Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1052 E. 2018/279 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1052 Esas
KARAR NO : 2018/279
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı)
DAVA TARİHİ : 17/10/2014
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Destekten Yoksun Kalma Tazminatı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan …’ nın sürücüsü, davalı şirketin maliki olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından … numaralı poliçe ile sigortalı olan … … … plaka sayılı araç içinde bulunan …’ un öldüğünü, davacılardan …’ nın …’ un babası, …’ nin …’ un annesi, …’ ın ise kardeşi olduğunu, olay ile ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esasında dava açıldığını ve davalılardan …’ nın tam kusurlu görülüp cezalandırmaya gidildiğini, davalılardan … Genel Müdürlüğüne destekten yoksun kalma bedeli alınması için başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin … hasar numaralı dosyası gereğince davacılara 32.816,92.-TL bedel ödendiğini, bedelin eksik hesaplandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.000,000.-TL destekten yoksun kalma tazminatının 75.000,00.-TL manevi tazminatın davalılardan alınıp davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … … … plakalı araçın müvekkil şirket nezdinde …/…/…-…/…/… tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, dosyada aktüer bilirkişiden aktüer raporu aldırılmasını, ayrıca kusur ve zararın ispatlanması bakımından kusur raporunun aldırılmasını, davacıların dava açmadan önce müvekkil şirkete başvuru yapmadıklarından müvekkil şirketin temerrüde düşmediğini, müvekkili şirketin manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın maddi ve yasal anlamda hukuka aykırı olduğunu, kaza olayında bir hatır taşıması olduğunu,kaza olayından itibaren 2,5 yıl geçtiğini, davanın açılmasında zenginleşme amacının olduğunu, açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan …’ya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Dosya içerisine; dosya içerisine, poliçe, ruhsat kayıtları, veraset ilamı celp edilmiş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, davalının tanıkları dinlenilmiş, kusur konusunda ve aktüer hesaplama konusunda bilirkişilerden ayrı ayrı rapor aldırılmıştır.
Dava; Trafik kazası sonucu desteğin vefatı nedeniyle kazaya sebebiyet veren aracın sürücü, maliki ve ZMSS aleyhine açılan maddi (destekten yoksun kalma tazminatı) ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasında kusur durumu, davacıların murisi …’un vefatı sebebiyle davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları, varsa miktarı ve her bir davalının talep edilen maddi ve manevi tazminattan dolayı hukuki sorumluluklarının olup olmadığı hususları ihtilaflıdır.
Destekten yoksun kalma tazminatı TBK’nın 53. Maddesinde düzenlenmiş olup, hangi hallerde bu tazminata hükmolunacağı açıklanmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. Maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK 53. Maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerekir. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olan olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, aynı Kanun’un 3. maddesinde ise işleten tanımı yönünden “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” düzenlemesine yer verildiği,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu,
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde ” sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” düzenlenmiştir.
Manevi tazminat ise, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Dosyadaki gerek ceza mahkemesi dosyasından gerekse tarafların beyanından kaza olayının …/…/… tarihinde meydana geldiği, davacıların çocuğu ve kardeşi olan … doğumlu …’un, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … … … plaka sayılı kamyonette yolcu olarak bulunduğu, ikisinin birlikte yolculuk ettikleri esnada gece 01:42 sıralarında davalı sürücü …’nın direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjdeki reklam panosuna çarpması neticesinde yolcu Yusuf Aksoy’un vefat ettiği anlaşılmakta olup, davalılardan …Şirketi’nin aracın işleten maliki, …’nin aracın ZMMS sigortacısı, diğer davalı …’nın sürücüsü olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisine sunulan ölen …’ a ait veraset ilamı ile nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacıların ölenin annesi ve babası sıfatıyla mirasçısı olduğu, diğer davacının da ölenin kardeşi olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisine celp edilen … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamının incelenmesinde de, davalılardan … hakkında taksirle yaralamaya neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği, mahkeme ilamında kusur yönünden yapılan değerlendirmede sanığın olayda tamamen kusurlu olduğu yönünde tespitte bulunulduğu anlaşılmıştır. Ceza dosyasında bulunan Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın …/…/… tarihli raporunda, yukarıda açıklanan şekilde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, 1.92 promil alkollü araç kullanan sürücü …’nın tam ve asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
… Teknik Bilimler MYO’ dan gelen …/…/… havale tarihli müzekkere cevabında okullarının iki yıllık ön lisans eğitimi vermekte olup mezun öğrencilerin Makine Teknikeri olarak makine imalat sektöründen faaliyet gösteren büyük orta ve küçük ölçekli kamu kuruluşlarının, malzeme alım ve test departmanlarında çizim tasarım ofislerinde tekniker düzeyde çalışabildiklerinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı … …/…/… tarihli celsedeki beyanında; davalı … ile aynı şirkette çalıştıklarını, şirkete ait … … … plakalı aracın davalı …’ ye zimmetlenip zimmetlenmediğini bilmediğini, …’ nın kaza olayının olduğu gün aracı şirkete teslim ettiği aracı sonradan alıp bir arkadaşıyla eğlenmeye gittiğini duyduğunu, beyan etmiştir.
Aktüer bilirkişi … … …/…/… tarihli rapora göre; davacı …’ un destekten yoksun kalma tazminatının 88.272,15.TL olduğunu, davacı …’ un destekten yoksun kalma tazminatının 81.816,56.-TL olduğunu, Davacı …’ un destekten yoksun kalma tazminat hakkının kalmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili …/…/… havale tarihli dilekçesi tazminat talebini 168.088,71.-TL artırmak suretiyle ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce vefat eden desteğin mezun olduktan sonra elde edeceği gelire ilişkin toplanan deliller, teknik bir bölümde öğrenci olması ve teknik personel olarak çalışabileceği alanlar kapsamında aktüer bilirkişinin asgari ücretin iki katı yönündeki gelir değerlendirilmesi ile müteveffanın mezun olacağı tarih, iş arayacağı süre, askerlik süresi, evlenme zamanı, çocuk sahibi olacağı süreler bakımından yapılan değerlendirmelerin de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarındaki ilkeler doğrultusunda kabul edilebilir oldukları görülmüş ve mahkememizce de yapılan hesaplamada kullanılmışlardır.
Ancak mahkememizce bilirkişi raporundaki temel ögeler esas alınmakla birlikte müterafik kusur ve hatır taşıması yönünden de değerlendirme yapılması gerektiği, öncelikte bu hususlarda da değerlendirilip gerçek kusura tekabül eden tazminat miktarı bulunduktan sonra sigorta tarafından dava tarihinden önceki ödemelerin güncellenmiş değerlerinin mahsup edilmesi gerekeceği anlaşılmıştır.
Nitekim TBK’nın “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin, tazminatı indirebileceği ya da tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeler doğrultusunda, meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin olay gecesi birlikte eğlenmeye çıktığı, alkollü içki içtiğini bildiği ve alkollü olduğunu bilmesine rağmen davalı sürücünün kullandığı araca bindiği, sürücünün de aldığı alkolün etkisiyle köpek gördüğü (yahut öyle zannettiği) için direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya neden olduğu olayda müteveffanın müterafik kusurunun olduğu değerlendirilmiş ve bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat miktarları üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır.
Diğer taraftan müteveffanın davalı sürücünün kullandığı araçta hatır için taşındığı, süresinde verilen bir kısmın cevap dilekçesinde bu hususun usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürüldüğü görülmekle ayrıca %20 oranında hatır taşıması indirimi uygulanmıştır. Ayrıca hatır taşımasına yönelik bu indirim yönünden, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/17160 esas, 2016/2949 karar sayılı ilamı dikkate alınarak davalılar vekili yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Bu şekilde: davacı kardeş …’in ölen abisinden dolayı talep edebileceği tazminattan, dava tarihinden önce yapılan ödeme karşısında eksik her hangi bir tazminat alacağının bulunmadığı anlaşıldığından bu yönden davasının reddine,
Davacı …’un 107.642,59-TL tazminat alacağından %20 oranında müterafik kusur indirimi, sonra %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra belirlenen miktar üzerinden dava tarihinden önce yapılan ödemenin davacıya düşen kısmının güncellenmiş değeri olan 19.370,44-TL’nin mahsup edilmesi suretiyle bakiye 49.520,82-TL;
Davacı …’un 101.187,00-TL tazminat alacağından %20 oranında müterafik kusur indirimi, sonra %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra belirlenen miktar üzerinden dava tarihinden önce yapılan ödemenin davacıya düşen kısmının güncellenmiş değeri olan 19.370,44-TL’nin mahsup edilmesi suretiyle bakiye 45.389,24-TL tazminat alacaklarının kaldığı, davalıların sürücü işleten ve ZMM sigortacısı olarak gerek 6098 sayılı TBK. gerek 2918 sayılı KTK ve ZMSS poliçesi genel şartları uyarınca sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı araç maliki şirket, aracın kendilerinden habersiz bir şekilde davalı sürücü tarafından alındığını beyan etmiş ise de tanığın görgüye dayalı kesin bir bilgisinin bulunmadığı, aracın habersiz alındığında dair bu aşamaya kadar her hangi bir cezai işlem başlatılmadığı, iddiaların ispat edilemediği bu nedenle işleten sıfatıyla halen sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin davadan önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren sorumlu olabileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmış olmakla maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepleri bakımından ise somut olayın özellikleri, davacıların çocuğu ve abisi olan …’un hayatını kaybettiği kazada davalı sürücünün kusurunun ağırlığı, yargılama süreci içinde duruşmalarda sergilediği pişmanlığı ve üzüntüsü, aynı araçta kendisinin de bulunması, kaza nedeni ile sürücünün de yaralar alması, tarafların sosyal ve ekonomik koşulları, manevi tazminatın zenginleşme ve yoksullaşma nedeni olmaması, paranın alım gücü dikkate alınmak suretiyle davacı … için 17.500,00.-TL, davacı … için 17.500,00.-TL, davacı … için 12.500,00.-TL olmak üzere toplam 47.500,00.-TL manevi tazminatın, Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümleri gereği haksız fiil sorumlusu davalı sürücüden ve Karayolları Trafik Kanunu’nun işletenin sorumluluğuna ilişkin hükümleri gereği araç işleteninden alınmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davası yönünden açılan davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile :
A) Davacı …’ un maddi tazminat davasının REDDİNE,
B) Davacı … yönünden 49.521,00.-TL davacı … yönünden 45.389,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve Kar-Yapı A.Ş’ den kaza tarihinden davalı sigorta şirketinden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirtilen miktarlarda davacılar … ve …’ a verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına,
Fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile;
Davacı … için 17.500,00.-TL, davacı … için 17.500,00.-TL, davacı … için 12.500,00.-TL olmak üzere toplam 47.500,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ den alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talepleri ile sigortadan talep edilen manevi tazminat taleplerinin reddine,
3- Maddi tazminat davası yönünden Alınması gerekli 6.483,30.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.332,05.-TL ve ıslah ile alınan 2.900,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.251,25.-TL harcın davalılar …, … ve …şirketinden müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
4-Maddi tazminat davası yönünden Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 635,90.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 350,70.-TL’ nin davalılar …, … ve …sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5- Maddi Tazminat Davası yönünden Davacı tarafından yatırılan 1.332,05.-TL peşin harç, 25,20.-TL başvuru harcı ve 2.900,00.-TL ıslah harcının toplamı 4.257,25.-TL’ nin davalılar …, … ve …sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 10.342,80 .-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Maddi tazminat davası yönünden bir kısım davalılar vekille temsil olunduğundan, hatır taşıması nedeniyle yapılan indirim dışında kalan miktara yönelik karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.724,26-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …sigortaya ÖDENMESİNE,
8-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 3.244,72.-TL harcın davalılar … ve …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
9- Manevi tazminat davası yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu husustü karar verilmesine yer olmadığına,
10-Manevi tazminat davası yönünden Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 5.575,00 .-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
11-Manevi tazminat davası yönünden Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 3.300,00 .-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
12-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekilleri ile davalı …’ nın yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/03/2018

Katip … Hakim …
¸(e-imzalı) ¸(e-imzalı)