Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2022/319 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96 Esas
KARAR NO : 2022/319
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … tarafından kasko sigortalı … plakalı aracın müvekkilinin eşi tarafından …’a ödünç olarak verildiğini, ekte sunulan ifade tutanaklarından da görüleceği üzere müvekkiline ait aracın …’da iken …’un husumetli olduğu davalı …’ın … plakalı araç ile müvekkilin aracının hem önüne hemde aracın arkasına defalarca kasten çarptığını, … tarihli olay ve oto görgü tutanağında da ifade edildiği gibi çarpma sonucunda müvekkilinin aracının ön sağ çamurluğunun geri katlandığını, ön sağ farı yerinden fırladığını, ön motor kaputu geri katlandığını, ön tamponın tamamen geri katlandığını ve aracın ön sürücü ve ön sağ yolcu koltuğu hava yastığının patladığını, ekte sunulan … tarihli profarma faturadan da anlaşılacağı üzere aracın tamirinin … TL lik olduğunu, müvekkilinin … tarihinde kasko şirketine başvurduğunu, ekte sunulan mesaj çıktısından da görüleceği üzere … tarihinde kasko şirketinden maliyet çalışması yapıldığına dair mesaj geldiğini, … tarihinde de davalı şirketin ekspertizi olan … tarafından yetkili servise müvekkiline ait aracın max. … TL’ye onarım işlemlerine başlanabileceği dair mail atıldığını, bunun üzerine müvekkilinin aracını yetkili serviste yaptırdığını, aracın yapımından sonra davalı şirketin aracın teslim alınabileceğine dair müvekkile mesaj attığını, davalı şirketin hem müvekkili ile telefon görüşmelerinde hem mailinde hem de mesajlarında müvekkile ödeme yapacakmış gibi ifadeler kullandığını, müvekkilinin aracını yetkili serviste yaptırttığını, yetkili servise … lira ödeme yaptığını, daha sonra müvekkiline gönderilen mailde ise bir gerekçe bile gösterilmeden müvekkilinin isteminin reddedildiği ifade edildiğini, müvekkilinin davalının yönlendirmesi ile aracını yetkili serviste yaptırdığını ancak davalı bir anda hiçbir gerekçe göstermeksizin ödeme yapmaktan vazgeçince … TL borç ile karşı karşıya kaldığını, … müvekkili aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, iş bu icra takibine müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, …’in Antalya … Tüketici mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dosyasından itirazın iptali davası açtığını belirterek müvekkilinin maruz kaldığı icra takibi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı icra masrafları, vekalet ücreti ve inkar tazminatı nedeniye uğradığı … TL bedelli zararın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağının belirtildiği, aynı kanunun 3. Maddesinde; tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işleminin ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği, aynı yasanın 73. Maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda; davalı … ile davacı arasında kasko sigorta poliçesi düzenlenmiş olup; meydana gelen trafik kazasında sigortalı araçta oluşan hasar bedeli davalı … şirketinden talep edilmektedir.
Mahkememizce Noterler Birliği’ne müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabında sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu görülmüş, sigortalı aracın ticari vasfının olmaması sebebiyle davalı … ile davacı arasındaki ilişkinin, 6502 sayılı Kanun’un 3/1. maddesi kapsamında tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
6502 sayılı Kanunda görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin niteliğine ve zaman bakımından uygulamasına ilişkin hükümlere de yer verilmiş, Yasa’nın 83/2. maddesinde, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi 6502 Sayılı TKHK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek, maddenin özel hüküm niteliğinde olduğu vurgulanmış ve 6502 Sayılı TKHK’nın geçici 1. maddesinde, yasanın yürürlüğü sonrası açılacak davalarda usul kurallarının derhal uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Belirtilen düzenlemeler karşısında, sigorta sözleşmelerinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması, davanın mutlak ticari dava olduğunun kabulü ile davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bu itibarla, tüketici konumunda olan davacı tarafından açılan iş bu davada, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 27/04/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)