Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/528 E. 2019/431 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/528
KARAR NO : 2019/431
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/07/2012
KARAR TARİHİ : 12/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dilekçesi ile özet olarak, davalıların Antalya … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında davacı aleyhine takip başlattıklarını, takibin dayanağı olarak … tarihli sözleşmenin gösterildiğini, bu sözleşmenin …Ştd.’Nin malları ile birlikte devrine ilişkin sözleşme olduğunu, bu sözleşmeye göre … TL bedelle şirketin devralındığını, ayrıca 2 adet ekmek aracının davacıya devredileceğini ancak davalıların araçları başkalarına sattığını ve araçların teslim edilmediğini, ödenen miktarın … TL’yi de geçtiğini böylece takip konusu dayanak sözleşme nedeniyle davacıların davalılara borcunun bulunmadığını ileri sürerek takibe konu … TL’den dolayı davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise verdiği cevap dilekçesinde, davayı kabul etmediklerini, … tarihli sözleşme ile … Şti’nin devri konusunda anlaşıldığını, tüm malzemelerin devredildiğini araçları ise teslim etmeye hazır olduğunu araçları ise davacının devralmadığını bunları devretmeye hazır olduklarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Dava: işletme devrine ilişkin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davalı yanca girişilen icra takibinin işletme devrine ilişkin sözleşmede kararlaştırılan devir bedelinin ödenmeyen bakiyesine ilişkin olduğu, davalı tarafın … TL olarak kararlaştırılan devir bedelinin … TL’sinin ödenmediği iddiasıyla takip başlattığı, davacıların ise bu takibe karşı menfi tespit istemli işbu davayı açtıkları, tarafların akdi ilişkinin varlığı konusunda uzlaştıkları, ancak diğer konularda uzlaşamadıkları görüldü.
Antalya … İcra Dairesinin … sayılı icra takip dosyası getirtilerek incelenmesinde, … tarafından davacılara karşı … tarihli fırın devir sözleşmesinden kaynaklanan cari alacak dayanak gösterilerek … tarihine de … TL üzerinden genel haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Antalya … İcra Dairesinin … esas saylı dosyası getirtilerek incelenmesinde; … A.Ş tarafından, … ile … Şti ‘ne karşı … YTL aslı alacak, 2.373,27.YTL işlemiş faiz, 23,38 YTL komisyon olmak üzere toplam … YTL alacak üzerinden haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
… İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmesinde; … A.Ş tarafından, …’a karşı, …TL asıl alacak, …TL, işlemiş faiz, … TL işlemiş faiz, … TL komisyon, … TL protesto masrafı olmak üzere toplam …TL alacak üzerinden haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen … havale tarihli müzekkere cevabında; … Şti’nin müdürlükte kaydının olduğu ve kaydının devam ettiği, adresinin … Antalya olduğu ve yazı ekinde firmanın sicil dosyası fotokopisinin gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… havale tarihli … Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında; … Şti’nin kuruma … tarihi itibariyle … TL borcunun bulunduğu, tespit edilen makbuz niteliğindeki belgenin yazı ekinde gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünden gelen … havale tarihli yazı cevabında; ; … Şti’nin … devir tarihi itibariyle borçlarının; …, … ve … tarafından hissesine düşen kısımların tamamının ödendiği, işyerinin kuruma yasal ödeme süresi geçmiş borcunun bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünden gelen … tarihli yazı cevabında; … plaka sayılı aracın … adına kayıtlı olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
… havale tarihli … Müdürlüğünden gelen yazı cevabında; … Şti’ müdürü … şirketteki hisselerinin tamamını devir etmesinden dolayı müdürlükten istifasının kabulüne, karar tarihinden itibaren 5 yıl süre ile …’un şirket müdürü olarak atandığı, şirketi 5 yıl süre ile şirket müdürü …’un şirket unvanı veya keşsi altında münferiden temsil ve ilzam edeceğinin tespit edildiği ve hisse devir sözleşmeleri ile karar fotokopisinin yazı ekinde gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… tarihli, … Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında; … plaka sayılı aracın ilk tescilinin …in … gün ve … sayılı faturasına istinaden … vergi kimlik nolu … Şti. Adına … tarihinde … plaka sayısında kaydınını yapıldığı, daha sonra bahse konu aracın Antalya … Noterliğinin … gün ve … yevmiye numaralı noter satış senedi ile … T.C Kimlik numaralı …’a … tarihinde devrinin yapıldığı ve halen aktif kaydının aynı şahıs adına devam ettiği ve ilgili evrakların yazı ekinde gönderildiğinin bildiği anlaşılmıştır.
… tarihli … Müdürlüğünden gelen yazı cevabında; … plakada … plakadan nakil gelen … model … marka kamyonet … adına … tarihinde tescil edildiğini, aracın … tarihinde … adına devir olduğu bu şahıs adına kayıtlı olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık … tarihli protokolden kaynaklanmakta olup, olayda sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK Hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 818 sayılı BK’nın 179.maddesine göre; “Bir mameleki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan kimse, bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilan ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mesul olur; şu kadar ki, iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisiyle birlikte müteselsilen mesul kalır; bu müddet muaccel borçlar için ihbar veya ilan tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Borçların bu suretle naklinin hükümleri, tek bir borcun nakli akdinden doğan hükümlerin aynıdır.” hükmü düzenlenmiş ve anılı maddede işletmenin devri için herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir.
Davacı tarafın davasının dayanağını davalının edimini ifa etmemesi sebebi ile borçlu olunmadığı hususu oluşturmaktadır. 818 sayılı BK 81 maddesinde “Mütekabil taahhütleri muhtevi olan bir akdin ifasını talep eden kimse, akdin şartlarına ve mahiyetine nazaran bir ecelden istifade hakkını haiz olmadıkça kendi borcunu ifa etmiş veya ifasını teklif eylemiş olmak lazımdır.” hükmü düzenlenmiştir. 818 sayılı BK.’nın 81. (TBK. md. 97) maddesi gereğince kendi edimini yerine getirmeyen taraf karşı taraftan edimini ifa etmesini isteyemez.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67 maddesinin 2.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir.
Somut olayda; taraflar arasında … tarihli sözleşme akdedildiği, sözleşmede, davaya konu işletme ve müştemilatının … YTL bedel karşılığında devrinin yapıldığı, … tarihine kadar olan vergi ve ssk borçlarının … YTL ye kadar olan borçlarının devralan davacının ödeyeceği, devreden davalının … plaka sayılı aracı 15 gün içinde davacı devralana devredeceği, … plaka sayılı … marka aracın ise Vergi ve SSK borcundan sonra devri yapılacağı taahhüt edildiği anlaşılmıştır. Yapılan araştırma ve incelemede … plaka sayılı araç … adına kayıtlı oldu, vergi dairesinden … tarihinden itiaren hacizli olduğu, … plaka sayılı araç ise … adına kayıtlı olduğu ve ant … İcra … e. Sayılı dosya ile … tarihinden itiaren ve konya … İcra … e. Sayılı dosya ile … tarihinden itiaren hacizli olduğu anlaşılmıştır. Davalı adına kayıtlı olmaması ve hacizli olmaları sebebi ile davalının bunların devrini gerçekleştirebilme imkanının olmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Ayrıca davanın açılmasından sonra davacı hakkında davalının, yapmış olduğu takipten vazgeçtiği, ancak icra dosyasından 8.727,84.-TL’nin davacıdan tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediği ve yerine getirme imkanı bulunmadığı gibi davacı aleyhine icra takibine girişildiği, ancak davadan sonra takipten feragat edildiği anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığı talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına; yapılan haksız takip sonucu 8.727,84.-TL’nin tahsil edilmiş olması sebebi ile icra dosyasından tahsil edilen 8.727,84.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmeyen ve getirme imkanı da olmayan davalı tarafın, alacağının bulunmadığını bilmesi gerektiği ve bilecek durumda olduğu gözetildiğinde, davalının asıl borca yönelik talepleri bakımından iyi niyetli olamayacağı anlaşılmakla haksız takip tazminatı talebinin kabulüne dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava açılmasından sonra davacı hakkında davalının yapmış olduğu takipten vazgeçtiği anlaşılmakla açılan davanın konusuz kaldığının tespitine, bu nedenle bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İcra dosyasından tahsil edilen 8.727,84.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-100.000,00.-TL’nin % 20’sine tekabül eden 20.000,00.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 44,40.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.485,00.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 1.440,60.-TL harcın karar kesinleştiğinde istem olması halinde davacıya iadesine,
5-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu 222,75.-TL posta, tebligat, müzekkere gideri, 21,15.-TL başvuru harcı, 1.485,00.-TL peşin harç toplamı olan 1.728,90.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.750,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/06/2019

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır