Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/13 E. 2023/613 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/13
KARAR NO : 2023/613
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2023
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Antalya ilinde ve sair illerde yer alan ve şehir içi aydınlatmasında kullanılan elektrik ve aydınlatma direklerinin üzerine reklam ünitesi monte edilmesi ve bu reklam alanlarının ilgililere kiralanması işi ile iştigal eden bir reklamcılık firması olduğunu, davalı şirketle mecra kiralam sözleşmesi imzalayan müvekkili şirket bu kapsamda faaliyetlere başladığını, davalı şirketin reklamlarını direklerde sergilediğini, sözleşmeye güre … kiralayan davalı şirketin talep ettiği afişler direklere asıldığını, sözleşmede belirtilen süreler dahilinde direklerde asılı kaldığını ve kalmaya devam ettiğini, müvekkili şirket imzalanan sözleşme gereği edimini yerine getirdiğini, yapılan işin karşılığı olarak kesilen … tarihli … TL bedelli faturayı davalı şirkete tebliğ ettiğini, davalı şirket faturalara itiraz etmeyip borcu kabul ettiğini, müvekkili şirket edimini yerine getirdiğini ancak davalı şirket sadece … TL ödeme yaptığını, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas numarası ile ilamsız takip başlattıklarını, ödeme emrinin tebliğinin akabinde borçlu şirket, … tarihli dilekçeyle borcun tüm ferileri ile birlikte tamamına ve faize itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu yapılan görüşmeler olumsuz sonuçlandığını, davacı tarafça davalıya ait reklam afişleri sergilenmesine ve fatura kesilmesine rağmen borçlu taraf ödeme yapmadığını, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Müvekkilline tebliğ edilmiş faturanın bulunmadığını, davalının, davacının talebi üzerine … hesabına … TL ödeme yaptığını, sözleşme uyarınca aldığı hizmetten vaat edilen şekilde uygulanmadığı için yeterince verim alamadığını, kusurların ve şikayetlerin giderilmesi için hiçbir servis bakımı yapılmadığını, reklamla ilgili imalat ve montaj kusuru olan görüntüleri de dosyaya sunacaklarını, davacı tarafa ihtarname gönderildiğini ancak davacı ihtarı önemsemediğini, davacı şirket hizmetin ifasında kusurlu olduğunu, kusurlu olduğu halde hak etmediği ücreti istediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, mecra kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; dava mecra kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine yönelik olup, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde davanın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede mahkememizin görevli olmadığı, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin mazeretli sayılarak yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 28/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır