Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/93 E. 2023/46 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/93
KARAR NO : 2023/46
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında gerçekleşen ticari satım sonucunda faturada yer alan malların davalıya teslim edildiğini, ancak fatura bedelinin … TL bakiyesinin davalı tarafından ödenmediğini, … no. … tarih ve …-TL bedelli faturaya davalı tarafça itiraz edilmediğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesi … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itiraz üzerine arabuluculuk sürecine başvurulduğunu ancak arabulucu tarafından da davalıya ulaşılamadığını, bu nedenlerle öncelikle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile banka ve diğer üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini, yapılacak yargılama sonunda davanın kabulü ile davalının Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının itiraz konusu borç ve ferilerini takip dosyasında belirtilen reeskont avans faiziyle ödemeye ve dava konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu borca ilişkin herhangi bir mal almadığını, tarafına gönderilen borçlu olduğuna dair fatura ödeme emri, ticari kayıtları kabul etmediğini, bu borcun karşılığında kendisine herhangi bir satış işlemi yapılmadığını ve mal teslim edilmediğini, davayı kabul etmediğini, davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça … tarihinde toplam alacak olan … için borçluya ödeme emri ile takibe geçildiği, davalı borçlu …’ nun … tarihinde borca itirazı üzerine İcra müdürlüğünce takibin durdurulduğu ve eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davalı adına 2021 yılı 9.ayı itibarıyla kendi adına bir ticari işletmesi veya faaliyetinin bulunup bulunmadığının, varsa hangi usulde defter tuttuğu ve vergilendirildiği, vergi mevzuatı açısından dava konusu edilen ilişkinin geçtiği 2021 yılı 9.ayı itibarıyla gayri safi hasıla miktarı, bu miktar dikkate alındığında tacir sayılıp sayılmadığı hususlarında bilgi verilmesinin istenilmesine karar verilmiş ,gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
…’na müzekkere yazılarak, davalının 2021 yılı 9.ayı itibarıyla tacir kayıtlarının bulunup bulunmadığı hususunda bilgi verilmesinin istenilmesine karar verilmiş, gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
…’na müzekkere yazılarak davalının 2021 yılı 9.ayı itibarıyla esnaf kayıtlarının bulunup bulunmadığı hususunda bilgi verilmesinin istenilmesine karar verilmiş,gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce davcı ve davalı tarafa ait defter ve belgelerin incelenmesi suretiyle davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarının ne olduğu yönünde rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, … tarihli bilirkişi raporunda, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde dava konusu alacağın dayanağı olan … tarihli … sıra nolu … TL bedelli faturanın davalı adına borç olarak kayıtlı olduğu, karşılığında … TL tutarında tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da dava konusu alacağın dayanağı olan faturaya istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye (… – …) … TL. tutarında davalı taraftan alacağının kayıtlı olduğunun görüldüğü, dava konusu alacağın dayanağı olan … tarihli … sıra nolu … TL bedelli faturanın ve muhteviyatından malların davalı tarafa teslim edildiğine dair dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği, dava konusu alacağın dayanağı olan faturanın davacı tarafından davalı adına e-Arşiv Fatura olarak düzenlendiği, e-Arşiv faturalar, e-Fatura mükellefi olan bir kurumun e-Fatura mükellefi olmayan bir kuruma kestiği faturalar olduğu, e-Fatura Uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere e-Arşiv Uygulaması kapsamında düzenlenen faturanın kâğıt ortamında teslim edilmesinin esas olduğu, yani e-Arşiv faturalar, kağıt ortamında basılarak alıcısına elden veya alıcısının talebi olursa elektronik ortamda teslim edilmesi gerektiği, davalının e-İrsaliye sistemine kayıtlı olmaması nedeniyle fatura muhteviyatındaki malların teslimi ile ilgili düzenlenen … tarihli … sıra nolu e-İrsaliyenin davalıya sistem içinden iletimeyecek olup, davacı tarafından diğer elektronik ortamlar vasıtasıyla ya da kağıt çıktı verilmek suretiyle teslim edilmesi gerektiği, dava konusu olan e-arşiv fatura ve e-irsaliye davalının mail adresine gönderilmediği, davalının defterleri sunulmadığından bu hususta inceleme yapılamadığı bildirilmiştir.
Dava, mal alım ve satımına ilişkin faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle görev hususu incelenmiş olup, bu kapsamda tarafların tacir olup olmadıkları araştırılmıştır.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti için …’na, …’na ve …’ne müzekkereler yazılmış olup, gelen müzekkere cevaplarının incelenmesinde, davalının esnaf kaydına rastlanılmadığı,Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kaydının bulunmadığı, davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2021 yılı 9.ay itibariyle hasılat beyanının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmelerini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.26/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır