Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/118 E. 2023/549 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/118 Esas
KARAR NO : 2023/549
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 12/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağını tahsil edebilmek amacıyla davalı hakkında … … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kendisine yapılan tebligatın usulsüz tebligat sebebiyle hem icra müdürlüğüne hem de icra hukuk mahkemesine gecikmiş itirazda bulunduğunu, … … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Es. … K. Sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde davalıya çıkartılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan … tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğini, davalının yetki itirazı sonrasında dosyanın … İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini ve … Esas numarasını aldığını, yetkili … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından borçlu vekiline gönderilen ödeme emrine, borca ve borcun fer’ilerine karşı yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce de takibin durdurulduğunu, davalının isteği üzerine müvekkili şirketin ahşap mobilya işlerini üstlendiğini, davalının bakiye 64.150,00.-TL borcunun bulunduğunu, yapılan tüm ikaz ve ihtarlara rağmen borcun ödenmediğini, belirterek davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Es. Sayılı icra dosyasındaki haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin esnaf olduğunu, takibin faturaya dayandığını, ancak eksik, bozuk ve yarım kalan işlerin olduğunu, inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını, dava konusu ….-TL tutarlı faturanın zamanında düzenlenmediğini, bu faturaya konu işlerin davacı tarafça yerine getirilmediğini belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin tahsili amaçlı yüklenici tarafından başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Tarafların tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ile Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda tarafların esnaf odasına kayıtlı oldukları, ticaret ve sanayi odasında kayıtlarının bulunmadığı, … Mal Müdürlüğünün yazı cevabına göre davacının 2021 yılı gayri safi hasılatının ….-TL, davalının ise 81.312,47.-TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir. TÜİK verilerine göre tarafların yaptığı işe göre 2.bentteki sınırlara ilişkin 2021 yılında defter hadlerine göre gayrisafi hasılat ….-TL olarak belirtilmekle davalının en son (2021) gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile 81.312,47-TL olarak bildirildiğinden davalının esnaf olarak kabulü gerekmektedir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davacı gerçek kişi esnaf sınırının üzerinde gelir elde edip tacir olduğu anlaşılsa da, davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, esnaf odasına kayıtlı olduğu, ticaret ve sanayi odasında kaydının bulunmadığı, faaliyet alanı itibariyle Vergi Usul Kanunu anlamında ve Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre ticari kazanç sektöründen vergiye tabi olduğu ve buna göre de esnaf sınırının aşılmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiş, yetki hususu görevli mahkemece değerlendirileceğinden bu konuda değerlendirme yapılmayarak aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 12/09/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)