Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/37 E. 2021/786 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/37 Esas
KARAR NO : 2021/786
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/01/2014
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı … Şti’nin % … hisse ile büyük ortağı olduğunu, davalıların % …’ar hisse ile bu şirkete ortak olduklarını, şirkette davacının davalılardan birisi ile müştereken şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğunu, davacının …’da şirket sahibi ve ağırlıklı olarak … ve diğer … ülkelerinde çalışan birisi olduğunu, davacının davalılardan …’in babası … aracılığıyla …’da … euro’ya bir daire satın aldığını, davalılarla bu esnada tanıştığını, davalıların davacıya çok avantajlı gayrimenkuller bulduklarını, bunların tapusuz köylülerin kullanımında olduğunu, öncelikli zilyetlik hakkının satın alınıp sonra devletten tapu alınacağını, yabancı üzerine zilyetlik kaydının mümkün olmadığını bilgilendirdiklerini, davalılara ve …’e … yılı … ve … aylarında toplam … euro havale ettiğini, … yılının devam eden aylarında ve … yılı … ayında … köyü … parselde kayıtlı … dönüm arazinin zilyetlik bedeli olarak …’in talebi üzerine … euro daha havale edildiğini, … tarihinde … Şti’nin kurulduğu, şirketin % …’inin davacı, % …’a hisselerinin davalılara ait ve şirket sermayesinin …-TL olduğunu, davalıların bu gayrimenkullerin yabancı ortaklı şirket üzerine alınamayacağını bu nedenle kendi şirketleri olan … ltd şti üzerine alınıp, davacının bu şirketten hisse alması yolunu önerdiklerini, böylece davalı … adına kayıtlı olan … parsel numaralı … dönüm zeytinliğin … tarihinde … şti’ne devir edildiğini, aynı tarihlerde … parsel numaralı … m2 araziyi davacının … şti adına gönderdiği paralarla şirket adına alınıyormuş gibi gösterilerek … tarafından kendi adına satın alındığını, sonrasında davacıya … parselin yarı hissesinin alınması için … nolu parselin takas olarak verilmesi gerektiği söylenerek … tarihinde davacıdan …’in şirket adına vekil tayin edildiği, gayrimenkul satış vekaletinin alındığı, oysa … parselin bu tarihten … gün sonra … tarihinde bu gayrimenkulün şirkete devredildiği, yapılan incelemede … parselin … parselin alımında takas olarak kullanılmadığı, bunun yerine davalı …’nin kız kardeşi ve vekil …’nin kızı …’ya devredildiğinin öğrenildiği, daha sonra aynı taşınmazın … Şti’de … tarihinde tasarrufun iptali davasını engellemek maksadıyla 3. Kişiye devredildiği, … şti’nin ortak ve müdürlerinin davalı … ile babası … olduğunun anlaşıldığı, … adına kayıtlı olan … nolu parselin … tarihinde şirkete devredildiği, davacının … Euro’ya satın aldığı dairenin satılması ve satış bedelinin şirkete teslim edilmesi için …’e vekalet verildiği, davacıya gayrimenkulün satıldığı ve bedelinin şirkete aktarıldığı bilgisinin verildiği, oysa … müdürlüğünden yapılan araştırmada tapu devrinin iki davalıya yapıldığı ve akabinde … TL lik ipotek tesis edildiği, daha sonra …’in hissesini …’e devrettiği, nihayetinde …’in … olan …’ya ipotekli olarak yerin devredildiğinin anlaşıldığı, davacıya … tarihinde şirket hisse devri yapıldığı, tapu masrafları olduğu iddiasıyla … euro, mali müşavir için … euro, … nolu parselin davalı … adına alınıncaya kadar … euro’nun davalılara ödendiğini, yol izin harcı ve gayri resmi giderler için … euor, imar çalışmaları için … euro, tapu devri için … euro olmak üzere davalılara toplamda … euro havale edildiği, … nolu parselin … tarafından ihaleye çıkarıldığı parselin ½ hissesi olan … dönümünün …’e … TL karşılı ihale edildiği, parselin diğer yarısının dava dışı bir kişiye ihale edildiğini, akabinde diğer yarısının da … tarafından satın alındığını,3. Kişiden satın alma bedelinin tapuda gösterilen tutar olmadığının iddia edildiği, ancak bir sözleşme ve ödeme belgesi sunulmadığını, bu gayrimenkul için havale edilen tutarın … euro olduğunu, gayrimenkullerin satın alma bedellerinin … TL olduğunu, şirket giderleri ve tapu masraflarıyla birlikte birlikte davacının havale ettiği rakamın ¼’ünü bile bulmadığı, ayrıca gönderilen paraların şirket kayıtlarını hiç sokulmadığı, gayrimenkul alımında şirketin davacıya değil, …’in şirkete borçlu gösterildiğinin anlaşıldığı, davacının davalılara gönderdiği paranın en az … euro’sunun şahsi olarak kullandıkları, davalıların davacıyı dolandırdıkları, imar çalışması için gönderilen … euronun şirket kayıtlarına girmediği, buna ilişkin harcama belgesinin mevcut olmadığını belirterek, tedbiren … Şti’ne kayyum atanmasına, şirket mal varlığına koruma amaçlı ihtiyati tedbir konulmasına, dava süresince şirkete yönetici kayyum atanmasına, davalıların mal varlığına ihtiyati haciz konulmasına, şirketin davalı …’e değil davacıya borçlu olduğunun tespiti ile bu şekilde muhasebe kayıtlarının düzeltilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı …’e şirket kasasına ödeme üzere gönderilen havale miktarının şimdilik … euro’sunu … şti’ye dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle ödemeye mahkum edilmesine, bunun mümkün olmaması halinde fiili ödeme gününde … döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının tahsiline, ödemesinin Euro olarak yapılması halinde dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, davalı …’e şirket kasasına ödenmek üzere gönderilen havale miktarının şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … euro’sunu … Şti’ye dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle ödemeye mahkum edilmesine, bunun mümkün olmaması halinde fiili ödeme gününde … döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının tahsiline, ödemesinin Euro olarak yapılması halinde dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, davalıların şirkete ödeme yapmaya mahkum edilmeleri durumunda hükmedilen rakamın davacı tarafından şirkete verilen borç olarak muhasebe kayıtlarına işlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … tarihli davaya cevap dilekçesindeki beyanlarında özetle; Şirketi bilerek zarara sokmadığını, davacı şirket ortağının kendisine ve …’ye şirkete araziler alınması için para gönderdiğinin doğru olduğunu, gelen havalelerin listesini tutmadığını, ama en az … euro olduğunu, kendisine ve …’ye …’in gönerdiği paraların hepsinin şirket için olduğunu, imarsız ve tapusuz arazilerin yabancı ortaklı şirkete alınamayacağını çevresinden söylediklerini, bunu da …’e söylediğini, kendisi de önce … üzerine alınmasını sonra şirkete verilmesini söylediğini, kendisinin aldıkları arazilerin önceden tapulu olup olmadıklarını bilmediğini, kendisinin …’da olduğunu, arazi sahipleri ile görüşme yapmadığını, ilk ödemeleri …’in yaptığını, gelen paraları ona verdiğini, zilyetlik nedir bilmediğini, sonra … şirketini kurduklarını, kendisine … ortak olursa bu arazileri şirket alamaz dedikleri için önce kuzeni … ve kendisinin şirkette resmiyette ortak olduklarını, sonra % … hisseyi … ortağa devrettiklerini, … ve … parseli şirkete sonra devrettiğini, … dönümü bir emlakçının bulduğunu, bu parselin zilyetlik hakkı olduğunu, devletin satışa çıkaracağını söylediler, köylülere verilmek üzere emlakçıya para ödediklerini, kime ne kadar ödendiğini hatırlamadığını, kendileri daha tapuyu almadan köylülere ödemeleri için … ortağın kendisine para gönderdiğini, emlakçıların kime ne ödediğini bilmediğini, ihaleye girdiklerini, yerin yarısını … TL ye aldıklarını, yarısını da … adlı kadın adına bazı kişilerin girdiğini, bayanın temsilcileri onun payını kendilerine satmak için el altından … TL daha ödediklerini, ama yazı almadıklarını, bu tutarın resmi ödeme olmadığı için kayıtlarda gösterilmediğini, … dönümün tapusunu alırken … TL devlete, … TL … ın gönderdiği adamlara ödediklerini, … dönüm için gönderilen parayı kendi şirketi için kullandığını, o nedenle … TL yi ipotek karşılığı taksitle ödediklerini, bunu …’e söyleyemediklerini ve o nedenle araziyi şirkete devredemediğini, … dönüm arazinin devri için …’e … euro göndermesini söylediğini onun … euro gönderdiğini, kızıp devretmediğini, imar için … euro istediklerini, … bu parayı yatırmam dediği için arazinin şirkete devrinin geciktiğini, sonra … ortak bulduğunu, … euro alarak … dönüm araziyi şirkete devrettiğini, arazilerin bedelinin tapuda gösterilenden fazla olduğunu, mesela; … dönüm için …’in … euro kendisine ve … euro … diye birisine gönderdiğini, parayı bozdurduklarını ve hatırladığı kadarıyla … şubesinden … TL bloke çek verdiklerini, … parsel için … euro ödediklerini, tapudaki rakamların doğru olmadığını, …’in dairesini satarak şirkette kullanmalarını istediğini, dairenin hemen satılamadığını, o arada … bankasından ipotek vererek kredi kullandıklarını, parayı nerede kullandıklarını hatırlamadığını, dairenin dayısının … devredildiğinden haberinin olmadığını, …’nin üzerinde olduğunu sandığını, bunu yeni öğrendiğini, … parseli … dönümün yarısını alan …’a verdiklerini, ona borçlarının olduğunu, bunun …’inde bildiğini, bunun için sözleşme yaptıklarını, sözleşmeyi bulunca vereceğini, yol izni için gönderilen paranın yol izni alırken harcandığını, izni veren resmi daireye ödeme yapıldığını, belgesinin kendisinde olmadığını, başta anlaşmalarının arazi paralarının …’in ödemesi, kendilerinin de emeğe karşılık hisse almaları şeklinde olduğunu, şirketten çıkarılmayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili … tarihli davaya cevap dilekçesindeki beyanlarında özetle; Dava dilekçesinde … parsel nolu … dönüm parselin satın alınması için davalıya … euro gönderdiklerini, … euroluk kısmi dava açıldığını, … ve …’in … tarihinde … Şti’nu kurduktan sonra Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu genel vekaletnameyi şirketin idaresi için …’e verildiği, şirketle ilgili her türlü işlemin … tarafından yapıldığını, davacının da onayı ile … parselde kain … m2 lir yerin … tarihinde davalı … adına alındığını, … Şti ne davacının … tarihinde katıldığını, bu tarihte … şti nin de yabancı sermayeli şirkete dönüştüğünü, … parselin … tarihinde … şti ne devredildiğini, … Şti nin … tarihinde … % …, … % … ve … % … hisseli olarak yabancı sermayeli olarak kurulduğunu, … m2 … parselin … tarafından ihaleye çıkarıldığını, bu parselin … m2 sinin … tL ipotek karşılığı satın alındığını, … m2 sinin … tarafından satın alındığını, kalan … m2 …’tan …TL artı … TL kar payı verilerek satın alındığını, davalının sermaye taahhüt borcunu yerine getirdiğini, davacı tarafından davalıya … tarihinde … euro, … tarihinde … euro, … tarihinde … euro olmak üzere toplamda … euro ödendiğini, gönderilen paraların gönderim tarihlerlerindeki TL karşılıkları toplamının …-TL olduğunu, Davalı … üzerine alının … TL değerindeki ½ hissenin peşinatı olan …-TL nin ödendiğini, … tarihinde …’tan satın alınan ½ hisse için …TL verildiğini, kalan miktar ile tapu harç ve masraflarının ödendiği, davacının … parselde kain … m2 arsa ve … parsel … dairenin satılarak nakde çevrilmesini istediğini, bunun için …’e vekaletname verildiğini, ancak kısa vadede müşteri bulunamadığını, … parselin dava dışı … tarihinde …’e satıldığını, … tarihinde kredi bulunabilir diye … şti ne ve sonra da … tarihinde …’ye yerin satıldığını, … parsel satışının … e verilen vekaletname ile yapıldığını ve davalı ile ilgisinin olmadığını, … ada … parseldeki dairenin kısa sürede satılamadığını ve … banka ipotek verildiğini, … köyü … parselin halen … Şti adına kayıtlı olduğu, davacıya ve şirkete hiçbir borcunun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; dava dışı … Şti, … Şti., … Şti.’ne ait sicil dosyaları, tapu kayıtları getirtilmiş, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Manavgat … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, Manavgat … Asliye Hukuk Mahkemesinin … ve … Esas, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları celp edilmiş, bilirkişilerden ayrı ayrı raporlar aldırılmıştır.
Dava; Şirket ortağı tarafından şirketin diğer ortaklarına karşı açılan sorumluluk davasından kaynaklanan tazminat ve şirkete kayyum atanması ile şirkete ait muhasebe kayıtlarının düzeltilmesi ve davacının şirketten alacaklı olduğunun tespit edilerek muhasebe kayıtlarına işlenmesi taleplerine yöneliktir.
Tüm tarafların dava dışı … Şti’nin ortakları olduğu hususu ihtilafsız olup, taraflar arasındaki borç alacak durumu ile dava dışı şirkete kayyum atanmasını gerektirir hukuki sebeplerin bulunup bulunmadığı hususu da ihtilaflıdır.
Yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen şirket yöneticileri bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Yönetici aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa aittir. Ancak zarar gören ortakların da yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Yöneticinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortakları ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Başka bir anlatımla ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Limited şirketlere uygulanacak anonim şirketlere ilişkin hükümlerin gösterildiği, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 644. Maddesi gereğince, şirket yöneticilerinin sorumluluğu hakkında anonim şirketlerin bu konudaki hükümlerinin limited şirketlere de uygulanacağı belirtilmiştir.
Davacı, davalı yöneticinin eylemleri ile şirketin doğrudan zarara uğradığını belirterek zararın şirkete ödenmesini istemiştir. Limited şirket yöneticileri hakkında da geçerli olan hükümler uyarınca şirket yöneticisi hakkında ortakların ve şirket alacaklılarının tazminat davası açma hakkını düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 555. Maddesi gereğince; “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri, tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.”
Bilirkişiler SMMM … ve Bankacı … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda sonuç olarak;
Dava dosyası ile ilgili … Şti. nin ticari defterleri ve belgeler üzerinde yapılan incelemelerde davacının … hisse oranı ile … tarihiden itibaren … Şti.nin ortağı olduğu, dava dosyası kapsamına göre davacının, şirket ortağı olan davalı …’in banka hesaplarına toplam …-EURO. tutarında, davalı …’in banka hesaplarına …-EURO. tutarında para gönderdiği, davacının şirket ortaklarına gönderdiği bu paraların ilgili … Şti. nin ticari defterlerine şirkete ödeme olarak girişinin yapılmadığı, davalı …’in … Şti.ne 3 adet taşınmaz devri yaptığı, ancak devir edilen bu taşınmazların … ve … nolu parsellerin bedelleri olan ( … + …) …-TL. ile davalı …’in şirkete sermaye koyma borçlarının kapatıldığı, … nolu arselin bedeli olan …-TL kadar davalı …’in şirketten alacaklandırıldığı, bu durumda davalı …’in davacı taraftan aldığı paralar karşılığında … Şti.ne bir taşınmaz devrinin yapılmadığı, bu nedenle de davalıların davacı taraftan aldıkların paralar karşılığında şirket taşınmaz alındığı iddiasının yerinde olmadığı, davalıların şirket müdürü olduğu dönemde davacının … Şti. için gönderdiği (… + …) …-EUR tutarındaki paranın şirket ticari defterlerine girişinin yapılmaması ve şirkete ait … ve … nolu parseldeki taşınmazların satışından elde edilen (… + …) …-TL gelirin şirketin ticari defterlerine girişinin yapılmaması nedeniyle davalıların bu tutarlarda şirketi zarara uğrattıkları yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişiler SMMM …, Bankacı … ve YMM … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda sonuç olarak;
… parselde kaim …+… Bölümün … tarihli gayrimenkul satış sözleşmesine göre …-euro’ya satıldığı, … tarihli belgeye göre taşınmazın … tarihinde tapudan devrinin yapıldığı, taşınmazın ½ şer hissesinin … tarihinde … ve …’e devrinin yapıldığı, … tarihinde …’in taşınmazın tamamının sahibi olduğu, … tarihinde de taşınmazın tamamının …’ya satıldığı, satış bedeli ve satışı yapanlar ile ilgili dosya içinde bilgi belge olmadığı için bu yönde bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı,
… ve … parselin alım satım bedellerinin gerçekçi olup olmadığının tespit edilemediği, bunun gayrimenkul uzmanı bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiği, o nedenle de bu iki parsel alım ve satım tutarları ile ilgili bir tespitte bulunulmadığı,
Sadece … parsel ve şirket hisse devrinin dikkate alınması durumunda dava tarihi itibariyle;
… parselin alım bedeli tutarının davacının gönderdiği paradan alındığı anlaşıldığından davacının … Şti’nin …-TL alacaklı olduğu,
Davacının davalı …’den … euro (dava tarihi itibariyle … efektif alış kuru üzerinden TL karşılığının …x …= …-) ve diğer davalı …’den … euro alacaklı (dava tarihi itibariyle … efektif alış kuru üzerinden TL karşılığının … x …= …-) olduğunun değerlendirildiği yönünde görüş ve kanaatte bulunulmuştur.
Bilirkişiler SMMM …, Bankacı … ve YMM … tarafından tanzim edilen … tarihli ek raporda sonuç olarak;
Davacının davalılar ve …’ye yaptığı ödemeler toplamının …EURO ve bu ödemelerin ödeme tarihlerindeki … efektif satış kuru üzerinden TL karşılıklarının … TL ve davacıya ait … parsel … nolu bağımsız bölümün satış tarihindeki değerinin … TL olduğu. davacının alacığı olan bu iki tutarın toplamının … TL olduğu,
Davada sözü edilen … parsellerin alım bedelleri toplamının … TL olduğu, bu tutarın davacı ödeme ve alacağı olan … TL den düşülmesiyle davacının … TL zararının olduğu,
Davacının … alacaklı olduğu. ancak bu davacı alacağının davada sözü edilen dava dışı … Şti’nden mi yoksa davalılardan mı alacaklı olduğu hususu hukuki mütalaa gerektirdiğinden bu yöndeki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahallinde … tarihinde yapılan keşif sonucu Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda sonuç olarak;
Dava konusu … parsel … nolu dubleks meskende ve dosyasında yapılan incelemeler sonrasında;
Bağımsız bölümün dubleks mesken olduğu, dosyasında güncel tapu kayıtları bulunmaması sebebi ile … Asliye Hukuk Mahkemesi …E sayılı dosyaya sunulmuş olan … tarihli Takbis kaydı üzerinden inceleme ve değerlendirmelerin yapıldığı, davacının taşınmazı inşaat aşamasında …Euro bedelle satın almış olduğunun sözleşme tercümesinden belirlendiği,
Taşınmazın tamamlanması ve bölgede … – … yıllarında oluşan rant artışı sonrasında taşınmaz değerinin …Euro olarak belirlendiği, belirlenen değerin satış tarihlerindeki resmi kur üzerinden değerlerinin tespit edildiği,
Yapılan incelemeler sonrasında davacı adına … tarihli satış ile tescilli iken davalılara 1/2şer hisse satışının … tarihinde gerçekleştiği, bu tarih itibari ile taşınmaz değerinin …TL olduğu,
Sonrasında … tarafından hissenin …’e … tarihinde satılmış olduğu, satış tarihinde rayiç değerinin …TL olduğu,
Daha sonra … tarafından TAM hissenin … ya … tarihinde satılmış olduğu, satış tarihinde rayiç değerinin …TL olduğu,
Dava tarihi itibari ile taşınmaz değerinin ise …TL olacağı yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla talimat yoluyla … tarihinde yapılan keşif sonucu Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Bilirkişi … ve Fen Memuru … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda sonuç olarak;
Dosyaya konu parselin … Parsel sayılı yerin … m2 miktarında olup, tarla niteliğinde ve … tarihinde … TL’ye belediye satışı olarak alıcı bulduğu,
Bu emsal ile kıyaslandığında dosyaya konu bu parsel … m güneyde … yolunun altında ve denize daha yakın konumda olup en yakın yerleşim birimine ise daha uzak konumda olduğu,
Emsal ile kıyaslandığında dosyaya konu parselin satışlar arasındaki zaman farkı, konumları, kıtlıkları, değerlendirme şekilleri, gelir getirebilme hız ve kapasiteleri, talep durumları, ulaşım imkanları, alt yapı hizmetlerinden yararlanma durumları, manzara/ havadarlık vb unsurlar ile değere etki eden tüm unsurlar bir arada değerlendirildiğinde … Parsel sayılı taşınmazın devir tarihteki birim değerinin … TL/ m2, dava tarihli birim değerinin ise …TL/ m2 olduğu kanaatinde olduğu, buna göre ilgili tarihlere göre taşınmazın pazar değerinin;
… tarihli değerinin …-TL, dava tarihli değerinin ise …-TL olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli ek raporda sonuç olarak;
… Parsel sayılı yerin … tarihli değerinin …-TL, … tarihli değerinin …-TL, … tarihli değerinin …-TL olduğu,
… Parsel sayılı yerin … tarihli değerinin …-TL, … tarihli değerinin …-TL, … tarihli değerinin …-TL, … tarihli değerinin …-TL ve … tarihli değerinin …-TL olduğu yönünde mütalaada bulunulmuştur.
Davacı tarafından tazminata konu edilen alacak, davalılara gönderilen ve şirket için harcanması istenilen davacı … yönünden …Euro, diğer davalı … yönünden …Euro’nun fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalılardan tahsiline yönelik olup, söz konusu taşınmazların davalıların kötü yönetimine ilişkin olarak belirtildiği ancak yargılama sırasında davacı vekilinin … tarihli dilekçesiyle … tarihinde yapılan genel kurul ile davacının dava dışı … Şti’nin tek başına temsil ve imzaya yetkili müdürü olarak atanmış olduğunu bildirdiğinden bu hususta davacının talebi konusuz kalmıştır.
Davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu dava dışı şirketin davalı …’e değil davacıya borçlu olduğunun tespiti ve muhasebe kaydının bu şekilde düzeltilmesine ilişkin talebinin de şirket mali müşaviri tarafından düzeltilmiş olması nedeniyle bu talep de konusuz kalmıştır.
Davalılar mahkememize sunmuş oldukları cevaplarında, davacının kendilerine şirkete ait taşınmaz alması için para gönderdiğini kabul ettiği ancak bu paranın kendi şirketleri için değil de kendi şahsi şirketleri için kullandıklarını beyan ettiği, dosya kapsamında davacı tarafından şirket kasasına ödenmek üzere gönderilen meblağlardan …-TL, davalı … …-TL ise davalı … yönünden dava dışı şirkete ödenmediği gibi söz konusu meblağların da ödediklerini kesin delille ispat edemediklerinden, söz konusu paranın şirket kayıtlarına girmemiş olması nedeniyle dava dışı şirketi zarara uğrattıkları anlaşıldığından davanın ıslah edilmiş haliyle bu talepler yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı dava dışı şirketten göndermiş olduğu …-Euro yönünden kendisinin alacaklı olarak tespit edilmesini istemiş ise de, dava dışı şirketin dosyada taraf olmadığı, bu nedenle usulüne uygun olarak dava dışı … Şti yönünden açılmış bir dava bulunmadığından, bu yönden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, yargılama gideri hesaplanırken ortak yapılan giderler yönünden (harç ve yargılama gideri) tüm alacağa davalıların mahkum edildiği alacak miktarı oranlamak suretiyle hesaplama yapılmış, vekalet ücreti yönünden ise her bir davalının sorumlu olduğu alacak dikkate alınarak ayrı ayrı hesaplama yapılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının dava dışı … Şti’ne yetkili müdür olarak atanmasına ve şirketin davalı …’in değil de dava dışı şirkete borçlu olduğu yönünde muhasebe kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin taleplerinin konusuz kalmış olması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-…-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak … Şti’ne ÖDENMESİNE,
3-…-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’den alınarak … Şti’ne ÖDENMESİNE,
4-Davacının dava dışı şirketten …-Euro alacaklı olduğunun tespitine ilişkin talebin usulüne uygun olarak dava dışı şirkete yönlendirilmiş bir dava bulunmadığından karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL ve ıslah ile alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalılardan (Davalı … yönünden …-TL’sine kadar sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
Davacının peşin yatırmış olduğu …-TL ile ıslah harcı …-TL’den ibaret toplam …-TL harcın davalılardan (Davalı … yönünden …-TL’sine kadar sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinin davalılardan (Davalı … yönünden …-TL’sine kadar sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
8-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere, hükmün 1 ve 4.maddeleri yönünden oybirliği, 2 ve 3 nolu maddeleri yönünden ise Üye Hakim …’ın muhalefetiyle oyçokluğuyla verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
(…)
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

KARŞI OY

Sayın çoğunluk; “Hükmün 2. Maddesinde …-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak … Şti’ne ÖDENMESİNE, ve 3. Maddesinde …-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …’den alınarak … Şti’ne ÖDENMESİNE,” karar vermiştir.
6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesi: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6102 sayılı TTK’nın 553/1. maddesi; “(1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.”
6102 sayılı TTK’nın 555. maddesi; “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.”
6102 sayılı TTK’nın 623/1. maddesi; ” Şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.”
6102 sayılı TTK’nın 631/1. maddesi; “Şirket sözleşmesinde başka şekilde düzenlenmediği takdirde, ticari mümessiller ve ticari vekiller ancak genel kurul kararı ile atanabilirler; yetkileri genel kurul tarafından sınırlandırılabilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Dava, şirket yöneticilerinin 6102 sayılı TTK’nun 553. madde hükmü uyarınca sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluktan bahsedilebilmesi için şirketin kurucuları, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve/veya tasfiye memurların; kurucu, yönetim kurulu üyeliği, yönetici veya tasfiye memurluğundan kaynaklanan bir eylem veya eylemsizliği; bu eylem veya eylemsizlik ile kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeleri; ihlalin ise kusur sonucu meydana gelmiş olması ve nihayetinde kusur ile ihlal edilen yükümlülükler sonucu şirketin bir zararının doğması şarttır. Yöneticilerin, Antalya BAM … HD … Tarih, … E ve … K. Sayılı kararında da belirtildiği gibi, TTK’nın 553. maddedeki hallerde kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumlu olurlar.
Yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen şirket yöneticilerinin eylemi sonucu oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Yönetici aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa ait olup, böyle bir davanın açılabilmesi genel kurulun bu yönde bir karar alması koşuluna bağlıdır. Ancak, zarar gören ortakların da yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Ortak tarafından açılacak dava, ortaklığın dava açabilmesi için alınması gerekli genel kurul kararına bağlı da değildir. Ortakların dava açma hakkı da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik gösterir.
Doğrudan zarar, şirket ortaklarının veya alacaklılarının, yönetim kurulu üyelerinin fiilleri sonucunda, şirketin zararından bağımsız olarak uğradıkları zararlardır. Dolaylı zarardan ise, ancak ortaklığın zarara uğraması ve bu zararın ortaklığın mal varlığında bir azalmaya sebep olması halinde uğranılan zarar anlaşılır. Ortaklığın zararı, ortakların ve alacaklıların dolayısıyla zararlarının ön şartıdır. TTK nun 553 ve 555/1. maddesine göre, yönetim kurulu üyeleri kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal ettikleri taktirde şirketin uğradığı zararın tazminini her pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini talep edebilir.
Somut olaya gelince;
Davacı taraf dava dilekçesi ile, davalı …’e şirket kasasına ödeme üzere gönderilen havale miktarının … euro’sunu ve davalı …’e şirket kasasına ödenmek üzere gönderilen … euro’sunu dava dışı … Şti’ye ödemeye mahkum edilmesini; davalıların şirkete ödeme yapmaya mahkum edilmeleri durumunda hükmedilen rakamın davacı tarafından şirkete verilen borç olarak muhasebe kayıtlarına işlenmesini dava ve talep etmiştir.
Öncelikle, dosya arasına aldırılan … müdürlüğü kayıtlarına göre, … tescili yapılan … tarih … karar sıra no’lu ortaklar kurulu kararı ile davacının şirket müdürlüğüne atandığı ve ayrıca şirketin temsil ve ilzam yetkisinin davacı ile birlikte davalı … veya davalı …’in temsil ve ilzam etmelerine karar verildiği dosya kapsamı ile sabittir. Yani davalıların kendi başlarına yada davalıların birlikte şirketi temsil ve ilzam yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle de davalıların şirketi temsilen tek başına yapacakları işlemler de, şirketi bağlamayacağı açıktır. Dolayısıyla da dava dışı şirketin yöneticilerin, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmeleri söz konusu olmuş ise, davacı müdürün imzası olmadan işlem yapılamayacağına göre, ilk başta sorumluluk davacı müdürün olduğu açıktır. Yine dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere, şirket müdürleri tarafından dava dışı …’e şirketin işlerinin yürütmesi için vekaletname verildiği halde, davacı taraf, işlemlerini yükümlülükleri kendi imzasına bağlı müdürler üzerinde yürütmeye çalışması ve akabinde de davalıların sorumluluğuna gidilmesi iyi niyetle bağdaşmamaktadır.
İkinci bir husus ise dava dışı şirketin bir zararının oluşup oluşmadığı hususudur. Dava dışı şirketin zararından söz edilebilmesi için, şirket yöneticilerinin eylemi sonucu şirketin ya aktifinde bir azalma yada pasifinde bir artma söz konusu olmalıdır. Oysa davacı tarafından davalılara gönderilen ödemeler, hiçbir zaman şirketin uhdesine geçmemiş, şirketin kayıtlarında yer almamış ve dolayısıyla da şirketin aktifinde bulunmamış ve etkilememiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, uyuşmazlığa konu gönderilen havale miktarını davalıların şirkete ödeme yapmaya mahkum edilmeleri durumunda hükmedilen rakamın davacı tarafından şirkete verilen borç olarak muhasebe kayıtlarına işlenmesini ve ayrıca davacının dava dışı şirketten …-Euro alacaklı olduğunun tespiti talep ettiğinden, gönderilen bu paralar şirketin ana sermayesi için de gönderilmediği sabittir. Bu durumda şirketin bir zararının oluşmadığı açıktır. Davacının doğrudan bir zararı da oluşmamış; zira, davalıların yöneticilik sıfatı sonucu davacının zararına sebebiyet vermişlikleri de bulunmamaktadır. Davacı, keyfi olarak, şirketin hesabı yerine, davalıların hesabına şirkete borç olarak ödenmek üzere davaya konu miktarları gönderilmiştir. Bu durumda davalıların yöneticilik vasfı sebebi ile davacının zarara uğradı varsayılamaz. Gönderilen bu miktarlar, davacı her zaman sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği gönderdiğini talep hakkı vardır.
Tüm bu nedenlerden ötürü, eldeki davanın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği ikame edilmesi gerekirken, yöneticilerin sorumluluğu hükümleri gereği ikame edilen davada, davalıların hesabına gönderilen miktarların, davalılardan alınarak dava dışı … Şti’ne ödenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 22/11/2021
Üye …
¸e-imzalıdır