Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/357 E. 2018/207 K. 09.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/357
KARAR NO : 2018/207..
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :17/12/2010
KARAR TARİHİ : 09/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili …/…/… tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden, …/…/… tanzim tarihli, …/…/… vade tarihli ve 50.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak müvekkili hakkında takip başlattığını, söz konusu bononun kooperatif kayıtlarında yer almadığını, bononun tanzim tarihinde yönetimde bulunan … , … ve … tarafından görev süreleri dolduktan sonra düzmece olarak düzenlenip verilmiş olabileceğini, anılan yöneticilerin benzer eylemlerle kooperatifi piyasaya borçlandırarak zarar verdiklerini, hem davalı hem de eski yöneticiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın … … Başsavcılığının …/… … sayılı soruşturma dosyasından yürütüldüğünü, belirtilen nedenlerle takip konusu bono sebebiyle davalıya borçlu olmadıklarını bildirmiş ve … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra takibine konu bono nedeniyle davalıya borçlu bulunmadıklarının tespitine ve %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı kooperatife ait … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada … parsel de kayıtlı … adet blokta bulunan 94 daire ile … ada … parsel de bulunan bir blokta yer alan 28 adet dairenin sıhhi tesisat, kalorifer tesisatı ve çevre düzenlemesinde bulunan bütün alt yapı tesisat işçiliğini yaptığını, karşılığında 50.000,00 TL bedelli bononun verildiğini, bononun 26.000,00 TL’lik kısmının çeşitli tarihlerde kısım kısım ödendiğini, bakiye 24.000,00 TL’nin ise ödenmediğini, bu nedenle bakiye 24.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte tahsili için icra takibi başlattıklarını,
davacı iddialarının asılsız olduğunu bildirmiş ve davanın reddi ile asgari %40 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası getirtilip incelendiğinde; davalı … tarafından davacı kooperatif hakkında …/…/… tanzim tarihli, …/…/… vade tarihli ve 50.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak, 24.000,00 TL asıl alacak ve 14.876,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.876,05 TL alacak üzerinden başlatılmış kambiyo takibine ilişkin bulunduğu görülmüştür.
Davalı tarafça ibraz edilen düzenleme tarihi ve taraf imzalarını içermeyen yazılı sözleşme örneği ve davacı kooperatifçe davalıya yapılan ödemelere ilişkin tediye makbuzu örnekleri, sözleşme konusu işin davalı tarafından yapıldığını gösteren Antalya Doğal Gaz Sıhhi Tesisatçılar Kaloriferciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı nezdinde bulunan kayıt ve belgeler; sözleşme konusu işe ilişkin projeler, savcılığa yapılan s uç duyurusuna ilişkin soruşturma belgeleri dosyaya katılıp incelenmiş, davacı kooperatife ait … ada … parsel ve … ada … parselde bulunan 122 adet dairenin sıhhi tesisat işinin davalı … tarafından yapılıp yapılmadığı, takip ve dava konusu bono karşılığı yapılan ödeme miktarı, bononun kooperatif kayıtlarına işlenip işlenmediği, davalının bonodan kaynaklanan bakiye alacağı olup olmadığı ve varsa miktarının belirlenmesi bakımından bir inşaat mühendisi, bir makine mühendisi ve mali müşavirden oluşturulan bilirkişi heyeti ve davacı tanıklarının katılımıyla keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacı tanıkları …, … ve … keşif mahallinde dinlenmiş, inşaat mühendisi …, makine mühendisi … … ve mali müşavir …’den oluşan bilirkişi heyetinden …/…/… tarihli kök rapor ve …/…/… tarihli ek rapor alınmıştır.
Dava, kambiyo senedi niteliğindeki bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden sonra, bononun bedelsiz olduğu iddiası ile açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf, takip ve dava konusu edilen bononun kooperatif kayıtlarında yer almadığını, söz konusu bononun kooperatifin eski yöneticileri tarafından düzmece olarak düzenlenmiş olabileceğini ileri sürerek iş bu davayı açmış, davalı ise davacı kooperatife ait 122 adet dairenin sıhhi tesisat işlerini yaptığını, takip konusu bononun bu iş karşılığı düzenlendiğini, bono bedeline mahsuben toplam 26.000,00 TL’lik kısmi ödeme aldığını, ödenmeyen bakiye alacağı için takip başlattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce davanın reddine ve tensiple birlikte verilmiş bulunan ihtiyati tedbirin teminat yatırılmadığı için uygulanmadığı ve icra inkar tazminatının koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, davalı tarafın koşulları oluşmayan tazminat talebinin de reddine dair verilen kararın davacı vekilince …/…/… tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz edilmesi sonucu d dair tesis edilen karar Yargıtay Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …/…/… tarih …/…- …/… E-K sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …/…/… tarih …/…- …/… E-K sayılı ilamı ile; “…Mahkemece; davaya konu bonodaki imzaların sahteliği iddia edilmemiş olup, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu, davalı yanın sözleşme gereği üstlendiği işleri yaparak alacaklı olduğunun saptandığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın ve koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı kooperatif yetkilisinin şikayeti üzerine davaya konu edilen senetle ilgili olarak lehdarı bulunan davalı ve keşide tarihinde davacı kooperatifi temsil yetkisi bulunan ve bonoda imzaları yer alan … …, … … ve … … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla … Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldığı ve yargılamanın ilgili mahkemenin …/… Esas sayılı dava dosyası üzerinde devam ettiği görülmektedir.
Bu durum karşısında belirtilen ceza davası sonucunda verilecek kararın 818 sayılı BK’nun 53. maddesi uyarınca menfi tespit davasının akıbetini etkileyeceği gözetilerek neticelenmesi ve kesinleşmesinin beklenerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle ve yazılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir…” gerekçesiyle hüküm bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve kanuna uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamı doğrultusunda …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dava dosyası bekletici mesele yapılmış ancak söz konusu dosyasının …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüş, …Ağır Ceza Mahkememesi’nin …/…/… tarih …/… Esas ve …/… sayılı kararı ile davalı … yönünden Resmi Belgede Sahtecilik ve Dolandırıcılık suçundan dolayı verilen beraat kararı … BAM ….CD …/… Esas ve …/… sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddi ile kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı alacağı bonoya dayandığına, bonodaki imzaların sahteliği iddia edilmediğine, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi olduğu ve davalının sözleşme ile üstlendiği işleri yapıp teslim ettiği, davacı kooperatifin yapılan işlerle ilgili ödemelerde bulunduğu ve bu ödemeleri kendi defterlerine yansıttığı davacı defterleri incelenmek ve bildirilen davacı tanıkları dinlenmek suretiyle icra edilen keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve ek raporunun kapsamından anlaşıldığına, yapılan iş bedelini aşan miktarda bono verilmiş olması halinde kooperatifin bonoyu düzenleyen eski yöneticilerin hakkında dava açma imkanı bulunduğuna, menfi tespit istemine dayanak yapılan iddialar davalı yönünden suç teşkil edecek eylemlere ilişkin olduğundan davacının yemin teklif etme hakkı da bulunmadığına ve bozma ilamında belirtilen ceza dosyası kapsamında davalının hakkında beraat kararının da kesinleştiği dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de; Mahkememizce tensip ara kararı uyarınca icra takibi hakkında ihtiyati tedbire hükmedilmiş ancak teminat yatırılmadığı için ihtiyati tedbir kararı infaz edilmemiş olduğundan davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmadığından davalı lehine icra tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 35,90 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 356,40 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
Bakiye 320,50 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.880,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/03/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)