Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/572 E. 2023/135 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/572 Esas
KARAR NO : 2023/135
DAVA : İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas (İİK 173))
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas (İİK 173)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu davalı şirketine karşı girişilen kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipte, davalı tarafın yasal süresi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, davalı aleyhine yapılan takibin kesinleştiğini, borçlu davalının itiraz ve şikayet hakkının da kalmadığını, mahkememizce verilecek depo kararına rağmen borcunu ödememesi halinde iflasına karar verilmesi gerektiğini belirterek borcunu ödemeye şirketin iflasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılan icra takibine şirketi temsile yetkili olan ortaklardan birinin davacı ile birlikte danışıklı ve muvazaalı şekilde hareket ettiğinden icra takibine itiraz edilemediğini, davanın reddinin gerektiğini, müvekkil şirketin … ortaklı bir şirket olduğunu, şirket ortaklarının …, … ve … olduğunu, … tarihine kadar olan dönem için …’ün … yetkili müdür seçildiğini, bu tarih itibariyle ise şirketin … ortak tarafından müştereken temsile edileceğine karar verildiğini, bu karardan sonra şirketin … tarafından kasten ve bilerek yönetimsiz bırakıldığını, yönetim faaliyetlerine ve toplantılara katılmadığını, davaya dayanak teşkil eden senetlerin şirketi tasfiye ettirmek ve haksız olarak diğer şirket ortaklarına zarar vererek haksız fayda elde etmek maksadı ile geçmişe dönüş olarak … tarafından keşide edildiğini, diğer ortaklara böyle bir borçlandırıcı işlem yapıldığına dair bir bilgi verilmediğini, muvafakatlerinin alınmadığını, ortaklardan …’ün şirketi zarara uğratmak amacıyla şirkette … yetkili müdür olarak olduğu döneme dönük olarak … adet toplamda …-TL bedelli senet düzenlediğini, bu senetlere ilişkin olarak İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, amacının şirketin yönetimsiz bırakıldığını, şirket ortakları tarafından birlikte hareket edilememesi nedeni ile itiraz dahi edilemediğini, diğer şirket ortakları tarafından …’e ulaşılmaya çalışılsa da sonuçsuz kaldığını, …’ün bu süreçte şirketin muhasebesini ve avukatını da kendi muhasebecisi ile avukatı olarak değiştirdiğini, ticari belgelerin de bu kişilerin elinde olduğundan ticari defter ve muhasebe kayıtlarına nelerin işlendiğinin ve şirket adına hangi hukuki işlemlerin yapıldığı veya yapılmadığı da şirket ortakları tarafından öğrenilemediğini, takibe dayanak olarak gösterilen senetlerin karşılığı alınan herhangi bir emtia, mal, para veya herhangi bir mal varlığının şirket aktiflerine dahil edilmediğini, şirketin gerçekte böyle bir borcunun bulunmadığını, şirket kayıtlarında böyle bir borcun görünmediğini, şirketin yönetimsiz kalması, sözde borçlara itiraz edememesi, ticari iş ve işlemlerin durması, şirket aleyhine açılan davalara cevap verilememesi gibi sebeplerden dolayı genel kurul toplantısı yapıldığını, … tarihi itibariyle şirketin müştereken … ve …’in temsil ve yetkisine geçirildiğini, şirketin muhasebecisi …’in şirket ortaklarına ticari defter ve belgeleri inceleme hakkından mahrum bıraktığını, defterlerin ortaklara verilmediğini, muhasebeci …’e Antalya … Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile görevinden azledildiğinin bildirildiğini, defterleri taraflarına vermesi gerektiğinin belirtildiğini, davacı tarafın iddialarına göre şirketin …-TL hak edişinin olduğunu, fakat şirketin iflasının talep edildiği, bu iddiaların ticari hayatın devamlılığını esas alan TTK ve İİK uyarınca kendi içerisinde çelişkili olduğunu, şirket adına … olmaksızın hareket edilemeyen … imza ile temsile ilişkin dönemde … ile … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarası olduğunu, bu dosya üzerinden bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kanun koyucunun amacına ve kanunun özüne aykırı olarak, gerçekte var olmayan bir alacağa istinaden ikame edilen davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından … sureti, İzmir … Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı, düzenleme şeklinde … sözleşmesi sureti, imza sirküleri, şirketin muhasebecisi tarafından mahkememizin … tarihli tutanağı ile bildirilen ticari defter ve belgeler ibraz edilmiş, davalı şirketin ticaret sicil dosyası ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … Bürosunun … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, davacı tarafça iflas avansı ve gider avansı yatırılmış, iflasla ilgili ilanlar yapılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından davalı aleyhine toplam …-TL olan … adet senet bedeline ve bu senetlere işlemiş …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacak için … tarihinde haciz yolu ile takip talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünün aynı tarihli tensip zaptı ile hangi takip yolunu seçtiğini açıklamasının istendiği, davacı vekili tarafından … tarihli dilekçesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yolunun seçildiği, icra müdürlüğünce davalı şirkete … tarihinde ödeme emri gönderildiği, daha sonra davacı vekili tarafından … tarihinde İİK 43.maddesine dayanılarak takip yolunun değiştirildiği ve iflas yolu ile takip yolunun seçildiği, icra müdürlüğünce de davalı şirkete ödeme emri gönderildiği, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … Bürosunun … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı … Bürosunda, müşteki … ve … olduğu, şüphelilerin … ve … olduğu, suçun kamu kurum ve kuruluşları vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik olduğu, suç yerinin İstanbul olduğu, yapılan soruşturma da yetkisizlik ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından karşı yetkisizlik karar verildiği, yetki yerinin tespiti bakımından Bakırköy Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğünün yazı cevabından davalı şirketin sicil dosyasının incelenmesinde; … sicilinde kayıtlı olduğu, ilk tescil tarihinin … olduğu, durumunun aktif olduğu, … tarihi itibariyle şirketin … ile …’in aksi karar alınıncaya kadar müştereken temsile yetkili olduğu, öncesinde ise … ile birlikte … ortağın da müdür olduğu, …’ün müdürler kurulu başkanı olduğu, … tarihli olağanüstü genel kurulda müdürlükten azledilerek diğer iki ortağın yetkili olarak atandıkları anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan ilanlardan ve tedbir kararlarından sonra …, … ve … Bankası davaya müdahil oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı … … … tarihinde şirkete ait defter ve kayıtları posta ile mahkememize göndermiştir.
Mahkememizce dosya HMK’nun 222 maddesi uyarınca “ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şart ile belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekeceği” hususu tespit edilerek tarafların iddia ve savunmaları ve taraflar arasındaki ticari ilişki de irdelenmek suretiyle dayanak belgeler ile ticari defter ve belgelere göre; davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarının ne olduğu yönünden mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen … tarihli raporunda özetle ve sonuç olarak; davacı tarafından senet alacaklarına karşılık davalı aleyhine … tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin dosya içerisine ibraz edilen … ve … yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafça … tarihinde kasaya …-TL ödeme yapıldığı, davalı şirket tarafından da … tarihinde takibe konu … adet …-TL toplam tutarlı senet ile ödeme yapıldığı ve cari hesabın sıfırlandığı ancak işlemlerin … tarihinde gerçeklemesine karşın ticari defterlere kaydının … tarihinde yapıldığı, davacı tarafından davalı şirket kasasına yapılan bu ödemenin aynı gün ortağa kasadan nakit olarak ödendiğinin kayıtlı olduğu ve şirketin bu tutar kadar ortaktan alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, 131 ortaklardan alacaklar hesabında ise hangi ortağa ödeme yapıldığına dair hesapta ayrıntı belirtilmediği, … ticari defterlerinin … tarihine kadar yazdırıldığı görülmüş olup … itibari ile dava konusu senetlerin halen 321 borç senetleri hesabında ödenmediğinin kayıtlı olduğu senet karşılığı alınan nakdin de halen ortaklardan alacaklar hesabında kayıtlı olduğu yani ortaktan tahsil edilmediği, davalı şirketin … yılı sonu itibari ile yukarıda gösterilen bilanço verilerine göre borca batık olmadığı özkaynaklarının +…-TL olduğu, davalı şirketin pasifinde …-TL senetlerden ötürü borcu olmasına karşın aktifinde de …-TL ortaktan alacaklı olmasından ötürü bu senetlerin borca batıklığa etkisi olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, alacaklı tarafından davalı borçlu şirket aleyhine açılmış iflas yolu ile takibe dayalı İİK 171 ve 174.maddeleri gereğince açılmış iflas davasıdır.
Davacı tarafça davalı şirket aleyhine başlangıçta İİK 168.maddeye dayalı olarak haciz yolu ile takip başlatılmış, sonrasında ise İİK 43.madde gereği takip yolunun değiştirilerek İİK 171.madde gereğince iflas yolu ile kambiyo takibine geçilmiştir. Davalı tarafça takibe itiraz edilerek takip durdurulmuştur.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesinde şirketin borca batık olmadığı, doğrudan iflası gerektiren herhangi bir sebebin de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça borçlu şirkete İİK 158.madde gereğince depo emri gönderilmesi talep edilmiş ise de; mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve hüküm vermeye elverişli ve yeterli görülen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin … ortaklı limited şirket olduğu, … tarihine kadar …’ün müdürler kurulu başkanı olduğu, … tarihli genel kurulda müdürlük yetkisinin kaldırılarak diğer iki ortağın yetkili olarak atandıkları, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların mali müşavir … tarafından tutulduğu ve uhdesinde bulunduğu, ortaklar arasında sorun çıkması nedeniyle muhasebeci tarafından defterlerin herhangi bir talep olmaksızın mahkememize gönderildiği, ticari defterlerin davalının azledildiği … tarihine kadar yazdırılmış olduğu, eski müdür …’ün yetkili olduğu dönem sonrasında herhangi bir kayıt bulunmadığı, dava ve icra takibine dayanak teşkil eden toplam …-TL bedelli senetlerin … tarihinde davacının nakit olarak ödediği para karşılığı davacıya verildiğinin kaydedildiği, …-TL nakit paranın … tarihinde aynı anda kasaya girdi çıktı yapılarak ortaklardan birine nakit olarak ödendiğinin kayıtlı olduğu, halen …-TL’nin ortaktan alacak olarak kayıtlı olduğu, fakat hangi ortakta olduğunun kaydedilmediği, para tahsilat ve ödemesi … tarihinde gerçekleştiği halde defterlere … tarihinde kaydedildiği, bütün kayıtların …’ün yetkisinin devam ettiği süre içerisinde ve defterlerin mali müşavir de olduğu bir dönemde gerçekleştiği anlaşılmakla ortaklar arasında açık bir husumet ve çatışma bulunan davalı şirketin muvazaalı ve gerçek olmayan kaydi işlemler ile borçlandırılmaya çalışıldığı, takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın REDDİNE,
Alınması gerekli …-TL harçtan, peşin olarak alınan …-TL harcın mahsubu ile kalan …-TL harcın davacıdan ALINMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen …-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı.03/03/2023

Başkan …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Katip …
(E-İmzalıdır)