Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/62 E. 2022/374 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/62 Esas
KARAR NO : 2022/374
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ: 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile 28/02/2021 düzenleme tarihli 60.000,00-TL tutarlı faturanın 43.000,00-TL bakiye alacağına dayanak icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun 18/08/2021 tarihinde borcun tamamına, faizine, tüm ferilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, 19/08/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, taraflarınca dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak sonuç alamadıklarını, mevcut dosyadan kaynaklı borcun faturaya dayalı para borcu olduğunu, müvekkilinin alacaklı konumda olduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin ve işinin yapıldığı yerin Antalya merkez olması sebebiyle takibin Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını, davalı tarafın yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun ve yerinde olmayan bir itiraz olduğunu belirterek borçlunun Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Göreve ilişkin olarak müvekkilinin avukatlık yaptığını, avukatlık mesleğini yapan kişilerin tacir olmadığını, avukatlık bürosunun da ticari işletme olmadığını, bu yönüyle müvekkilinin tacir olmadığı için Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetkiye ilişkin olarak ise eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 6098 Sayılı TBK’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, icra takibine konu fatura içeriğindeki münderecatın eser sözleşmesi niteliğinde değerlendirilebileceğini, davada TBK 89/1’in uygulanabilmesinin imkansız olduğunu, bu yönüyle Antalya Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, yetkili Mahkemelerin Elmalı Mahkemeleri olduğunu, icra takibine teşkil edilen 28/02/2021 tarih ve ilgili fatura içeriğindeki ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, bu hususta ispat yükünün davacıda olduğunu, davacı tarafından müvekkil aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, icra takibi likit olduğu ve davacının ağır kusurlu olması sebebiyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takipte vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Görev hususu kamu düzeninden olduğundan mahkememizce öncelikle bu husus incelenmiştir.
Mahkememizce tarafların tacir olup olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkereler yazılmış olup, Antalya Gelir İdaresi Başkanlığının yazı cevabına göre davacının mobilya imalatı faaliyetinden dolayı mükellef olup 2018 bilanço esasına göre defter tuttuğu, davalının ise hukuk danışmanlığı faaliyetinden 2020 yılında mükellefiyetini tesis ettirdiği, 2021 yılında Elmalı Vergi Dairesi Müdürlüğüne nakil gittiği, serbest meslek kazancına tabi olup, bunun üzerinden gelir vergisi beyan ettiği anlaşılmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davalının avukat olup serbest meslek kazancına tabi olduğu ve bunun üzerinden vergilendirildiği dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davalı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, fatura konusu mobilyaların davalının avukatlık ofisi için yapıldığının iddia edilmesi karşısında davalının tüketici sayılamayacağı, bu sebeple görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, tarafların 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
(E-İmzalı)

Hakim …
(E-İmzalı)