Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/80 E. 2023/475 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/80 Esas
KARAR NO : 2023/475
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2023
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının … alımı, satımı, tamiri, satışı vb. işleri yapan davacı müvekkiline sipariş edilen ürünleri göndererek güven verdiğini, müvekkilinin kendisine parça parça …TL’in üzerinde para göndermesini sağladığını ve bu güven temin edildikten sonra cari hesaba göre kalan … TL’lik ürünü göndermediğini ve davacının tüm aramalarına ve mesajlarına karşılık vermediğini, bu nedenle Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibi başlattıklarını, bu takibe yapılan davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin ödemeleri banka aracılığı ile yaptığını belirterek icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına borçlunun itirazında haksız olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, alım satım ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Tarafların tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü, Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda taraflar ticaret sicil kayıtlarının bulunmadığı, davacının esnaf kaydının bulunduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, son … yılı gayrisafi hasılat miktarının … TL olduğu, davalının ise potansiyel mükellef olarak kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir. TÜİK verilerine göre davacının yaptığı işe göre 2.bentteki sınırlara ilişkin … yılında defter hadlerine göre gayrisafi hasılat …-TL olarak belirtilmekle davacının en son (…) gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile bu rakamın üzerinde gelir elde ettiği bildirildiğinden davacının tacir olduğu ancak davalının ticaret sicil müdürlüğünde kaydının bulunmadığı, potansiyel vergi numarasının olup ticari kazancının olmadığı ve bu nedenle davalının tacir olmadığı kabul edilmiştir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının potansiyel vergi numarası ile vergilendirildiği, ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olmadığı dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.04/07/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)