Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/781 E. 2023/755 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/781 Esas
KARAR NO : 2023/755
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/11/2023
KARAR TARİHİ : 27/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın müşterisi …’ün … tarihinde vefat ettiğini, müteveffa …’ün vefatından önce müvekkili banka ile … TL değerinde mesafeli ihtiyaç kredisi sözleşmesi imzaladığını, geri ödeme tutarının …-TL olduğunu, bu kredilerin alınması esnasında muris … ile … A.Ş. arasında hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, müvekkilinin söz konusu sigorta ilişkisinde lehtar ve dain-i mürtehin konumunda olduğunu, …’ün vefatı üzerine ilgili sigorta şirketine başvurduklarını, sigortanın …’ün poliçenin başlangıç tarihinden önce kanser hastalığının kendisinde mevcut olduğunun tespit edildiğini, yapılan incelemede tazminat talebine iliskin gönderilen belgelerin değerlendirildiğinin ve yapılan degerlendirme sonucunda … Sözlesmesinin … Genel-Özel Sartları ve Türk Ticaret Kanunu ilgili hükümleri gereğince kanser hastalıgından kaynaklı vefatın vefat teminatı kapsamının dısında olmasından ötürü talebin reddine karar verdiğini, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, söz konusu tazminatın müvekkili bankaya ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davanın kabulüne, şimdilik …-TL sigorta vefat tazminat bedelinin davalı … şirketinin müvekkiline verdiği red cevabının tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; davacı … borçlu müteveffanın kullandığı ihtiyaç kredisine bağlı yaptırdığı hayat sigortasından kaynaklı tazminat talebidir.
Söz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı … tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağının belirtildiği, aynı kanunun 3. Maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işleminin ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği, aynı yasanın 73. Maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında bir hukuki işlemin olması gerekir.
Eldeki davada davacı … tüketici kredisinin teminatı oluşturmak üzere tüketici ile sigorta şirketi arasında yapılan hayat sigortasından kaynaklı tazminatı sigortadaki dain ve mürtehin kaydına dayanarak talep etmektedir. TTK’nın 1487/1 maddesi uyarınca hayat sigortalarında sigortacı belli bir prim karşılığında sigorta ettirene (tüketiciye) veya onun belirlediği kişiye sigortalının ölümü veya hayatta kalması halinde sigorta bedelini ödemeyi üstlenir.
Dain ve mürtehin kaydı sebebiyle davacı … lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakkı talep etmektedir. Davacı … ile davalı … şirketi arasında doğrudan bir söz olmasa da, banka bir nevi halefiyet gibi sigortalının ölümü sebebiyle onun yerine geçerek ve tüketici kredisi borcunu temin amaçlı talepte bulunduğundan dava 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında tüketici işleminden kaynaklanmaktadır.
6502 sayılı Kanunda görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin niteliğine ve zaman bakımından uygulamasına ilişkin hükümlere de yer verilmiş, Yasa’nın 83/2. maddesinde, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 Sayılı TKHK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek, maddenin özel hüküm niteliğinde olduğu vurgulanmış ve 6502 Sayılı TKHK’nın geçici 1. maddesinde, yasanın yürürlüğü sonrası açılacak davalarda usul kurallarının derhal uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Belirtilen düzenlemeler karşısında, sigorta sözleşmelerinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması, davanın mutlak ticari dava olduğunun kabulü ile davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bu itibarla, tüketici işleminden kaynaklı iş bu davada, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a) Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b) Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.27/11/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)