamının 4.342,22.-TL, geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 4.290,70.-TL ve sürekli iş gücü kaybından kaynaklı zararının da 189.454,29.-TL olarak hesap edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili … tarihli ıslah (artırım) dilekçesi ile 2.000,00.-TL olan maddi tazminat talebini 198.087,21.-TL’ye yükseltmiş, ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/1.maddesinde bu kanunun 13.maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 Sayılı KTK ve 10/07/2003 tarihli 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihtas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu kanunla mügah 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu Çerçevesinde ihtas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta Reasürans Ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer vermiş, aynı maddenin 2-a bendinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Trafik kazası neticesinde yaralanan ilgililerin diğer şartları da bulunması halinde teminat miktarı ile sınırlı olarak zararlarının karşılanmasının Güvence Hesabından isteyebileceği, 5684 sayılı yasanın 14/1.maddesi uyarınca da yasadaki emredici düzenleme doğrultusunda Güvence Hesabının zorunlu mali mesuliyet sigortasının yerine geçtiği, diğer bir deyişle sigortanın sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; … tarihinde davalılardan …’in sevk ve idaresindeki ZMSS sigorta poliçesi bulunmayan … … … plakalı motosiklet ile seyrettiği sırada yaya olarak yolda beklemekte olan davacıya çarparak davacının yaralanmasına neden olduğu, olayın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu ve davacının bu kaza ve yaralanma olayı nedeniyle Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas Dairesince aldırılan rapora göre %76 oranında sürekli iş göremez şekilde ve yine … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim edilen rapora göre 180 gün geçici iş göremez şekilde yaralandığı, davacının aktüer bilirkişi raporunda belirtildiği üzere geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 4.290,70.-TL, sürekli iş gücü zararının 189.454,29.-TL olduğu, ayrıca SGK kapsamında olmayan tedavi ve bakım giderlerinden kaynaklı zararının da 4.342,22.-TL olduğu, söz konusu maddi zarardan davalı sürücü … … ile diğer davalı …’nın müteselsilen sorumlu oldukları, davanın ıslah edilişi de gözetilerek ıslah edilmiş haliyle maddi tazminat istemi yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, hüküm altına alınan alacaklara kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüş, ancak davalı … davadan önce temerrüte düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulmuş, manevi tazminat yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre de kaza olayındaki tarafların kusur durumları ve olayın oluş şekli, tarafların sosyal ekonomik durumları göz önünde bulundurularak, davacının olay nedeniyle yaşadığı acı ve üzüntünün giderilmesi bakımından 15.000,00.-TL manevi tazminatın davacı lehine hüküm altına alınmasına ve manevi tazminattan davalı …’in sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın ıslah edilmiş haliyle KABULÜ ile;
4.290,70.-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 189.454,29.-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 4.342,22.-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 198.087,21.-TL’nin kaza tarihi 02/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE (Davalı … dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutularak),
a)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 13.531,33.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 6,86.-TL ve ıslah ile alınan 670,00.-TL olmak üzere toplam 676,86.-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.854,47.-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
b)Davacı tarafından yapılan davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere toplam 2.718,30.-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
c)Maddi tazminat yönünden davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.835,20.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının davalı … hakında açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
15.000,00.-TL’nin kaza tarihi olan 02/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair manevi tazminat isteminin REDDİNE,
a)Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.024,65.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 119,54.-TL harcın mahsubu ile bakiye 905,11.-TL harcın davalı …’ten tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
b)Manevi tazminat talebi yönünden davacı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
c)Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
d)Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/04/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)