Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/105 E. 2023/401 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/105
KARAR NO : 2023/401
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından, davacının oğlu olan dava dışı borçlu …’a karşı İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, İİK 89. maddesine göre 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tarafına tebliğ edilmediğini ve bu nedenle itiraz edilemediğini, 3. haciz ihbarnamesinin İstanbul Anadolu … İcra Dairesince … tarihinde kendisine tebliğ edilmiş olduğunu ve bu tebligatın usule aykırı olduğunu, takip borçlusuna herhangi bir borcu olmadığını kendisininde alacağının bulunmadığını ayrıca oğlunun şizofreni hastası olduğunu beyan ederek dava dışı takip borçlusu …’a borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının bilinen son adresine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi … esas sayılı dosyasından da anlaşılacağı üzere … tarihli … haciz ihbarnamesi, … tarihli … haciz ihbarnamesi ve … tarihli … haciz ihbarnamesinin gönderildiğini ve tebligatların davacıya tebliğ edildiğini, tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının borçlu olmadığını iddia etmesi halinde bu hususu ispatlaması gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının da ihmal ve kusurunu dikkate alarak yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Korkuteli … Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu … tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile, davanın menfi tespit davası olduğunu, davaya konu ihbarnamelerin gönderildiği icra dosyalarındaki borcun sebebinin kambiyo senedi olduğuna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan, HSK’nın 608 sayılı kararı gereği … tarihinden sonra ticari uyuşmazlıklara ilişkin davaların Antalya Ticaret Mahkemelerinin görev alanı içerisinde kaldığını ve HSK Genel Kurulu’nun bu kararı kapsamında mahkemelerinin ticaret mahkemesi sıfatının kalmadığı gerekçeleriyle mahkememize yönelik görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi ve davacının başvurusu üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava; İİK’nun 89/3-son maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasıdır. İİK’nun 89 maddesi uyarınca “Hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur. Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar” duracağı düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nu değiştiren 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 sayılı kanunun 5/3. maddesi değiştirilerek Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiş olup TTK’nun 5 maddesine göre 4 maddede sayılan ticari davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
Davacı kendisine takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edememesi sebebiyle borcun zimmetinde sayılması üzerine bu davayı açmıştır. Dolayısıyla uyuşmazlığın temelinde, davacıya gönderilen haciz ihbarnamesinin yasaya ve gerçeğe uygun olup olmadığı konusu yatmaktadır. İİK’nun 89 maddesinde açılacak menfi tespit davalarında mahkemece üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olup olmadığı veya üzerinde borçluya ait malın bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Davada, takip borçlusu hakkında yapılan takibin kesinleşmiş olması nedeniyle takibin taraflarının tacir olmasının veya takip dayanağı belgenin kambiyo senedi olmasının esasa etkisi yoktur. (Aynı doğrultuda verilen kararlar için bkz. Antlaya BAM … HD. … tarih, … esas, … karar, … tarih, … esas, … karar, … tarih, … esas, … karar sayılı ilamlar) Bu nedenle uyuşmazlık Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlarla ilgili olmayıp, İİK nun uygulanması ile ilgili bulunmaktadır.
Somut olayda, Korkuteli … Asliye Hukuk Mahkemesince,davaya konu ihbarnamelerin gönderildiği icra dosyalarındaki borcun sebebinin kambiyo senedi olduğuna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğundan, HSK’nın 608 sayılı kararı gereği … tarihinden sonra ticari uyuşmazlıklara ilişkin davaların Antalya Ticaret Mahkemelerinin görev alanı içerisinde kaldığını ve HSK Genel Kurulu’nun bu kararı kapsamında mahkemelerinin ticaret mahkemesi sıfatının kalmadığı gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş ise de; uyuşmazlık TTK’nun 4. Maddesinde tarif edilen nitelikte bir ticari iş olmadığından, TTK’nun 5.Maddesine göreAsliye Ticaret Mahkemelerinde görülemez.İİK’nun 89.maddesinde 3.kişinin açtığı menfi tespit davasının ticari dava sayılacağı ve ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin özel bir düzenleme de bulunmadığından davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davaya bakma görevinin Korkuteli … Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, davanın ilk açıldığı Korkuteli … Asliye Hukuk Mahkemesince yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiği,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle, davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, karar (İstinaf incelemesi sonucu) kesinleştiğinde (veya İstinaf edilmeksizin kesinleşip merci tayini yolu ile mahkememizin görevsiz olduğu tespit edildiğinde) ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Korkuteli …Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Yargılama giderlerinin 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemece takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re’sen davacıya iadesine,
4-Kararın İstinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde Korkuteli …Asliye Hukuk Mahkemesince de daha önce görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Antalya BAM … Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine,
Dair, davacının yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 345. Maddesi gereğince (2) iki hafta içinde ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.08/06/2023

Katip …
Elektronik imzalıdır

Hakim …
Elektronik imzalıdır