Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/478 E. 2019/320 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/478 Esas
KARAR NO : 2019/320
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/03/2013
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … A.Ş ve ortakları arasında … tarihli Yatırım ve Pay Sahipliği Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme ile müvekkili şirketin tamamen kendi öz kaynakları ile … İlinde … hastane işletmeciliği yapması, yeni ruhsat alımındaki … Bakanlığınca getirilen kısıtlamalar nedeniyle … A.Ş’ye ait olan ve durmuş faaliyetleri nedeniyle askıya alınmış hastane ruhsatının aktif hale getirilmesi, çalışır durumda olan bir kısım hastane malzemesinin de kiralanarak hastanenin işletilmesinin düzenlendiğini, sözleşmenin 4.3 maddesi gereğince önceki şirketten tamamen ayrı ve bağımsız olan müvekkili şirketin faaliyetlerinde daha önce hastaneyi işletmiş bulunan … A.Ş ve ortaklarının hiçbir borcu nedeniyle müvekkili şirketin sorumlu olmayacağı, ortakların her türlü tedbiri alarak üçüncü kişilerin müvekkili üzerinde … A.Ş ve ortaklarının borçları nedeniyle cebri icra uygulamalarının engelleneceğinin garanti ve taahhüt edildiğini, sözleşmenin 9.4 maddesinde ise işbu borçlar nedeniyle müvekkili şirketin herhangi bir ödeme yapmak zorunda kalması halinde yapılan bu ödemenin derhal … ve yerel ortakları tarafından … A.Ş’ye ödeneceğinin düzenlendiğini, sözleşme gereği tarafların müteselsil kefil ve garantör olarak doğacak riskleri üstlendiklerini ve risklerin bizzat kendi kötü niyetleri, üzerlerine düşen edimleri yerine getirmemeleri nedeniyle gerçekleştiğini ve müvekkili şirketin bu bedelleri ödemek zorunda kalmış olup bu bedelin derhal garantörler tarafından ödenmesi ve risklerin ortadan kaldırılması gerektiğini, tarafların bu ihlali ile sözleşmenin 13/4 maddesinde yer alan cezai şartın ödenmesi gerektiğini, yine davalı tarafın ödemediği işçilik alacaklarından doğan davalar ve açılan icra takipleri nedeniyle cebri icra baskısı altında ödenecek olan miktarın toplam …-TL olduğunu, tarafların bu yükümlülüklerini ihlali de ayrıca cezai şartı gerektirmekte olup şimdilik bu duruma ilişkin cezai şart isteme taleplerini ve bu ihlaller nedeniyle talep edecekleri manevi tazminat talep haklarını saklı tuttuklarını belirterek, nakden ödenmek zorunda kalınan …-TL bedelin ödendikleri tarihten itibaren ticari reeskont faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsiline, ayrıca tarafların sözleşme gereğince yerine getirmedikleri edimlerin ve sözleşmenin ihlali nedeniyle diğer cezai şart talep etme hakkını doğuran konular saklı kalmak üzere şimdilik davalılar aleyhine müteselsilen tahsil edilmek üzere …-TL cezai şarta ve temerrüt tarihinden itibaren ticari reeskont faizine hükmedilmesini ihtiyati tedbir talepli olarak talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davada müvekkillerinin husumetinin olmadığını, müvekkillerinin şirket yönetiminde yer almadıklarını, sözleşme dolayısıyla müvekkillerine yapılmış bir ödeme de bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden bir süre sonra sözleşmeye konu taşınır ve taşınmaz mallar ile eklentilerinin davacı şirketin bünyesinde bulunduğu …’e bağlı …’ye satıldığını, satış sonucu tüm alacak ve borçların yeni şirkete geçtiğini, … Şirketinin, … AŞ’nin borçlarını ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu düzenlemelerle müvekkillerinin şirkette yetkisi ve sorumluluğu kalmadığını, davacının iddialarının aksine şirketin organsız bırakılması ve davacıyı zarara uğratmasının da söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan … tarihli sözleşmenin geçerliliğinin bulunmadığını, satış işlemlerinden davacı şirketlerin haberinin olduğunu ve davacılardan habersiz hiçbir işlem gerçekleştirilmediğini, yatırım ve pay sahipliği sözleşmesine konu olan hastane binalarının davacı şirketlerin de haberli oldukları bu süreçte kendi kardeş kuruluşlarından biri olan …’ye satıldığını, bu hususun davacı tarafça mahkemeden saklandığını, müvekkilinin davada taraf olarak gösterilemeyeceğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra …’nin bir borcu doğmadığını, bu doğrultuda yerel ortaklara rücu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin 13.4 maddesindeki cezai şartın rekabet yasağına ilişkin olduğunu, davacının cezai şart talebinin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin konusunun ve amacının belirlendiği üçüncü maddesinin incelenmesinden de görüleceği üzere işbu sözleşmenin … Sağlığa ait olan bir takım işletme ve gayrimenkullerin kiralanması ve sözleşme ile yeni şirketin oluşturulacak yönetiminin genel esaslarının belirlenmesi amacıyla hazırlanmış ve akdedilmiş bir sözleşme olduğunu, burada davacı tarafça iddia edildiği üzere … tarihli sözleşmenin pay sahipleri sözleşmesi olduğu yönündeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinden sonra … tarihinde … Hastanesinin ruhsatı ve mülkleri ile birlikte … AŞ’ye satıldığını, bu sözleşmeye dayanılarak dava açılmasının da mümkün olmadığını, … Hastanesi ve ortaklarının davalı olarak gösterilemeyeceğini, sözleşmenin … maddesindeki cezai şartın rekabet yasağına ilişkin olduğunu, davacının cezai şart talebinin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalılar … ve … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … tarihli sözleşmede pay sahiplerinin sorumluluklarının hastane binasının maliki olan …’nın sözleşmeye aykırılığı durumunda ortaya çıkmakta olduğunu, müvekkillerinin sorumluluğunun ortaya çıkması için …’ın sözleşmeden kaynaklanan taahhütlerine aykırı davranması ve bu aykırılık nedeniyle davacının 3.kişilere ödeme yapması gerektiği olduğunu, kira sözleşmesinden 6 ay sonra kiraya konu gayrimenkuller ile hastane ruhsatının davacının organik bağı olan … AŞ’ye satıldığını ve taraflar arasında imzalanan … tarihli sözleşmenin hükümsüz kaldığını, ayrıca davacının sözleşmenin 13.4 maddesine göre cezai şart talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde … AŞ Tasfiye Memuru beyanlarında özetle; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı kararı ile … AŞ.’nin organsız kalmış olması nedeniyle Şirketin Feshine karar verilmiş olunmasından dolayı, tarafının anılan şirkete Kayyım olarak atandığını, davacı şirket ile dava dışı … AŞ ve … AŞ. arasında … tarihli protokol yapıldığını, bu protokolün 3. Maddesinde “ İşletme kalemlerinin ve demirbaşların kiralanmasından “ bahsedildiğini, bu kapsamda davacı şirketin bu süreçte kirasını ödeyip ödemediği, ödemiş ise ne kadar ve ne şekilde ödediği konusunda inceleme ve irdeleme yapılmaksızın, yapmış olduğu iddia edilen ödemelerden bahsedildiğini, bu sebeple aldırılan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … tarihli yatırım ve pay sahipleri sözleşmesi, … tarihli satış protokolü, … tarihli kira sözleşmesi, ödemeleri gösterir liste, … tarihli protokol sunulmuş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı, … Esas sayılı, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve … Esas sayılı, … Esas sayılı, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas sayılı, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı, Konya … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyaları ve Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … Esas sayılı, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı ve … Esas, … Esas, … Esas sayılı, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Esas sayılı, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı, … Esas sayılı ve Konya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyaları celp edilmiş, bilirkişilerden ayrı ayrı raporlar aldırılmış, davalı … A.Ş’ye ait ve davacı şirkete ait ticaret sicil dosyaları da celp edilmiştir.
Dava; taraflar arasındaki … tarihli yatırım ve pay sahipleri sözleşmesi uyarınca sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince davacının, davalıların borçlarından dolayı ödemek zorunda kalınan tutarın iadesi ve cezai şart istemiyle açılan alacak davası niteliğindedir.
Davacı vekili davalılar ile yapılan … tarihli yatırım ve pay sahipliği sözleşmesi uyarınca sözleşmenin 4.3 maddesi gereğince daha önce hastaneyi işletmiş bulunan davalıların hiçbir borcu nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmayacağını, ortakların her türlü tedbiri alarak 3.kişilerin müvekkili üzerinde … AŞ ve ortaklarının borçları nedeniyle cebri icra yollarının engelleneceğini garanti ve taahhüt ettiklerini, sözleşmenin … maddesine göre bu borçlar nedeniyle müvekkili şirketin herhangi bir ödeme yapmak zorunda kalması halinde yapılan bu ödemenin davalılarca davacıya ödeneceğinin düzenlendiğini, ancak buna rağmen davalı … AŞ’nin borçlarını ödemeyerek müvekkili şirketi cebri icra tehdidi altında bıraktıklarını ve … AŞ’nin borçlarından dolayı müvekkili şirketin sorumlu tutularak … AŞ’nin alacaklılarına ödeme yapmak zorunda kalındığından bahisle ödediği tutarın iadesi ve sözleşmenin 13/4 maddesi uyarınca düzenlenen cezai şart alacağının tahsili istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili her ne kadar … tarihli celsede cezai şart talebinin sözleşmenin 15.4 maddesine ilişkin olduğunu belirtse de, dava dilekçesindeki açıklamalarından (sayfa 4) açıkça sözleşmenin 13.4 maddesinde yer alan cezai şarta ilişkin talepte bulunduğu, sözleşmenin 15.4 maddesinde düzenlenen cezai şarta ilişkin taleplerinin ve bu ihlaller nedeniyle talep edebileceği manevi tazminat talep hakkını saklı tuttuğunu beyan etmesi karşısında iddianın genişletilmesi mahiyetinde görülen duruşmadaki beyanına itibar edilmemiş ve sözleşmenin 13.4 maddesindeki düzenleme ile kararlaştırılan cezai şartı talep ettiği değerlendirilmiştir.
… A.Ş … tarihli Antalya … Noterliğinin … yevmiye nolu birleşme kararı ile … Sicilinde kayıtlı … A.Ş’ne devrolduğu, birleşme kararına ilişkin tescil ve ilan işlemlerinin de yapıldığı anlaşılmıştır. (Davadan sonra birleşme işlemi gerçekleşmiştir.)
Davada davacı sıfatıyla hem … AŞ hem de bu şirket bünyesinde bulunan eski unvanı … Hizmetleri, yeni unvanı … AŞ olan 2 şirket davacı olmuş, … AŞ’yi devralan … AŞ’den usulünce alınan vekaletnameyi de dosyaya ibraz etmiş ve gerekçeli karar başlığına davacı sıfatı ile … AŞ yazılmıştır.
Davalılardan … A.Ş hakkında Antalya Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı ilamı ile fesih ve tasfiyesi ile kayyum atanmasına karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği, ilgili mahkeme ilam örneğinden anlaşılmış, tasfiye halindeki davalı şirket tasfiye memuru adına dava dilekçesi ve ekleri tebliğ olunarak dava ve duruşmalara katılımı sağlanmıştır.
Davalılardan … tarafından zaman aşımı definde bulunulmuş, olayda uygulanması gerekli zaman aşımı hükümlerinin 818 sayılı BK 125 maddesi uyarınca 10 yıllık süreye tabi oluşu gözetilerek, sözleşme tarihi … tarihinden itibaren dava tarihine kadar zaman aşımı süresinin dolmayışı gözetilerek zaman aşımı defi reddedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; … tarihli sözleşme hükümleri bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle, tarafların sözleşmeden doğan karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri, bundan dolayı davacı tarafın davalılardan talep edebileceği alacak ve cezai şart alacağı bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki varlığı ihtilafsız olan … tarihli yatırım ve pay sahipleri sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin 3.maddesinde sözleşmenin konusu ve amacı düzenlenmiş olup, buna göre: “İşbu sözleşme …’ın mülkiyetinde bulunan ve işletilmekte olunan … Hastanesi ve eklentilerinin (mevcut hastane) … Sağlık’ın mülkiyetinde bulunan ve inşa edilmekte olunan … Adresinde mukim detayları Ek-2’de yer alan ek hastanenin ve eklentilerinin (yeni hastane) … adresinde bulunan detayları Ek-3’de yer alan ve … Sağlık tarafından malik olunan veya hukuken geçerli bir temele dayanılan kullanım hakkına sahip olduğu demirbaşların yeni şirkete kiralanarak söz konusu işletme kalemlerinin bir özel hastane çatısı altında yeni şirket tarafından işletilmesinin esaslarını belirlemek, yeni şirkete ortaklık ve yeni şirketin yönetim esaslarını tespit etmek, işbu sözleşme kapsamında tarafların beyan, taahhüt, yükümlülük, hak, alacak ve taleplerini hüküm altına almak ve yükümlülüklere aykırılık halinde bu aykırılıkların giderim usullerine işaret etmek amacıyla akdedilmiştir.”
Sözleşmenin 4.3. maddesine göre; “Sözleşmenin 7.1 maddesinin konusuna giren işlemler gerçekleştirilirken …’ın … Pay Sahipleri dahil 3.kişilere olan hiçbir borcu yeni şirkete aktarılmayacaktır. Yeni şirket, …’ın hiçbir borcundan sorumlu olmayacaktır.”
Sözleşmenin 9.4. maddesine göre; “…’ın, … Pay Sahipleri dahil 3.kişilere olan hiçbir borcu yeni şirkete aktarılmayacaktır. Yeni şirket, …’ın hiçbir borcundan sorumlu olmayacak ve böyle bir sorumluluk halinin ortaya çıkması halinde (İş bu işlemlerin herhangi bir suretle ticari işletme devri olarak telakki edilmesi halinde veya diğer bir hukuki sebeple) bu borçlardan müşterek ve müteselsilen … ve yerel ortaklar sorumlu olacak ve bu kapsamda yeni şirketin 3.kişilere bir ödeme yapması halinde … ve yerel ortaklar yeni şirkete işbu ödemeyi derhal yapacaklardır.”
Sözleşmenin 13.4 maddesine göre; “Yerel ortaklardan herhangi birinin işbu 13.madde altındaki yükümlülüklerinden herhangi birini ihlal etmesi halinde yerel ortaklar, müşterek ve müteselsilen yatırımcıya beher ihlal için …-TL tutarında cezai tazminat ödemekle yükümlüdür. Yatırımcının cezai tazminat miktarını aşan zararlarının tazminini talep etme hakkı saklıdır. Yatırımcı cezai tazminat ve bunu aşan miktara dair zararları tazmin edilse dahi, ilgili yükümlülüğe aykırılık giderilmesini, söz konusu tazminatlarla beraber talep edebilecektir. İşbu cezai tazminat ifa ile beraber istenebilen cezai tazminattır. Bu madde uygulandığı takdirde 15.4 maddesi uygulanmayacaktır.”
Sözleşmenin 15.4 maddesine göre; “… veya pay sahiplerinden herhangi birinin işbu sözleşme altındaki yükümlülüklerinden herhangi birini ihlal etmesi halinde … ve … Pay Sahipleri müşterek ve müteselsilen yatırımcıya beher ihlal için toplamda …-TL tutarınca cezai tazminat ödemekle yükümlüdür. Yatırımcının cezai tazminat miktarını aşan zararlarının tazminini talep etme hakkı saklıdır. Yatırımcı cezai tazminat ve bunu aşan miktara dair zararları tazmin edilse dahi, ilgili yükümlülüğe aykırılığın giderilmesini söz konusu tazminatlarla beraber talep edebilecektir. İşbu cezai tazminat ifa ile beraber istenebilen cezai tazminattır.”
Sözleşmenin 14. maddesi teminatlar ve kredi anlaşması başlığını taşımakta olup, 14.1-c Garantiler: “İş bu sözleşmenin 7.1 ve 7.2 maddesinde öngörülen yükümlülüklerin hukuka uygun olarak yerine getirilmiş olduğunu ve bu yükümlülükler kapsamında akdedilen sözleşmelerin, yapılan işlemlerin, verilen taahhütlerin öngörülen şekilde sürelerde ve aykırılık durumu meydana gelmeksizin yerine getirileceğini ve yerine getirilmeye devam edileceğini yerel ortaklar, yatırımcı ve yeni şirkete garanti ederler.”
Sözleşmenin 15.1 maddesine göre; “Aşağıda yer alan talepler dahil ve fakat bunlar ile sınırlı olmaksızın tüm sözleşmesel yükümlülükler ile ilgili olarak ilgili sözleşmesel yükümlülüğün sorumluları yatırımcı veya yeni şirketi tazmin etmeyişi bunların zarar görmemesini sağlamayı ve talep edilen tazmin tutarının tamamını ve işbu madde kapsamındaki yükümlülüklerden doğan faiz ve gecikme cezalarını ödemeyi müştereken ve müteselsilen kabul, beyan ve taahhüt ederler.”
… tarihli sözleşmede davalı … A.Ş “…” olarak, diğer davalılardan … ve … yerel ortaklar olarak anılacak olup, diğer davalılar … A.Ş, …, … ve … münferiden … pay sahibi, birlikte … pay sahipleri olarak anılacaklar, … A.Ş yatırımcı, yine dava dilekçesinde davacı olan … A.Ş yeni şirket, davacı … AŞ yatırımcı olarak anılacakları belirtilerek tüm davalılar tarafından imza altına alındığı anlaşılmıştır. Sözleşmenin 15.1 maddesindeki düzenleme uyarınca sözleşmeyi imzalayan (yerel ortak, pay sahipleri ve sari diğer sıfatlarla) tüm davalılar 818 sayılı BK 141 (TBK 162 madde) maddesi uyarınca müteselsil borçlu sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları ve taahhüt altına girdikleri mahkememizce değerlendirilmiştir.
… tarihli satış protokolü başlıklı belgenin incelenmesinde; müdahil şirket … AŞ ile davalı … AŞ arasında imzalandığı, sözleşmenin 1.maddesinde … ait gayrimenkullerin belirtildiği, ayrıca Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas ve Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası borcu bulunduğunun maddede belirtildiği, protokolün 3.maddesine göre; “… sahip olduğu işbu sözleşmede tarif edilen 6 ve 11 parselde bulunan gayrimenkullerdeki kiracısı … karşı taahhütlerinin yerine getirilmesi amacıyla işbu sözleşmelerden doğan borcunu …’ye nakledecek, …’nın söz konusu kira sözleşmelerinden doğan taahhütleri … tarafından yerine getirilecektir. …, … ile arasında mevcut kira sözleşmesine istinaden eksiklikler ve yapılması gereken imalat giderlerini fiyatlandırılmış olup, tamamı …-USD’dir. Bu bedel … tarafından gayrimenkullerin satış fiyatından mahsup edilecektir. … kiracısı …’ya olan taahhütlerini içeren ekli listede belirtilen imalatları ve eksiklikleri ve varsa yapılacak kontrollerde ortaya çıkacak olan gizli ayıplara karşı her türlü sorumluluğun kendisinde olduğunu kabul ve beyan etmiştir. … belirlenen fiyatlara hiçbir itirazının bulunmadığını, bu fiyatlar ile ilgili gerekli incelemeyi yaptığını, fiyatların kadri marufunda bulunduğunu kabul, beyan ve taahhüt etmiştir….”
Görüldüğü üzere söz konusu satış protokolü ile davalı … A.Ş’nin maliki olduğu üzerinde hastane binasının da bulunduğu taşınmaz ile yine inşa halinde hastane binasının bulunduğu taşınmazların ve davalı … A.Ş’nin 2 adet icra takip dosyası borcunun sözleşmenin diğer tarafı olan müdahil … A.Ş’ye satıldığı anlaşılmaktadır.
Yine dosya içerisinde mevcut olan … başlangıç tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde de; kiraya veren olan … AŞ ve kiracı sıfatıyla davacı … A.Ş (yeni unvanı: … A.Ş) arasında imza edildiği, kira müddetinin 1 yıl süreli olduğu, hastane binasının kiralandığı, sözleşmenin konusunu belirleyen 1.maddesinde “Sözleşmenin konusu … adresinde mukim … metrekare yüz ölçümlü arsa üzerinde yer alan … adresinde bulunan gayrimenkulün ve bu gayrimenkulün hastane olarak işletilmesi ve kullanılması için gerekli her türlü eklentinin kiraya veren tarafından kiracıya kiralanması ile tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla akdedilmiştir.” olarak belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere davalı … A.Ş’ye ait olan ve … tarihli yatırım ve pay sahipleri sözleşmesinin de konusunu bir anlamda teşkil eden hastane binasının önce … tarihli satış protokolü ile müdahil şirket … AŞ’ye satıldığı, bilahare imzalanan … tarihli kira sözleşmesi ile de … AŞ tarafından davacı … A.Ş’ye kiralandığı anlaşılmaktadır.
Davalılardan … AŞ ve … vekili özellikle taraflar arasında imzalanan pay sahipleri sözleşmesi başlıklı sözleşmenin niteliği gereği …’ın mülkiyetinde ve işletmesinde bulunan hastane binası eklentileri ve çağrı merkezinin içindeki tüm malzeme ile birlikte yeni kurulacak olan şirkete kiralanması olduğunu, sözleşmenin tüm maddelerinde kiralama bedeli, kira bedelinin ödeme şekli, kiralanan gayrimenkul üzerine kiracı lehine ipotek oluşturulması gibi konularda düzenlemeler yapıldığını, pay sahipleri ve yatırım sözleşmesinin taraflar arasında hüküm doğurabilmesi için öncelikli olarak davacının …’ın sahibi olduğu hastanede halen kiracı sıfatına haiz olması gerektiğini, oysa kira sözleşmesinden 6 ay sonra kiraya konu gayrimenkuller ve hatane ruhsatının davacı şirketin organik bağı olan … AŞ’ye satılmış olması nedeniyle … tarihli sözleşmenin hükümsüz kaldığını, … AŞ ile davacı şirketin aynı holding bünyesinde olup kardeş şirketler olduğunu, … şirketine yapılan satıştan davacı şirketin haberinin olduğunu belirterek, … tarihli sözleşmenin hükümsüz kaldığını ve müvekkillerinin aleyhine sorumluluk doğurmayacağını savunduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki … tarihli yatırım ve pay sahipleri sözleşmesi niteliği gereği karma nitelikli bir sözleşmedir. Sözleşmenin 3. Maddesinde de belirtildiği üzere davalı tasfiye halindeki … AŞ’nin mülkiyetinde bulunan ve işletilmekte olan mevcut hastane ve yeni hastane ve eklentilerinin sözleşmede yeni şirket olarak tanımlanan eski unvanı … AŞ, yeni unvanı … AŞ olan şirkete kiralanarak özel hastane çatısı altında yeni şirket tarafından işletilmesinin esaslarının belirlendiği, yeni şirkete ortaklık ve yönetim esaslarının tespitine ilişkin hükümler içerdiği ve eski ve yeni ortakların yükümlülük, taahhüt, hak, alacak ve taleplerini hüküm altına alan bir sözleşme niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu arada davalılardan … AŞ hakkında Antalya (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı ilamı ile fesih ve tasfiyesine ve kayyum atanmasına karar verilip kararın … tarihinde kesinleştiği, şirkete kayyum olarak …’in atandığı, adı geçen kişinin kayyumluk görevinden istifa edip onun yerine daha sonra Av. …’un kayyum olarak atandığı anlaşılmaktadır.
Davacılar vekilinin delil olarak göstermiş olduğu ilgili icra takip dosyaları, mahkeme dosyaları getirtildikten sonra bilirkişiler …, … ve …’den oluşturulan heyet marifetiyle rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin … tarihli raporunda davacı şirket tarafından davalı … AŞ adına tabloda ayrıntıları gösterilen icra dosyalarına toplam …-TL ödeme yapıldığı, söz konusu icra takip dosyalarında takip borçlusunun davalı … AŞ olduğu ve bu yapılan ödemelerin de davacı şirket tarafından yapıldığının, yine davacı şirket tarafından davalı … AŞ adına verilen teminat mektupları tutarının da toplam …-TL tutarında olduğunun tespit edildiğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Rapora bir kısım taraflarca itiraz edilmesi üzerine bir kez de Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; pay sahipleri sözleşmesinin atipik tek tarafa veya iki tarafa borç yükleyen ani edimli veya sürekli edimli borç ilişkisi yaratabilen Borçlar Hukuku anlamında nispi tesiri haiz bir borçlandırıcısı sözleşme vasfında olması sebebiyle sözleşme içerisinde kiraya ilişkin düzenlemelerin yer almasının yatırımcı şirketin yatırım faaliyeti kapsamında olduğundan pay sahipleri sözleşmesinin karma yapısı gözetildiğinde sözleşmenin hukuki niteliğini değiştirmeyeceğinin düşünüldüğünü, bunun yanı sıra sözleşmenin 4.4.b maddesinde yeni şirket ile … arasında kira sözleşmeleri imzalanacağı hususunun belirtilip dolayısıyla bu maddede sözleşmenin kira sözleşmesi olmadığını gösterdiğini, esasen pay sahipleri sözleşmesinin herhangi bir kanunda düzenlenmediğinden şekil şartı da taşımadığını, … tarihli satıi protokolünün kiraya yönelik düzenlemelere etkili olabileceğini, bu nedenle esasen pay sahipleri sözleşmesinin varlığını etkilemeyeceği kanaatinde olduklarını, pay sahipleri sözleşmesinin sadece taraflarını bağlayıcı olup, … AŞ’nin salt gayrimenkulü satın almasının pay sahipleri sözleşmesinde yer alan diğer hüküm ve düzenlemeleri etkileyebilecek nitelikte olmadığının düşünüldüğünü, esasen pay sahipleri sözleşmesi çerçevesinde davalı … AŞ’nin, davacı şirketin hak ve menfaatlerini gözetme yükümlülüğü bulunduğunu, bu kapsamda söz konusu gayrimenkul satılırken bu hususta düzenlemelere yer verilmesinin de bir gereklilik olduğunu, aksi takdirde bir hak kaybı olması halinde … AŞ’nin tazmin yükümlülüğünün doğacağının açık olduğunu, … tarihli kira sözleşmesinin değerlendirilmesinde … tarihli satış protokolüne herhangi bir atıfta bulunulmadığını, TBK 310.maddede kiralananın el değiştirmesi halinde yeni malikin kira sözleşmesinin tarafı olacağı hususunun düzenlendiğini, pay sahipleri sözleşmesinin atipik bir sözleşme olup salt kira ilişkisini değil, ortakların paylarına yönelik tasarrufları, şirket yönetim esaslarını da içerdiğini, bu kapsamda kira ilişkisinin ayrı bir sözleşmeye bağlanmasının pay sahipleri sözleşmesinin geçerliliğine bir etkisinin bulunmayacağının düşünüldüğünü, … tarihli pay sahipleri sözleşmesinin 13.4 maddesindeki cezai şarta ilişkin düzenlemenin rekabet yasağı ihlali halinde sadece yerel ortaklar … ve …’nın sorumluluğunu düzenlediğini, buradaki düzenlemenin davaya konu ödemeleri kapsamadığını, ancak sözleşmenin 15.4 maddesinde kararlaştırılan cezai şartın talep edilebileceğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Aldırılan ve mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davalı … AŞ’nin sorumluluğunda olup da davacı şirket tarafından icra dosyalarına yapılan ödemelerin …-TL tutarında olduğu, ayrıca davalı adına verilen banka teminat mektupları toplamının da …-TL olduğu anlaşılmaktadır.
818 sayılı BK 141 (6098 sayılı TBK 162 madde) maddesine göre; “Birden çok borçludan her biri alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirirse, müteselsil borçluluk doğar. Böyle bir bildirim yoksa müteselsil borçluluk ancak kanunda öngörülen hallerde doğar.”
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirket adına icra dosyalarına yapmış olduğu ödemelerden dolayı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak …-TL ve sözleşmenin 13.4 maddesi uyarınca kararlaştırılan cezai şart alacağı nedeniyle de …-TL’den dava açmıştır.
… tarihli yatırım ve pay sahipleri sözleşmesinin 15.1.maddesine göre; davalı … AŞ dışındaki diğer tüm davalıların sözleşmeyi müteselsil borçlu sıfatıyla imza ettikleri anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 15.1 maddesinde “Aşağıda yer alan talepler dahil fakat bunlarla sınırlı olmaksızın tüm sözleşmesel yükümlükler ile ilgili olarak ilgili sözleşmesel yükümlülüğün sorumluları yatırımcı veya yeni şirketi tazmin etmeyi, bunların zarar görmemesini sağlamayı ve talep edilen tazmin tutarının tamamını ve işbu madde kapsamındaki yükümlülüklerinden doğan faiz ve gecikme cezalarını ödemeyi müştereken ve müteselsilen kabul, beyan ve taahhüt ederler.” şeklinde müteselsil borçlu sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları değerlendirilmektedir.
Yine sözleşmenin 9.4 maddesindeki düzenleme göz önüne alındığında yerel ortaklar veya …’ın taahhütleri başlığı altında yeni şirketin …’ın hiçbir borcundan sorumlu olmayacağı, böyle bir sorumluluk halinin ortaya çıkması halinde bu borçlardan müşterek ve müteselsilen … ve yerel ortakların sorumlu olacağı ve bu kapsamda yeni şirketin 3.kişilere bir ödeme yapması halinde … ve yerel ortakların yeni şirkete işbu ödemeyi derhal yapacaklarına ilişkin düzenleme göz önüne alındığında, davalı Tasfiye halinde … AŞ ve sözleşmede yerel ortak olarak sorumluluk yüklenen … ve …’nın söz konusu davacı şirketin davalı adına yapmış olduğu ödemelerden sorumluluklarının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Ayrıca diğer davalılar … AŞ, …, … ve …’ın da sözleşmeyi müteselsil borçlu olarak imzaladıklarından sözleşmenin 15.1 maddesi uyarınca diğer davalılar ile birlikte müteselsilen davacılara karşı ortaya çıkan borçtan sorumlu oldukları değerlendirilmiştir.
Dava dilekçesinde davacılardan … AŞ’nin cebri icra zoruyla nakden ödemek zorunda kaldığı …-TL talep edildiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereğince bu tutardan tüm davalıların adı geçen davacıya karşı sorumluluklarına karar verilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak bu tutarın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacı … AŞ sözleşmede yatırımcı sıfatıyla tanımlanmış olup bu davacı için sözleşmenin 13.4 maddesi uyarınca …-TL tutarında davalılardan cezai şart talep edilmiş olup, ilgili sözleşmenin 13.4.maddesi göz önüne alındığında 13.maddede düzenlenen rekabet yasağına ilişkin düzenlenen hükümlerin yerel ortaklardan herhangi birince ihlal edilmesi halinde davacı yatırımcıya beher ihlal için …-TL tutarında cezai tazminat ödenmesine ilişkin olduğu, oysa dava konusu olayda dava dilekçesindeki açıklamalardan yerel ortakların rekabet yasağını ihlal ettikleri ileri sürülmediğinden ve koşulları da gerçekleşmediğinden adı geçen davacı şirketin bu madde hükmü uyarınca davalılardan cezai şart talep edemeyeceği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili … tarihli duruşmadaki beyanında cezai şart taleplerinin sözleşmenin 15.4 maddesine ilişkin olduğunu belirtmiş ise de, dava dilekçesinde açıkça görüleceği üzere cezai şart talebini sözleşmenin 13.4 maddesine dayandırdığından iddianın genişletilmesi mahiyetindeki beyanına itibar edilmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki … tarihli yatırım ve pay sahipleri sözleşmesi hükümleri uyarınca (sözleşmenin 9.4 maddesine göre) davacı … AŞ tarafından davalı tasfiye halindeki … AŞ’nin bir kısım borçlarının bilirkişi raporunda belirtilen icra dosyalarında ödenmek zorunda kalındığı, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporuna göre söz konusu tutarın …-TL olduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi gözetilerek …-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak adı geçen davacı şirkete ödenmesine karar vermek gerekmiş, davacılardan … AŞ tarafından tüm davalılar aleyhine açılan cezai şart talebine ilişkin davanın da koşulları gerçekleşmediğinden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … AŞ (Eski unvanı: … AŞ) tarafından davalılar aleyhine alacak istemiyle açılan davanın KABULÜ ile;
…-TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair alacak hakkının SAKLI TUTULMASINA,
2-Davacı … AŞ tarafından davalılar aleyhine cezai şart istemiyle açtığı davanın REDDİNE,
3-Alınması gerekli 25.793,92.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 10.717,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.076,02.-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
4-Davacı … A.Ş tarafından yatırılan 10.717,90.-TL peşin harçtan, davacının yatırdığı 6.448,48.-TL peşin harç ve 24,30.-TL başvuru harcının toplamı 6.472,78.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara ÖDENMESİNE, (Dava kısmen kabul edilmekle harcın tamamından davalılar sorunlu tutularak)
5-Davacı … A.Ş tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 13.159,50.-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı … AŞ tarafından yapılan peşin harç giderinden ibaret yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı … A.Ş vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 28.606,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
8-Davalılar vekille temsil olunduklarından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 maddesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 20.950,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan … A.Ş’den alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin, davalı … AŞ vekilinin, davalı … vekilinin, davalı … vekilinin, davalılar … ve … vekilinin, davalı … A.Ş Tasfiye Memurunun yüzlerine karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)