Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/250 E. 2023/319 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/250 Esas
KARAR NO : 2023/319
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/04/2023
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … tarihinde araç satış sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmede davacı müvekkiline ait … plakalı … markalı … model aracın davalıya satışının yapılması ve satıştan sonra aracın davalı tarafından davacıya ait … Şti.’de kiralık olarak çalıştırılması ile ilgili şartların bulunduğunu, sözleşme gereği aracın … Şti’ye kiralandığını, resmi anlamda halen müvekkili davacının mülkiyetinde bulunuyor gibi görünen ancak gerçekte davalıya ait … plakalı aracın … plakalı bir aracın kazaya karıştığını, kaza sonrasında Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yapıldığını ve kararın kesinleştiğini, dava ile ilgili karar henüz kesinleşmemişken müvekkilinin ve diğer davalıların aleyhine Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin …-TL tazminat ödemek durumunda kaldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede aracın kazaya karışması halinde tüm sorumluluğun davalıya ait olacağının düzenlendiğini, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek müvekkilinin ödemiş olduğu …-TL karşı tazminatın davalıdan alınarak edimin yerine getirildiği tarih olan … tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında haricen yapılan araç satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya satış ve zilyetliği verilen ve fakat resmi devir işlemi yapılmayan aracın karıştığı trafik kazası sebebiyle davacı ruhsat sahibi tarafından yapılan ödemenin sözleşmeye dayalı olarak davalıdan rücuen tahsilini sağlamaya yönelik alacak davasıdır.
Tarafların tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı’na, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’na, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda tarafların esnaf kayıtlarının bulunduğu, davacının esnaf kaydının devam ettiği, davalının ise terk kaydı yapıldığı, Ticaret Sicil Müdürlüğünde şahıs olarak kayıtlarının bulunmadığı, davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, … yılı gayri safi hasılatının …-TL olduğu, davalının ise basit usule tabi olduğu ve … yılında resen terk olduğu, en son … yılı gayri safi hasılatının …-TL olduğu görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir. TÜİK verilerine göre davacının yaptığı işe göre 2.bentteki sınırlara ilişkin … yılında defter hadlerine göre gayrisafi hasılat …-TL olup, davacının … yılı gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile …-TL olarak bildirildiğinden davacının esnaf olarak kabulü gerekmektedir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre tarafların durumları incelendiğinde, davacının esnaf düzeyinde gelir elde ettiği, esnaf odasına kayıtlı olduğu, davalının da basit usulde vergilendirilip … yılında gelir idaresi başkanlığındaki kaydının resen silindiği, görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, taraflar tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.11/05/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)