Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/129 E. 2023/398 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/129
KARAR NO : 2023/398
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2023
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında … tarihinde … alımı konusunda satış ve sipariş sözleşmesi yapıldığını, makineyi teslim alan davacının ticari faaliyetlerine başladığını ve makineyi kullandığını, makineyi bir süre sorunsuz şekilde kullandığını ancak bir süre sonra makinenin arıza vermeye başladığını fark ettiğini, kullandığı süre boyunca gerekli tüm özen ve yükümlülüğü yerine getirerek kullanan davacının makinenin arızalandığını fark eder etmez davalı şirkete ulaştığını ve TBK md 223 kapsamında satıcıya gerekli bildirimlerin süresi içerisinde yapıldığını, fakat davalı şirketten davacıya yeterli ilgi gösterilmediğini ve bilgilendirmenin yapılmadığını, makinedeki arızaların tekrar etmeye başlaması ve arızaların farklı farklı parçalardan nüksetmesi üzerine sürekli olarak davalı firmaya ulaşmaya çalışıldığını, davalı firmanın ise garantisi devam eden makinenin verdiği arızaları gidermek ve tamirat için fahiş ücretler talep ettiğini, Konya … Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarnameyle davalı şirkete makinenin arızalarını ve durumunu içeren, yenisiyle değiştirilmesinin talep edildiği ihtarname tebliğ edildiğini ancak şirketten ihtarnameye bir cevap alınamadığını, arabuluculuk başvuruları üzerine harici olarak davalı firmanın davacı ile iletişime geçip makine arızalarının tespiti için yetkili servisten bir görevli gönderdiğini, gelen görevlinin eksik ve hatalı parçaların bir kısmını tespit ettiğini ancak davacının makinenin garantisinin devam ettiğini ve arızaların kullanıcı kaynaklı değil üretimden kaynaklı arızalar olduğunu bu sebepten ötürü herhangi bir ödeme yapmayacağını beyan etmesi üzerine yetkili servisin çalışanının listelediği arızalar için tuttuğu rapora imza atmaktan imtina ettiğini,davacının firmasında yapmış olduğu işle ilgili olarak tek makinesinin davaya konu makine olduğunu, makinenin arızalarından ötürü uzun süredir iş yapamadıklarını, bu yüzden çok fazla müşteri ve gelir kaybı yaşadığını, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İŞ Esas nolu … Karar nolu dosyasıyla tespit yaptırıldığını, bilirkişilerin arızaların kullanıcı kaynaklı değil üretim/montaj hatası olduğunu bildirdiklerini, davacının davalı şirketten makineyi satın aldığı ilk andan itibaren makinenin vermiş olduğu arızalardan kaynaklı olarak birçok maddi kayıp yaşadığını belirterek, kullanıma elverişsiz makinenin satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim yapılmasına, HMK 107. Maddesine göre şimdilik … TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faiz işletilmesine ve davalıdan tahsiline, HMK 107. Maddeye göre şimdilik … TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faiz işletilmesine ve davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı şirketten satın alınan dava konusu makinenin gizli ayıplı ve üretim hatalı bir şekilde teslim edildiğini kesinlikle kabul etmediklerini, davanın tarafları tacir olup aralarında yaptıkları satış sözleşmesinin de ticari satış sözleşmesi olduğunu, davacı taraf da davacının davaya konu baskı makinesini kendi işletmesinde kullanmak üzere satın aldığını ve hatta defalarca kullandığını, müşterileri bulunduğunu işin ve işletmenin makine sayesinde devam ettiğini kabul ettiğini, davacı tarafa sözleşme doğrultusunda, dava konusu baskı makinesi … tarihinde teslim edildiğini, davalı tarafın kendilerinin de kabulünde olduğu gibi baskı makinesini yaklaşık … ay süre ile kullanıldığını, … ay gibi uzun bir süre sonra davalı şirkete … tarihinde baskı makinesinin ayıplı olduğuna ilişkin ihtarname gönderdiğini, davaya konu baskı makinesinin gizli ayıplı teslim edildiğini kesinlikle kabul etmediklerini, davacı tarafın ticari satışlardaki gizli ayıplara ilişkin hükümler doğrultusunda … günlük süre içerisinde incelettirme ve bildirim yapma yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davalı şirketin gizli ayıp nedeniyle alıcının seçimlik haklarına ilişkin veya maddi manevi tazminata ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari alım satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp sebebi ile malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinde indirim yapılması talebine ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının tacir olmadığının tespiti için Konya Gelir İdaresi Başkanlığı’na, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda, davacının gerçek kişi kaydına ve güncel şirket ortaklığına rastlanılmadığının, esnaf odasına kaydının olduğunun bildirildiği , işletme hesabı esasına ilişkin kayıtların gönderildiği , davacının (…) gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile … TL ve en son (…) gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile … TL olarak bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir. TÜİK verilerine göre davacının yaptığı işe göre 2.bentteki sınırlara ilişkin … yılında defter hadlerine göre gayrisafi hasılat … TL olarak belirtilmekle davacının en son (…) gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile … TL olarak bildirildiğinden davalının esnaf olarak kabulü gerekmektedir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davacı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davacının basit usul ile vergilendirildiği, esnaf odasına kayıtlı olduğu, ticaret sicil kaydının bulunmadığı, işletme defteri tuttuğu, faaliyet alanı itibariyle Vergi Usul Kanunu anlamında ve Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre ticari kazanç sektöründen vergiye tabi olduğu ve buna göre de esnaf sınırının aşılmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davalı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davacı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yetkili vekilinin e-duruşma yöntemi ile yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.08/06/2023

Katip …
Elektronik imzalıdır

Hakim …
Elektronik imzalıdır