Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/337 E. 2023/788 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/337 Esas
KARAR NO : 2023/788
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2023
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı …’ın müvekkili sigorta şirketi tarafından … ile sigortalandığını, … tarihinde dava dışı sigortalının konutunun teras katında bulunan mutfak bölümünde bulunan … marka ankastre … sisteminin elektrik aksamında meydana gelen kısa devre sonucunda yangın çıktığını ve çıkan yangın sonucunda konutta hasar meydana geldiğini, oluşan hasar bedelinin sigorta poliçesi kapsamında sigorta teminatından müvekkili şirketçe dava dışı sigortalıya ödendiğini, hasarın davalının üreticisi olduğu … sisteminin elektrik akamında meydana gelen kısa devre neticesinde oluşmasından dolayı davalının %100 kusurlu olduğunu, müvekkili tarafından davalı borçlu aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı neticesinde takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, sözleşmenin ifa yerinin Antalya olması sebebiyle yetkili icra müdürlüğünün ve yetkili mahkemenin Antalya icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu belirterek davanın kabulüne, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin İstanbul olması sebebiyle Antalya icra müdürlüklerinin yetkisiz olduğunu, … üreticisinin, tedarikçisinin veya dağıtıcısının müvekkili olmadığını, müvekkilinin pasif husumet sıfatının bulunmadığını, davacı … şirketi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda … markalı ürünün üreticisine rücu edilmesinin beyan edildiğini, bu ürünün üreticisinin … A.Ş. Olduğunu, müvekkilinin … Şirketine muhasebe, finans ve yatırım konularında danışmanlık hizmeti verdiğini, ekspertiz raporunda belirtilen hasar bedeline itiraz ettiklerini, söz konusu üründen kaynaklanan arıza sebebiyle meydana gelen bir hasarın veya yangının olmadığını belirterek davanın reddine, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı … şirketinden poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, dava konusu takip dosyası getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL üzerinden örnek no:7 olan ödeme emri ile takibe girişildiği, davalının süresinde yetkiye, husumete ve borca itirazda bulunmuş olduğu, takibin durduğu, eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağının belirtildiği, aynı kanunun 3. Maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işleminin ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği, aynı yasanın 73. Maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dava, sigorta şirketinin konut sigorta poliçesi kapsamında yangın sebebiyle sigortalısına yaptığı ödeme için yangına neden olduğunu iddia ettiği … üreticisine karşı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tahsil için başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, davacı … şirketi meydana gelen yangın sebebiyle sigortalısı olan …’ın halefi olarak açtığı davada, sigortalının sürekli olarak ikamet amacıyla oturduğu konutta mutfakta bulunan … yanması sebebiyle konutta oluşan hasar için sigortalıya ödediği tazminatı, … üreticisi olduğu iddiasıyla davalıdan istemektedir. Bu durumda temel ilişkinin, dava dışı … tarafından satım sözleşmesinde üreticinin ayıba karşı sorumluluğu hükümlerine göre davalıya karşı açılabilecek dava olmasına, sigortalının gerçek kişi olmasına ve … da tüketici olarak satın alınmasına, davanın ticari bir özelliğinin bulunmayıp, yargılama sırasında sigorta hukuku değil genel hükümlere göre davalının sorumluluklarının tartışılacak olmasına göre Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
HMK’nun 115. maddesi gereğince yapılan incelemede göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda görevsizlik kararı vermek suretiyle ön incelemeye son verilmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 05/12/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)