Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1159 E. 2022/229 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1159 Esas
KARAR NO : 2022/229
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2014
KARAR TARİHİ: 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin İtalya pazarında faaliyet gösteren bir turizm acentesi olduğunu davalı şirketin ise Bodrum da faaliyet gösteren …Beach Resort isimli 4 yıldızlı otel olduğunu tarafların 2008 yılından itibaren her yıl sözleşme yaparak çalıştıklarını uyuşmazlıklar için ise Ankara ve Antalya Mahkemelerini yetkili kıldıklarını beyan etmiştir, müvekkili şirket ile davalı otel arasında 09.11.2013 tarihinde 01.05.2014.ile 31.10,2014 tarihleri arasında çalışmayı içeren garantili sözleşme şartnamesi 2014 yaz dönemi başlıklı sözleşme imzaladıklarını, sözleşmeye göre İtalya Pazarında satış yapmak üzere müvekkili şirketin tek yetkili kılındığını bunun karşılığı olarak davalı şirkete toplam 453.600 Euro tutarında 6 adet çeki peşin olarak verdiklerini ve çeklerin sorunsuz olarak ödendiği belirttiğini, garantili olarak sözleşme imzalayan müvekkilin ötelin sayışını yapabilmek için gösterdiğini, tanıtım giderlerini 4100 arttırdığı halde beklentilerinin altında rezervasyon aldıklarını hatta mayıs 2014 ayında bir önceki yıla göre 446 oranında rezervasyon kaybı yaşadıklarını, bunun sebebini araştırdıklarında ise davalı şirketin …com adlı online internet acentesi üzerinden tek yetkili oldukları otelin kendi pazarlama fiyatlarının daha altında satışa sunulduğunu tespit ettiklerini beyan etmişlerdir. Bu konunun tespit edilmesinden sonra davalı ötele bizzat müvekkil şirket ortakları giderek yetkililer ile görüşmeler yaptıklarını ancak söz konusu …com acentesinin davalı otelde muhtelif konaklamalar yaptırdığını, yine İtalya pazarında çalışan …Tur adlı acentenin de davalı ötelde yolcu konaklattığını dolayısıyla davalı otelin sözleşme şartlarına aykırı hareket ettiğini bu sebeple sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davalı tarafın sözleşmedeki garantili satış şartnamesi isimli sözleşmeye aykırı hareket etmesinden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla oluşan 117.299,97 Euro tutarında zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar vermesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız, yersiz ve mesnetsiz olduğunu müvekkil şirketin İtalya Pazarında bir başka firmaya satış yetkisi vermediğini dava dilekçesinde adı geçen “…com” isimli online firmanın Amerikan menşeili Hollanda firması olduğunu, müvekkili şirketin bu firmaya İtalya pazarında satış yetkisi vermediğini, şirketin internet ortamında bireysel satış yaptığını rezervasyon yaptıran kişilerin uyruklarını bilme ve sorgulama yapmadığını, yine tek satıcılık anlaşmasının sadece İtalya’da alım yapan İtalyan uyruklu misafirler için geçerli olduğunu, başka ülkelerde bulunan ve oralardan alım yapan İtalyan uyruklu misafirleri kapsamadığını, müvekkili şirketin taahhüt ettiği gibi ilgili dönemlerde davacının talep ettiği ve garanti verdiği sayıda odayı onlar için boş tutmuş, gönderdiği misafirleri konaklatmış doldurulsun veya doldurulmasın odaların konaklama bedellerini dönemler halinde fatura ederek davacı şirkete göndermiş ve bedellerini sözleşme gereği verilen çeklerden mahsup ettiklerini, hatta davacı için tahsis edilen odaların bedellerinden kaynaklanan alacak, verilen çeklerin bedelleri ile karşılanamadığını, davacı şirketin halen 46.247,51 Euro borcu kaldığını ve bu alacağın karşı dava konusu yapmakta olduklarını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermişlerdir.
Ana dava; İtalya pazarını kapsayan yaz dönemi tek yetkili Garantili Oda Kontenjan Sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Karşı dava; yaz dönemi tek yetkili Garantili Oda Kontenjan Sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Tanık …’in talimatla alınan beyanında; “her iki tarafı da tanırım, ben davalı şirkette 2011 yılı Mart ayında 2015 yılı 31 Ekim tarihine kadar bu şirkette satış pazarlama ve ön büro müdürü olarak çalıştım, davacı şirketi ile de iş ilişkisi içerisindeydik, davalı şirket …Beach Resort isimli oteli işletir, aynı zamanda sahibidir, taraflar arasında davacı şirket esi turizm acentasıdır, merkezi Antalya’da dır, yabancı ülkelerden otellere turist-müşreti temin eder taraflar arasında benim çalıştığım süre içerisinde her yıl sözleşme imzalanmıştır, bu sözleşme 1 Mayıs-31 Ekim tarihine kadar geçerlidir ve her yıl bu tarihler arası şekli ile yenilenmekte idi, yine benim çalıştığım süre içerisinde sözleşmeler bu şekilde yenilenmekte iken 2014 yılında ise davacı şirket davalı şirkete (otele) satışların iyi gitmediğini ve sözleşmedeki gibi yeterince müşteri temin edemeyeceklerini belirttiler ancak aslında bu sözleşme garantili bir sözleşme idi ve sözleşmenin şartname kısmında yazmakta idi ancak davacı taraf üzerine düşen edimini yerine getirmedi, bu garanti kapsamında ödenmesi gereken belli başlı çekler verildi alındı, anlaşmayı şeklen davalı şirketin (otelin) hazırlayıp düzenlediği (satış pazarlama müdürü olarak benim ve genel müdürün imzaladığı) taraflarla karşılıklı olarak imzalanan garanti kapsamlı sözleşme nedeni ile bu ödemeler alınmıştır, ancak bazı ödemeler davacı tarafça yapılmamıştı diye hatırlıyorum, davacı taraf sözleşmeye aykırı olarak başka bir acenta ile İtalyan pazarı için satış sözleşmesi yaptığımızı iddia etmiş ise de; durum davacı tarafın iddiası gibi değildir, dava konusu olan …com Hollanda merkezli Amerikan meneşeyli bütün dünyada internet üzerinden satış yapan dünyanın en büyük online seyahat acentelerinden biri olup, sadece İtalya pazari için satış yapmamaktadır, bütün dünyada satış yapmakta ve gelen misafirin hangi ülkeden, hangi ırktan geldiğini ayırt etme gücü yoktur, …com acentasına birkaç kere mail y olu ile İtalya pazarında satış yapmamasını bildirdiğimiz halde, bu firma böyle bir ayrımın sistem olarak yapılamayacağını ve alan kişinin nereden aldığını bilemeyeceklerini davalı olarak şirketimize (otele) bildirdiler, daha sonra davacı şirket bu olaylar üzerine sözleşme dolayısıyla zarar gördüklerini bildirdi, bunun üzerine ben satış pazarlama müdürü olarak satılması zorunlu olan odaların ben satış pazarlama müdürü olarak onların yani davacı tarafın garantisinden düşmeyi teklif ettim, davacı taraf ise bunu kabul etmedi, bu …com un dışında gelen İtalyan misafirleri de davacı tarafa yönlendirerek davacı tarafça bu rezervasyon yönlendirilmediği takdirde ben bu İtalyan misafirleri davalı şirkete yani otele kabul etmedim, bunların kayıtları kendilerinde mevcuttur, bizim kayıtlarımızda da mevcuttur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …talimatla alınan beyanında; ” ben davacı ve davalı şirketi bilirim, ben 2007-2015 tarihleri arasında davalı şirkette muhasebe sorumlusu olarak çalıştım, davalı şirket …Beach Resort oteli işletir ve sahibidir, davacı ile davalı şirket arasında davalı otele müşteri sunmak üzere garanti kapsamı sözleşmesi imzalanmıştı, yani davacı taraf bu konuda davalı şirkete (otele) garanti vermişti, ancak 2014 yılında davacı tarafın verdiği garanti şeklinde işler yolunda gitmedi davacı yeterince müşteri sunamadı, yeterli kontenjanı sunamayınca davacı taraf davalı şirkete karşı problem çıkartmaya başladı, …com isimli acenta ile bodrum’da ve dünyada çok fazla otel çalışır, adam İtalyandır ancak kendisi kaydını Amerika’dan, Çin’den veya herhangi bir başka ülkeden yaptırabilir, rezervasyon sırasında bu kişilerin İtalyan mı yoksa başka bir ülke vatandaşı mı olduğunu anlama şansı yoktur, bu tarz sorunlar üzerine bizim satış pazarlama müdürümüz başka firmalardan gelen İtalyan müşterileri davacı tarafa yönlendirerek davacı tarafça müşteri olarak bize gönderildi, garanti sözleşmesi dışında konaklarda vardı, davacı taraf bize ödemesi gereken miktarı ödedi ancak garanti kapsamı dışında kalan konaklamaların ücreti ödenmedi, biz ne kadar kolaylık sağlamaya çalıştıysak davacı taraf bunu kabul etmedi, ki ayrıyeten biz bu işlerde ilgili kolaylık sağlama zorunluluğumuz yoktur, buna rağmen uzun zamandır davacı firma ile çalıştığımızdan karşılıklı olarak ilişkilerimiz bozulmasın düzenli gitsin diyerek yapmak zorunda olmadığımız kolaylıkları davacı tarafa gösterdik, bu konuda yapabileceğimiz başka bir şey yoktur, ancak kendisi edimini yerine getirmedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …talimatla alınan beyanında; ” ben davacı ve davalı şirketi bilirim, ben davalı şirkette 2013-2014 yıllarında genel müdür olarak görev yaptım, davalı şirket Bodrum’da …Beach Resort isimli oteli işletir ve sahibidir, davacı şirket ise turizm acentasıdır, otellere müşteri temin eder, biz davacı firma ile her yıl garanti kapsamlı sözleşme imzalarız ve bu sözleşme ile davacı firma bize sözleşmede belirtildiği şekilde ve sayıda müşteri temin eder, daha önceleri bu şekilde bir sorun ile karşılaşılmamış ancak 2014 yılında davacı firma kendi üzerine düşen edimini yerine getiremedi ve yeterince müşteri olmadığı için davacı firma tarafından ayrılan odalar boş kaldı, biz sözleşme gereğince belirtilen sürelerde belli sayılardaki odaları davacı firmanın göndereceği müşterilere ayırdığımız halde yeterli sayıda müşteriler gelmediği için birçok oda belirtilen dönemde boş kalmak zorunda kaldı ve bu dönem yüksek sezondu, davacı tarafla yazılı anlaşmamız olduğu için biz bu odaları bekletmek zorunda kaldık eğer bu sözleşme olmamış olsaydı biz odaları haricen kendimizde satabilirdik ve yüksek sezon olduğu için kendimiz veya başka bir firma ile sattığımızda boş kalma olasılığı çok az olurdu, biz davacı taraftan garanti kapsamlı bu sözleşme imzalandığı için ve davacı taraftan çek aldığımız için biz kendimiz üzerimize düşen edimimizi yerine getirerek ve müşteri gelecek şekilde ve sözleşmede belirtilen süre içinde (yüksek sezonda) odalarımızı müşteri gelecekmiş gibi hazır ve boş tuttuk ancak davacı taraf kendi edimini yerine getiremedi ve birçok odalar boş kaldı, bu davacı tarafın kendi kusurudur bizim kusurumuz değildir, çünkü bu konuda garanti kapsamlı yazılı sözleşmemiz vardır, hatta Mayıs ayı başında daha yüksek sezon başlamadan davacı taraf bize gelerek biz kontenjanı yeterince sözleşmede belirtildiği şekilde dolduramayacağız, verdiğimiz çeklerin bir kısmını bize iade edin şeklinde talepte bulundular, biz de daha yüksek sezon hatta turizm sezonu başlamadı, niye böyle bir teklifte bulunuyorsunuz şeklinde beyanda bulunarak karşı tarafın iyi niyetli olmadığını anladığımdan davacı tarafın bu konudaki taleplerini reddetmek durumunda kaldım, daha yüksek sezon hatta turizm sezonu başlamadan bu şekilde bir beyanın iyi niyetli olmayacağını turizm işi yapan herkes anlar, karşı taraf bizim …com dan müşteri aldığımız iddia ederek bizi haksız çıkartmaya çalıştı ancak …com firması dünya çapında bir firmadır ve tüm dünyadan müşteri-turist kabul eder, acenta olarak tur operatörü değildir kişilerin İtalyan mı yoksa Çin mi olduklarını bilemezler, çünkü isteyen kişi örneğin İtalyandır ancak Türkiye’den veya Çin’den talepte bulunabilir, istediği ülkeden turist olarak başvurabilir, yani illaki kendi ülkesinden başvurması gerekmemektedir, onlar kişilerin ırklarını hangi ülke vatandaşı olduklarını göremezler sadece isimlerini görebilirler, İtalyan ismi yazılı olan kişi bir Amerikan vatandaşı veya bir Alman vatandaşı da olabilir artık dünyada herkes kendi ülkesinde kullanırlar isimleri kullanmak zorunda değildir, ayrıca bu yüksek sezonda bazı odalar boş kaldığı için biz davacı tarafa yüksek sezonda bu boş kalan odaları biz kendimiz satalım eğer arada miktar olarak fark çıkarsa (ücret) biz size o farkı öderiz şeklinde kolaylık tanımak istedik ancak davacı taraf bunu da kabul etmedi, bu konuda artık bizim davacı tarafa yapabileceğimiz başkaca bir kolaylık kalmamıştı, biz bu kolaylığı ayrıca davacı tarafa tanımak zorunda değildik, sadece davacı taraf ile uzun zamandır çalışıldığı için ilişkiler bozulmasın diye ekstradan kolaylık sağlamak istedik ancak davacı taraf onu kendisi reddetti davacı taraf iyi niyetli değildir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …’nin Mahkememizde alınan beyanında; “Ben davacı şirkette kontrat müdürü olarak 2006 yılından 2015 yılının Ekim ayına kadar çalıştım. Şirketin faaliyeti yabancı ülkelerden Türkiye’ye tatil için gelen müşterilerin konaklama ihtiyacını sağlamaktır. Bu kapsamda davalı şirkete ait Bodrum’daki …Beach isimli otel ile de önceye dayalı ticari ilişkimiz vardı. 2014 yılına ilişkin de yaz dönemi garantili kontenjan sözleşmesi yapılmıştı. Buna ilişkin sözleşmede kararlaştırılan ücretin tamamı da davalıya ödenmişti. Bu sözleşme müvekkili şirkete İtalya pazarında tek yetkili satıcılık hakkı tanıyan bir sözleşmeydi buna rağmen davalı şirket sözleşmeye aykırı olarak bizim dışımızda …com ve …tur isimli acenteler ile de 2014 yılında çalışmış ve İtalya pazarından müşterileri davalı şirkete ait …isimli otelde konaklatmıştır. Bizim bu durumdan davalı otelde o dönem için görevlendirilen …isimli kişi aracılığıyla haberimiz oldu. Bizim İtalya’daki iş birliği içerisinde olduğumuz …İtalya isimli tur operatörünün görevlendirmesi ile bu bahsettiğim kişi davalı otele inceleme amacıyla gelmiş ve yaptığı incelemeler sonucunda otel müşterilerinden bizim acentemiz dışında bu ismini belirttiğim …com ve …tur isimli acenteler marifetiyle otelde konaklayan İtalyan vatandaşı müşterileri tespit etmiştir. Bu durumu otel görevlileriyle görüştüğümde önce kabul etmediler. Sonrasında da yine bu müşterilerin Kanada’dan Amerika’dan başka ülkelerden geldiğini söylediler. …’nun bize söylediğine göre otele girişte kayıtlara bu kişilerin adreslerinin İtalya’da bulunduğunu bize söylemişti. Durum bu şekilde ortaya çıkmış, sözleşme dönemi içerisinde bizim göndermiş olduğumuz müşterilerden birisinin otelde konaklama süresini uzatmak istemesine rağmen otel yetkilileri otelde yer olmadığını bildirdiklerini biliyorum. Halbuki o dönem için parası ödendiği halde boş olan 7-8 tane odanın olduğunu biliyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
13/06/2018 tarihli Turizm ve otel işletmesi bilirkişisinin raporunda; davalı otelin 2014 Yaz sezonunda davacı taraf ile tek yetkili satıcı anlaşması olmasına rağmen …com online rezervasyon portalı ile çalıştığını, yine …Tour isimli İtalyan Tur operatörü misafirlerinin de davalı otelde konakladığı; davalı taraf …com sistemine fiyat ve satılabilir oda girmek suretiyle tesisi tüm ülkeler nezdinde (İtalya Pazarı dahil ) pazarladığı, …com online sitesinin en az bir seyahat acentası kadar güçlü ve etkili olabildiği; bununda garantili satış sözleşmesine aykırı bir davranış olduğu rapor edilmiştir.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat aracılığıyla 01/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Dünya çapında konaklama tesislerinin satışını online olarak gerçekleştiren ve sektöründe lider konumunda olan bir şirket olan …com’un seyahat acenteleri ve tur operatörleri ile aynı sektör içinde faaliyet göstermekte ve rakip durumunda olduğu, …com ile çalışmak isteyen tesislerin sözleşme imzaladıktan sonra kendilerine tahsis edilen kullanıcı kodu ve şifre ile Extranet üzerinden otele ait gerekli bilgileri …com sistemine girerek belirli bir komisyon karşılığında çalıştığı, komisyon faturasının tesise fatura edildiği, …com, tesis sayfasının bilinen büyük arama motorlarında pazarlandığı, böylece tesislerin …com ile çalışmasının dünya üzerindeki tüm ülkelerde satışa açılması anlamı taşıdığı, dava dosyasına davacı tarafından sunulan belgelerde otelin …com tarafından satışa sunulduğu, tesisin kendi kullanıcı kodu ve şifresi ile …com’un sayfası üzerinden sisteme dönem fiyatlarını ve satılabilir oda sayısı girmesinin mümkün olduğu, aksi durumun söz konusu olamayacağı, tesislerin …com’a eklendikten sonra her bir rezervasyon için komisyon ödenmesinin söz konusu olduğu, komisyon tutarını gösteren faturanın …com tarafından ilgili kuruluşa gönderildiği, dosyada mevcut belgelerden …Tur adında İtalyan Tour operatörünün de davalı otelde konaklama yaptığı konuklara ait voucher’lardan görülebilmekle birlikte, …com ve …Tour’un davalı otelde kaç oda konaklama yaptığının dosyadaki verilerden belirlenemediği, Davacı …A.Ş’nin zarar olarak belirttiği 117.299,97 Avro ile ilgili olarak herhangi bir hesaplamanın dava dosyasında mevcut olmadığı, davacı zararının 70.483,37 Avroluk kısmının garanti satışa konu odaların satılamamasından kaynaklandığı, bu tutarın üzerindeki kısmın hangi nedenle talep edildiğinin belli olmadığı, buna ilişkin bir hesaplama tablosunun da mevcut bulunmadığı, bu konuda davacının talebinin nedenini açık ve net olarak belirtmesi gerektiği, Davalı tarafından talep edilen tutarın davacıya düzenlenmiş bulunan toplam 499.847,51 Avro’luk fatura tutarı ile sözleşme kapsamında garantili satış tutarı olan 453.600,00 Avro arasındaki fark olduğu, davacının kayıtlarına intikal etmiş bulunan 383.116,63 Avroluk faturaların hangi nedenle düzenlendiği hususunda dava dosyasına bir belge ibraz edilmediği, davalı yanca düzenlenmiş ve davacı kaydında olmayan 116.730,80 Avroluk faturanın davacıya teslim/tebliğ edildiğine ilişkin olarak dava dosyasında herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, davacı ticari defter kaydına intikal ettirilmemiş olduğu tespit edilen faturalar tarafımıza sunulmuş olmakla birlikte, söz konusu faturaların düzenlenmesi hususunda sözleşme hükümlerine göre tarafların mutabakata Varıp, varmadığı, faturaların davacı şirkete tebliğ/teslim edilip edilmediği belirlenemediği, söz konusu faturalar nedeniyle davacının borçlu olabilmesi için, faturaların VUK ve TTK hükümlerine göre muhatabına tebliğ edildiğinin ispatlanması gerektiği, Davalı ile dava dışı …com arasında imzalandığı belirtilen sözleşme dava dosyasında mevcut olmamakla birlikte dava dosyasına sunulan …com sitesinde satışa çıkarılan oda fiyatlarının davacıya aynı dönemde satılması için tahsis edilmiş oda fiyatlarından daha ucuz olduğu, Davalının 2014 yılında davacı ile tek yetkili satıcı anlaşması olmasına rağmen …com …Tour’la da çalıştığı, bu durumun garantili satış sözleşmesine aykırı bir davranış olduğu, ancak yukarıda açıklanan nedenlerle davacının ve/veya davalının talepleriyle ilgili olarak kesin bir tutar belirlenemeyeceği, bu nedenle tarafların talepleri ile ilgili eksik bilgi ve belgeleri dosyaya kazandırmaları gerektiği rapor edilmiştir.
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat aracılığıyla alınan bilirkişi heyetinin ek raporunda; Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin 25.05.2014-27.09.2014 tarihleri arasını kapsadığı, her dönem için belirlenen garanti oda sayıları ve oda fiyatlarının da sözleşme ile belirlenmiş olduğunu, söz konusu döneme ilişkin garantili satış tutarının 453.600 Avro olduğu, davacının sözleşmeye ilişkin olarak 453.600,00 Avro tutarındaki ödemeyi, 11.04.2014 tarihli 75.600,00 Avro, 12.05.2014 tarihli 75.600,00Avro, 12.06.2014 tarihli 75.600,00 Avro, 11.07.2014 tarihli 75.600,00 Avro, 12.08.2014 tarihli 75.600,00 Avro, 12.09.2014 tarihli 75.600,00 Avro tutarındaki çekleri düzenleyerek davalıya ödemiş olduğu, Davalı otelin davacı taraf ile 2014 yaz sezonu için tek yetkili satıcı sözleşmesi olmasına rağmen, …com ve …Tour adlı seyahat acentesinin de sözleşmeye konu oteli sattıkları, davalının …com sistemine fiyat ve satılabilir oda girmek suretiyle tesisi tüm ülkeler nezdinde pazarladığı, …com online sitesinin en az bir seyahat acentesi kadar güçlü ve etkili olduğu, ayrıca …com sitesinde satışa çıkarılan oda fiyatlarının, davacıya aynı dönemde satılması için tahsis edilmiş oda fiyatlarından daha ucuz olduğu, …com tarafından gerçekleştirilen oda satış gelirlerinin 96.683,95 Avro olduğu, bu durumda davalı/karşı davacının sözleşme hükümlerini ihlal etmiş olduğu, bu nedenle de davacı/karşı davalı zararının davalı/karşı davacı tarafından tazmini gerektiği, Taraflar arasında imzalanmış sözleşme bedelinin 453.600,00Avro olarak belirlenmiş olmasına karşın, davalı/karşı davacı yanca sözleşme kapsamında davacı/karşı davalıya 499.847,51 Avro’luk fatura düzenlenmiş olduğu, bu faturalardan 383.116,63 Avro’luk kısmının davacı/karşı davalı yanca kabul edilerek ticari defterlere işlenmiş olduğu, 116.730,88 Avro’luk faturanın ise davacı ticari defterlerine kaydedilmemiş olduğu, davalının, davacıya düzenlendiği ve davalı ticari defterlerine işlenmiş, ancak davacı yana tebliğ edilip/edilmediği ve davacı ticari defterlerine intikal ettirilmemiş olan 116.730,80 Avro’luk fatura bedelinin borç doğurabilmesi için, faturalar ile faturalara konu mal/hizmetin davacı yana tebliğ/teslim edildiğinin belgelenmesi gerekeceği, tacirler arasında düzenlenmiş faturanın muhatabına borç doğurabilmesi için, faturanın ve faturaya konu mal/hizmetin muhatabına usulüne uygun olarak tebliğ/teslim edilmesi gerektiği, bu hususun Sayın Mahkeme’nin takdirlerinde olduğu, Davalının …com sitesi ve …Tour üzerinden oda satışı yapmış olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından ihlal edildiği, davacı tarafından garanti odaların doldurulamadığı, bu nedenle davacı tarafından ödenmiş olan garanti oda bedeli 453.600 Avro’dan, toplam satılan oda bedeli 383.116,63 Avro’luk tutarın düşülmesinden sonra kalan 70.483,37 Avro’nun davalı tarafından davacıya iade edilmesi gerektiği, Sayın Mahkemenin, davalı/karşı davacının sözleşmeyi ihlal ederek oteli …com ve …Tour adlı seyahat acentesi üzerinden, davacı/karşı davalı fiyatlarından daha düşük fiyata pazarlaması nedeniyle, davacı/karşı davalı şirketin sözleşme ile üstlendiği odaları satamadığı kanısına varması durumunda, (davalının sözleşme dışı sattığı odalardan elde ettiği gelir hariç) davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacıdan talep edebileceği tutarın (453.600,00 €-336.060,00 €-) 117.540,00 Avro olacağı, davacı/karşı davalının davadaki talebinin 117.299,97 Avro olduğu rapor edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6098 sayılı TBK‘nun birinci kısım birinci bölümünde, borç ilişkilerinin kaynakları, birinci ayrımda ise , sözleşmeden doğan borç ilişkileri, 1. maddede ise, sözleşmenin kurulması üst başlığı ile irade açıklamasına yer verilmiştir. Maddede, sözleşmenin tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulacağı belirtilmiştir. Borçların ifası 83 vd maddelerde düzenlenmiş, 97. maddede, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifada sıraya yer verilmiş ve karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın , Sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiği ifade edilmiştir. Anılı kanununu 112. maddesinde, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse, borçlunun kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın 125/3. Maddesinde ise, Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebileceğini, bu durumda borçlu, temerrüte düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebileceğine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. Maddesinde bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılacağı, buna göre fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ise de ticari defterlere kaydedilmiş olması malın teslim alındığı ve içeriğinin kabul edildiğine karine teşkil eder. Yine aynı madde uyarınca, faturanın içeriğine kanunda öngörülen süre içerisinde itiraz edilebilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 190. maddesinin 1. fıkrasında yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiştir. Yine anılı maddenin 2. fıkrasında kanuni bir karineye dayanan tarafın, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu belirtilmiş; kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı tarafın kanuni karinenin aksini ispat edebileceği kabul edilmiştir.
Kanuni karine, belli bir vakıadan, belli olmayan diğer bir vakıa için kanun tarafından çıkarılan sonuçtur. Kanuni karineler de adi kanuni karine ve kesin kanuni karine olarak ikiye ayrılmaktadır. Adi kanuni karineler aksi ispat edilebilen karineler iken, kesin kanuni karinenin varlığı hâlinde karşı taraf bunun aksini ispat edemez (K., Baki: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ocak 2021, S. 244 vd.). Karinenin varlığı hâlinde, karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini ispatla yükümlüdür. Kesin kanunî karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir. (Bakınız: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2021 Tarih 2017/(19)11-926 Esas 2021/177 K. Sayılı ilamı)
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin müstekar içtihatlarında belirtildiği üzere tek satıcılık sözleşmesi, sağlayıcı ile tek satıcı arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen çerçeve niteliğinde ve sürekli bir sözleşmedir. Bu sözleşmeyle yapımcı ürünlerinin tamamını veya bir kısmını belirli bir bölgede tekele sahip olarak satmak üzere tek satıcıya bedeli karşılığında göndermeyi buna karşılık tek satıcı da sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına satarak malların sürümünü arttırmak için faaliyette bulunmayı yüklenir.
Dosya kapsamı itibariyle; taraflar arasında İtalya pazarında 01.05.2014.ile 31.10,2014 dönemi için davacı acente tek yetkili satıcı olmak üzere, toplam 126 gün, %80 oranında garanti olmak üzere 240 garantili oda kontenjanı için 453,600 € olarak belirlendiği, davacı tarafından bu tutarın 6 adet çek olarak davalıya ödendiği, tarafların 383.116,63 €’luk fatura ve bu tutar karşılığı oda satışı ve bedeli hususunda uyuşmazlık bulunmadığı ve tarafından kabulünde olan sözleşme feshedilmeyip ayakta tutulduğu sabittir.
Ana davada, Davacı vekili dava dilekçesi ve diğer beyanlarında, davalının …com sitesi üzerinden İtalyan pazarına oda satışı yapmış olması ve ayrıca … Tur adlı acentesi aracılığı ile oda satışı yapılmış olması nedeniyle garanti odaların doldurulamadığını, bu nedenle peşin ödenmiş olan garanti oda bedeli olan 453.600,00 €’dan, doldurulan oda bedeli 383.116,63 €’luk tutarın tenzilinden sonra bakiye kalan tutarın 70.483,37 Avro’nun iade edilmesini talep ettiği; Karşı davada ise, davalı/karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde, sözleşme kapsamında davacı/karşı davalıya 499.847,51 €’luk fatura düzenlendiğini, bu tutarın 453.600,00 Avro’luk tutarının Garanti Oda Bedeline mahsup edildiğini, bakiye kalan 46.247,51 €’yu talep ettiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin Ödeme Yönetimi başlıklı 11.maddesi b bendinde, tarafların proforma fatura konusunda mutabakat sağlayacakları, mutabakat sonucunda her misafir çıkışında tahakkuk eden tutarın ön ödemeden düşülerek fatura edileceği, günlük garantiden doldurulamayan odaların da günlük faturalarının düzenlenerek ön ödeme tutarından düşüleceği düzenlenmiştir.
Davacı – karşı davalı, dava dilekçesi ile sözleşmeye aykırılık nedeni ile 117.299,97 Euro tutarında zarar talebinde bulunmuştur. Öncelikle davacı – karşı davalının sözleşmeye aykırılık nedeni ile zararının oluşup oluşmadığı değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı – karşı davalının …com online rezervasyon portalı üzerinden ve …Tur adlı acentesi aracılığı ile bir satış yapması durumunda hem rekabet yasağı hem de davalı şirketin tek yetkili satıcı yönünden sözleşmeye aykırılık oluşturacağı kesindir. Bu durumda davacı – karşı davalı taraf öncelikle, davalı – karşı davalı yanın …com online rezervasyon portalı üzerinden ve …Tur adlı acentesi aracılığı ile İtalya pazarında bir satış yaptığının ispatı ve bu satış nedeni ile de oda kontenjan sözleşmesi gereği kendisine bırakılan odaların satışını yapamadığını ve bu nedenle de zararının meydana geldiğini usulüne uygun yasal delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Her ne kadar aldırılan 10/01/2022 havale tarihli ek raporda “…Davalının …com sitesi ve …Tour üzerinden oda satışı yapmış olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından ihlal edildiği, davacı tarafından garanti odaların doldurulamadığı, bu nedenle davacı tarafından ödenmiş olan garanti oda bedeli 453.600 Avro’dan, toplam satılan oda bedeli 383.116,63 Avro’luk tutarın düşülmesinden sonra kalan 70.483,37 Avro’nun davalı tarafından davacıya iade edilmesi gerektiği, Sayın Mahkemenin, davalı/karşı davacının sözleşmeyi ihlal ederek oteli …com ve …Tour adlı seyahat acentesi üzerinden, davacı/karşı davalı fiyatlarından daha düşük fiyata pazarlaması nedeniyle, davacı/karşı davalı şirketin sözleşme ile üstlendiği odaları satamadığı kanısına varması durumunda, (davalının sözleşme dışı sattığı odalardan elde ettiği gelir hariç) davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacıdan talep edebileceği tutarın (453.600,00 €-336.060,00 €-) 117.540,00 Avro olacağı, davacı/karşı davalının davadaki talebinin 117.299,97 Avro olduğu,..” belirtilmiş ise de, yukarıda belirtildiği gibi davalı – karşı davalı yanın …com online rezervasyon portalı üzerinden ve …Tur adlı acentesi aracılığı ile İtalya pazarında tek satıcılık sözleşmesini ihlal edecek şekilde bir satış yaptığı tespit edilemediğinden HMK’nın 282. maddesi uyarınca rapora itibar edilmemiştir.
Davalı – karşı davacı taraf karşı davada, davacı için tahsis edilen odaların bedellerinden kaynaklanan alacak, verilen çeklerin bedelleri ile karşılanamadığını, davacı şirketin halen 46.247,51 Euro borcu kaldığını ileri sürmüş ise de, davalı – karşı davacı tarafından sunulan faturaların davacı – karşı davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, söz konusu faturaların davacı karşı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve ayrıca sözleşmenin ödemeye ilişkin düzenlenen maddesi gereği tarafların üzerinde mutabakata vardığı proforma faturalar da dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla da davacı – karşı davalıya tahsis edilen odalar için verilen çeklerin bedellerini aşan bir hizmet sunduğunu iddiasını usulüne uygun yasal delillerle ispat edemediği anlaşılmıştır.
Anlatılan tüm bu nedenlerden ötürü; davalı otelin davacı taraf ile 2014 yaz sezonu için tek yetkili satıcı sözleşmesi olmasına rağmen, …com online rezervasyon sitesi üzerinde sözleşmeye konu oteli tüm ülkeler nezdinde pazarladığı sabit ise de; davacı taraf, davalı tarafın …com online rezervasyon portalı üzerinden ve …Tur adlı acentesi aracılığı ile İtalya pazarında yapılıp yapılmadığını ve yapılmışsa ne kadar oda satış yapıldığını ve dolayısıyla da zararın oluşup oluşmadığını ve zarar oluşmuş ise ne kadar zarar oluştuğunu usulüne uygun yasal delillerle ispatlayamadığı; taraflara ait 2014 yılı ticari defterlerin incelenmesinde her ne kadar 499.847,51 €’luk faturalar davalı/karşı davacının ticari defterlerinde kayıtlı ise de, karşı davaya konu 46.247,51 €’luk faturanın davacı ticari defterlerine kaydedilmemiş olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların davacı yana tebliğ edildiğini davalı/karşı davacı ispat edemediği ve dolayısıyla da davacının davalı tarafa sözleşmede belirtilen hizmeti sunduğu iddiasını usulüne uygun yasal delillerle ispatlayamadığı; tarafların yemin deliline de dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla ana ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana dava dosyasında davacının davasının REDDİNE,
2-Karşı davanın REDDİNE,
Ana Dava Açısından
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 562.339,30-TL’nin …Turizm İşletmecilik Seyahat San. Ve Tic. A.Ş.’ye iadesine,
4-Davalı karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T göre hesaplanan 31.503,20-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak …İnşaat Turz. İşl. A.Ş.’ye verilmesine,
Karşı Dava Açısından
5-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın davalı karşı davacı …İnş. Turz. İşl. A.Ş.’den alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T göre hesaplanan 16.610,35 -TL nisbi vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak …Turizm İşletmecilik Seyahat San. ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
7-Tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
8-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır