Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/619 E. 2023/39 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/619 Esas
KARAR NO : 2023/39
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/09/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu … Şti.’nin sicil kaydının, … tarihinde TTK. geçici 7 maddesine gereğince ticaret sicilinden resen silindiğini, şirket kaydının resen sicilden silinmesi nedeni ile, şirketin malvarlıkları tasfiye edilemediğini, şirketinin üzerine kayıtlı … – … – … – … – … – … – … – … plaka numaralı araçlar ve farklı bankalarda hesapları bulunduğunu, araçların trafik kaydı üzerindeki kısıtlama ve şerhlerin kaldırılarak ve banka hesaplarının kapatılarak malvarlığının tasfiyesi gerektiğini, davaya konu olan tüzel kişiliğin ticaret sicilinden resen terkin edilmesi işleminin usulüne uygun olmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7. Maddesinin 2.fıkrasındaki şeklinde düzenleme mevcut olduğunu, davacı şirketin ticaret sicilinden terkinin yapıldığı sırada devam eden bir çok dava ve icra takibi bulunduğunu, anılan nedenle usulsüz resen terkin işleminin iptali ile malvarlığının tasfiyesi için şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğini, … Şti.’nin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin sicil kayıtlarından resen terkininin mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini, ihtar ve ilanlara rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan davacı şirketin kaydının … tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden resen silinen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemi ile açılmıştır.
Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinden; şirketin … yılında Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kaydının yapıldığı, münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca müdürlük tarafından kendilerine yapılan ihtar ve … tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından dolayı … tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
TTK’nun geçici 7/1. Maddesinde, bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicliden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiş, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünce anılan yasanın 7/1-a maddesi uyarınca resen terkin işlemi yapılmıştır.
Mahkememizce öncelikle hak düşürücü süre yönünden inceleme yapılmıştır. TTK’nın Geçici 7/15 maddesi uyarınca; Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. Maddede belirtilen süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen dikkate alınmalıdır. Sicilden silinme işlemi … tarihinde gerçekleştiğinden ihya davasının yasada belirtilen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak hak düşürücü sürenin dikkate alınması için şirkete yapılan ihtar ve ilanların yani terkin işleminin usulüne uygun olması gerekmektedir.
TTK’nın Geçici 7. Maddesinin 4. Fıkrasının a bendine göre; Ticaret sicili müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır. Yine aynı maddenin 11.fıkrasına göre; Dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen, süresi içinde cevap vermeyen veya tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hâle getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtlarıyla birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin unvanı ticaret sicilinden resen silinir. Resen unvanı silinen şirket ve kooperatifler, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile ilgili odanın internet sitesinde ilan edilir.
Yukarıda yazılı maddelere göre terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkililerine tebliğe çıkartılması ve sonrasında Türkiye Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı … ihtarname hazırlandığı, ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesi’nde … tarihinde yayınlandığı, ancak cevap dilekçesi ekinde şirket yetkilisi …’ya gönderilmek üzere hazırlandığı anlaşılan ihtarnamenin şirket yetkilisine tebliğe çıkartıldığı ve tebliğ edildiği/tebliğ edilemediği ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı görülmüştür.
Davalı … tarafından ihyası istenen şirkete veya şirket temsilcisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı, bu hale göre şirket temsilcisine tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı açıktır. Terkin işlemi hukuka uygun olmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin dikkate alınmaması gerektiği ve davanın süresinde açıldığı kanaatine varılmıştır. Terkin işlemi hukuka aykırı olduğundan şirketin bütünü ile ihyasına karar verilmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili emsal nitelikteki Konya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Yargıtay’ın ilgili ilamında “İlk derece mahkemesince, iddia savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ihyası istenen şirketin … tarihinde TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince sicil kaydının silindiği, davanın … tarihinde açıldığı, terkin tarihinden dava tarihine kadar 6102 sayılı TTK’nun geçici 7/15.maddesinde ön görülen 5 yıllık sürenin hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı … terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK Geçici 7.madde uygulamak sureti ile terkin işlemin gerçekleştirmesi normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.maddesinin 1-4.a ve 11.bentleri uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılmasının usule aykırı olduğu, ihyası talep edilen şirketin dava dosyalarının kesinleşmediği, böylece şirketin taraf olduğu davalar varken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin 6102 sayılı Kanunun Geçici 7.maddesine aykırı olduğu, bu nedenle hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, ihyası istenilen şirketin terkin sebebinin … durumunu gerektirmeyen oda kaydı silinmesi olması nedeniyle şirketin sermayesine 6102 Sayılı Kanunun 332.maddesinde belirtilen kanuni asgari sermaye haddine yükseltilmediğinden de … şirketlerden sayılması hususunun incelenemeyeceği, ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığı, davalı … yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kabulüne, Konya Ticaret Sicili’nin … sicil numarasında kayıtlı … A.Ş.’nin ihyasına, davacı tarafça yatırılan peşin harç ile … TL vekalet ücretinin davalı … alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, ihyası istenen anonim şirketin Ticaret sicilinden silindiği tarih itibariyle davacı yanın derdest davası bulunmakta olup, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 2.fıkrası hükmü gereğince davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükmünün uygulanamayacak olmasına göre, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
Yine Mahkememizin … esas … karar sayılı benzer nitelikteki dosyada verilen karar Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile doğru bulunmuştur.
Öte yandan her ne kadar daha evvel şirketin diğer ortağı olan … tarafından açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş ise de iş bu davamızın davacısının farklı bir kişi olduğu dava evvel verilen kararın mahkememiz dosyası açısından kesin hüküm oluşturmayacağı anlaşılmıştır.
Açıklanan sebeplerle ve yukarıda belirtilen emsal nitelikteki Yargıtay kararı dikkate alınarak davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmiş, davacı tarafın bu yönde talebi bulunmadığından davalı … yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜNE,
2-Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Şti.’ nin ihyası ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması için ticaret siciline yeniden TESCİLİNE;
3-Tasfiye işlemlerini yapması için …’nın tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde bir örneğinin tescil ve ilan edilmek üzere Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
5-Alınması gerekli …-TL harçtan peşin olarak alınan …-TL mahsubu ile kalan …-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Talep gereği davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına,
7-Talep gereği davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.25/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır