Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/228 E. 2018/24 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/228
KARAR NO : 2018/24
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 24/05/2012
KARAR TARİHİ : 16/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin işyerinin … günü soyulduğunu ve kasaları açılarak değeri ….-TL’yi bulan çeklerinin çalındığını, zayi olan bu çekler hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası iel … tarihinde karara çıkarılmış olup, bu çek hakkında aynı mahkemenin tefrik edile … esas sayılı dosyasından ise süresi içinde mahkemesine ibraz edilmemesi nedeniyle çekin iptal edildiğini, müvekkilinin aynı zamanda Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında da müdahil olduğunu, çalınan bu çeklerden müvekkilinin lehtarı ve hamili olduğu … tarihli ve …-TL bedelli olanı davalı tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, müvekkilinin bilgi sahibi olmadığı bu takipte müvekkili tarafından … tarihinde haciz uygulandığı ve müvekkilinin ödemeden men yasağına ve çekin iptaline dair mahkeme kararlarını haciz esnasında ibraz etmesine rağmen icra baskısı altında bu çekin bedelini …-TL olarak ödediğini, hakkında ödemeden men yasağı bulunan ve sonradan iptal edilen çekin bankaya ibrazı esnasında çek hakkında men yasağı bulunduğunun çeke derc edildiğini ve son hamil olarak faktoring firmasının bu çeki basiretli bir tacir olarak icraya koymayarak iade ettiğini, ancak davalı firmanın ağır kusurlu, kötüniyetli ve müvekkilinin zararına ilişkin olarak işbu çalıntı çeki çekteki banka şerhine rağmen mahkemesine ibraz etmeden ve TTK’nın 598/2 ve 704/2. Hükümlerine aykırı olarak çeki iade etmeden bile bile icraya koyduğunu ve haksız şekilde tahsil ettiğini belirterek açıklanan nedenlerle müvekkilinden çalınan ve hakkında ödemeden men yasağı ile iptali kararı bulunan çekin icra bakısı altında müvekkilinden tahsil edilmesi ve davalının yukarıda açıklanan nedenlerle ağır kusurlu ve kötüniyetli olması sebebiyle çek bedelinin davalıdan avans faizi ve İİK’nın 72/5 Maddesi gereğimce % 40 kötüniyet tazminatı ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: öncelikle müvekkili davalı alacaklının, davaya konu çeki, kendisinden bir önceki ciranta olan … Şti. ile olan ticari ilişkisi nedeniyle alacağına mahsuben teslim aldığını, zayi nedeniyle çekin istirdadı davası niteliğindeki işbu davada ispat yükünün davacıda olduğunu, çekin teslimi anında, muhatap bankaya ibraz edilmiş herhangi bir men yasağı olmadığını, hatta müvekkilinin, davaya konu çeki teslim almadan önce muhatap banka ile görüştüğünü çek hakkında istihbarat yaptığını ve çek sahihinin herhangi bir ödeme güçlüğünün bulunmadığı ve çekin eklenebilir olduğu cevabını aldığını, bunun üzerine davaya konu çeki alacağına mahsuben teslim aldığını, çeki elinde bulunduran müvekkili davalı alacaklı, çekin iktisabında iyiniyetli olduğundan davanın reddi gerektiğini, bunun yanında, davaya konu çekle son hamil olan müvekkilinin, kendisinden önceki ciranta imzalarının sıhhati konusunda araştırma yapma imkanı da olmadığını, bu yönüyle de iyi niyetli olduğunu, davacı borçlunun, usulüne uygun ödeme emri tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunmadığını ve takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesinden çok sonra yapılın haciz işlemi sırasında çeke ilişkin ödeme yasağından ve çek iptalinden bahsedildiğini, öncelikle müvekkilinin, davaya konu çeki teslim aldığı sırada iyi niyetli olduğundan çek zayi kararının hukuki bir etkisi olmayacağını, çek zayii davasının, tek taraftı, hasımsız görülen bir dava olup, zayii kararının kesin hüküm teşkil etmeyeceğini ayrıca mahkemeden alınan iptal kararının yalnızca hak sahipliğinin tanısına ( teşhisine ) olanak verdiğini ve hakkın senetsiz ileri sürülmesini sağladığını, bu nedenle davaya konu çek hakkında ödemeden men kararı ya da iptal kararı verilmiş olmasının, iyiniyetli hamilin müvekkili davalı şirketin haklarını bertaraf etmeyeceğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: İstirdat davasıdır.
Mahkememizce dosyamız imza incelemesi yapılması bakımından Fizik Grafoloji Uzmanı …’na tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … havale tarihli raporunda: sorulan husus doğrultusunda makroskop, optik cihazlar ve ışık kaynakları yardımıyla yapılan inceleme neticesinde müşahede ve tespitleri ile hasıl olan kanaatinin; tetkike konu … Bankası … şubesinin … Iban numaralı hesabına ait keşidecisi … Şti olan … keşide tarihli … Şti. Adına düzenlenmiş, … çek numaralı …-TL değerindeki çekin arka yüz 1. Ve 2. Ciranta hanelerinde basılı bulunan … İçerikli kaşe izleri üzerinde atılı bulunan ciranta imzaları ile … ve …’in mukayese imzaları arasında karşılaştırma yapılmış ise de mukayeseye esas imzaların fotokopi olması nedeniyle kati bir netice beyanında bulunabilmesinin mümkün olmadığını, bu itibarla … ve …’in belge asıllarını içeren mukayeseye esas imzalarının temin edilmesi suretiyle yeniden yapılacak olan incelemenin kati bir netice beyanına imkan vereceği hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine dosyamız yeniden bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … havale tarihli raporunda; Tetkike konu çekin arka yüz 1. ve 2. ciranta hanelerinde basılı bulunan “…-….” içerikli kaşe izleri üzerinde atılı bulunan ciranta imzalara ile …’in mukayese imzaları arasında; genel şekil yönünden kısmi yakınlık bulunmakla birlikte, imzalar içerisindeki bazı el hareketlerinin yapılışı ve itiyadı hususiyetler yönünden farklılık bulunduğu müşahede edilmiş, söz konusu ciranta imzalarının …’in elinden çıkmadığı kuvvetle mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmekle birlikte, mukayeseye esas imzaların fotokopi olması nedeniyle kati bir netice beyanında bulunulabilmesinin mümkün olamadığını, tetkike konu çekin arka yüz 1. ve 2. ciranta hanelerinde basılı bulunan “…” içerikli kaşe izleri üzerinde atılı bulunan ciranta imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında; genel şekil, tersim tarzı, imzalat içerisindeki el hareketlerinin yapılışı ve itiyadi hususiyetler yönünden farklılık bulunduğu müşahede edilmiş, söz konusu ciranta imzalarının …’in elinden çıkmadığı kuvvetle mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmekle birlikte, mukayeseye esas imzaların fotokopi olması nedeniyle kati bir netice beyanında bulunulabilmesinin mümkün olmadığına dair rapor tanzim etmiştir.
Raporlara itiraz edilmesi üzerine dosyamız … Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … havale tarihli raporda: İnceleme konusu çekin arka yüzünde “… Şti’nin kaşe izleri üzerinde atılı imzaların, teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret, tersiminin basit, taklidinin kolay imzalar olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere … ve …’in eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediğine dair rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce bu kez de Antalya İl Emniyet Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğüne dosyamız gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … havale tarihli raporda: Tetkike konu niteliklerini raporun “İncelemeye Verilen Belgeler” bölümünün “Tetkik konusu belgeler” kısmında ayrıntılı olarak belirttikleri çekin arka yüzünde basılı “….” ve …” içerikli kaşe izleri üzerinde atılı bulunan ciranta imzaları ile … ve …’in mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırma neticesinde; söz konusu ciranta imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında imzaların genel şekli itibariyle kısmi benzerlikler görülmüş ise de; imzalar içerisindeki karakteristik el hareketlerinin yapılışı, Kaligrafik ve itiyadi diğer hususiyetler yönünden fark görülmüş, söz konusu imzaların … elinden çıkmayıp adı geçenin hakiki imzalarının model alınması suretiyle adına sahte olarak atıldıkları, hakiki örneklerin model alınması suretiyle oluşturulan sahte imzaların, doğal olarak taklit edenin (sahtecinin) kişisel kaligrafisini (yazım özelliklerini) tam olarak yansıtmaktan uzak olup, modellerinin birer resmi gibi olduklarını, çünkü tersimleri sırasında bilinç baskısının mevcut olduğunu, grafolojik mukayese yoluyla İmzaların kişilere aidiyetinin belirlenebilmesi açısından önemli bir gereklilik, gerek incelemeye konu olan ve gerekse örnek (medar-ı tatbik) imzaların kişisel kaligrafinin tam teşhisine imkan verecek şekilde serbest iradeyle atılmış olduğunu, taklit imzaların grafolojik karşılaştırma yoluyla kişilere aidiyetlerinin belirlenmesi yani sahtecinin tespiti, taklit imzaya sahtecinin kendi kaligrafık özelliklerini yansıtmış (istemeden bilinç altı baskısıyla kaçırmış) olması halinde mümkün olduğunu, ancak bu tür tespitlerin çok güç olup nadiren yapılabildiğini, bu nedenle, tetkike konu çekin arka yüzünde basılı “… ve …” içerikli kaşe izleri üzerinde atılı bulunan ciranta imzalarının örnek imzaları gönderilmiş olan … elinden çılap çıkmadığı hususunda herhangi bir beyanda bulunabilmesinin mümkün olmadığına dair rapor tanzim edilemediği görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak imza incelemesi bakımından dosyamızın … Fakültesinden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor aldırılması istenilmiş, bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen … tarihli raporda: dava konusu olan çek arka yüzünde … Şti klişe baskıları üstünde bulunan imzalar üzerine yapılan incelemede; imzaların basit tersimi, kararsız ve titrek bir yapıda atılmış imzalar olduğunun anlaşıldığını, imzaların tek hamlede “…” benzeri bir hareket şeklinde oluşturulduğunu, imzalarda bu …” benzeri bir hareketin çıkıntıların büyük dönüşler şeklinde ve bu iki dönüşün ortasında da küçük bir bukle yapıldığının tespit edildiğini, dava konusu imzalar ile karşılaştırmalı belgelerdeki mevcut imza kıyaslandığında ise: davacı şirket temsilcilerinden …’e ait orijinal belgelerdeki imzaların dava konusu imzalardan tamamen farklı oluşturuş ve grafolojlk özelliklerde olduğunun görüldüğünü, davacı şirket temsilcilerinden …’e ait orijinal belgelerdeki İmzaların ise oluşturuş biçimleri bakımından dava konusu imzalar ile benzer gibi durduğunu, ancak dava konusu imzaların belirgin karakteristik özelliği olan tereddütlü yapıya …’e ait orijinal belgelerdeki imzalarda rastlanmadığını, sonuç olarak; yukarıda yazılı tespitlerin yanında eksen, dönüşler, mürekkep birikimleri ve incelemeler gibi grafolojik özellikler bakımından da farklılıklar tespit edildiğinden dava konusu imzaların kuvvetle ihtimal davacı şirket temsilcilerinin eli ürünü olmadığı yönünde rapor tanzim etmişlerdir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Davaya konu olan ve Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulan çek, davacının lehtar olduğu dava dışı … Aş. Tarafından keşide edilen …TL bedelli çek olup, davacı tarafça çekte bulunan ciro imzasının davacının şirket yetkilisine ait olup olmadığı gerekçesi ile işbu dava açılmış, takipten sonra ve davadan önce davacı şirket tarafından icra dosyasına … tarihinde …-TL ödeme yapılmıştır. İmza mutlak bir defi olup, senet nedeniyle alacaklı görünen herkese karşı ileri sürülebilir. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile söz konusu cirodaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edilemediği, davalı alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olması nedeniyle yemin delili hatırlatılmış, … tarihli celsede davalı vekili yemin deliline başvurmayacağını beyan etmiş olduklarından, söz konusu çek arkasındaki ciro imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğu hususu alacaklı davalı tarafından ispat edilemediğinden davanın kabulüne karar verilmiş, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde davalının % 40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, dava istirdat davası olup İİK’nın 72. Maddesi uyarınca istirdat davalarında ayrıca kötü niyet tazminatına hükmedileceği düzenlenmemiş olduğundan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
….-TL’nin ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine,
Şartları oluşmadığından davacı lehine kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına,

2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 961,00.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 208,95.-TL harcın mahsubu ile bakiye 752,05.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 1.901,65.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/01/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)

Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik olarak imzalanmıştır.