Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/232 E. 2023/237 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/232
KARAR NO : 2023/237
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/04/2023

Antalya … Asliye Hukuk mahkemesinin … Esas – … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesince verilen davanın görev yönünden reddine ilişkin karar doğru bulunduğundan istinaf talebinin reddine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmekle yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili … ilçesi … ada … ve … parsel sayılı inşaatın sermaye ortağı olarak başlanan sonra alacağının ve verilen sözlerin yerine gelmemesinden ötürü inşaat ortaklığının sona ermesi neticesinde alacaklarına karşılık … çek numarası ile … TL, … çek numarası ile …TL, … çek numarası ile … TL ve … çek numarası ile … TL ödendiğini geri kalan bakiye inşaat zamanı alınan nakit karşılığında belirtilen ada ve parseli olan … ada bağımsız …, … ada bağımsız …, …, ve … daireleri satış vaadi sözleşmesi ile davalı şirket tüm hak ve hisselerini devir ettiğini ve satış bedellerini aldığını, bedelleri ödemek kaydı ile belirtilen ada ve parsel numaralı olan bölümler bir kısmı alacak karşılığı bir kısmı da bedelleri ödenmek kaydı ile tarafına satış vaadi sözleşmesi ile satıldığını ve tapuya şerh düşüldüğünü, satıcı olan davalı şirket sözleşmenin imzalandığı yılda dairelerin iç kısımlarını sermayelerinin dar olması ve piyasaya olan borçlarından ötürü tam olarak bitirmediği için … yılı … ayı içinde teslim ettiğini, içinde ikamet ettiğini zilliyetliğinin başladığını, ancak anılan taşınmazların satış vaadi sözleşmesinden bugüne kadar devir işlemlerini yapılmadığını, dava konusu taşınmazların satış vaadi sözleşmesinde satıcı olarak yer alan davalıların adına kayıtlı olan taşınmazlarında tarafına teslim edilen ve içinde ikamet ettiğinden dolayı zilliyetliğinin tespitine ve tapuda adına tesciline ayrıca dava konusu taşınmazların davalı şirketin 3.kişilere devir etme olasılığı bulunduğundan ayrıca İstanbul Anadolu …İcra ve İflas Müdürlüğünün … esas sayısı ile iflas masasına kayıt yaptığı bu nedenle dava konusu taşınmazların devirlerinin önlenmesi için tedbir yada davalıdır şerhi konulmasını beyan ederek davalı adına kayıtlı bulunan tapularının iptali ile adına tescil yapılmasına, tapu yönünden iptal ve tescil yönündeki talebinin uygun görülmez ise satış vaadi sözleşmesindeki taşınmazların rayiç bedellerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi düzenleme tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte günümüz değerinde güncellenerek davalılardan alınarak tarafına verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; …Şti Kadıköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile … saat:… itibariyle iflas ettiğini, iflas tasfiye işlemleri Anadolu … İcra ve İflas Müdürlüğünün … iflas dosyası ile yürütüldüğünü, … ili … ilçesi … ada … ve … parselde kain ve … Mahallesi … Sok. … Sitesi No:… … … adresindeki taşınmazda … adet daire, iflas masası tasarrufu altında masa malvarlığına dahil bulunduğunu, masa tasarrufu altında masa malvarlığına dahil olduğu belirtilen taşınmazların satışı için gerekli hazırlık işlemlerinin yapıldığı sırada … tarihinde taşınmazların masa yetkililerinin bilgisi ve yetkilendirmesi olmaksızın haksız olarak tecavüz edilmek suretiyle işgal edildiğinin öğrenildiğini, iflas idare memuru … ve müflis şirket yetkilisi … ile birilket taşınmazların bulunduğu adrese gidilerek yerinde yapılan tespitler neticesinde davacının iflas masası tasarrufu altında masa malvarlığına dahil belirtilen adresteki … adet taşınmazdan …’ini iflas masası idare memurlarının ve iflas müdürlüğünün bilgisi ve yetkisi dışında … nolu dairede bizzak ikamet etmek sureti ile taşınmazı işgal ettiği, diğer dailerden … nolu daireyi …, … nolu daireyi …-…, … nolu daireyi … ve … nolu daireyi … kiralandığının tespit edildiğini, davacı ile yüzyüze görüşüldüğünü, işgale ve taşınmazlara vaki tecavüzlere derhal son verilmesi haklarında yasal yollara başvurulacağının sözlü olarak bildirildiği, akabinde ihtarname gönderildiğini, davacı hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının sahtecilik ve dolandırıcılık bürosu … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, davacının davasına dayanak kıldığı belgenin sahte olduğunu, işgal ettiği taşınmazların satışını da geciktirmek üzere ihtiyati tedbir de almak suretiyle iflas masasını ve masa alacaklılarına zarar verdiğini, dava iflasından sonra … tarihinde açıldığını, dava iflastan sonra açılmış olmakla görevli ve yetkili Mahkeme İİK.nun 235/1 maddesine göre iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı alacaklı olduğunu iddiası ise dayanak belgeleri ile iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunması ancak alacağın masaya kayıt talebinin reddedilmesi durmunda davacının kayıt kabul davası açması gerektiğini beyan ederek haksız ve iflastan sonra açılan menetsiz öncelikle yetki ve husumet yönünden davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davalı şirketin resmi iflas sonucu tasfiyeye girmiş olduğundan davanın da kayıt kabul davasına dönüştüğünü, bu nedenle görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalı tarafın davaya İstanbul Anadolu adliyesinde bakılması gerektiği gerekçesiyle yetki itirazına bulunmuş ise de; bu hususun da görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemelerinin görevsizliğine karar verildiği anlaşılmıştır.
Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı kararının istinaf edilmesi nedeniyle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı ilamında “Davacı tapu iptal ve tescile ilişkin talebini taşınmaz satış vaadine ilişkin adi yazılı sözleşmeye dayandırmıştır. Davacının dayandığı bu sözleşmenin tapu siciline şerh edilmesi durumu ise sözkonusu değildir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmesi ile sözleşme- den doğan kişisel hak güçlendirilmiş olur ve bu hak sonraki malikler yanında satıcının sonra- dan iflası halinde iflas masasına karşı da ileri sürülebilir. Böyle bir satış vaadine dayanan davacının tapu iptal ve tescil davasını taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açması da mümkündür. Davacının dayandığı ve geçerli olduğu varsayılan sözleşmenin tapu kütüğüne işlenmemiş olması karşısında masaya karşı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulması müm- kün değildir. Bu durumda bu hakka dayanılarak açılan davanın görülme yeri de taşınmazın bulunduğu yerdeki genel yetkili mahkeme olamaz yani taşınmazın bulunduğu yer mahkeme- sinin kesin yetkili mahkeme olduğundan söz edilemez. Nitekim, taşınmazı fiilen de ellerinde bulunduran davacıların iflas karından önce müflis şirketle yaptıkları taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak, iflas masasına karşı Tüketici Mahkemesinde açtıkları tapu iptali ve tescil talepli davada Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, “… taraflar arasında resmi şekilde düzenlenen … günlü satış vaadi sözleş- mesi … tarihinde tapuya şerh edilmekle, sözleşmeden doğan kişisel hak güçlendiril- miştir. Güçlendirilmiş bu kişisel hakkın, sonraki malikler yanında, satıcının sonradan iflası üzerine oluşturulan iflas idaresine karşı da ileri sürülmesi ve eldeki davada olduğu gibi, iflas idaresinin satış vaadi sözleşmesini ifaya zorlanması, başka bir ifadeyle sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilinin istenmesi hukuken olanaklıdır.Doğal olarak, böylesi bir dava, sözleşmeye konu taşınmazın mülkiyetine yönelik bir iddiayı ve istemi içereceğinden; direnme kararında dayanılan ve konusu para olsun- olmasın, sadece alacaklarla ilgili prosedürü düzenleyen İcra ve İflas Kanunu’nun 235. maddesinin ve ilgili diğer hükümlerin (198. ve 199. madde gibi) kapsamı dışında” kalacağı gerekçesi ile Tüketici mahkemesinin davanın kayıt kabul davası olduğundan bahisle verdiği davanın görev yönünden reddine ilişkin kararını bozmuştur. ( Yargıtay hukuk genel kurulu …-… esas … Karar) şeklinde karar vermiştir.Özetle davanın tapu kütüğüne işlenmeyen bir sözleşmeye dayalı olarak açılmış olması, bu şekilde açılan bir davada masaya karşı tapu iptal ve tescil talebinin ileri sürülmesinin mümkün gözükmemesi, bu hali ile davanın İİK.’nun 235 maddesi kapsamında görülmesinin gerekmesi, bu madde kapsamında açılacak davaya bakmaya İflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki bir ticaret mahkemesinde Görevli ve yetkili gerekmesi karşısında mahkemenin davanın görev yönünden reddine ilişkin kararı doğru bulunmakla davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verildiği anlaşılmış, dosya mahkememize tevzi edilerek esas kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava, davalı şirket hakkındaki iflas kararından sonra açılmış tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminata ilişkindir. Davanın tapu kütüğüne işlenmeyen bir sözleşmeye dayalı olarak açılmış olması, bu şekilde açılan bir davada masaya karşı tapu iptal ve tescil talebinin ileri sürülmesinin mümkün gözükmemesi, bu hali ile davanın İİK.’nun 235 maddesi kapsamında görülmesinin gerekmesi, bu madde kapsamında açılacak davaya bakmaya iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinin yetkili olduğu , dosya kapsamında şirket hakkında iflas kararının Kadıköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı kararı ile verildiği, davada mahkememizin yetkili olmadığı, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, yetkisizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin mahkememizin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE;
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.07/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır