Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/55 E. 2022/64 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/55
KARAR NO : 2022/64
DAVA : MENFİ TESPİT (İİK.nun 89. maddesi)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen Menfi Tespit (İİK.nun 89. Maddesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Kütahya ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından dava dışı …’in borcundan dolayı gönderilen İİK 89/3 gereği haciz ihbarnamesini … tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde (15 günlük) haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davasını açtıklarını bildirerek, davalı taraf, dava dışı …’den olan alacağının tahsili için Kütahya ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatmış olduğunu, bu takip dosyasından borçlunun müvekkil nezdinde bulunan hak ve alacaklarının haczi için müvekkiline İİK m.89/1-89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderilmiş olduğunu, ancak birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle müvekkilinin işbu tebligatlardan haberdar olamadığını, itiraz etme sürelerini de kaçırmış olduğunu, bu nedenle müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, önceki tebligatların usulsüz şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, takip borçlusu …’in, müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, bu nedenle takip konusu borcun müvekkilinin zimmetinde sayılmasının haksız olduğunu, her ne kadar birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi gerekçesiyle işbu üçüncü ihbarname gönderilmişse de müvekkilinin takip borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını, işbu sebeple menfi tespit davasını açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, takip borçlusu, müvekkilinin yanında …-… tarihleri arasında sigortalı şekilde şoför olarak çalışmış olduğunu, çalıştığı süreler boyunca hak kazandığı ücretlerin tamamı kendisine eksiksiz şekilde ödenmiş olduğunu, maaşının bir kısmı banka kanalıyla, bir kısmı da elden makbuz karşılığı ödenmiş olduğunu, üstelik maaş bordrolarında da borçlunun imzasının bulunduğunu, yaklaşık iki ay çalıştıktan sonra … tarihinde çalışanın kendisinin istifa ederek işten ayrılması sebebiyle iş akdine son verilmiş olduğunu, çalışan haklı bir neden olmaksızın istifa ettiği için kıdem tazminatına da hak kazanamamış olduğunu, çalıştığı dönemdeki hak ettiği ücretlerin tamamı da kendisine ödendiği için takip borçlusunun müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, takip borçlusunun vekil eden nezdinde sigortalı olarak çalıştığı dönemde gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri usulsüz şekilde tebliğ edilmiş olduğunu, vekil edenin bu ihbarnamelerden haberdar olmadığını, çalıştığı dönemde gönderilmesi gereken İİK 89. Maddede düzenlenen haciz ihbarnameleri değil; İİK m.355-356 da düzenlenen maaş haciz müzekkeresi olduğunu, takip borçlusunun çalışmadığı dönemde haciz ihbarnamesi gönderilmesinde de bir hukuka uyarlık bulunmadığını, davalı tarafın vekil edene gönderdiği haciz ihbarnamelerinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira dava dışı borçlu …, davacının yanında şoför olarak kısa bir dönem çalışmış olduğunu, ancak bu durumun davacıya İİK m.89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesine imkan vermediğini, bu durumda yapılması gereken borçlunun işverenine maaş haciz müzekkeresi gönderilmesi gerektiğini, İİK m.355 ve 356. Maddelerinde bu duruma dair özel bir düzenlemeye yer verilmiş olduğunu, davacı, takip borçlusunun işvereni olduğu için çalıştığı dönem süresince maaş haciz müzekkeresi göndermek yerine İİK 89. Maddesi uyarında haciz ihbarnameleri gönderilmesi davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, çalışmadığı dönemde gönderilmesi de haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının ile takip borçlusu arasında başkaca bir alacak-borç ilişkisi kurulmasının mümkün olmadığını, davacının işbu davayı açmakta aktif dava ehliyeti bulunduğunu, İİK’nun 89. Maddesinde haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin, takip alacaklısına karşı; takip borçlusuna herhangi bir borcu olmadığına dair menfi tespit davası açabileceği düzenlenmiş olduğunu, görevli mahkeme genel görevli olan asliye hukuk mahkemeleri olup; davanın niteliği gereği arabuluculuğa başvuru şartı bulunmadığını, yetkili mahkemenin davacının yerleşim yeri olan Antalya mahkemelerinin olduğunu, İK m.89 hükmünde yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde işbu davanın açılacağı belirtilmiş olduğunu, davacının ikameti Antalya yargı sınırı içerisinde olup; işbu dava yetkili mahkemede açılmış olduğunu, işbu davanın kabulünü, vekil eden …’in Kütahya ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının borçlusu olan dava dışı …’e borçlu olmadığının tespiti ile vekil edene gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptalini, haksız ve kötüniyetli şekilde davacıya haciz ihbarnamesi gönderen davalının en yüksek oranda tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; Kütahya ….İcra Dairesinin … sayılı dosyasında dosya alacaklısı davalı tarafından dava dışı dosya borçlusu … isimli şahıstan alacağı olduğundan bahisle başlatılan icra takip dosyasında, davacıya İİK.nun 89/1-3.maddeleri gereğince gönderilen ihtiyati haciz nedeniyle dava dışı borçlunun kendisinden hiç bir alacağı bulunmadığı iddiası ile İİK.nun 89/3.maddesine dayalı Menfi Tespit davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunundan doğan hukuk davalar ticari dava sayılmıştır. Aynı yasanın 5.maddesi ise nispi ticari davaları açıklamaktadır.
Somut olayda; Kütahya ….İcra Dairesinin … sayılı dosyasında dosya alacaklısı dosya alacaklısı dosya alacaklısı davalı tarafından dava dışı dosya borçlusu … isimli şahıstan alacağı olduğundan bahisle icra takibi başlattığı, davacıya İİK.nun 89/1-3.maddeleri gereğince 3.kişi haciz ihbarnamesinin gönderildiği, davacının da dava dışı takip borçlusunun kendisinden hiç bir alacağının bulunmadığı iddiası ile huzurdaki İİK.nun 89/3.maddesine dayalı Menfi Tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık TTK.nun 4 ve 5.maddeleri kapsamında değerlendirilebilecek ticari bir dava değildir. Taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Ticari ilişki sadece davalı ile dava dışı takip borçlusu arasında olabilir. Davanın tarafları arasında bir ticari ilişki yoktur. Takibin kambiyo senedine dayanması huzurdaki davayı ticari dava yapmamaktadır. Zira temel ilişki davalı ile dava dışı borçluyu ilgilendirir. Davanın tarafları arasında temel bir ilişki bulunmamaktadır. Bu nedenle takibin kambiyo senedine dayanması davayı ticari dava yapmamaktadır. İİK.nun 89,maddesinde de, İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme de yoktur. Davaya bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 08/05/2019 tarih ve 2019/180 E. 2019/2670
K.sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.06.2015 tarih ve 2013/4-2059 E. 2015/1488 K.sayılı içtihatları da bu yöndedir. (Emsal; Antlaya BAM 11. HD. 31/05/2021 tarih, 2021/840 esas, 2021/968 karar, 22/01/2021 tarih, 2020/1737 esas, 2021/39 karar, 24/05/2018 tarih, 2017/1903 esas, 2018/823 karar sayılı ilamlar)
Açıklanan nedenlerle karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Sair işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE,

Görevsizlik kararımızın İSTİNAF edilmeksizin kesinleşmesi halinde;
Antalya …. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın merci tayini ile görevli olan ANTALYA İSTİNAF MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA GÖNDERİLMESİNE,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nun 345.maddesi gereğince, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

25/01/2022

KATİP …

HAKİM …