Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/794 E. 2023/726 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/794 Esas
KARAR NO : 2023/726
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle ; Borçlu ile müvekkili şirket arasındaki ticari faaliyet nedeniyle … tarihinde tadilat, onarım ve dekorasyon sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye ek işler de yapılmış ve teslim edildiğini, davalının bu konuda bir itirazının bulunmadığını, gerçekte davalı işi ve faturaları teslim almış ancak KDV(yi ödemeyeceğini belirttiğini, müvekkili şirketin sözleşmede KDV’nin ekleneceğinin açıkça yazıldığını ifade etse de davalı bunu kabul etmek istemediğini ve bu sefer müvekkiline iftira atma yolunu seçtiğini, davalı ile Tüm Whatsapp Konuşmalarını delil olarak dosyaya sunacağını, bahsi geçen iş ile ilgili …, … ve … tarihli faturaların düzenlendiğini, bu faturaların toplam bedellerinin … TL olduğunu, davalı tarafından … TL’sinin ödendiğini, sadece KDV’nin ödenmediğini, faturaların ilk ikisinin elden teslim edildiğini son faturanın ise … … tarihinde gönderildiğini, davalı tarafından faturanın tam açılamadığı beyan edildiği için … tarihinde WhatsApp yolu ile davalının telefonuna tekrar gönderildiğini, davalı tarafından faturalara yasal süresinde itiraz edilmediğini ancak borcun … TL’sinin yani KDV’nin halen ödenmediğini, bakiye … TL için Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, Antalya … İcra Dairesinin … sayılı icra takibinin devamına, asıl alacak üzerinden %100 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davacının müvekkiline ait bir dükkanın tadilat işlemleri için anlaştığını, davacı tarafın anlaşılan sürede ve belirtilen tadilatlarla dükkanı teslim etmediğini, müvekkilinin bu durumu defalarca davacı tarafa bildirdiğini, davacının müvekkilini usta göndereceğini bildirerek oyaladığını, müvekkilinin kendi çabaları ile davacı tarafından yapıldığı iddia edilen kısımları tamir etmeye çalıştığını, davacı tarafça işlemlerin eksik yapılmasına rağmen müvekkilinin ödemelerini tam olarak yaptığını, sözleşmede kararlaştırılan bedelin … TL olduğunu, davacı tarafça bedelin … TL olduğunun belirtildiğini, davacının ek iş yapmadığını, belirtilen bedelden fazla fatura kesildiğini belirterek davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı düzenlenen fatura bedellerinden ödenmeyen KDV alacağının tahsili amaçlı yüklenici tarafından başlatılan ilamsız takipte davalı tarafça yapılmış itirazın iptaline ilişkindir.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ile Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda davalının Antalya Ticaret Ve Sanayi Odasında ve Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünde kaydının bulunmadığı, Vergi Dairesinin yazı cevabına göre davalının … yılı gayri safi hasılatının …-TL olup, VUK. 177. Madde kapsamında olmadığı, işletme hesabı özetine tabi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar tacir olarak kabul edilmiştir. TÜİK verilerine göre davalının yaptığı işe göre 2.bentteki sınırlara ilişkin … yılında defter hadlerine göre gayrisafi hasılat …-TL olarak belirtilmekle davalının en son (…) gayrisafi hasılatı vergi beyannamesi ile …-TL olarak bildirildiğinden davalının esnaf olarak kabulü gerekmektedir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, Ticaret Ve Sanayi Odası ile Ticaret Sicil Müdürlüğünde kaydının bulunmadığı, faaliyet alanı itibariyle Vergi Usul Kanunu anlamında ve Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre ticari kazanç sektöründen vergiye tabi olduğu ve buna göre de esnaf sınırının aşılmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.14/11/2023

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)