Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/662 E. 2023/763 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/662 Esas
KARAR NO : 2023/763
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2023
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebiyle mal alım satım işlemleri gerçekleştiğini, mal alımı satımı sebebiyle müvekkilinin davalı adına faturalar keşide ettiğini, söz konusu e-faturaların usulüne uygun düzenlendiğini, faturaya konu malların ve faturaların eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalı tarafın faturalara ilişkin bir kısım ödeme yaptığını, geriye kalan tutarın ödenmediğini, müvekkili tarafından ödeme yapılmasının talep edilmesi üzerine davalı tarafın iade faturası olduğunu iddia ettikleri faturayı müvekkiline gönderdiğini, ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının asılsız olduğunu, söz konusu faturanın ne amaçla düzenlendiği bilinmediğinden müvekkilince Antalya … Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname ile faturaya itiraz edildiğini ve faturanın iade edildiğini, söz konusu faturanın iade faturası olduğu iddia edilince Antalya … Noterliği’nin … tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bu faturaya itirazlarını yinelediklerini ve asılsız ayıplı mal iddialarını kabul etmeyip faturanın iade edildiğini, davalı hakkında Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile …-TL takip çıkış miktarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yetkiye, borca ve faize dair itirazda bulunduğunu belirterek davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, arabuluculuk ve dava vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davanın ve icra takibinin yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki tek anlaşmazlık konusunun para olmadığını, davacı şirketin müvekkiline karşı her biri özel ölçüde sipariş edilen korkuluk camlarının tedariki, hazırlanması ve müvekkilin adresinde teslimi borcu altına girdiğini, teslim alınan ürünlerin ayıplı olmasına rağmen davacı tarafın teslim ettiği malları iade almadığını ve yerine yenisini teslim etmediğini, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, faturanın yasal süresinde düzenlenmemiş olması sebebiyle yok hükmünde olduğunu, ödeme emrinde takibin dayanağı olarak gösterilen … tarihli ve … numaralı faturanın takip tutarından daha fazla bir miktar için düzenlendiğini, bu faturanın … TL lik kısmının … tarihinde … Ltd. Şti’ne havale edildiğini, bakiye tutarın müvekkili şirkete defolu-ayıplı olarak teslim edilen ve ayıp ihbarına rağmen bugüne kadar iade alınmayan emtianın bedeli olduğunu, davacının niyetinin oyalamak olduğunun ortaya çıkması üzerine müvekkilinin ayıplı mallara ilişkin olarak … tarihli ve … numaralı iade faturasını düzenlenmek zorunda kaldığını, öncelikle mahkememizin yetkisizliğine, aksi kanaat halinde davacının davasının reddine, takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere müvekkili lehine uygun tazminata mahkum edilmesine, ara buluculuk masrafı dahil olmak üzere yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir..
Davacı vekili taraflar arasındaki ilişkiye dair duruşmada verdiği beyanında, davalının verdiği sipariş üzerine özel ölçüde camlar üretildiğini ve davalıya teslim edildiğini, montajın müvekkiline ait olmadığını belirtmiştir.
Takibe konu edilen alacağın davacı tarafça özel ölçüde üretildiği ve teslim edildiği iddia edilen camlardan kaynaklı alacağa ilişkin olduğundan taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, anlaşılmaktadır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı fatura ve cari hesap alacağının tahsili için yüklenici tarafça başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine fatura ve cari hesaba dayalı olarak ….-TL asıl alacak, 2.757,66.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ….-TL üzerinden örnek no:7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, davalının süresinde yetkiye, borca ve faize itirazda bulunmuş olduğu, yetkili icra dairelerinin … İcra Daireleri olduğunu belirttiği, takibin durduğu, eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde başlatılmış hukuken geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartıdır. Davalı hem mahkememizin hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup, geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı niteliğinde olduğundan ve dava şartlarının öncelikle incelenmesi gerektiğinden mahkememizce yargılamanın devamı için davalının itirazı doğrultusunda öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı değerlendirilmiştir.
İİK 50/1 maddesine göre; Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesinde genel yetkili mahkeme gösterilmiş olup, buna göre kural olarak yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Sözleşmeden kaynaklı davalarda genel yetkili mahkemenin yanı sıra HMK’nun 10. Maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir.
TBK’nın 89. Maddesine göre; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Somut olayda davalının ikamet adresinin … olduğu, fatura konusu işin …’de teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde takip konusu fatura borcunun para borcu olması sebebiyle Antalya İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiş ise de para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edileceğine dair TBK’nın 89. maddesindeki kural, salt para alacakları ile ilgili olup, eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarıyla kabul edilmektedir. (bkz. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2015 tarih ve 2015/3705 esas, 2015/4747 karar; 24/03/2015 tarih ve 2014/3179 esas, 2015/1457 karar; 23/02/2015 tarih ve 2014/2485 esas, 2015/922 karar sayılı kararları) Eser sözleşmeleri ödünç para verme sözleşmesi olmadığından TBK’nın 89.maddesinin eser sözleşmesinden kaynaklı bedel ödeme borcuna ilişkin davalarda uygulanması mümkün değildir. Dolayısıyla somut olayda TBK’nın 89. maddesinin dikkate alınamayacağı, takibin Antalya’da başlatılmasını gerektirir herhangi bir yetki kuralının bulunmadığı, davalının yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde yapıldığı anlaşılmakla yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir takip bulunmadığından HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Takibin yetkili icra dairesinde başlatılmaması sebebiyle özel dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gerekli 269,85.-TL harcın peşin alınan 2.932,91.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.663,06.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 3.120,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat KAYDEDİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi’nde ilgili Hukuk Dairesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/11/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)