Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/665 E. 2023/648 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/665 Esas
KARAR NO : 2023/648
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2023
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı şirket tarafından Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. numarasına kayıtlı takip başlatıldığını, müvekkili hakkında açılan icra takibinin hiçbir yasal dayanak belirtilmeden açıldığını, …-TL masraf , …-TL hasar bedeli ve …-TL ekspertiz ücreti taleplerinin olduğunu, söz konusu takibin, düzenlenen alacak kalemlerinin ve işlemiş ve işleyecek faizin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araç ile … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, … plakalı aracın müvekkilinin maliki olduğu araca çarptığını, olay yerinde bulunan ve araç ustası olduğunu belirten dava dışı şahsın trafik kazası tespit tutanağı tuttuğunu, kroki ve olay anlatımının doğru olarak çizildiğini, ancak tutanağın üst kısmında yer alan “A Aracı” ve ” B Aracı”na ilişkin sürücü bilgilerinin ters olarak yazıldığını ve bu durumun da tutanağın alt kısmında belirtildiğini, kazada … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu araca ilişkin hiçbir kusur atfedilmemesine rağmen ve tamamen hukuka aykırı şekilde davalı tarafın müvekkiline masraf, ekspertiz bedeli ve hasar bedeli kalemlerinden oluşan bedeli tahsil etmek için takip başlatıldığını, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek adli yardım talebinin kabulüne, icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmesine, müvekkilinin söz konusu icra takibi nedeniyle davalıya borcu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davacının tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı’na, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’na ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda davacının ticaret sicil kaydının, esnaf sicil kaydının, tacir kaydının bulunmadığı ve herhangi bir vergi kaydının bulunmadığının ve VUK 177’ye tabi olmadığının bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.17/10/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)