Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/599 E. 2023/713 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/599 Esas
KARAR NO : 2023/713
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı tarafından davacı müvekkiline, Denizli … İcra Dairesi … esas sayılı dosyasından İİK m.89 uyarınca 89/1 1.Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, davalı takip alacaklısı tarafından İİK m.89/1 uyarınca gönderilen 1. Haciz İhbarnamesi’ne süresi içerisinde itiraz etmeyen davacı müvekkiline takip alacaklısı tarafından İİK m.89/3 uyarınca 2. Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, davacı müvekkili tarafından İİK m.89/3 uyarınca tarafına tebliğ edilen 2. Haciz İhbarnamesi’ne de süresi içerisinde itiraz etmeyen müvekkiline bu kez de İİK m.89/3 uyarınca 3. Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, 3. Haciz İhbarnamesinin davacı müvekkile … tarihinde tebliğ edildiğini, davacı müvekkili ile takip borçlusu …nun kardeş olduğunu, davacı müvekkilinin takip borçlusuna iddia edildiği gibi borcu olmadığını, takip borçlusunun davacı müvekkilinden her ne nam ve ad altında olursa olsun alacağı bulunmadığını, takip alacaklısı davalı tarafından 3. Kişinin davacı müvekkili ile takip borçlusu … arasında alacak/borç ilişkisinin mevcudiyetine dair herhangi bir delil ileri sürülmediğini, davacı müvekkiline İİK m.89 uyarınca gönderilen ihbarnamelerin salt soyut nitelikte olduğunu, davacı müvekkili eldeki davaya konu icra takip dosyası dışında davalı takip alacaklısı tarafından Denizli … İcra Dairesinin … ve Denizli … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyalarından da İİK m.89 uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, bu durumda da davalı takip alacaklısı salt tahsilat amacı ile takip borçlusu …’nun aile bireylerine yönelmekte aile bireylerini, borçlunun hukuki durumundan haberdar etmeye çalıştıklarını, takip borçlusu …’nun davacı müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını belirterek davacı müvekkilinin dava dışı takip borçlusu …’ya borçlu olmadığının tespitini, davacının haksız ve kötüniyetli takip yapmış olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin yetkisiz olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin … yılı aşkın zamandır … yaptığını, takip borçlusunun, … yılında … vergi numaralı … Şirketi ile alış veriş yaptığını, aldığı mallara karşılık … Şirketi’ne ait … iban numaralı hesap için alınmış … seri numaralı, … keşide tarihli, … TL bedelli; … Şirketi’ne ait … iban numaralı hesap için alınmış … seri numaralı, … keşide tarihli, … TL bedelli; … Şirketi’ne ait … iban numaralı hesap için alınmış … seri numaralı, … keşide tarihli, … TL bedelli çekleri verdiğini, çeki alan şirketin müvekkilince araç almış olup araç bedeli olarak işbu çekleri ibraz ettiğini, müvekkiline cirolandığını, ardından çekin yasal süresi içerisinde … bankasına tahsil edilmesi için verilmiş ancak ibraz edilen çekin karşılığı çıkmadığını, takip borçlusu hakkında … tarihinde şikayette bulunduklarını, Denizli … İcra Ceza Mahkemesi’nin …, … ve … esas sayılı dosyaları açıldığını ve borçlunun mahkumiyetine hükmolunduğunu belirterek davanın reddi ile davacı üçüncü şahıs aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, davacının talep ettiği kötüniyet tazminatının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, Denizli … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası dosyamız içerisine alınmıştır.
Dava; İİK’nun 89/3-son maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasıdır. İİK’nun 89 maddesi uyarınca “Hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur. Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar” duracağı düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nu değiştiren 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 sayılı kanunun 5/3. maddesi değiştirilerek Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiş olup TTK’nun 5 maddesine göre 4 maddede sayılan ticari davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
Davacı kendisine takip dosyasından gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edememesi sebebiyle borcun zimmetinde sayılması üzerine bu davayı açmıştır. Dolayısıyla uyuşmazlığın temelinde, davacıya gönderilen haciz ihbarnamesinin yasaya ve gerçeğe uygun olup olmadığı konusu yatmaktadır. İİK’nun 89 maddesinde açılacak menfi tespit davalarında mahkemece üçüncü kişinin takip borçlusuna borçlu olup olmadığı veya üzerinde borçluya ait malın bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Davada, takip borçlusu hakkında yapılan takibin kesinleşmiş olması nedeniyle takibin taraflarının tacir olmasının veya takip dayanağının kambiyo senedi olmasının esasa etkisi yoktur. (Aynı doğrultuda verilen kararlar için bkz. Antlaya BAM 11. HD. 31/05/2021 tarih, 2021/840 esas, 2021/968 karar, 22/01/2021 tarih, 2020/1737 esas, 2021/39 karar, 24/05/2018 tarih, 2017/1903 esas, 2018/823 karar sayılı ilamlar) Bu nedenle uyuşmazlık Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlarla ilgili olmayıp, İİK’ nın uygulanması ile ilgili bulunmaktadır.
Kısaca uyuşmazlık TTK’nun 4. Maddesinde tarif edilen nitelikte bir ticari iş olmadığından, TTK’nun 5. Maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülemez. İİK’nun 89.maddesinde 3.kişinin açtığı menfi tespit davasının ticari dava sayılacağı ve ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin özel bir düzenleme de bulunmadığından davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmış, dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmaz ise HMK 20/2-son ve 331/2. madde gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Vekalet ücreti yargılama gideri olup (HMK 323/1-ğ) süresinde başvuru halinde görevli mahkemede, başvurulmaz ve mahkememizce dava açılmamış sayılır ise bu kararda hükmedilebileceği (HMK 331/2) için vekalet ücreti TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 08/11/2023

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)