Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/57 E. 2022/192 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/57
KARAR NO : 2022/192
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/11/2009
KARAR TARİHİ : 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının …’in … ilçesi … …de yaşadığını ve burada iş yerini bulunduğunu, yaklaşık 1,5-2 ay öncesinde turizm sezonunun kapanması ve işlerini kötü gitmesi nedeniyle işyerini devretmeye karar verdiğini ve müşteri aramaya başladığını, bu sırada davalı …’in beraberinde … ve … isimli şahıslar olduğu halde müvekkilinin yanına geldiğini ve işyeri ile ilgilendiklerini belirttiklerini, davacının bu şahıslarla görüştüğünü, davalı …’in devirle ilgili işlemlerin yapılabilmesi için vekaletname istediğini ve bunun üzerine tarafların birlikte Edremit … Noterliği’ne gittiklerini, davalı …’e vekalet yetkisi içeren vekaletnamenin noterlikte hazırlandığını, müvekkilinin düzenlenen vekaletnameyi incelemek istediği sırada fotokopi çekmek üzere dışarıya gönderildiğini ve döndüğünde de vekaletnameyi okumadan imzaladığını, bu vekaletnamenin … tarihi saat … civarında düzenlendiğini, yevmiye numarasının … olduğunu, vekaletname düzenlendikten sonra davacının, davalı … ve arkadaşları ile birlikte noterden ayrıldığını ve hep birlikte … beldesine döndüklerini, adı geçenlerin …’ta bulunan … …de oturarak devir işlemlerini konuşmaya başladıklarını, bu esnada müvekkilinin düzenlene vekaletnameyi okuma fırsatı bulduğunu ve söz konusu vekaletnamede, davalıya kendisi adına dilediği kişiye çek ve senet verme yetkisinin de verildiğini gördüğünü, böylelikle şahısların kötü niyetli olduğunu ve kendisini hile ile kandırdıklarını anladığını ve bir bahane uydurarak çay bahçesinden ayrılarak aynı noterliğe gittiğini ve saat … itibariyle … tarih ve … yevmiye nolu azilnameyi davalı …’e gönderdiği, akabinde tekrar aynı çay bahçesine döndüğünü ve hiçbirşey olmamış gibi davrandığını, davalı … ve arkadaşlarının aynı gün saat …’a kadar çay bahçesinde davacı ile birlikte oturmaya devam ettiklerini, düzenlenen vekaletname incelendiğinde böyle bir vekaletnamenin sadece avukatlık yetkisi taşıyan kişilere verilebilecek bir vekaletname olduğunun açıkça görüleceğini, bu vekaletnameye farklı olarak sadece çek ve senet tanzim etme yetkisinin eklendiğini, davalının avukat vasfı taşımadığını, bu durumun düzenlenen vekaletnamenin davacı kandırılmak amacıyla düzenlendiğini açık bir şekilde gösterdiğini, bu nedenle vekaletname ile yapılan bütün iş ve işlemlerin geçersiz olduğunu, davacı ile davalı … arasındaki ilişkinin tam ve gerçek anlamda kurulmadığını, davalı …’in geçersiz ve hükümsüz olan bu vekaletnamedeki yetkiyi kullanarak … tanzim tarihli, tanzim yerleri … olan … ve … vade tarihli … TL ve … TL bedelli iki adet bono düzenleyerek, diğer davalı …’a verdiğini, …’ın da bu bonoları Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine koyuduğunu ve müvekkilinin … beldesinde bulunan … parsel nolu taşınmazına haciz koydurduğunu, düzenlenen bonoların tanzim ve vade tarihleri ile düzenlenen vekaletnamenin tarihleri karşılaştırıldığında, tanzim tarihi ile aynı, vade tarihleri ile 1 ve 2 gün aralıklı olduklarının görüldüğünü, bu durumun da davalıların birlikte hareket ederek kötü niyetli olduklarını açık bir şekilde gösterdiğini, davalı … hile ve kötü niyetle vekaletname alıp, buna dayanarak bono düzenlediği için iş bu bonoların hükümsüz olduğunu, davacının hiç bir zaman adı geçene çek ve senet düzenleyebilmesi hususunda yetki verme iradesi olmadığını ve aralarında böyle bir konuşma dahi geçmediğini, vekaletnamenin düzenlendiği tarih olan … günü saat …’a kadar …’da bulunan davalı …’in aynı gün …’ya giderek … tanzim tarihli bonoları düzenlemesinin mümkün olmadığını, bu durumun dahi söz konusu bonoların davalıların iş birliği sonucu ve kötü niyetli olarak sonradan düzenlendiğini gösterdiğini, davalıların amacının aynı gün düzenlenmesi muhtemel bir azilnamenin sonuçlarını bertaraf etmek olduğunu, davalı … ile müvekkili arasında hiç bir ticari ilişki ve para alışverişi bulunmadığını, bu nedenle, takip konusu senetlerin bedelsiz olduğunu, müvekkilinin davalı …’den de herhangi bir para almadığını,yaşanan bu gelişmelerden sonra davalı … ve beraberindeki şahıslar hakkında Savcılğa suç duyurusunda bulunduklarını ve bu başvurunun … Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma nolu dosyasında işlem gördüğünü, sonuç olarak, takip konusu bonolardan dolayı davalılara borçlu bulunmadıklarını bildirmiş ve davacının Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine konu edilen … tanzim … vade tarihli … TL bedelli ve … tanzim … vade tarihli … TL bedelli bonolardan dolayı davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, asgari %40 kötü niyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin çevresinde sevilen ve sayılan dürüst bir insan olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, diğer davalı …’in müvekkilinin bir akrabasının yakın arkadaşı olduğunu, diğer davalının müvekkilini arayarak maddi açıdan sıkıntı yaşayan davacı …’ın …’da bulunan işyerini acilen devredeceğini, işyerinin piyasa değerinin … TL civarında olduğunu, ancak maddi sıkıntı nedeniyle … TL’ye devrettiğini, bu yeri kendisinin almak istediğini, ancak parayı denkleştiremediğini bildirdiğini ve müvekkiline işyerini devralma teklifi yaptığını, müvekkilinin davacıyı tanımadığından bahisle, diğer davalıdan güvence istediğini, diğer davalının, davacının güvenilir bir şahıs olduğu konusunda güvence verdiğini, buna rağmen müvekkilinin vereceği para karşılığında kambiyo senedi istediğini diğer davalıya ilettiğini, diğer davalının davacıyla görüşüp tekrar telefonla müvekkilini aradığını ve …’dan kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi içeren vekaletname aldığını söyleyerek müvekkiline bilgi verdiğini, bu arada müvekkilinin akrabasına danışarak, …’in güvenilir bir insan olduğu konusunda teyit edici bilgi de aldığını ve bu gelişmelerden sonra müvekkilinin … günü akşam saatlerinde …’ya gelen davalı …’e üzerinde bulunan … TL’yi vererek karşılığında senet aldığını ve kalan … TL’yi tedarik etmek için süre istediğini, bir kaç saat sonra bu parayı da temin ederek kendisine verdiğini ve verdiği meblağ kadar senet aldığını, ayrıca kendisinden parayı işyerinin devri için verdiğine dair yazılı belge de aldığını, davalı …’in bu parayı hemen davacıya yetiştirmesi gerektiğini ve …’a gitmek üzere yola çıkacağını beyan ederek müvekkilinin yanındna ayrıldığını, anlaşma uyarınca en geç … tarihinde davacıya ait işyerinin müvekkiline devredilmesi gerektiğini, müvekkilinin … tarihinde diğer davalıyı arayarak, bilgi istediğini, diğer davalının parayı davacıya verdiğini, ancak daha sonra aradığında davacının telefonunun kapalı olması nedeniyle görüşemediğini, ulaştığında bilgi vereceğini söylediğini, müvekkilinin … tarihine kadar diğer davalıyı defalarca aradığını ve her seferinde benzer yanıtlarla karşılaştığını, müvekkilinin işyeri devri için ödediği bedelin iade edilmemesi ve devrin de gerçekleşmemesi üzerine elinde bulunan iki adet bonoyu … tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile işleme koymak zorunda kaldığını, davacının bu takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, kesinleşen takip sonrası davacının … köyü … parselde bulunan … nolu bağımsız bölümü üzerine haciz konulduğunu, haciz yazısının … tarihinde ilgili tapu dairesine götürüldüğünü ve o esnada davacının tapuyu üçüncü bir şahsa devretmek üzere olduğunun ortaya çıktığını, davacının hem işyerini devretmekten haksız olarak vazgeçtiğini hem de işyerinin devri için aldığı bedeli haksız olarak iade etmediğini, akabinde mallarını kaçırmaya çalıştığını ve borcunu ödememek için her türlü kötü niyetli eyleme başvurduğunu, iş bu davanın da aynı kötü niyetle açıldığını, davacının baştan beri kötü niyetli ve müvekkilini dolandırma amacıyla hareket ettiğinin çok açık olduğunu, davacı hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunacaklarını bildirmiş ve davanın reddine, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, davacının … TL’lik değeri olan işletmesini maddi sıkıntıları sebebiyle … TL’ye devredeceğini yapılan görüşmeler sırasında müvekkiline beyan ettiğini, müvekkilinin bu parayı denkleştiremeyince diğer davalı …’ı arayarak, davacı hakkında ve yapılacak devir işlemi hakkında bilgi verdiğini, …’ın parayı verebilmek için davacıdan kambiyo senedi istediğini, müvekkilinin de davacı ile bu konuyu görüştüğünü, davacının …’ya gelemeyeceğini söyleyerek bu işleri halletmesi için müvekkiline vekaletname verdiğini, varılan anlaşma uyarınca vekaletnameyi alan müvekkilinin … tarihi akşam saatlerinde …’da diğer davalı …’ın yanına geldiğini ve … TL parayı alıp, karşılığında senet verdiğini, kalan … TL’yi de davalıdan bir kaç saat sonra aldığını ve aynı miktarlı bir senet daha verdiğini ve diğer davalıya toplam … TL parayı işyerinin devri için aldığına dair yazılı belge verdiğini, akabinde parayı davacıya vermek için yola çıktığını, bu paranın …’da müvekkili tarafından davacıya teslim edildiğini ve davacıdan paranın teslim edildiğine dair yazılı belge alındığını, davacının parayı aldıktan sonra ortadan kaybolduğunu, telefonlarına cevap vermediğini ve işyerini devretmeye yanaşmadığı gibi devir için aldığı parayı da ödemeden imtina ettiğini ve akabinde hem müvekkilini hem de diğer davalıyı dolandırıcıkla itham ettiğini, davacının en başından beri kötü niyetli olduğunu, diğer davalı …’ın dolandırma amaçlı hareket ettiğini ve bu amaca ulaşmak için müvekkilinin iyi niyetini kullandığını, müvekkiline verdiği vekaletnameyi aynı gün iptal ettirmiş olmasının davacının kötü niyetinin göstergesi olduğunu bildirmiş ve davanın reddine, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davacı asil dosyaya sunduğu … havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; kendisinin işyerinin devri konusunda davalı … ile beraberinde bulunan … ve … isimli şahıslarla pazarlık yaptığını, bu pazarlık sırasında diğer davalı …’ın isminden hiç bir surette bahsedilmediğini, …’ı tanımadığını ve bu şahısla hiç bir ilişkisi olmadığını, davalı …’in … tarihinde akşam saat … sularına kadar …’da bulunduğunu, dolayısıyla aynı gün akşam saatlerinde … TL paranın diğer davalıdan alındığı ve ertesi gün kendisine ödendiği yolundaki beyanların kesinlikte gerçeği yansıtmadığını, davalı …’in hile ile ve kötü niyetli olarak vekaletnameye senet tanzim etme yetkisini de yazdırdığını, bu durum tarafından farkedilip aynı gün azil işlemi yapılmasına rağmen, yargılamaya konu olan durumların önüne geçilemediğini, …’in hile ile aldığı bu vekaletnameyi kullanarak kendisini, tanımadığı diğer davalıya … TL borçlandırdığını ve sırra kadem bastığını, söz konusu vekaletnamenin hükümsüz olduğunu, bir an için vekalet ilişkisinin kurulduğu kabul edilse bile, bu vekaletnamenin vekalet veren olarak kendisinin zararına kullanıldığı, davalı …’in vekalet yetkisini kötüye kullanırken diğer davalı ile düşünce birliğine girdiğini ve vekaletname kullanılarak düzenlenen bonoların kendisini bağlayamayacağını, … evinin bulunduğu gayrimenkulün değerinin …- … TL arasında olduğunu, davalıların iddia ettiği bedelin ise gerçek değerin çok altında kaldığını, davalı …’ın … TL parayı ödediğine dair yazılı bir belge ibraz etmediğini ve bu parayı nereden tedarik ettiğini de yazılı belgelerle ispatlayamadığını, hayatın olağan akışı içerisinde davalı …’ın hiç görmediği bir yer için gerçek sahibi ile konuşmadan … TL parayı vermesinin mümkün bulunmadığını bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının onaylı örneği, davalılar ve dava dışı … ve … hakkında Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esasında açılmış olan kamu davasına ilişkin iddianame örneği ve duruşma tutanaklarının örnekleri, takip konusu yapılan bono örnekleri, davacı tarafından, davalı …’e verilen Edremit … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı vekaletname örneği, aynı noterlikte düzenlenen … tarih ve … yevmiye sayılı azilname örneği, davalı … tarafından, diğer davalı …’e … TL para verildiğine ilişkin bulunan ve davalı … imzası ile düzenlenmiş … tarihli belge örneği ve bu paranın davalı … tarafından davacıya teslim edildiği savunması ile ilgili olarak davalı … tarafından sunulan ve başka amaçla düzenlenmiş kredi sözleşmesinin son sayfasının sol üst köşesine açıklama verilmek suretiyle düzenlendiği anlaşılan fotokopi belge örneği dosyaya katılıp incelenmiş, davacı tanığı … duruşmada, davacı tanıkları …, …, … ve … ise talimat yoluyla dinlenmiştir.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; dosyamızın davalıları … ve … ile dava dışı … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından açılmış kamu davasına ilişkin bulunduğu, müşteki müdahillerin davacı … ile dava dış … olduğu, her iki davalının da bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edildikleri ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dava, kambiyo senedi niteliğindeki bonolara dayalı olarak başlatılan icra takibinden sonra, senetlerin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf, davalı … tarafından başlatılan icra takibine konu bonoların davacıya vekaleten diğer davalı … tarafından düzenlendiğini, davalı …’in bono düzenleme yetkisi içeren … tarihli vekaletnameyi hileli davranışlarla davacıyı yanıltmak suretiyle aldığını, nitekim aynı gün durumun fark edildiğini ve vekaletten azzedildiğini, davalı …’in hükümsüz vekaletnameyi kullanarak ve diğer davalı ile işbirliği yaparak davacıyı davalı …’a borçlandıracak senetleri tanzim ettiğini, davacının işyeri devri konusunda, davalı … ile görüşme yaptığını, ancak hiçbir bedel almadığını ve takip konusu toplam … TL bedelli bonolardan dolayı borçlu bulunmadıklarını ileri sürerek iş bu davayı açmıştır.
Davalı taraflar, takip konusu bonoların işyeri devir bedeli olarak davacıya ödenen para karşılığında tanzim edildiğini, davalı … tarafından temin edilen paranın diğer davalı eliyle davacıya ödendiğini ve devir yapılmadığı gibi paranın da iade edilmediğini savunmuş ve davanın reddini talep etmişlerdir.
Davacı ile davalı … ve beraberinde bulunan … ve … arasında, davacının …’daki işyerinin devri konusunda bir pazarlık yapıldığı ve devrin gerçekleşmesi için gereken işlemlerin davalı tarafından yapılabilmesi amacıyla, davacının davalı …’e … tarihli vekaletnameyi verdiği ve aynı gün azilname düzenlendiği hususları davacının da kabulündedir. Kararlaştırılan devir bedelinin miktarı ve bu bedelin davacıya ödendiğini gösteren yazılı bir delil bulunmamaktadır. Takip konusu her iki senedin düzenleme yerinin … ve düzenleme tarihinin de … olduğu anlaşılmaktadır. Davacının iddiası ve iddiayı doğrulayan bir kısım tanık beyanlarına göre, davalı … … günü akşam saat … sularına kadar …’da kalmıştır. Adı geçenin belirtilen saatten sonra aynı gün içinde …’ya uluşmasına olanak yoktur. Oysa her iki davalı da senetlerin … günü akşam saatlerinde …’da düzenlendiğini ve senetlerin toplam bedeli olan … TL’nin aynı gün akşam saatlerinde … tarafından …’e teslim edildiğini ve ertesi gün davacıya ödendiğini savunmuşlardır. Söz konusu paranın davacıya teslimini kanıtlayan yazılı bir belge bulunmamaktadır. Bu amaçla sunulan belge fotokopi belge niteliğinde olup, hukuki bir değer taşımamaktadır. Açıklanan bu durum, senetlerin en erken … tarihinde tanzim edilmiş senetler olduğunu ve davalı …’ın bu senetlerin eski tarihli düzenlenmesinde diğer davalı ile işbirliği yaptığını göstermektedir. Kaldı ki, davalı … Cumhuriyet Savcılığında alınan hazırlık ifadesinde … tarihinde …’da olduklarını, ertesi gün …’ya geldiklerini beyan etmiştir. Adı geçenin bu beyanı yargılama sırasında ortaya konan savunmalarla açıkça çelişmektedir. Öte yandan, davalı … … TL tutarındaki bir parayı akşam saatlerinde nereden temin edebildiği hususunda tatmin edici bir açıklama yapamamış ve bu konuda herhangi bir yazılı belge ibraz edememiştir. Davalı …’ın hiç görmediği bir işyerinin devri için, işyerinin sahibi ile herhangi bir temas kurmaksızın … TL gibi önemli bir para miktarını diğer davalı aracılığıyla davacıya gönderdiğine ilişkin savunması hayatın olağan akışına da uygun düşmemektedir. Davalı …’in yargılamadaki savunmaları, kendisi ile birlikte davacı ile görüşen kişiler tarafından dahi doğrulanmamıştır.
Davalı …’in vekalet görevini kötüye kullandığı ve diğer davalı …’ın da vekil eden … zararına vekil ile işbirliği yaptığı, …’ın davalı …’e verdiği iddia edilen … TL’nin davacıya teslim edildiğine ilişkin yazılı bir belge bulunmadığı, bu konuda sunulan fotokopi belgenin hukuki bir değer taşımadığı ve dava konusu senetlerin davacıyı zararlandırmak amacıyla ve davalıların bu amaca yönelik işbirliği ile düzenlendiği, davacının iddiası, davalıların hayatın olağan akışına uygun düşmeyen beyan ve savunmaları, dinlenen tanıkların anlatımları, Ağır Ceza dosyasının içeriği ve tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla, takip ve dava konusu yapılan senetlerden dolayı, davacının davalı …’a borçlu bulunmadığının tespitine, giriştiği icra takibinde kötü niyetli olduğu saptanan davalı …’ın takip konusu asıl alacağın takdiren %40’ı oranında kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına ve davalı … takip alacaklısı konumunda olmadığından bu davalıya yönelik kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair verilen hüküm; Davalı vekilince … tarihinde temyiz edilmiş, davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamı ile; “…Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında davacı …’ın müdahil davalıların da sanık olarak resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin aracı olarak kullandırılmak suretiyle dolandırıcılık ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmaları istemiyle haklarında kamu davası açıldığı ve açılan bu davanın halen derdest olduğu dava dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi hükmü gereğince ceza mahkemesinde saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacak olmasına göre anılan ceza mahkemesinde görülen dava sonucunda verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken eksik inceleme ile, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesi ile bozularak mahkememize gelmiş, mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazıldığı dosyanın henüz yargıtaydan dönmediğinin bildirildiği anlaşılmış ise de; Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ve dosyasının UYAP incelemesinden, müştekisi … ile …, sanıkları …, …, … ve … olmak üzere Kamu Kurum ve Kuruluşları, vb.Tüzel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, sanıkların kamu kurumu olan Antalya … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında takibe koyma eylemleri nedeniyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, kararın da Yargıtay … Ceza Dairesinin … E. … K. … Tarihli ilamı ile …, … ve … yönünde onanarak kesinleşmiş olduğu, davalı … yönünde ise “..TCK’nın 158/1-d ve 35. maddeleri gereğince verilecek cezanın aynı kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilmeden, iki ayrı suçtan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini…” gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Davalıların birlikte hareket ederek, davacıya ait …’ı satın alacakları ve diğer işlemlerde yardımcı olacakları gerekçesiyle ilişki kurdukları ve sonra davacının yapılacak işlemleri için davacıdan vekaletin düzenlenmesi istedikleri, vekaletname düzenlenmesi sırasında davacının iradesi dışında vekaletnameye senet düzenleme yetkisi de eklettirmesi sonucu davacının anılan vekaletnameden dolayı kendisini aynı gün azlettiğini bilmesine ve aralarında senet düzenlemesini gerektirir hiçbir hukuki ilişki olmamasına rağmen senetleri düzenledikleri; ceza dosyasında da böylece davalıların anlatılan bu eylemleri nedeniyle resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işledikleri sabit görüldüğü ve ceza dosyasının davalı … yönünden kesinleşmesi ile maddi vakıanın da saptandığı; böylece ceza yargılamasında kabul edilen olayın gelişim seyri ve yaşanan maddi vakıa hukuk hakimi tarafından bağlayıcı nitelikte olup taraflar yönüyle de kesin delil niteliğinde olduğundan takip ve dava konusu yapılan senetlerden dolayı, davacının davalı …’a borçlu bulunmadığının tespitine, giriştiği icra takibinde kötü niyetli olduğu saptanan davalı …’ın takip konusu asıl alacağın takdiren %40’ı oranında kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına ve davalı … takip alacaklısı konumunda olmadığından bu davalıya yönelik kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşünce ve yargısına varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının, Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına dayanak … tanzim … vade tarihli … TL bedelli ve … tanzim … vade tarihli … TL bedelli bonolardan dolayı lehtar davalı …’a borçlu bulunmadığının TESPİTİNE,
2-Davalı …’ın giriştiği icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu sonucuna varıldığından, takip konusu … TL asıl alacağın takdiren %40’ı oranında kötü niyet tazminatının adı geçen davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının, davalı …’e yönelik kötü niyet tazminatı talebinin, koşulları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam …-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)