Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/412 E. 2018/168 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/412
KARAR NO : 2018/168
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/09/2013
KARAR TARİHİ : 28/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …/…/… günü sürücü davalı …’in kendi idaresindeki … plakalı ticari kamyon ile … Caddesi üzerindeki trafik ışıklarında kırmızı ışık ihlali yaparak davalılardan …’nin işçilerini taşıyan davalı …’a ait servis otobüsüne çarpması neticesinde müvekkilinin de içlerinde bulunduğu birkaç işçinin ağır yaralandığını, davacının kaza nedeniyle kesin tıbbi müdahale ile giderilemez ve hayati fonksiyonları ağır derecede etkiler şekilde uzun süre 2,5 yıl kadar tedavi görmesi gerektiği, kazadan sonra davacının 6 ay kesintisiz yatmak zorunda kaldığını, 2,5 yılda da anca yürüyebildiğini, halen de kaza nedeniyle iki bacağında kuvvetsizlik olduğunu, kaza nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı yargılamada davalı sürücünün kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle % 100 kusurlu olduğu tespit edilerek cezalandırıldığını, bu kararın da kesinleştiğini, ayrıca aynı olayda yaralananlardan …’un yine aynı davalılara karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davasının da aldırılan adli tıp raporlarına göre davalı tarafın kazada % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazadan sonra müvekkilinin halen iyileşemediğini, davacının kaza tarihinden iki yıl önce davalılardan … şirketinden emekli olmasına rağmen maddi ihtiyacı nedeniyle emeklilikten sonrada kazadan önce işçi olarak çalıştığını ve …’den aylık 600,00.-TL kadar maaş aldığını, kendisi kazadan sonra istese de çalışamadığını, davacının tedavisinin tam yapılma olanağı olmaması ve kalıcı hasar olması nedeniyle hareket kısıtlılığının devam ettiği, yürürken zorlandığını, müvekkilinin kalıcı kazanç kayıplarının kaza nedeniyle sıkıntıları henüz geçmediğinden, iş göremezlik süresi, kalıcı hasar oranının bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile şimdilik davalıların sorumlu oldukları 2.500,00.-TL geçici iş göremezlik zararı ve kazanç kaybı, 100,00.-TL tedavi vs. Giderleri, 2.400,00.-TL uzuv tatili veya kaybı için olmak üzere toplam 5.000,00.-TL maddi tazminat ve 25.000,00.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000,00.-TL tazminatın olay tarihinden başlayarak yasal faizi ile tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Aş. vekili cevap dilekçesinde özetle: … … … plaka sayılı araç şirketimiz nezdinde …-…-… numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile …/… tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, davacının tedavi giderleri, tedavi giderleri teminatından karşılanan geçici iş göremezlik ve tedaviye yönelik diğer talepleri yönünden müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, 25.02.2011 tarihli ‘6111 Sayılı’ Yasa Gereğince tedavi giderleri ve geçici iş göremezliğe ilişkin taleplerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na yönlendirmeleri gerektirdiğini, 6111 Sayılı ‘Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 59.maddesi ‘2918 sayılı Kanunun 98. maddesi başlığıyla birlikte değiştirildiğini, Davacı, sigortalının araç sürücüsünün kusuru kanıtlaması gerektiğini, kusurun kanıtlanamaması halinde şirketlerinin de sorumluluğu olmadığını, iş bu sebeple kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde: davanın trafik kazası sonucu açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, müvekkili şirkete ait aracın, davacının sürücüsü olduğu araç ile bir kazaya karışması sonucu böyle bir olay meydana gelerek davanın açıldığını, ancak müvekkili şirketin kendi adıma kayıtlı aracın sürücüsü İsmail Acer’ in kırmızı ışıkta durmadığı savını kabul etmediğini, bu nedenle iddia ve trafik kaza tespit tutanağındaki kusur oranının müvekkili tarafından kabul edilmediğini, maddi tazminat miktarının hesaplanmasında; kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları belirleyici olduğundan, trafik polislerince tanzim olunan trafik kazası tespit tutanağı da hasar ve kusur oranının belirlenmesinde dikkate alınamayacağından; öncelikle kusur oranının uzman bilirkişiler tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen maddi tazminat taleplerinin tazmin ilkeleriyle bağdaştırılmasının mümkün olmadığını, kaza neticesinde kişinin sakat kalması ya da belli melekelerden yoksunluğunun ancak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını, bu nedenle davacı tarafından talep olunan bedelin bu ilkelere hizmet etmekten ziyade, zenginleşme amacıyla talep edildiğini, hastane personeline verdiği bahşişi ve yakınlarının geliş-gidiş vs masraflarının talep edilmesinin yerinde olmadığını, davacının aylık 600,00 TL. Aldığının belirtildiğini, bu miktarın ispat edilmesi gerektiğini, ayrıca Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yapılan ödemelerin de tespit edilmesi gerektiğini, yine kazadan dolayı davacıya araç sigortaları tarafından ödenen tazminatlarında hesaplanacak olan bu bedelden indirilmesi gerektiğini, manevi tazminat yönünden istenen miktarın da oldukça fazla olduğunu, müvekkili şirket yetkililerinin araçları böyle bir kazaya karışmış olduğu için karşı tarafın acısını derin bir şekilde paylaşmakta ve üzüntü duyduğunu, belirterek davacının maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı yönündeki beyanlarını tekrar ile davacının talebinin, mali sorumluluk poliçesi limitlerinde kaldığından müvekkili şirket nezdinde düzenlenen trafik poliçesinden müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını, davacının davasını taşımacılık poliçesini düzenleyen şirkete yöneltmesi gerektiğini, davacının trafik poliçesinden olan talebinin mali sorumluluk poliçesi limitinde kaldığından davacının talebinin bu poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi tarafından karşılanması, eğer yok ise taleplerini Güvence Hesabına yöneltmesi gerektiğini, tedavi giderleri yönünden müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, tedavi gideri talebinde bulunan davacılar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Aş. vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu kazada müvekkili firmanın servis aracının hiçbir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağı incelendiğinde de görüleceği üzere kazanın, diğer davalılardan … … idaresindeki aracın, kırmızı ışıkta bekleyen müvekkiline servis aracına çarpması sonucu meydana geldiğini, bu nedenle müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığından davayı kabul etmediklerini ve müvekkili şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, kaza tarihi itibarıyla Karayolları Trafik kanunu gereğince sigorta sözleşmesinden doğan tazminat taleplerinin kaza tarihinden itibaren işeyen 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, bu süre geçmiş olduğundan talebin zamanaşımına uğradığını, ayrıca KTK 109/2 açısından da dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklanmış olması durumunda TCK’nın bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresini öngörmüş olması düşünülse de davaya konu alacağın dayanağı kazanın ceza davası türü ve zamanaşımı itibarıyla 5 yıllık z.aşımı süresine tabi olup bu açıdan da zamanaşımının söz konusu olduğunu, davalı sigorta şirketinin bu yöndeki itirazların katıldıklarını, söz konusu davada talep edilen tazminat miktarları ve hangi talebin hangi zararların kimden talep edileceği hususlarının açıkça belirtilmesi gerektiğini, haksız fiiler neticesinde meydana gelen zararları maddi ve manevi zarar açılarından incelendiğinde maddi zararın mal varlığındaki azalmayı işaret ettiğini, bu bakımdan karşı tarafın maddi tazminat talebinde bulunurken kime ait ve hangi zararların tazmini talep ettiği hususunda belirlilik olmadığını ve maddi zararlar hususunda ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacının maddi tazminat taleplerini de belgeye dayanmayan ve dayanaksız talepler olduğundan reddi gerektiğini, karşı tarafın 30.000 TL manevi tazminat talep ettiğini, davalı müvekkilinin asgari ücretle ve şoför olarak çalışan biri olduğunu, bu haliyle de 2 çocuk okutmaya çalıştığını ve malvarlığı da bulunmadığını belirterek sonuç olarak, açıklanan nedenlerle ve müvekkilinin ekonomik durumu dikkate alınarak talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olması sebebiyle davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … adına çıkarılan dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava: Tazminat davasıdır.
Mahkememizce davacının maluliyet durumunun tespiti bakımından celse arasında … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevki sağlanarak rapor aldırılmış, aldırılan …/…/… havale tarihli rapora göre: yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcul haliyle olağan yaşamımı dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 3 (üç) ay olduğu, işgöremezlık oranının “/-l1 (yazdeonbir) olduğu hususunda rapor sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası … Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilerek rapor aldırılmış aldırılan 20/06/2016 havale tarihli raporda: …’ın …/…/… tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1(bir) kabul olunarak; Gr1 X(4A……10) A %4 E cetveline göre %15.2(yüzdeonbeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Rapora itiraz edilmekle bu kez de mahkememiz dosyası … Adli Genel Kurula gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan …/…/… tarihli rapora göre; … … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler Genel Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; …’in …/…/… tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı radikulit arızası sebebiyle, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1(bir) kabul olunarak; Gr1 X(4A——————–10) A %14 E cetveline göre %15.2(yüzde on beş nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği hususunda rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememiz dosyası aktüer bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış aldırılan …/…/… tarihli rapora göre: … tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu % 15,2 oranında beden gücü kaybı olan …’ın; geçici işgöremezlik dönemi alacağının 3.664,02 TL olduğu, sürekli işgöremezlik dönemi alacağının 66.654,54 TL olduğu, toplamda gerçek ve nihai alacağının 70.318,56TL olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilince …/…/… tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu, dava dilekçesinde geçici ve sürekli iş gücü kaybına ilişkin 4.900,00.-TL maddi tazminat talep edildiği, aktüer bilirkişi tarafında hesaplanan 70.318,56.-TL talep edilebilir tazminatın farkı olan 65.418,56.-TL daha taleplerini HMK 109 gereği artırarak toplam 70.318,56.-TL maddi tazminat olarak belirlediklerini, harcı ödenmemiş olan 65.418,56.-TL’yi tamamladıkları ve makbuzunu da dosyaya sundukları görüldü.
… Müdürlüğüne müzekkere yazılarak Davacı …’ın geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle kendisine geçici ve iş göremezlik zararı ve tedavi giderleri ödenip ödenmediği hususu sorulmuş olmakla verilen cevabi yazıda davacının 4/a SSK emekli sigortalısı olduğu hizmet cetvelinin ekte sunulduğu, …/…/… tarihinde maruz kaldığı trafik kazası ile ilgili rücuya tabi bir ödemeye rastlanılmadığı hususunda bilgi verilmiştir.
Davalılardan … … hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda meydana gelen trafik kazası nedeniyle tam kusurlu kabul edildiğinden davalı hakkında ceza tayini yoluna gidilmiş, alınan bu karar Yargıtay … Ceza Dairesinin …/…/… tarih …/… esas sayılı dosyası ile onanarak kesinleşmiştir.
Söz konusu kaza nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında alınan dava dışı …’un açmış olduğu tazminat davasında da davalı …’in tam kusurlu olduğu alınan bilirkişi raporu ile sabittir.
Kazaya karışan … … … plaka sayılı ticari kamyon, kaza tarihinde davalılardan …Ltd. Şti’nin mülkiyetinde olup, …’in sevk ve idaresindedir. Aynı zamanda söz konusu araç …Aş. tarafından …-… poliçe numarası ile sigortalanmış olup, kaza tarihi itibariyle sigorta poliçesi yürürlüktedir.
Kazaya karışan ve davacının yolcu olarak seyahat ettiği … plaka sayılı araç ise davacının işçisi olduğu …Aş. İşçilerini taşıyan servis aracı olup, olay tarihinde davalılardan … … adına kayıtlı olmakla, davalı … … …. Tarafından ZMSS ile sigortalanmıştır. Ancak gerek ceza yargılamasında gerekse … Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında meydana gelen kazada davalı …’un kusursuz olduğu, kusurun tamamen davalı …’e ait olduğu, yargıtayca onanıp kesinleşen mahkumiyet kararıyla da sabit olduğundan, meydana gelen kazada kusuru bulunmayan davalılar … …, … … …. Ve …. …. Yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalılar … … …. Şti ile davalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazadan dolayı sorumlu oldukları anlaşılmakla, bilirkişi raporu ile saptanan 70.318,56.-TL maddi tazminattan dolayı bu davalıların sorumluluğu cihetine gidilmiş, davalılar … … ve … … … Şti yönünden haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüte düşmüş olduklarından kaza tarihinden itibaren, davalı … … … Yönünden ise, daha önce sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığından dolayı dava tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında meydana gelen kazada tarafların kusur oranı, sosyal ve ekonomik durumları, davacıda meydana gelen maluliyet nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin karşılığı olarak 25.000,00.-TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, söz konusu tazminata haksız fiil tarihinde davalılar … … ve … … …. … temerrüte düşmüş olmakla kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat yönünden davanın ıslah edilmiş haliyle KABULÜ ile;
70.318,56.-TL maddi tazminatın davalılar … … ve … …… …. Şti yönünden haksız fiil tarihi olan 26/10/2006, davalı … … … Yönünden ise poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Manevi tazminat yönünden davanın KABULÜ ile;
25.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … … ve … …… …. … yönünden haksız fiil tarihi olan 26/10/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalılar … …, … … …. Ve … … …. Yönünden davanın reddine,
4-a- Maddi tazminat yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 4.803,46.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 102,50.-TL ile tamamlama harcı 224,00.-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.476,96TL harcın davalılar … …, … … … …. … ve … … …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına
b-Manevi tazminat yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 1.707,75.-TL harcın davalılar … …, … … … … …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 2.505,05.-TL yargılama giderinin davalılar … …, … … … …. … ve … … …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
*Davacının davalılar … … …, … … ve … … … Yönünden yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
*Davalı …’in yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 8.085,04 TL vekalet ücretinin … …, … … … …. … ve … … ….’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.000,00.-TL vekalet ücretinin … …, … … … …. …’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar … … … Ve … … … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı dikkate alınarak her iki davalı yönünden davanın red sebebi ortak olduğundan, tek vekalet ücreti olarak hesaplanan 8.085,04.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Davalı … … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı dikkate alınarak hesaplanan 3.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekili …, Davalı … … Vekili …. … …, Davalı … … Vekili …. … Davaslı, Davalı … Vekili …. … … … Davalı …’un yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)