Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/333 E. 2023/684 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/333
KARAR NO : 2023/684
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2023
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin unvanının daha öncesinde … A.Ş. olduğunu, … tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde unvan değişikliği yapıldığını, … Şirketi unvanını aldığını,davalının borcu para borcu olduğundan yetkili yer mahkemesinin alacaklının ikametgahı olduğunu,müvekkili ile davalı şirket arasında … tarihli sözleşme olduğunu, davacı ile davalı arasında … projesi kapsamında enjeksiyon uygulaması yapılması kapsamında anlaşma sağlandığını, sözleşme davalı şirket adına şirket yetkilisi … tarafından imzalandığını, söz konusu anlaşma kapsamında davacı şirket tarafından enjeksiyon uygulaması işine başlandığı ve … tarihinden … tarihine kadar … kg enjeksiyon uygulamasının yapılmış olduğunu, tamamı davalı şirkete farklı tarihlerde imzalı iş bitimi raporları ile teslim edildiğini, müvekkil şirketin yapmış olduğu işlerin bedeli KDV hariç … Euro olmakla KDV dahil … Euro olduğunu, davacı şirkete farklı tarihlerde güncel efektif satış kurundan TL ye çevrilerek tanzim edilen faturalara istinaden … TL ödeme yapıldığını, ödemesi yapılan toplam enjeksiyon uygulamasının … kg olduğunu, müvekkil şirketin KDV dahil bakiye bakiye … Euro enjeksiyon uygulama bedeli alacağı bulunduğunu, bakiye alacağının tüm sözlü ihtarlara karşın ödenmediğini, Antalya … Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile KDV dahil bakiye … Euro bakiye enjeksiyon uygulama alacağı bedeli alacağının ödenmesi için ihtarname keşide ettiklerini, davalı şirketin Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile faturalara konu işler dışında başka bir işler teslim edilmediği şeklinde cevap verildiğini, bu nedenle müvekkil şirket tarafından sözleşme kapsamında ihtirazi kayıtsız günlük iş bitim raporları ile teslim edilen işlerle ilgili ödenmeyen bakiye … E. (EURO) alacağının fazlaya ilişkin tüm hak ve alacak ve taleplerinin saklı kalmak kaydı ile şimdilik … euro nun ihtar tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte TBK 99/3 maddesi uyarınca fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmaması nedeniyle, davalı şirketin ticari muamele adresinin … olması nedeniyle, dosyanın yetkili muamele adresinin … Adli Yargı çerçevesi olduğunu, davacının dava dilekçesinde kısmi dava olarak ikame edildiğini, mahkeme nezdindeki dava icra dosyasındaki bedel üzerinden likit bir alacak belirtilmek suretiyle ikame edildiğini, bu sebeple davacının kısmi alacak davası açmasında hukuki menfaat bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında enjeksiyon yapılmasına dair herhangi bir sözleşme tanzim edilmediğini, davacının yaptığı işlere dair düzenlediği tüm faturalar müvekkil şirketçe muacceliyet kesbedilmeksizin ifa edildiğini, ancak davacının ödenen faturalara konu işleri dahi ayıplı ifa ettiğini, taahhüt ettiği “su basmalarının önleneceği” olgusunun gerçekleşmediğini, temeli -2,-3,-4, katlarının duvarlarında su sızıntılar gelmeye devam ettiğini, davacının kesin olarak su sızıntısının çözümleneceğini, çözülmemesi halinde ücret istemediğini dile getirdiğini taahhütte bulunduğunu, taahhüdün davacı tarafça yerine getirilmemesine rağmen müvekkilinin işin bitirileceğinin davacı şirket yetkilisince taahhüt edilmesi nedeniyle faturalara istinaden ödeme yapılmadığını, ödenen faturalara istinaden de müvekkil şirket yönetim kurulu başkanı … tarafından davacı şirket yetkilisinin defalarca arandığını, su sızıntılarının kalıcı olarak çözümlenilmesini istediğini, davacı şirketçe herhangi bir işlem yapılmadığını, davacı tarafından faturaya yansıtılan hususlardaki ödeneklerden müvekkilinin borçlu olmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise ivedilikle işin icra edildiği yerde keşif icrası kararı tanzim edilmesine, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 6. Maddesinde genel yetkili mahkeme gösterilmiş olup, buna göre kural olarak yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Sözleşmeden kaynaklı davalarda genel yetkili mahkemenin yanı sıra HMK’nun 10. Maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir.
“…Taraflar arasındaki ihtilâf, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu türden uyuşmazlıklardan kaynaklanan icra takiplerinin kural olarak İİK’nın 50. maddesi uyarınca HUMK’nın (HMK) hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73. maddesinin uygulama imkânı yoktur. Gerek 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilâflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm ihtilâfların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur. Oysa, gerek mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir….” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarih ve 2019/2763 Esas, 2019/3958 Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesine dayanmakta olup, uyuşmazlık davacı yüklenicinin eser sözleşmesi gereğince yaptığı iş bedelinden bakiye alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir. Genel kural davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılmasıdır ( HMK. md. 6).Ayrıca HMK’nın 10. maddesi uyarınca akdin icra yeri mahkemesi de yetkili kabul edilmiştir. Taraflar arasında herhangi bir yazılı yetki sözleşmesi bulunmadığı, davalının yerleşim yeri adresinin … olduğu, dosya kapsamında işin yapıldığı yani … projesi kapsamında enjeksiyon uygulaması yapıldığı yerin … olduğu, bu itibarla davanın Antalya’da açılmasını gerektirir herhangi bir yetki kuralının bulunmadığı, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 73. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığı, davalının yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde yapıldığı anlaşılmakla davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğuna karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE;
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın yetkili … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmaz ise HMK 20/2-son ve 331/2. madde gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Vekalet ücreti yargılama gideri olup (HMK 323/1-ğ) süresinde başvuru halinde görevli mahkemede, başvurulmaz ve mahkememizce dava açılmamış sayılır ise bu kararda hükmedilebileceği (HMK 331/2) için vekalet ücreti TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 26/10/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı