Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/462 E. 2021/650 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/462 Esas
KARAR NO : 2021/650
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2013
KARAR TARİHİ : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanan maliki … …, sürücüsü … … olan … … … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda ölüm ve yaralanma meydana geldiğini, sigortalı … … … plakalı araç sürücüsünün kazada tamamen kusurlu olduğunu, kaza sırasında alkollü olan sürücünün öldüğünü, kazada yaralanan …’un %98 oranında malul kalıp, kendisine vasi tayin edildiğini ve … … için yapılan aktüer hesaplaması sonucunda …/…/… tarihinde 97.032,39.-TL tutarında ödeme yapıldığını, ayrıca müvekkili şirket aleyhinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında dava açıldığını, bu dava sırasında müvekkili ile …’un vasisi arasında yapılan sulh gereğince avukatlarına …/…/… tarihinde …şubesine 2 kalemde olmak üzer 68.234,07.-TL ödenip ibraname alındığını, dolayısıyla kazada yaralanan …için müvekkil şirket tarafından toplamda 165.266,46.-TL ödeme yapıldığını ve halefiyet ilkesi uyarınca müvekkilinin …’un dava ve talep haklarına halef olduğunu, kendi sigortalısı aracı kullanan kişinin alkollü olup kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle kendi sigortalısına rücuen eldeki davanın açıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 100.000,00.-TL’nin ödenmesi için … İcra Müd. …/… esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, öncelikle davalıya ait … … … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin özürlü bir kişi olup, kazaya karışan aracın da müvekkilinin maliki olduğu özürlü aracı olduğunu, olay tarihinde söz konusu aracı müvekkilinden habersiz oğlunun alarak arkadaşlarıyla gittiğini ve bu kazanın meydana geldiğini, dolayısıyla müvekkilinin haberi olmaksızın araç alındığından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, ayrıca olayda hatır taşımacılığının da olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas ve … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Esas, … Cumhuriyet Başsavcılığının …/… … sayılı dosyaları getirtilmiş, kaza tutanağı, sigorta poliçesi, ödeme makbuzları, dosyaya sunulmuş, …tan ödemeleri gösterir belgeler istenilmiş, Karayolları Bölge Müdürlüğünden kazanın meydana geldiği yolun durumuna ilişkin kayıt ve belgeler celp edilmiş, davacı ve davalı tarafın tanıkları dinlenmiş, dava dışı …’un tedavi gördüğü kurumlardan tedavi evrakları celp edilerek iş göremezlik durumuna ilişkin rapor, ayrıca kusur raporları ve aktüer bilirkişiden hesap raporu aldırılmıştır.
Dava; davacı ZMSS sigortacısı tarafından zarar gören 3. kişilere yapılan ödeme nedeniyle kendi sigortalısına karşı ödenen bedelin rücuen tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık; Olayda zarara uğrayan 3.kişinin kusuru ve gerçek zararı, olayda hatır taşıması olup olmadığı, davalının işleten malik sıfatıyla davacıya hukuken sorumlu olup olmadığının ve sonuç olarak icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …/… … nolu dosyanın incelenmesinde; maktul Şüpheli …’ın …/…/… tarihinde alkollü vaziyette iken kullandığı babasına ait … … … Plakalı araç ile yaptığı trafik kazasında maktulün vefat ettiği, aynı araç içerisinde bulunan iki mağdur-şüpheliler … … ve …’un ise ağır derecelerde yaralandıkları, dosya kapsamından aracı maktul-şüpheli …’ın kullandığı, şüphelinin ölmüş olması, mağdur Şüpheliler hakkında ise delil yetersizliği sebebiyle, … Cumhuriyet Başsavcılığının …/…/… tarih, …/… …, …/… Karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … …, davanın vesayet davası olduğu, …/…/… tarihinde davanın kabulüne, kısıtlı adayı …’un kısıtlanması ile babası …’un velayeti altına alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının … … vasisi … …, davalının … davanın tazminat davası olduğu, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin …/…/… tarihli kararı ile feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …A.Ş. Tarafından sigortalı … … … plakalı aracın … tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda yaralananlara ödenen bedelin alkollü araç kullanımından dolayı rucüen tahsili için borçlu … … mirasçıları … … ve … … aleyhine 100.000,00.-TL asıl alacak, 5.279,81.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 105.279,81.-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin …/…/… tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve borçlular hakkında takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların gösterdikleri tanıklar dinlenmiştir.
…tarihli celsede dinlenen davacı tanığı …’ın duruşmadaki beyanında aynen “… Ahm’nin ../… esas sayılı dava dosyasında davacı … … vekili olarak …A.Ş aleyhinde tazminat davası açmış idik. Yargılama esnasında davalı sigorta şirketiyle uzlaşmamız sonucunda müvekkilim … … lehine 68.234,00.-TL küsür tutarında ödeme yapıldı bu ödemenin içerisinde vekalet harç ve yargılama giderleri de dahildi ve bundan dolayı da gerekli ibranameler alınarak davadan vazgeçilmiştir. Müvekkil bu meydana gelen trafik kazası sonucunda % 98 oranın malul kalmıştır tamamen yatağa bağlı hasta konumundadır. Ayrıca bu bahsettiğim ödemenin dışında müvekkile daha önceden ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …’un duruşmadaki beyanında aynen” … … benim oğlum olur. … tarihinde trafik kazası sonucunda ağır şekilde yaralanmış ve sakat kalmıştır. Düzenlenen doktar raporlarında da maluliyet durumu % 98 olarak belirtilmiştir. Kendisine bu kazadan sonra ilgililer tarafından bir miktar tazmiant ödendiği doğrudur ancak biraz zaman geçtiği için tazminatın miktarını ve ödeme yapanları şuan hatırlamıyorum. Oğlum şuanda bizim yanımızda kalmaktadır. her türlü ihtiyacını biz karşılmaktayız. Kendi başına hiçbr ihtiyacını karşılayamıyor. Tamamen yatalak vaziyettedir. Kazaya karışan aracın sürücüsü olan … … benim Oğlum …’ın arkadaşıdır. Ancak olay günü akşam ne şekilde bir araya geldiklerini araca bindiklerini bilmiyorum. O akşam ben yatıyordum o yüzden oğlumun dışarı çıktığından da haberim olmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
…tarihli celsede dinlenen davalı tanığı …’ın duruşmadaki beyanında aynen ” Olay tarihinde arkadaşım … … ile birlikteydik. Saat gece …:… civarında yanımıza bir arkadaşımız …geldi. Daha sonra birlikte …lerin evine gittik. Biz dışarıda bekledik. …eve çıkıp babasına ait aracın anahtarlarını aldı. Daha sonra hep birlikte dolaşmak için… istikametine gittik. Aracı da …kullanıyordu. Saat gece yarısıydı. Orada …’de birlikte bira içtik. …’den dönüşte yol kavisli olduğu için kırmızı ışık yanınca bir anda frene basması sonucu aracın hakimiyetini kaybetti ve kaza meydana geldi. Kaza sonucunda ben ve arkadaşım … yaralandık. Söyleyeceklerim bundan ibarettir. Biz …lerin evine aracı almak için gittiğimizde saat yanılmıyorsam …sularıydı. Biz apartmanın girişinde bekledik ancak hatırladığım kadarıyla …lerin evlerinin lambası yanmıyordu. Evde ailesi ile birlikte anne ve babasıyla yaşadığını biliyorum. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kusur konusunda rapor düzenleyen Trafik bilirkişisi …, Nörolog bilirkişi …ve Hukukçu bilirkişi …’ın …tarihli bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; havanın açık zeminin kuru olduğu ve aydınlatmanın olduğu yolda direksiyon hakimiyetini kaybedip orta refüje çarpıp takla atmak suretiyle kazanın meydana gelmesine neden olan ve kaza anında 1.07 promil alkollü olduğu tespit edilen …Plakalı araç sürücüsü …’ın alkolün etkisi ile kazayı yaptığı, kazanın meydana gelmesinde …plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Rapora itiraz edilmesi üzerine …Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan …tarihli rapor ve Adli Tıp Kurumu …Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan … tarihli kusur raporlarında sonuç olarak; sürücü …’ın %80 oranında kusurlu, dava dışı yolcu …un ise alkollü sürücünün aracına binerek kendi can emniyetini tehlikeye atması nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı yolcu …’un iş göremezlik durumuna ilişkin …Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen …tarihli rapora göre; şahsın yaralanması neticesinde gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 8 ay olduğu, sürekli iş göremezlik oranının % 65 olduğu sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Bu rapora karşı taraf vekillerinin itiraz etmesi üzerine …Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulundan rapor aldırılmış, …tarihli rapora göre; dava dışı yolcu …’un meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 61.0, geçici iş göremezlik süresinin de 12 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Aktüer Bilirkişi …tarafından düzenlenen …tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının icra takibine konu ettiği asıl alacak miktarının tamamının rücu edilebilir olduğunun hesaplandığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi …/…/… tarih, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamında, “…2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Yine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Ayrıca 2918 sayılı KTK’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü 6762 sayılı TTK’nun 1281. Maddesi (6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesi) hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.” belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; …/…/… tarihinde davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı adına kayıtlı ve …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile seyir halindeyken tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonucunda sigortalı araçta yolcu olarak bulunan …’un yaralandığı, …/…/… tarihli raporda, araç sürücüsünün kanında 1,07 promil alkol olduğunun tespit edildiği, Trafik bilirkişisi … …, Nörolog bilirkişi … … ve Hukukçu bilirkişi … … tarafından düzenlenen …tarihli bilirkişi raporunda, havanın açık zeminin kuru olduğu ve aydınlatmanın olduğu yolda direksiyon hakimiyetini kaybedip orta refüje çarpıp takla atmak suretiyle kazanın meydana gelmesine neden olan ve kaza anında 1.07 promil alkollü olduğu tespit edilen … … … Plakalı araç sürücüsü …’ın alkolün etkisi ile kazayı yaptığı, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının …/…/… ve Adli Tıp Kurumu …Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının …tarihli raporlarına göre, araç sürücüsü …’ın %80 oranında, araçta yolcu olarak bulunan dava dışı …’un alkollü olduğunu bildiği …’ın sürücülüğünü yaptığı araçta yolculuk yapmakla kendi can güvenliğini tehlikeye atması ve sonucunda yaralanması nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, her ne kadar Trafik İhtisas Dairesi raporlarında, yolcu olan dava dışı 3. Kişi …’un alkollü olduğunu bildiği …’ın sürücülüğünü yaptığı araçta yolculuk yapmakla kendi can güvenliğini tehlikeye atması ve sonucunda yaralanması nedeniyle %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmişse de rapordan da anlaşılacağı üzere, mevcut kusurunun ancak sonucun ağırlaşmasına olan etkisi bakımından müterafik kusur bakımından dikkate alınması gerektiği (benzer şekilde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/06/2019 tarih, 2016/13601 Esas, 2019/7200 Karar sayılı ilamı), dolayısıyla kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği kanaatine varılmış, … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen …tarihli rapora göre; dava dışı yolcu …’un meslekte kazanma gücü kaybı oranının % 61.0 oranında, geçici iş göremezlik süresinin de 12 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığının anlaşıldığı, Aktüer Bilirkişi …tarafından düzenlenen …/…/… tarihli bilirkişi raporunda da dava dışı yolcu …’un toplam maddi zararının 246.312,19.-TL olduğunun belirtildiği, dava konusu olayda sigortalı araç sürüsü … …, yaralanan … … ve tanık olarak dinlenen …’ın arkadaş oldukları, birlikte eğlenmek amacıyla buluştukları ve akabinde de söz konusu olayın gerçekleştiği anlaşıldığından ve davalı tarafından cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunulduğundan, olayda …’un aradaki arkadaşlık ilişkisi nedeniyle hatır için taşındığı mahkememizce değerlendirilmiştir. Davacı sigorta şirketinin dava dışı yolcu …’un yaralanması nedeniyle … tarihinde 97.032,39.-TL, … tarihinde 68.234,07.-TL olmak üzere toplam 165.266,46.-TL ödeme yaptığı, 100.000,00.-TL asıl alacak, 5.279,81.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 105.279,81.-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, dava dışı yolcu …’un toplam maddi zararı olan 246.312,19.-TL’den %20 oranında hatır taşıması ve %20 oranında müterafik kusur indirimi sonucunda davacı sigorta şirketinin takibe konu asıl alacağın tamamını rücu edebileceği, ancak 97.032,39.-TL asıl alacağın ödeme tarihi … ile takip tarihi (harcın yatırıldığı tarih) … arasındaki işlemiş faiz miktarının 5.215,82.-TL, 2.967,61.-TL asıl alacağın ödeme tarihi … ile takip tarihi … arasındaki işlemiş faiz miktarının 40,98.-TL olduğu, toplam işlemiş faiz miktarının 5.256,80.-TL olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebi bulunmadığı gibi takibe konu alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiği, alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacı lehine icra inkar tazminatı taktir edilmeyerek aşağıdaki gibi hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABÜLÜ İLE,
Davalının … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin;
100.000,00.-TL asıl alacak, 5.256,80.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 105.256,80.-TL üzerinden takibin kaldığı yerden devamına,
Davacının fazlaya dair talebinin REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatı taktirine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 7.190,09.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.271,55.-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.918,54.-TL harcın davalıdan TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.271,55.-TL peşin harç, 24,30.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.295,85.-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi, ATK fatura giderleri olmak üzere) toplam 2.923,70.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 2.923,06.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.949,39‬.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 23,01.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/09/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)