Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/474 E. 2022/523 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/474 Esas
KARAR NO : 2022/523
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2012
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete, davalının 11.10.2006 tarihinde 5 yıl süre ile şirket müdürü olarak atandığı, davalının şirket sözleşmesindeki bazı yetkilerinin 13.10.2006, 15.01.2009, 16.01.2009 tarihinde aldığı dört adet ortaklar kurulu kararı ile sınırlandırıldığı, daha sonra davalının şirket müdürlüğünden istifa ettiğinin öğrenildiği, yeni müdür … ‘ın 16/12/2011 tarihinde davalıya 10.08.2010 tarihinden itibaren şirketin yeni müdürü olduğunu bildiren ihtar gönderdiği, şirket adına yapılmış tüm sözleşmelerin, çek karnelerinin, banka hesap cüzdanlarının, defterlerin, şirket işlerine ilişkin son durum bilgi ve belgelerin gönderilmesini istediği, bunun için posta havalesi ile 150,00.-TL masraf gönderdiği, ihtarın davalıya 20.12.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ihtara cevap vermediği ve bugüne dek istenen bilgi ve belgelerin verilmediği, davalının istifasının hukuki değer taşımadığı, ortaklar kurulunu toplantıya çağırarak ortaklar kurulu huzuruyla istifa etmesi gerektiği, davalının taşınmaz satışlarından elde edilen paraları şirket hesabına aktarmadığı, aktarılan para var ise akıbeti hakkında bilgi verilmediği, şirkete ait… parselde bulunan taşınmazı 250.000.-Euro bedelle 16.01.2009 tarihli ortaklar kurulu kararındaki yetki sınırını aşarak sattığı, parayı şirket hesabına aktarmadığı, satış sözleşmesinin bozulduğu ve alıcının şirket aleyhine icra takibi başlattığı, şirkete ait anılan taşınmaz alıcı – alacaklı tarafından icradan satış yoluyla 140.000,00TL’ye satın alındığı, davalının şirketin zararına sebebiyet verdiği, satış bedelinin tamamından sorumlu olduğu, davacının sözkonusu satışa ilişkin Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Sayısı ile menfi tespit davası açtığı, işbu davaya ilişkin masraflardan da davalının sorumlu olduğu, davalının aynı ada parselde 1 nolu bağımsız bölümü 156.400,00Euro bedelle … isimli şahsa sattığı, bu satış bedeline istinaden şirkete 12.06.2009 tarihinde 116.400,00-Euro yatırdığı, arta kalan 40.000,00-Euro nun şirket hesaplarında görünmediği, aynı ada parselde B Blok 1 nolu bağımsız bölümü Denis isimli şahsa 157.000,00- Euro bedelle sattığı, bedelin şirket hesabına aktarılmadığı, anılan taşınmazların yapımı ile şirket müdürü olarak davalının görevli olduğu, inşaatların projeye aykırı olması nedeniyle belediyeden genel ve ferdi iskanın alınamamasından kaynaklı şirket zararı bulunduğu, belirtilen zararlara ilişkin davalı aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğünün … Sayısı ile ilamsız icra takibine geçildiği, davalı aleyhine Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına … hazırlık numarası ile suç duyurusunda bulunulduğu, davalının ortaklar kurulu kararlarında belirtilen yetkileri aşarak satış yaptığı, elde edilen paraları şirkete teslim etmediği, alınan kararlara uygun olarak ödemeleri yapmadığı, şirket yetkilisi sıfatıyla kendisinin sorumlu olduğu, inşaatları yeterince denetlemediği, eksik işlerden ve zararlardan sorumlu olduğu, satışlardan elde edilen paraların yine inşaatta kullanıldığı yönündeki davalı savunmasının ihtarname ile istenen bilgi, belge ve hesapları vermediği için geçersiz olduğu, şirket müdürünün yetkilerini aşarak yaptığı iş ve harcamalardan davacının sorumlu olmadığı, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket müdürüne karşı dava veya icra açmak için ortaklar kurulu kararının gerektiği, davaya 6762 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı, genel kurul kararından sonra dahi davayı açma yetkisinin yönetici olmayan ortağa ait olduğu, dava ehliyetinin dava şartı olduğu, zamanaşımı defi ileri sürdüğü, satışlar 12.06.2009 tarihinde yapıldığından 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalının Antalya … Noterliğinin 11.01.2010 tarihli ihtarıyla şirket müdürlüğünden istifa ettiği, yazının şirkete ve Ticaret Siciline gönderildiği, davacının çektiği ihtarın zamanaşımı süresini aşmaya çalışmak olduğu, yazıda zarardan bahsedilmediğinden zamanaşımının kesilmediği, davalının 11.10.2006 tarihinde şirket müdürü atandığı, 13.10.2006 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirkete alt taşınmazlar üzerinde işlem yapmaya yetkili kılındığı, bu yetkiyi kullanarak davaya konu işlemleri gerçekleştirdiği, yetki sınırlandırılması değil görevlendirme olduğu, defterlerin zaten davacıda olduğu, şirketin 2 ortaktan oluştuğu, Ortakların şirket müdürü … ile … Turizm İth. İhr. İnş. Tic. Ltd. Şti. olduğu, firmaların grup şirket olduğu,… isimli kişinin şirkete halen borcu olduğu ancak şirket aleyhine açtığı icra takibini bazı tebligat hileleriyle kesinleştirdiği, bunun davacı ile o kişi arasındaki alacak verecek ilişkisi olduğu, bu satışın tarihinin 30.11.2008 olduğu, bu tarihten sonra alınan karara aykırı olduğunun iddia edildiği, şirket müdürleri aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için bu kişilerin fiilleri sonucu bir zararın oluşmasının gerektiği, … isimli kişiden 40.000.-Euro alacak kaldıysa bunun o kişiden istenmesi gerektiği, 6762 Sayılı Kanun m.336/1 (c) gereği müdürlerin şirket adına yaptıkları sözleşmelerden şahsen sorumlu olmayacağı, davalının avukat olduğu, ihtiyati tedbiri gerektiren bir durum olmadığı, davacının esasa ilişkin haklılığını ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; şirket sözleşmesi, ihtarnameler, şirket ortaklar kurulu kararları sunulmuş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … ve … hazırlık sayılı soruşturma dosyaları ve Antalya … Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların bildirmiş oldukları tanıklar duruşmada dinlenilmiş, tedavüllü tapu kayıtları, devirlere esas akit tabloları, inşaat ruhsatı, sicil dosyası, ticari defter ve kayıtlar getirtilmiş, mahallinde keşif yapılmak suretiyle teknik bilirkişilerden ve ayrıca hukukçu bilirkişilerden raporlar aldırılmıştır.
Dava; eski şirket müdürü olan davalının şirkete verdiği zararlardan ötürü başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davası niteliğindedir.
Davalı Tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben davacı şirketin ve yine … unvanlı diğer şirketin de kuruluşundan itibaren yanılmıyorsam 2010 yılına kadar muhasebeciliğini yaptım. Bu dönemde bu şirketlerin tüm ticari defterleri ve faturaları bana ait olan ofiste bulunmaktaydı. Davalı …’ı da davacı şirketin kuruluşundan itibarenyetkilisi olması sebebiyle tanıyorum. Şirketin yetkili müdürlüğünü yaptığı dönemde dediğim gibi şirkete ait defterler bende bulunmaktaydı. Ancak davalı müdürün diğer ortak ile aralarında sonradan bir takım anlaşmazlıklar yaşanınca davalının da fiilen müdürlük görevini bıraktığını hatırlıyorum. Yılı konusunda tam emin değilim. Davalı müdürlükten ayrıldıktan sonra yabancı ortak büyük hisseli ortak olan … isimli kişi şirketin yetkilisi olarak şirket adına çalışmaya başladı. O dönemde de defterler bendeydi. Hatta o sırada bu yabancı uyruklu bayan cezaevine girdi, daha sonra cezaevinden çıktıktan sonra … ile aralarının bozulması nedeniyle şirketin tüm defter ve kayıtlarını benden istediler. Benim ofisimde … isimli şahıs tarafından yanındaki elemanları olan Selçuk Bey ile birlikte şirketin tüm defter ve kayıtlarını teslim aldılar. Buna ilişkin bir resmi tutanak ve sair gibi bir belge şu an tam hatırlamıyorum ancak bizim görevimiz gereği bu işlemleri yaparken yani ticari defter ve kayıtları teslim ederken tutanak karşılığı bunlar teslim edilir. Dediğim gibi olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için şu an bunu tam olarak hatırlayamıyorum. … isimli şirketlerin tamamının muhasebesine ben baktım. Tamamını da bu … isimli kişiye devrettim. Bu beyanlarımın bu şekilde anlaşılmasını istiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben turizm işi ile uzun yıllardan beri iştigal ederim. Davacı şirkette de bir dönem yaklaşık 2 yıl kadar şirket müdürlüğü görevini yerine getirdim. 2010-2012 yılları arası görev yaptığımı düşünüyorum, şu an tam emin değilim, ancak davalı …’ın şirket müdürlüğünden istifası sonrasında şirket sahipleri ile tanışıklığımız olduğundan kendileri benden rica etti. Bunun üzerine ben de şirket müdürü olarak göreve başladım. O dönemde şirketin muhasebeciliğini … yapıyordu. O dönem diğer … unvanlı şirketin ortaklarından olan … isimli bayan ile birlikte …’nun ofisine gittiğimiz doğrudur. … bizden 1.500,00.-TL civarında şirketten alacağı olduğunu söylemesi üzerine biz kendisine hazırlıklı gittiğimiz için bu miktarı ödedik. Gitmekteki amacımız şirkete ait tüm kayıt ve defterleri almaktı. Zaten … bundan öncesinde artık ben şirketin defterlerini tutmuyorum gelin alın diye haber göndermesi üzerine biz gittik. Kendisi ile yaptığımız görüşmede bize defter ve kayıtları print edeyim ondan sonra teslim edeyim bana birkaç gün süre verin diye söylemesi üzerine biz o gün oradan defterleri teslim almadan ayrıldık. Daha sonra 3 gün sonra ben kendisini telefonla aradım, defterlerin hazır olup olmadığını sordum. Kendisi bana burada 10 tane şirketin dosyası var, hepsini alıyorsanız alın, ancak 3 tanesini vermem dedi. Bu 3 tanesinden kastettiği … unvanlı şirketin defterleriydi. Bunun üzerine biz kendisinden defterleri teslim alamadık. Daha sonradan başka bir mali müşavire … şirketin defter ve kayıtlarını teslim etmiş. Bundan da şu şekilde haberimiz oldu. Bu devrettiği mali müşavir bizim şirketi arayıp kendisinde şirketin kayıt ve defterlerinin olduğunu, gelip almalarını bildirmiş. Bunun üzerine şirketin anlaştığı yeni mali müşavir …’in bir elemanı bu mali müşavirin ofisine gidip kendisine teslim edilen şirket evrakı olduğu ileri sürülen bir kısım evrakları teslim etmiş, ancak herhangi bir yazılı teslim tutanağı yapılmamış. Daha sonra bu bize teslim edilen evrakları da biz şirketin vekili olan Av. … Hanıma kendisinin talep etmesi üzerine teslim ettik.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kemer Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla mahallinde keşif yaptırılmak suretiyle bilirkişilerden rapor aldırılmış, Bilirkişiler …tarafından düzenlenen 26/05/2016 tarihli raporda sonuç olarak;
Şirket Müdürü …’ın gerekli özen ve itina kavramları çerçevesinde davalının inşaatların bazı bölümlerinin projeye aykırı yapılmasında şirket menfaatleri doğrultusunda projeye aykırı imalata mani olabilecekken bu hususta gerekli dikkat ve özeni göstermediği,
Ruhsat eki projeye aykırı yapılan imalatların proje değişikliği yapılarak ruhsata bağlanamayacağı,
İnşaatın ruhsata aykırı olarak yapılması nedeniyle davacı şirketin takip tarihi itibariyle talep edebileceği toplam alacak miktarının 129.454,00.-TL olduğu,
Yıkım ve sökümden çıkan malzemelerin bir ekonomik değerinin olmadığı, davacı şirketin faydalanamayacağı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Şirketler Hukuku Konusunda Uzman Bilirkişi Av. … tarafından tanzim edilen 18/09/2017 tarihli raporda sonuç olarak;
Davalı …’ın, zararın doğduğu iddia edilen tarihte şirket müdürü olarak davacı şirkette görev yaptığı,
12.06.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereği satıştan arta kalan 40.000.-Euro ile aynı tarihli diğer sözleşmenin bedeli olan 157.000.-Euro ‘nun davalı … ‘ın uhdesinde bulunduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, bu hususta aynı yönde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosyasında bilirkişi raporu bulunduğu,
… … ‘a yapılan ve sonradan bozulan sözleşme gereği şirketin 250.000.-Euro zararının bulunduğu . iddiasına ilişkin olarak ise Antalya 4 .Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/181E. 2014/249K. sayılı ilamın kesinleştiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı. davacının sözkonusu satıştan alındığı iddia edilen paranın tutarına ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmamakla birlikte … … ‘a Antalya … Noterliğinin 08.12.2009 tarih ve … yevmiye numarası ile gönderilen ihtar yazısında … … ‘un ödediği paradan söz edildiği, ancak … …’un ödediği para miktarının ve ödemenin kime ne şekilde yapıldığının belirtilmediği, dosyaya mali müşavir bilirkişi ataması yapılmadığından şirket ticari defterler ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığından bu hususun tespit edilemediği,
İnşaatın ruhsata aykırı olarak yapılmasından kaynaklandığı iddia edilen zarar bakımından ise TTK m.336/5 uyarınca davalı şirket müdürünün gerek kanunun gerek şirket sözleşmesinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirme yükümlülüğü altında bulunduğu, şirket işlerinin kanuna ve şirket sözleşmesine uygun olarak yapılması konusunda üst düzeyde denetim ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu, davacı şirketin şirket sözleşmesinde amaç ve konularının arasında inşaat yapmak da olduğu, inşaatın ruhsata uygun yapılmasının denetim ve gözetiminin davalı şirket müdürünün devredilmez ve görev ve yetkisinde olduğu,
Madde 4 ‘te açıklanan nedenlerle inşaatın ruhsat ve projeye aykırı olarak yapılmasından kaynaklanan davacı şirket zararından, davalının sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
SMMM Bilirkişi … tarafından düzenlenen 25/12/2017 tarihli raporda sonuç olarak;
Davalı …’ın 11/10/2006 – 10/08/2010 tarihleri arasında davacı şirketin münferiden temsil ve ilzama yetkili müdürü olduğu ve dava konusu olan davacı şirkete ait taşınmazların davalının şirket müdürü olduğu dönemlerde satıldığı,
Davalının şirket müdürü olduğu dönemlerde satışı yapılan ve satıldığı davalı tarafından da kabul edilen dava konusu olan taşınmazların dava dosyasına sunulan satış sözleşmelerine göre; A Blok 250.000,00.-Euro, B Blok 157.000,00.-Euro, C Blok 156.400,00.-Euro tutarlarında satıldığı ve bu taşınmazların bu bedeller karşılığında satıldığı davalı tarafından da kabul edildiği,
Bu durumda davalının şirket müdürü olduğu dönemlerde satışı yapılan dava konusu deilen toplam 447.000,00.-Euro tutarındaki taşınmaz satış bedellerini davalı tarafından davacı şirket kayıtlarına aktarıldığını somut belgelerle ispatlanamadığı için, bu bedellerin davalının uhdesinde bulunduğu, bu bedellerin takip tarihi olan 03/07/2012 tarihi itibariyle … Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının 1.014.555,90.-TL olduğu,
Dava konusu edilen taşınmazların projeye aykırı yapılması nedeniyle katlanılan masraflar ile ilgili olarak alınan 26.05.2016 tarihli teknik bilirkişi heyet raporunda inşaatın ruhsata aykırı olarak yapılması nedeniyle yapılan masrafların toplam 129.454,00.-TL olduğunun tespit edildiği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/07/2019 tarihli raporda sonuç olarak;
Davacı vekilinin iddia ettiği alacak tarihleri ve faiz oranları ile hesaplanan net faiz alacağının 142.834,70 Euro, Faizli asıl alacak tutarının 614.334,70 Euro olduğu,
Davacı vekilinin iddia ettiği alacak tarihleri ve faiz oranları davalının 10.08.2010 istifa tarihinden itibaren, 03.07.2012 İcra Takip tarihine kadar hesaplama yapıldığında ise; net faiz alacağının 80.207,63 Euro, Faizli asıl alacak tutarının 551.707,63 Euro olduğu,
… adresinde yer alan 04.01.1999 Tarihinden İtibaren Kamu Bankalarınca Euro Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz oranlarını dikkate alarak yaptığımız hesaplamaya göre ise; aynı tarihler için net faiz alacağının 117.320,77 Euro, Faizli asıl alacak tutarının 588.820,77 Euro olduğu,
… adresinde yer alan 04.01.1999 Tarihinden İtibaren Kamu Bankalarınca Euro Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplarına Uygulanacağı Bildirilen Azami Faiz oranları ile ile Davalının 10.08.2010 istifa tarihinden itibaren, 03.07.2012 İcra Takip tarihine kadar hesaplama yapıldığında ise; net faiz alacağının 65.779,94 Euro olduğu, Faizli asıl alacak tutarı 537.279,94 Euro olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulmuştur.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 25/07/2019 tarihli ek raporda sonuç olarak;
Gayrimenkullerin 30.11.2008, 12.06.2009 satış tarihlerinden, 03.07.2012 takip tarihine kadar net faizli alacak tutarının; 471.500,00 Euro asıl alacak, 121.399,75 -18.209,96 = 103.189,79 Euro net faiz olmak üzere 471.500,00 + 103.189,79 = 574.689,79 Euro olduğu,
Davalının istifa tarihi olan 10.08.2010 tarihinden, 03.07.2012 takip tarihine kadar net faizli alacak tutarının; 471.500,00 Euro asıl alacak, 61.299,19 – 9.194,88 = 52.104,31 Euro net faiz olmak üzere 471.500,00 + 52.104,31 = 523.604,31 Euro olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulmuştur.
Yasa ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmeyen şirket yöneticileri bu yüzden oluşan zararlar nedeniyle ortaklığa, ortaklara ve ortaklık alacaklılarına karşı sorumludur. Yönetici aleyhine açılacak sorumluluk davasında asıl dava hakkı ortaklığa aittir. Ancak zarar gören ortakların da yöneticiler aleyhine dava açma hakkı bulunmaktadır. Yöneticinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışları, ortakları ve alacaklıların da dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Başka bir anlatımla ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur.
Mülga 6762 sayılı TTK’nın 556. maddesinde şirket yöneticilerinin sorumlulukları hakkında anonim şirketin bu hususlara ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş olup, bu yollama ile uyuşmazlığa aynı Yasa’nın 341. maddesi uygulanacaktır. Bu maddeye göre sorumluluk davasının açılabilmesi için, bu yönde alınmış bir ortaklar kurulu kararı bulunması gerekmekte olup, bu husus dava şartıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uygulaması da aynı yöndedir. ( m. 618/son )(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar Sayılı ilamı).
Somut olayda, davacı şirketin ortaklarının … Turizm…. Ltd. Şti. ve … (pasaport değişikliğiyle …) oldukları, davacı şirketin ortaklarından olan … Turizm…. Ltd. Şti.’nin yetkili temsilcisinin 18/05/2010 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile şirket müdürü … olduğu, 24/09/2012 tarihli … Turizm…. Ltd. Şti.’ni temsilen … ve … tarafından imzalanan ortaklar kurulu kararıyla davalı hakkında icra takibi yapmak ve sorumluluk davası açmak hususunda karar alındığı ve bu konuda şirket müdürü Vıacheslav Komarov’un yetkili kılındığı anlaşılmakla davalı vekilinin dava şartına yönelik itirazına itibar edilmemiştir.
Olay tarihi itibariyle uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK’nin 556. maddesinin atfıyla aynı Kanunun 309/4. maddesi uyarınca mesul olan kimselere karşı tazminat istemek hakkı davacının zararı ve mesul olan kimseyi öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Somut olayda, davaya konu taşınmazların 30/11/2008 ve 12/06/2009 tarihlerinde satıldığı, davalının Antalya … Noterliğinin 14/01/2010 tarihli ihtarnamesi ile şirketin çoğunluk hissesine sahip diğer ortağa ulaşamadığını ve gerektiğinde ortaklar kurulunu toplayamadığını belirterek davacı şirket müdürlüğünden istifa ettiği, 10/08/2010 tarihinde davacı şirkete …’un müdür olarak atandığı, ilk satılan A blokta bulunan taşınmazın satış tarihi olan 30/11/2008 tarihinden icra takip tarihi olan 03/07/2012 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gibi davacının zararı ve zarar sorumlusunu yeni müdürün atandığı 10/08/2010 tarihinde öğrendiği kabul edilse bile bu tarihten icra takip tarihi olan 03/07/2012 tarihine kadar 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalı tarafça zararın ve zarar sorumlusunun daha önce öğrenildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket tarafından, eski yönetici olan davalının şirketi uğratmış olduğu zararın karşılanması için Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan takibe itiraz etmiş olması nedeniyle itirazın iptalini talep etmektedir.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün ticaret sicil dosyasının incelenmesinde; davalı …’ın 11/10/2006 tarihinde 5 yıl süreyle şirket müdürü olarak atandığı, 10/08/2010 tarihinde davalının şirket müdürlüğünden istifa etmesi üzerine müdürlük görevinin sona erdiği Ticaret Sicil Gazetesinden de anlaşılmaktadır.
Davanın konusu olan … bulunan villa dava dışı … … isimli kişiye, yine aynı yer C Blok Zemin Kat 1 nolu bağımsız bölüm Viktor Kolesnikov ve aynı yer B Blok 1 nolu bağımsız bölüm … adına satılmış olan taşınmazlara ilişkindir.
Antalya Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası Yargıtay incelemesinden geçmiş, görev nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiş ve Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin … Esas numarasını almıştır. Söz konusu dosya incelendiğinde; davalı tarafından … bulunan villanın … … isimli kişiye 250.000,00Euro karşılığında satıldığı ancak daha sonra imzalanan 06/11/2009 tarihli ek sözleşme ile … nolu bağımsız bölümün alıcı … … adına …’a devredildiği, buna rağmen … …’un sözleşme gereği ödediği paranın iadesi için ibraname imzalamasına rağmen takip yapması nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı şirket tarafından açılan menfi tespit davasının kabul kararı verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Her ne kadar Tüketici Mahkemesince … … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve davacı şirketin bu kişiye karşı borcu olmadığı kesinleşmişse de, taşınmaz satış bedeli olan 250.000,00Euro’nun incelenen ticari defter ve belgelerden anlaşılacağı üzere şirket kasasına ödenmemiş olduğu, davacı tarafından açılan menfi tespit davasının mükerrer takip nedeniyle açıldığı görüldüğünden, davanın sorumluluğuna gidilirken söz konusu bedelin tazminat miktarından mahsubu yoluna gidilmemiştir. Bunun yanında davalı, şirket adına yapmış olduğu taşınmaz satışlarından elde edilen satış parasını şirket hesaplarına yatırmadığı gibi davacı şirketin de davalının müdür olarak görev yaptığı dönemde inşaatların projeye aykırı olarak yapıldığını denetlememesi nedeniyle projeye aykırılığın düzeltilmesi için yapılan masraf olan 24.500,00Euro olmak üzere toplam 471.500,00Euro’dan dolayı şirketi zarara uğrattığı anlaşıldığından asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, işlemiş faiz yönünden satılan taşınmazların satış tarihinden takip tarihine kadar kamu bankalarınca Euro üzerinden açılan 1 yıl vadeli döviz hesaplarına uygulanacağı bildirilen yıllara göre kademeli ve her hesap yılı sonunda elde edilen net faiz alacağına ilave edilmesi suretiyle hesaplanan 25/07/2019 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda 121.399,75Euro faiz alacağı yönünden talep kabul edilmiş, fazlaya ilişkin talep reddedilmiştir.
Hükme esas alınan 26/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda, D Blok için de projeye uygun hale getirme bedeli hesaplanmış ise de, D blok dava konusu olmadığı için bu blok için bilirkişi tarafından hesaplanan projeye uygun hale getirme bedelinin mahsup edilmesi gerektiği, bu nedenle; A+C blok 65.222,00.-TL, B blok 64.232,00.-TL/2 = 32.116,00.-TL olmak üzere toplam projeye uygun hale getirme bedelinin 97.338,00.-TL olacağı, takip tarihi itibariyle projeye uygun hale getirme bedeli olarak 24.500.-EURO’nun talep edildiği, takip tarihindeki kurun 2.2697.-TL olduğu, bu durumda 24.500.-EURO X 2.2697 = 55.607,65.-TL’ye tekabül ettiği, taleple bağlı kalınarak projeye uygun hale getirme bedelinin 24.500.-EURO olduğu kabul edilmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın taşınmaz satışından kaynaklandığı ve satış bedelinin sözleşme gereğince belirli olması dikkate alınarak alacağın likit olduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takip tarihi 05/07/2012 tarihinden önce olduğundan, uygulanması gereken oranın %40 olduğu, ancak davacının talebi ile bağlı kalınarak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, alacağın reddedilen kısmı yönünden ise faiz alacağına ilişkin olarak davacının talebi kısmen reddedilmiş olup, söz konusu miktarın takibe konulmasında alacaklının kötü niyetli olarak hareket ettiği anlamına gelmeyeceği gibi aksi durum davalı tarafça da ispat edilemediğinden davalı lehine kötü niyet tazminatına takdir edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 471.500,00.-EURO asıl alacak ile 121.399,75.- EURO işlemiş faiz üzerinden ve EURO cinsinden asıl alacağa ise Devlet Bankalarınca EURO cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
Haksız itiraz edilen (471.500,00.-EURO x takip tarihindeki “TL” karşılığı 2.2697 = 1.070.163,55.-TL) 1.070.163,55.-TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 91.925,08.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 20.737,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 71.187,18.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına gelir KAYDINA,
Davacının yatırmış olduğu 20.737,90.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.170,50.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı (%96) gözetilerek hesaplanan 1.123,68.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 1.613,80.-TL (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 1.170,50.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı (%4) gözetilerek hesaplanan 645,52.-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
Bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 79.899,66.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 7.401,96.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır