Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/386 E. 2018/126 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/386 Esas
KARAR NO : 2018/126
DAVA : Menfi Tespit – Alacak – Tazminat
BİRLEŞEN DAVA (Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/69 Esas sayılı)
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/06/2010
BİRLEŞEN DAVA (Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/267 Esas sayılı)
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/06/2011
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit-Alacak-Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında… İnşaatının bina ve diğer izolasyon imalatlarına yönelik …/…/… tarihli alt yüklenici sözleşmeleri yapıldığını, davalının akdedilen sözleşmenin 6.1 maddesi gereğince üstlendiği işleri işverenin vereceği projelere göre fen ve sanat kurallarına, iyi niyet esaslarına, işin gereğine, birinci sınıf işçilik anlayışına, işverenin sözleşme kapsamındaki arzu ve isteklerine göre ifa ve ikmal ile sözleşme konusu işi süresi içerisinde kusursuz ve noksansız olarak teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının sözleşmelerle üstlenmiş olduğu imalatların uygulama safhalarında teknik şartnameye ve sözleşmeye projeye aykırı hareket etmesi ve yaptığı işin fen ve sanat kurallarına uygun olmaması nedenleriyle ortaya ayıp ve kusurlu işlerin çıktığını, yağışlı günlerde tüm binanın akıntı ve geçirimlere maruz kaldığını ve işlevini göremez duruma geldiğini, ayıplı ve kusurlu işlerle, projeye uygun yapılıp yapılmadığı konusunda … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının sözleşme uygun davranmaması, işi fen ve sanat kurallarına aykırı yapması yönünden ortaya çıkan 133.091,31.-TL zarar miktarının, sözleşmenin 6.5.2 maddesinde davalının işçilik tutarını işyeri dosyasına bildirmemesi nedeniyle doğan SSK işçilik tutar farkından dolayı 50.254,99.-TL zararın, sözleşmenin 6.2.8 maddesi gereğince davalının yaptığı imalatlar sırasında kendi işi ile ilgili tüm alan temizliğini yapmamasından dolayı da vermiş olduğu 195.265,06.-TL zarar miktarı olmak üzere toplam 378.611,36.-TL’nin ihtarların tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, davalı tarafından yapılması gereken izolasyonun yetersiz ve fen ve sanat kurallarına aykırı olması ve bu şekliyle zaman içerisinde akıntıların devam edebileceği bilirkişilerce de belirlenmiş olduğundan izolasyon işinin yeniden yapımı yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 20.000,00.-TL maddi tazminatın ihtar tebliğ tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline, davalı tarafından haksız ve yasal dayanağı olmadan müvekkili aleyhine giriştiği … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasındaki takip konusu 202.259,27.-TL yönünden sözleşme şartları dahilinde borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava firma ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin bina izolasyon ve yalıtım işleri olduğunu, yalıtım malzemesi uygulamasına müteakip uygulamanın diğer imalatlardan korunması ve zarar görmemesi için üzerine koruma şapı atılarak diğer inşaat işlerinin devam edilmesi gerekirken, şantiye içerisinde çalışan diğer yüklenici firmaların müvekkilinin iş konusu bitmiş yalıtım malzemesinin üzerine kendi imalatlarını zamanında bitirebilmek için koruma şapı atılmasını beklemeden çalışmalar başlatıldığını, bu çalışmaların söz konusu yalıtım malzemesine zarar verdiğini ve hatta yapılan kısmın yeniden yapılması sonucunu doğurduğunu, müvekkilinin bu konuda uyarı ve şikayetlerini şantiye yönetimine defalarca sözlü ve yazılı olarak ilettiğini, davacı tarafça bu uyarılara cevap dahi verilmediğini, işveren davacı firmanın her iki sözleşmedeki ödeme şartlarına uymadığını, uyarılara rağmen ödeme yapılmaması üzerine müvekkilinin şantiyede işi durdurduğunu, davacı firmanın bunun üzerine sözleşmeye aykırı olarak kendi nüfusunu kullanarak müvekkilinin ana malzeme tedarikçilerinden şantiyeye mal sevkiyatı yaptırdığını, davacı firmanın müvekkilince yapılan işi kendi üzerine düşen dikkat ve özeni göstermeyerek diğer yüklenici firmaların imalata ve uygulamaya zarar vermesine göz yumduğunu, davacının kendi dikkat ve özeni göstermemesinden doğan kendi zararını müvekkili firmaya yüklemeye çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememizin bu dava dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; eldeki davanın davalısı tarafından davacı … ortaklık aleyhine aynı sözleşme ilişkisine dayalı olarak girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu , Birleşen davacı vekili tarafından verilen …/…/… tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında davalının taahhüdü altında bulunan …Merkezi inşaatının tünel izolasyon imalatlarına ilişkin …/…/… tarihli, bina ve diğer izolasyon imalatlarına ilişkin …/…/… tarihli, poli üretan malzeme ile endüstriyel zemin kaplaması yapılmasına ilişkin …/…/… tarihli alt yüklenici sözleşmeleri imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeler gereği edimini tam ve eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen, davalı borçlunun kötü niyetle işin hatalı ve eksik olduğunu ileri sürerek işi teslim almak ve hak edişleri ödemekten kaçındığını, müvekkili şirket tarafından kendi edimini yerine getirdiğine dair … Asliye Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırdığını, tespit sonucu bilirkişi raporu ile belirlenen 379.488,00.-€ karşılığı 785.541,00.-TL bedelin noter ihtarnamesiyle ödenmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen bedelin ödenmemesi üzerine …İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, borçlu davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline ve %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiş, duruşmadaki beyanında aynı taraflar arasında mahkememizde görülmekte olan …/… esas sırasına kayıtlı dava dosyası ile bu davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
Birleşen davacı vekili …/…/… tarihli ıslah dilekçesiyle …/… Esas sayılı birleşen itirazın iptali davasını ıslah ederek alacak davasına dönüştürmüş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 754.806,06.-TL asıl alacak, 1.985,24.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 756.791,31.-TL alacağın, asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte adi ortaklığı teşkil eden davalı şirketlerden müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememizin bu dava dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; yine eldeki davanın davalısı tarafından davacı … ortaklık aleyhine aynı sözleşme ilişkisine dayalı olarak davalıya satılan malzemelerin bedelinin ödenmediğinden bahisle 400.565,86 TL alacağın davalıdan faiziyle birlikte tahsiline ilişkin açılan alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, müvekkili ve davalı arasında …/../.. tarihli alt yüklenici sözleşmeleri imzalandığını, ayrıca davalıya yapı kimyasalları malzemeleri satıldığını, müvekkili tarafından sözleşme gereği işin zamanında ve eksiksiz olarak bitirildiğini, fakat davalının işin eksik ve hatalı olduğunu bildirerek teslim almaktan ve hak ettiklerini ödemekten kaçındığını, bunun üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D. İş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını, bilirkişi raporunda işin sözleşmeye uygun yapılmış olduğu ve 379.488,48 EURO hakediş bedelinin ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu bedelin ödenmesi için … Noterliğinin …/…/… tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, borç ödenmeyince … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurması nedeniyle itirazın iptali davası açtıklarını; yine … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D. İş sayılı dosyasında yaptırdıkları tespitte bilirkişi tarafından taşerona ödenecek bedelin 1.092,259,80 EURO olarak belirlendiğini; davacı tarafından davalıya satılan malzemelerin bedelinin de ödenmediğini beyanla 400.565,86 TL alacağın davalıdan faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davacı vekili …/…/… tarihli ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde her ne kadar husumeti …ORTAKLIĞI’na yöneltmiş iseler de, adi ortaklığı oluşturan ortaklar …A.Ş. İle …A.Ş.’ye husumetin yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; sözleşmeler ve ekleri, tespit dosyaları, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş ve …/… D.İş ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı tespit dosyaları celp edilmiş, noter ihtarnameleri dosyaya sunulmuş, mahallinde keşif yapılarak teknik bilirkişilerden ayrıntılı rapor aldırılmış, ayrıca tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Gerek asıl davada davacı sıfatıyla, gerekse birleşen her 2 dava dosyasında davalı sıfatıyla …ORTAKLIĞI taraf olarak başlangıçta gösterilmiş ise de, sonradan …ORTAKLIĞI’nı oluşturan ortaklar .. A.Ş tarafından ayrı ayrı aynı vekile vekaletname verilmek, birleşen davalara ilişkin cevap verilmek suretiyle husumeti benimsemiş olduğundan ve asıl dava yönünden de bu şekilde usuli eksiklik giderilmiş olduğundan, …ORTAKLIĞI’nın gerek asıl dava, gerekse her 2 birleşen davada ortaklığı oluşturan her 2 şirket tarafından ayrı ayrı vekile vekaletname verilmek suretiyle söz konusu adi ortaklığın taraf sıfatına ilişkin usuli eksiklik tamamlanmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl davada davalı vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş, yetki itirazının taraflar arasındaki sözleşmelerdeki yetki anlaşması ile Antalya Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Gerek asıl dava, gerekse birleşen davalarda taraflar arasındaki ihtilaf; …/…/…, …/…/… ve …/…/… tarihli 3 adet sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Her 3 sözleşme de niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Her 3 sözleşmenin varlığı taraflar arasında ihtilafsızdır.
Sözleşmelerden …/…/… tarihli olan alt yüklenici sözleşmesi başlığını taşımakta olup, işveren …ORTAKLIĞI, yüklenici .. LTD . ŞTİ olup, işin konusunun işverenin taahhüdü altında bulunan …Merkezi İnşaatının tünel izolasyon imalatları ile ilgili imalatların alt yüklenici tarafından yapım esaslarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
…/…/.. tarihli sözleşme de aynı şekilde alt yüklenici sözleşmesi başlığını taşımakta olup, işveren …ORTAKLIĞI, yüklenicinin .. LTD ŞTİ olduğu, işin konusunun işverenin taahhüdü altında bulunan … Merkezi İnşaatının bina ve diğer izolasyon imalatları (malzeme ve işçilik dahil) ile ilgili imalatların alt yüklenici tarafından yapım esaslarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
…/…/… tarihli sözleşme yüklenici sözleşmesi başlığını taşımakta olup, işveren …ORTAKLIĞI, yüklenici .. LTD ŞTİ olduğu, işin konusunun işverenin taahhüdü altında bulunan …Merkezi İnşaatının poliüretan malzeme ile endüstriyel zemin kaplaması yapılması ile ilgili imalatların yüklenici tarafından yapım esaslarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Her 3 sözleşmede de işin bedelinin birim fiyatlar üzerinden kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizin birleşen …/… Esas sayılı dava dosyasının konusu; …/…/… tarihli sözleşme kapsamında alt yüklenici tarafından yapılan imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Yine birleşen …/… Esas sayılı dava dosyasının konusunu ise; …/…/… tarihli ve …/…/… tarihli sözleşmelerdeki tünel izolasyon imalatları ile bina ve diğer izolasyon imalatlarından kaynaklanan alacak istemi ile bu iki sözleşme dışında ayrıca yapı kimyasalları malzemelerinin teslimi ve düzenlenen faturalardan doğan alacak istemi oluşturmaktadır.
Birleşen her 2 dosyanın davacısı alt yüklenici şirket olan .. LTD ŞTİ olup, işveren aleyhine birleşen davaları açmıştır.
Asıl dava ise davacı iş sahibi tarafından alt yükleniciye karşı açılmış olup, davacının istekleri;
*Sözleşmeye aykırılık, eksik ve ayıplı imalat nedeniyle uğradığı zarara karşılık 133.091,03.-TL,
*Davalının işçilik tutarını iş yeri dosyasına bildirmemesi nedeniyle doğan SSK işçilik farkından dolayı 50.254,99.-TL,
*Alan temizliği yapmamasından dolayı 195.265,06.-TL,
*İzolasyon işinin yeniden yapımı yönünden 20.000,00.-TL
Tazminat istemine ilişkin olup, ayrıca bunlardan başka bir de … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Davacı vekiline asıl davadaki taleplerini açıklama hususunda verilen mehil uyarınca davacılar vekili …/…/.. tarihli dilekçesiyle davadaki taleplerini açıklamış, tazminat taleplerine ilişkin isteminin borcun gereği gibi ifa edilmemesinden doğan müspet zarara ilişkin olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde davacı işverenin uyarılara rağmen ödeme yapmaması üzerine müvekkili tarafından şantiyede işin durdurulduğunu belirttiği görülmektedir. Yine davacı vekilinin …/…/… tarihli beyan dilekçesindeki açıklamalarından da alt yüklenici davalı tarafından yapılan işlerin hatalı, ayıplı yapıldığından ve davalı şirket tarafından bir çözüm getirilmediği için ayıplı imalatların sökülerek 3.kişi firmalara yeniden yalıtım işlerinin yaptırıldığını, bu şekilde davalı yüklenici tarafından eksik ve ayıplı iş yapıldığından ve tüm ihtarlara rağmen eksik ve ayıplar giderilmediğinden, bu eksik ve ayıpların davalı nam ve hesabına 3.kişilere yaptırıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Her 2 taraf vekilinin açıklamalarından, taraflar arasındaki sözleşmelerin eylemli olarak feshedildiği de sabittir. Feshin geriye etkili veya ileriye etkili sonuç doğurup doğurmayacağı, ayrıca feshin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı hususunda da taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır. Bundan başka davacı iş sahibi tarafından davalı yükleniciye yapılan ödemelerin miktarı hususu da ihtilaflıdır. Yine birleşen her 2 dava dosyasında yüklenici firmanın davalı iş sahibinden talep edebileceği bakiye alacak bulunup bulunmadığı hususu da uyuşmazlık konusudur.
Asıl dava yönünden ise taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı iş sahibinin olumlu zarar olarak açıklama dilekçesinde belirtmiş olduğu zarar kapsamında davalı yükleniciden tazminata hak kazanıp kazanmadığı, yine menfi tespit istemine konu icra dosyası nedeniyle iş sahibi davacının davalı yükleniciye borcu bulunup bulunmadığı hususları da davada çözülmesi gerekli hususlardır.
Dosya içerisinde mevcut … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; bu dosyanın ana davadaki menfi tespit isteminin konusu olan icra takip dosyası olduğu, davalı alacaklı .. LTD ŞTİ tarafından borçlu davacı … ORTAKLIĞI’na karşı evvelce … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında 201.613,00.-TL asıl alacak ve 646,27.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 202.259,27.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, takibin dayanağının eldeki davanın konusunu oluşturan …/…/… ve …/…/… tarihli sözleşmelerin olduğu, borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilip alacaklı vekilince itirazın kabul edilmesi üzerine bu kez aynı alacaklı tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasında aynı alacak nedeniyle ilamsız icra takibine girişildiği, borçlu vekili tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilerek …/…/… tarihinde takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut …İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesine; aynı alacaklı … LTD ŞTİ tarafından …ORTAKLIĞI’na karşı 754.806,06.-TL asıl alacak, 1.985,24.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 756.791,31.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, takibin konusunu taraflar arasındaki davanın da konusunu oluşturan …/…/… tarihli sözleşmenin teşkil ettiği anlaşılmakta olup, yine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının dayanağı, mahkememizin birleşen …/… Esas sayılı dosyasının da konusunu teşkil eden …/… tarihli sözleşme olup, yine diğer icra takip dosyası olan … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasındaki takip de birleşen …/… Esas sayılı dava dosyasının konusunu teşkil eden …/…/… ve …/…/… tarihli sözleşmeler olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki davada taraflar arasındaki sözleşmelerin imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
Taraflar arasında …/…/…, …/../… ve …/…/… tarihli sözleşmelerin varlığı, daha sonra bu sözleşmelere konu işin tamamlanamadan eylemli olarak feshedildiği, davacı iş sahibi tarafından davalı … birleşen davacı yükleniciye bir kısım ödemeler yapıldığı ihtilafsızdır.
Eser sözleşmeleri; iki tarafa da karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir sözleşme türü olup, yüklenicinin edim borcu üstlendiği edimi sözleşme hükümlerine göre tam ve eksiksiz olarak yapıp teslim etmek, iş sahibinin borcu ise kararlaştırılan ücreti ödemektir.
Eser sözleşmelerinde sözleşmeye konu imalatların yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. (sözleşme feshedilmemişse) karinenin aksini ispat yükü iş sahibine aittir.
Sözleşme feshedilmiş ve işin 3.kişiye yaptırıldığı ileri sürülmüşse, karine 3.kişi yararına oluşmakta olup, bunun aksini yüklenicinin ispatı gerekir.
Teslimden sonra eksik ve kusurlu işler tutanak veya raporla belirlemişse, eksik ve kusurların da iş sahibince giderildiği karinedir. Aksini ispat yükü yükleniciye aittir.
İş tamamlanmadan sözleşmenin feshedilmesi ya da yüklenicinin işi terk etmesi halinde yapılan kısmın iş sahibinin yararına ve kullanılabilir olması koşuluyla bedeli sözleşme fiyatlarıyla ya da götürü bedeli olması halinde gerçekleştirilen imalatın işin tamamına göre fiziki oranı bulunup, bu oranın götürü bedeli uygulanmasıyla hesaplanır.
İş sahibi eksik bırakılan işleri 3.kişilere tamamlatmadan önce mahkemeden ifaya izin kararı almamış, sözleşmenin sona erdiğine dair bir ihtarda bulunmamış, delil tespiti de yaptırmamışsa, eserin yüklenici tarafından yapıldığı karinedir.
Sözleşme haklı nedenle feshedilse dahi yüklenici sözleşme kapsamında yapılan ve bedeli ödenmeyen iş bedeli ile varsa iş sahibinin yararına olan sözleşme dışı imalat bedelini isteyebilir. İmalat bedelinin istenebilmesi için feshin haklı ya da haksız olmasının önemi yoktur.
Yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalat iş sahibi tarafından reddedilemeyecek oranda tamamlanmış ise ileriye etkili fesih, bunun aksi halinde yani reddedilemeyecek oranda tamamlanmamış ise geriye etkili fesih söz konusu olacaktır. Geriye etkili fesih durumunda iş sahibi tarafından fesih haksız dahi olsa, sözleşme ilişkisi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye edilecek, herkes aldığını iadeyle sorumlu tutulacaktır.
Dava konusu olayda da feshin geriye etkili mi yoksa ileriye etkili mi sonuç doğuracağının belirlenmesi gereklidir.
Alacaklının temerrütü 818 sayılı BK 90 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Öğretide alacaklının temerrütü borca uygun şekilde borçlu tarafından teklif edilen edimin haklı bir nedene dayanmaksızın alacaklı tarafından kabul edilmemesi olarak, bir başka anlatımla yapılacak verilecek şey usulüne uygun kendisine arz edildiği halde alacaklının haklı bir neden olmaksızın onu reddetmesi veya borçlunun borcunu ifa edebilmesinin, daha önce alacaklı tarafından yapılması gereken işlemlere bağlı olması halinde alacaklının gereken işlemleri yapmaktan kaçınması olarak tanımlanmaktadır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde … Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla Mali Müşavir Bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor aldırılmış, …/…/… tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen rapora göre; davalı/birleşen davacı alt yüklenicinin incelemeye tabi tutulan …, … ve … yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını, yine davacı işverenin incelenen …, … ve … yıllarına ait ticari defterlerinin de usulsüz tutulduğunu, davacı … ortaklığın ticari defter kayıtlarında davalı şirketin … yılından … yılına 90.518,83.-TL alacağının devretmekte olup, davalı kayıtlarında da davacı … ortaklığın 90.518,54.TL borcu göründüğünü,, …/…/… tarihi itibariyle taraflar arasındaki bakiyelerin 0,29 kuruşluk fark halinde birebir mutabık olduğunu,
Yine davacı ortaklığın ticari defter kayıtlarında davalı şirketin … yılından … yılına 217.130,02.-TL alacağı devretmekte olup, davalının kayıtlarında da davacı ortaklığın 217.129,28.-TL borcu göründüğünü, …/…/… tarihi itibariyle taraflar arasındaki bakiyelerin 0,74 kuruşluk fark haricinde birebir mutabık olduğunu, söz konusu farkın davacı tarafça …/…/… tarihinde davalıya verilen 137.283,69.-TL tutarlı çekin kuruş kısmının davacı kayıtlarında görünmemesinden kaynaklandığının tespit edildiğini,
Davacı … ortaklığın ticari defter kayıtlarında … yılında davalı şirketin herhangi bir faturasının kayıtlı olmadığını, buna mukabil tabloda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı gibi davalı şirket adına bilirkişi bedeli, ödenecek vergi borcu, Sgk kesintisi ve mal yansıtma faturası olarak toplam 216.400,51.-TL tutarında borç kaydedildiğinin tespit edildiğini,
Davalı şirketin … yılına ait ticari defter kayıtlarında ise davacı ortaklık adına düzenlenmiş 4 adet toplam 1.155.380,92.-TL tutarında faturanın borç kaydı yapıldığı, yine söz konusu faturaların kdv tevkifatı olarak davacı ortaklık adına 30.140,37.-TL tutarında alacak kaydı yapıldığını, söz konusu bu faturaların davacı ortaklığın defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, bahsi geçen faturalar ile ilgili yapılan incelemede davalı şirket yetkilileri tarafından … Noterliğinden davacı … ortaklık tarafından keşide edilen …/…/… tarihli … yevmiye nolu ihtarname örneğinin ibraz edildiğini ve söz konusu ihtarnamede davacı tarafça yukarıda belirtilen 4 adet faturanın …/…/.. tarihinde tebellüğ edildiği, faturaların içerik olarak kabul edilmediği, taraflar arasındaki sözleşmelere dayalı işlerin eksik ve ayıplı yapıldığı ve konunun yargıya intikal etmesi nedeniyle faturalar ile ilgili herhangi bir hak ediş düzenlenmediği gibi geçici teslim de yapılmadığı belirtilerek, faturaların ihtarname ekinde davalı iade edildiğinin ihtaren bildirildiğini ve akabinde davalı tarafça söz konusu faturalar ile ilgili …/…/… tarihinde Vergi dairesine düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle belirtilen 4 adet fatura ile davacı ortaklık hesabına borç kaydedilmiş olan 1.155.380,92.-TL tutarındaki bedelin davacı hesabına alacak kaydedilmek suretiyle davalı kayıtlarından çıkarıldığını,
Tarafların kayıtlarında … yılında davalı adına ödenen vergi borcu açıklamasıyla yer alan 24.244,80.-TL’nin karşılıklı mutabık olduğunun tespit edildiğini,
Davalının kayıtlarında iptal kaydı yapılarak düzeltilen faturalardan sonra … yılında tarafların mutabık olmadıkları işlemlerden dolayı 192.156,45.-TL’lik bakiye fark bulunduğunu,
Bilirkişi bedeli açıklamalı 133.091,31.-TL tutarlı miktar konusunda dosyada daha önce aldırılan teknik bilirkişi miktarın esas alınacağını,
SGK kesintisi açıklamalı 50.254,99.-TL tutarlı miktarla ilgili yapılan incelemede, davacının bu 50.254,99.-TL tutarındaki miktarı neye göre tespit ettiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı gibi davalının SGK’ya eksik işçilik bildiriminde bulunduğuna veya davalının eksik bildirimde bulunduğu miktarın davacı tarafça SGK’ya ödendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığını, bu nedenle bu konudaki talebin ispata muhtaç olduğunu,
Davacının cari hesap özetinde yer alan …/…/… tarihli 8.573,88.-TL bedelli fatura ile …/…/… tarihli 235,53.-TL bedelli 2 adet maliyet yansıtma açıklamalı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalının defterlerinde ise kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, bu faturaların davalıya tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığını, yine söz konusu faturalardaki yansıtma bedellerinin neye göre hesaplandığına dair herhangi bir delil de ibraz edilmediğini, bu nedenle söz konusu 2 adet faturadan kaynaklanan alacak talebinin de ispata muhtaç olduğunun mütalaa edildiğini,
Davacının ödemeleri ile ilgili olarak yapılan incelemeye göre, ayrıntıları ile tabloda gösterilmiş olup, söz konusu ödemelerin tamamının davalı şirketin ticari defter kayıtları ile mutabık olduğunun tespit edildiğini, ödemelerin yani davacının yaptığı ödemelerin toplam tutarının 2.218.070,78.-TL olduğunu, davalı vekilinin …/…/… tarihli dilekçesinde de davacının müvekkiline toplamda 2.218.071,46.-TL tutarında ödeme yapmış olduğunun kabul edildiğini, bu tutarın tarafların defter kayıtları ile mutabık olduğunun tespit edildiğini,
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde hesapların her bir sözleşme için ayrı olarak tutulmadığı, cari hesap şeklinde 3 ayrı sözleşmeye ilişkin faturaların ve ödemelerin tek bir cari hesap üzerinden yürütüldüğü, ödeme kayıtlarında hangi sözleşmeye veya hangi faturaya istinaden yapıldığının belirtilmediği, bu sebeple sözleşme bazında borç – alacak miktarının tespit edilmesinin mümkün olmadığının mütalaa edildiğini,
Davalı şirket vekilinin beyanlarından, davacının yapmış olduğu toplam 2.218.071,46.-TL tutarındaki davacı ödemesinin 196.479,61.-TL’lik kısmının dava konusu 3 sözleşmenin dışında davacı müteahhit firmanın kendi işleri için satın aldığı diğer inşaat malzemeleri için yapılan ödemeler olduğu, kalan 2.021.591,85.-TL’lik kısmının ise …/…/… tarihli ve …/…/… tarihli sözleşmeler kapsamında yapılan hak ediş ödemeleri olduğunun beyan edildiğini,
Davacı vekilinin …/…/… tarihli dilekçesindeki açıklamalarına göre ise; müvekkilinin diğer işleri için aldığı malzemelerin toplam bedelinin 41.685,76.-TL olduğu, söz konusu malzemelere ilişkin 23 faturanın dilekçesi ekinde sunulduğunu, bunun dışında 2 faturaya konu toplam 154.793,80.-TL tutarındaki malzemelerin ise sözleşmeler kapsamında ihzarat olarak alınan malzemeler olduğunun beyan edildiğini, yapılan ödemelerden 41.685,76.-TL’lik miktarın sözleşmeler dışında müvekkilinin diğer işleri için aldığı malzemelere ilişkin olduğunun kabul edildiğini, bunun dışında …/…/… tarihli 138.349,80.-TL tutarındaki fatura ile …/…/… tarihli 16.444,00.-TL tutarındaki 2 faturaya konu 154.793,80.-TL tutarındaki malzemelerin sözleşmeler kapsamında ihzarat olarak alınan malzeme olup olmadığı hususunun teknik bilirkişilerce tespit edilmesi gereken bir husus olduğunu, buna göre raporda terditli olarak değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek, hem asıl dava yönünden hem de birleşen davalar yönünden borç hesaplaması yapılarak görüş ve kanaatte bulunulduğu görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişinin raporundaki bir kısım belirlemelere, özellikle tarafların ödeme konusunda mutabık oldukları tutar yönünden yapılan açıklamaya, yine her 2 tarafın ticari defterlerinin usulsüz olarak tutulduğu tespitine ve tarafların ticari defterlerinde hesapların her bir sözleşme için ayrı olarak tutulmayıp cari hesap şeklinde tek bir cari hesap üzerinden yürütüldüğü tespitlerine itibar edilmiş, bunun haricinde asıl dava ve birleşen davalar yönünden hesaplamaya ilişkin görüşlerine itibar edilmemiş, bu konuda mahkememizce dosya kapsamı, yapılan iş miktarı ve diğer hususlar gözetilerek bu husustaki belirlemeler teknik nitelikte olmayıp hakimin hukuki bilgisi çerçevesinde çözülmesi mümkün olarak değerlendirilmiş ve resen hesaplama yapılarak hükme raporun itibar edilen kısımları esas alınmıştır.
Sözleşmeler kapsamında alt yüklenici davalı/birleşen davacının yapmış olduğu imalat bedellerinin belirlenmesi bakımından … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla keşif yapılarak teknik bilirkişilerden …/…/… tarihli rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi …, … …, … … ve … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre özetle; davalı/karşı davacının söz konusu izolasyon işlerinde fen ve sanat kurallarına aykırı olarak bindirme yerlerinde yeterli boy bırakılmadığı, el ile yapılan kaynak imalatında zafiyet olduğunu, diğer taraftan davalı tarafından işverene yazılan uyarı yazıları ve anılan bilirkişi raporlarında davalı tarafından teslim edilmiş olan izolasyon imalatına 3.kişiler tarafından zarar verildiğinin anlaşıldığını, meydana gelen olaylarda tarafların %50 oranında kusurlu olduklarını, davacının meydana gelen su sızıntıları nedeniyle uğramış olduğu zarar miktarının 66.545,65.-TL olduğunu, ayrıca davacının taşeron firmanın ssk primlerini yatırmaması nedeniyle 50.254,99.-TL zarar talebinde bulunmakta ise de, bu hususla ilgili hesaplamanın uzmanlık alanı dışında bulunduğu için yine davacının iş yaptığı sahayı temizlik yapmadan bırakması nedeniyle yapmış olduğu masrafı talep etmesinin, bu konuda dosyaya herhangi bir belge ibraz edilmediğinden bu taleplerin değerlendirilmesinin yapılamadığını, birleşen …/… Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak birleşen davacı alt yüklenici tarafından yapılan imalat tutarının 2.051.884,65.-TL olup, birleşen …/… Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak alt yüklenicinin yaptığı imalat bedelinin de takip tarihi itibariyle karşılığının 740.668,23.-TL olarak hesaplandığını, davaya konu kongre merkezinin keşif günü itibariyle fiilen kullanılmakta olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tarafların incelenen ticari defterlerinde yapılan ödemeler konusunda taraf defterleri birbirini teyit etmekte olup, davacı işverenin davalı alt yükleniciye toplam 2.218.071,46.-TL ödemesi olduğu belirlenmiştir. Ancak davalı/birleşen davacı vekili …/…/… tarihli beyan dilekçesinde bu ödemenin 196.479,61.-TL’lik kısmının dava konusu 3 sözleşmenin dışında davacı firmanın kendi işi için aldığı inşaat malzemeleri için yapılan ödemeler olduğunu, kalan 2.021.591,85.-TL’lik kısmın ise taraflar arasındaki …/…/… tarihli …/…/… tarihli sözleşmeler kapsamında yapılan hak ediş ödemeleri olduğunu, diğer 3.sözleşmeden kaynaklanan alacağın ise ödenmediğini ve icra takibine konu edildiğini belirtmektedir.
Davacı/karşı davalı vekili ise 196.479,61.-TL’lik ödemenin 154.793,80.-TL’lik kısmının sözleşme kapsamında alan temizliği için alınan ihzarat malzeme bedeli olduğunu, diğer işler için yani kendi işi için almış olduğu malzeme bedelinin 41.685,76.-TL olduğunu beyan etmektedir.
Tarafların ticari defterlerinde yapılan ödeme tutarları 2.218.071,46.-TL olarak birbirini teyit etmekte ise de, taraflar arasında uyuşmazlık konusu 3 adet sözleşmenin oluşu, tarafların defterlerinde ödemelerin tek bir cari hesap üzerinden kayıtlı oluşu ve hangi sözleşme nedeniyle ne kadar ödeme yapıldığı hususu belirlenememektedir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 85.maddesine göre; “Birden fazla borçları bulunan borçlu, borçları ödemek zamanında bu borçlardan hangisini tediye etmek istediğini alacaklıya beyan etmek hakkını haizdir. Borçlu beyanatta bulunmadığı surette vuku bulan tediye, kendisi tarafından derhal itiraz edilmiş olmadıkça alacaklının makbuzda gösterdiği borca mahsup edilmiş olur.”
BK 86.maddesine göre; “Kanunen muteber bir beyan vaki olmadığı, yahut makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda tediye muaccel olan borca mahsup edilir. Müteaddit borçlar muaccel ise tediye, borçlu aleyhinde birinci olarak takip edilen borca mahsup edilir.” Buna göre yapılan ödemelerin hangi sözleşme kapsamında yapıldığının tespiti bakımından BK 85.madde hükümlerinin uygulanması gereklidir.
BK 85.maddede belirtildiği şekilde davacı tarafından ödemede bulunulurken alacaklıya yapılan bir beyan söz konusu olmadığı gibi, alacaklı davalı yüklenicinin de yapılan ödemenin hangi borç için yapıldığını gösterir bir belge sunulmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre BK 86.madde hükümleri göz önüne alındığında yapılan ödemenin öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılacağı, birden çok borcun muaccel olması halinde ise borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış ödeme olduğu kabul edileceği esasından hareketle sonuca varılması gereklidir.
Dosyanın incelenmesinde ilk olarak birleşen …/… Esas sayılı dosya alacağının muaccel olduğu anlaşılmaktadır. … Noterliği’nin …/…/… tarihli ihtarnamesi ve … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyaları söz konusu olup, birleşen …/… Esas sayılı dosyada ise bilirkişi tespit raporu …/…/… tarihli olup, herhangi bir noter ihtarnamesinden de bahsedilmediği göz önüne alındığında, ilk olarak birleşen …/… Esas sayılı dosyadaki borcun muaccel olduğu değerlendirilmiştir. Zira, hem asıl davada davacının menfi tespit isteminin dayanağını teşkil eden, hem de birleşen …/… Esas sayılı davanın dayanağını teşkil eden …/…/… ve …/…/… tarihli sözleşmelerden dolayı birleşen davacı tarafça birleşen davalı … ortaklık aleyhinde …/…/… tarihinde 202.259,27.-TL alacak nedeniyle ilamsız icra takibine girişildiği, süresinde borçlu vekili tarafından borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu ve daha sonra aynı alacaklı birleşen davacı tarafça … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasından bu kez …/…/… tarihli sözleşmeden doğan alacağın tahsili için yeni bir ilamsız icra takibine …/…/… tarihinde girişildiği anlaşılmaktadır. Ancak birleşen davacı tarafça … Noterliği’nin …/…/… tarihli ihtarnamesi mevcut olduğundan ve birleşen …/… Esas sayılı dosyanın konusunu teşkil eden …/…/… tarihli sözleşme kapsamındaki alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı ilamsız icra takibi bulunması ve bu alacağın noter ihtarnamesi de göz önünde bulundurularak öncelikli olarak muaccel hale geldiği değerlendirilerek, davacı işveren tarafından yapılan ödemeler öncelikle birleşen …/… Esas sayılı dava dosyasının dayanağını teşkil eden …/…/… tarihli sözleşmeye istinaden yapılmış olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Teknik bilirkişi raporlarıyla belirlendiği üzere davalı/ birleşen davacı alt yüklenici tarafından yapılan imalat bedellerine gelince, bilirkişiler raporlarında birleşen …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden yapılan imalat bedelini 2.051.884,65.-TL olarak belirlemişler, birleşen …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden …/…/… tarihli sözleşme kapsamında yapılan imalat bedelini de 740.668,23.-TL olarak belirlemişlerdir. Yani 3 sözleşme uyarınca alt yüklenici tarafından gerçekleştirilen toplam imalat bedeli (2.051.884,65.-TL + 740.668,23) 2.792.552,88.-TL’dir. Davacı işveren tarafından yapılan toplam ödeme tutarı ise 2.218.071,46.-TL’dir. Toplam imalat bedelinden yapılan ödemeler toplamı düşüldüğünde (2.792.552,88.-TL – 2.218.071,46.-TL) bakiye 574.481,42.-TL kalmaktadır.
Birleşen …/… Esas sayılı dava dosyasında davacının sonradan ıslah ile alacak davasına dönüştürerek istemiş olduğu toplam bedel 756.791,31.-TL olup, yapılan ödemeler öncelikle BK 86 maddesi uyarınca …/… Esas sayılı dosya borcuna mahsup edildiğinde birleşen …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden birleşen davacının talep edebileceği bir alacak kalmamaktadır. Bu nedenle birleşen …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen …/… Esas sayılı dava dosyasında davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 400.565,86.-TL alacak talep etmektedir. Sözleşmeler kapsamında yapılan toplam imalat bedelinden yapılan toplam ödemeler düşüldüğünde kalan bakiye 574.481,42.-TL alacak bulunmaktadır. Bu bakiye 574.481,42.-TL tutarındaki alacak birleşen …/… Esas sayılı dava dosyasında dava konusu edilen alacak olup, birleşen davacı vekili …/… Esas sayılı dava dosyasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 400.565,86.-TL talep ettiğinden taleple bağlı kalınmak suretiyle birleşen …/… Esas sayılı dava yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
… Noterliğinin …/…/… tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davacı iş sahibine …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, …/…/… tarihli sözleşme gereğince 785.541,00.-TL’nin 3 gün içerisinde ödenmesinin istendiği, dolayısıyla davacı iş sahibinin …/…/… tarihi itibariyle temerrüte düşürüldüğü anlaşılmakla, temerrüt tarihinden itibaren birleşen davacının talebi gibi reeskont faizine hükmetmek gerekmiştir.
Ana dava yönünden yapılan değerlendirmeye göre ise; davacı işveren hem olumlu zarar kapsamında tazminat talep etmekte, hem de … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası nedeniyle menfi tespit talebinde bulunmaktadır. Taraflar arasında 3 adet sözleşmenin varlığı ihtilafsız olup, yine sözleşmenin devamında işin tamamlanamadığı ve davacı iş sahibi tarafından eksik ve ayıpların giderilmesi bakımından başka firmalar ile anlaşma yapıldığı belirlendiğinden, sözleşmelerin taraflar arasında eylemli olarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davada uygulanması gerekli 818 sayılı BK 106.maddesine göre; karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte iki taraftan biri mütemerrüt olduğu takdirde diğerinin seçimlik hakları belirlenmiştir. Dava konusu olayda da iş sahibi davacı eylemli olarak akdi feshettiğine göre, fesih halinde menfi zarar talep edebileceği gibi olayın özelliğine göre akdin ileriye etkili fesholunması halinde yapılan imalat tutarına göre fazla ödemesi var ise fazla ödemesinin iadesini isteyebilir. Oysa davacı taraf olumlu zarar kapsamındaki zararlarını talep etmiş olup, bu nedenle tazminat talebinin dinlenemeyeceği değerlendirilmiştir.
Menfi tespit talebi yönünden ise; menfi tespit istemine konu … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasındaki takip …./…/… ve …/…/… tarihli aynı zamanda birleşen …/… Esas sayılı davanın konusunu teşkil eden 2 adet sözleşmeye ilişkin olup, yukarıda ayrıntılarıyla birleşen davalar yönünden yapılan açıklamalar doğrultusunda mahkememizin birleşen …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden birleşen davacı alt yüklenicinin alacak talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmakla, dolayısıyla davacının dava konusu yapmış olduğu menfi tespit isteminde de haklı olmadığı değerlendirilerek menfi tespit talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden davacının tazminat ve menfi tespit istemine ilişkin taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
a)Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 8.630,40.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 8.614,40.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacıya İADESİNE,
b)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
c)Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 37.196,80.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
d)Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacı tarafa İADESİNE,
2-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın REDDİNE,
a)Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 7.454,50.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 7.418,60.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde birleşen davacıya İADESİNE,
b)Yapılan yargılama giderlerinin birleşen davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
c)Birleşen davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 44.221,65.-TL nispi vekalet ücretinin birleşen davacıdan alınarak birleşen davalıya ÖDENMESİNE,
d)Birleşen davacı tarafından yatırılan fazlaya ilişkin gider avansının hükmün kesinleşmesine müteakip birleşen davacıya İADESİNE,
3-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava yönünden davanın KABULÜ ile;
400.565,86.-TL’nin temerrüt tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair hakkının saklı TUTULMASINA,
a)Alınması gerekli 27.362,65.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 5.948,45.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.414,20.-TL harcın birleşen davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
b)Birleşen davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 29.972,63.-TL nispi vekalet ücretinin birleşen davalıdan alınarak birleşen davacıya ÖDENMESİNE,
c)Birleşen davacı tarafından yapılan 4 adet tebligat gideri 32,00.-TL ve 5.965,60.-TL harç gideri olmak üzere toplam 5.997,60.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak birleşen davacıya ÖDENMESİNE,
d)Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip birleşen davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/02/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)