Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/724 E. 2023/175 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/724 Esas
KARAR NO : 2023/175
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … tarihinde müvekkili şirket tarafından sigortalanan dava dışı … yönetimindeki … plakalı aracın, İli … İlçesi … Mahallesi … Caddesinde seyir halinde iken ön kısımları ile … Caddesinde seyir halinde bulunan dava dışı … yönetimindeki … Plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını, … Caddesinde seyir halinde bulunan davalı … yönetimindeki yine kendisine ait … plakalı aracın ise ön kısımlarıyla sigortalı … Plakalı aracın arka kısımlarına çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda davalıya ait … plakalı aracın sigortalı … Plakalı araca karşı kusurlu olduğunun belirlendiğini, kaza sonrası müvekkili şirkette açılan hasar dosyasına istinaden sigortalı … Plakalı araçta gerçekleşen hasara ilişkin ekspertiz çalışmaları yaptırıldığını ve … rapor tarihli … ekspertiz raporunun alındığını, söz konusu rapora göre sigortalı araçta toplam …-TL’lik maddi hasar oluştuğunun belirlendiğini, kaza sonrasında müvekkili şirket tarafından … tarihinde davalıya ait … Plakalı aracın sigortasını yapan dava dışı … A.Ş.’den ve … tarihinde ise davalıdan sigortalı araçta oluşan hasar sebebiyle araç sahibine ödenen hasar tazminatın talep edildiğini, dava dışı … A.Ş. Tarafından davalının sigortasından …-TL tahsilat yapıldığını, davalının ise ödeme yapmadığı gibi rücu mektubuna cevap dahi vermediğini, dava dışı sigortalı araç sahibi şirketin tahkime başvurması sonucunda yapılan yargılamaya istinaden müvekkili şirket tarafından poliçe sorumluluğu dahilinde T.C. İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından dava dışı sigortalı araç sahibi şirkete … tarihinde …-TL ödendiğini, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek davalının Antalya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötüniyetli yapılmasından dolayı alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete borcunun bulunmadığını, kaza tarihinde trafik ve kasko poliçesinin bulunduğunu belirterek şahsına ait … plakalı araç için poliçe düzenlemesi yapan sigorta şirketinin ihbar edilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle sigortalısının zararını karşılayan davacı … şirketi tarafından TTK’nın 1472. Maddesine dayalı olarak kusurlu olduğu iddia edilen davalı araç sürücüsünden ödemenin rücuen tahsili için başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Cevap dilekçesi ekinde mevcut kasko sigorta poliçesinden anlaşılacağı üzere kusurlu olduğu iddia edilen davalıya ait ve onun yönetimindeki … plakalı araç otomobil olup, kullanım şeklinin özel olduğu, ticari vasfının bulunmadığı görülmüştür.
TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz.Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, davacı … şirketi haksız fiil sebebiyle sigortalısı olan … plakalı araç maliki … Şti.’nin … olarak davalıya karşı başlattığı takipte, trafik kazası sonucu sigortalı araçta meydana gelen hasardan, kazaya kusuruyla sebebiyet veren davalının sorumlu olduğunu iddia ederek sigortalısına ödediği hasar bedelini rücuen davalıdan istemektedir. Bu durumda temel ilişkinin haksız fiile dayalı olarak dava dışı … Şti.’nin davalıya karşı başlatacağı takip sebebi ile vaki itirazın iptali davası olmasına ve sigortalı şirket tacir ise de hasara sebep olduğu iddia edilen davalının tacir olmayıp aracın da ticari olmamasına, bu itibarla yargılama sırasında sigorta hukuku değil genel hükümlere göre davalının sorumluluğunun tartışılacak olmasına göre, ticaret mahkemelerinin görevine giren herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. ( Yargıtay …HD’ nin … esas, … karar, … esas, … karar,… esas,… karar sayılı ilamları )
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c bendi gereğince görev dava şartı niteliğinde olup HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.21/03/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)