Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/180 E. 2023/632 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/180
KARAR NO : 2023/632
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/03/2023
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in …’de … ili … ilçesindeyken … tarihinde meydana gelen … bünyesindeki merdivenin basamağının ıslak ve kaygan olması nedeniyle meydana gelen düşmeye bağlı yaralanan müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi ölçüde zararların bulunması nedeniyle davayı açtıklarını, müvekkilinin olay sonrası acilen hastaneye götürüldüğünü tedavi gördüğünü, müvekkili … ülkesine döndükten sonra da uzun bir tedavi süreci geçirdiğini, arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını, olumsuz sonuçlandığını, …- Euro ve …- Euro manevi zarar olmak üzere toplamda …- Euro’nun davalıdan işleyecek faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak ve poliçe limitlerinde kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın … tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile … A. Ş arasında oto dışı kaza … sorumluluk poliçesi tanzim edildiğini, poliçede üçüncü şahıs sorumluluk teminatı verildiğini, müvekkili şirketin kaza sebebiyle herhangi bir sorumluluğundan söz edilmediğini, sigortalının kusuru olmadığından ve davacı yanın sakatlığı oluşmadığından haksız davanın reddini, başvuru şartının tam gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava,otel/konaklama hizmetinin ayıplı/kusurlu ifa edildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi, tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesi ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacının tatil amaçlı geldiği dava dışı otelde konakladığı, davalı … şirketine karşı, bu konaklama esnasında düşüp yaralanması nedeniyle, dava dışı şirketin sigorta poliçesine dayanarak tazminat davası açmıştır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca bu davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, her ne kadar sigorta, ticaret kanununda düzenlenen bir husus ise de, davacının tüketici konumunda olması, tüketici mahkemesinin mahkememize göre daha özel görevli bir mahkeme olması karşısında uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli ANTALYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.10/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır