Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/547 E. 2023/773 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/55
KARAR NO : 2023/689
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/ 2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde kaza sonucunda davacı …’da %8 oranında, diğer davacı … …’da ise %5 kalıcı iş gücü kaybı meydana geldiğini, müvekkillerinin sakatlanmasına sebep olan kazanın Antalya Bulvarı Yanyolu Üzeri … sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile tramvay durağı önündeki yaya geçidine çarpması ile meydana geldiğini, sürücü yaya geçidine gelirken yaya önceliğine uymamış hızını hiç azalmadan davacılara çaptığını, yaya geçidi çizgilerini hiç dikkate almadığını, kaza tespit tutanağında sürücünün %100 kusurlu bulunduğunu, kaza sonucunda müvekkillerinin vücudunda yaralanma ve kırıklar meydana geldiğini, müvekkili … Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde, … ise Antalya Atatürk Devlet Hastanesinde tedavi olduğunu, davacıların uğramış olduğu maddi kaybın giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, sigorta şirketi tarafından … için 41.691,62 TL … için 62.147,98 TL ödeme yapıldığını, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, müvekkillerinin kaza sonrası aylarca hastanede yattığını daha sonrada evde tedavi gördüklerini belirterek, davacılar için ayrı ayrı şimdilik 1.000,00 ‘er TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsiline, ayrı ayrı …’er TLmanevi tazminatı ise davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … şirketi nezdinde … plakalı araç için düzenlenen … vade tarihli ZMSS sigorta poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlanma teminat limitinin … TL olduğunu, bakıcı gideri, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı, Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirkete yapılan başvuru üzere, müvekkili şirket tarafından … … için 41.691,62 TL tazminat ve … için … TL tazminat davacılar vekili Av. … hesabına … tarihinde yapıldığını, davacılar tarafından yapılan ödeme ile tüm zararlarının karşılandığı kabul edildiğini, fazlaya ilişkin haklarını da kapsar şekilde müvekkili şirket ibra edildiğini, ödeme yapıldığı tarihte davacıların zararlarının karşılanıp karışlanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet oranının hesaplanması için rapor aldırılmasını, SGK kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, dava konusu aracın özel araç olması nedeniyle yasal faiz üzerinden hüküm kurulması gerektiğini belirterek, haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; … tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin aslı kusurlu olduğu ve davacıların ise hiçbir kusuru olmadığı yönündeki tespit ve beyanları kabul etmediklerini, müvekkilinin hızını azaltmak suretiyle aracıyla seyrettiğini, yolun durumu ve davacıların bekleme halinde iken sohbete dalmaları ve karşıya geçemeyecek haldeyken birden yola atmaları nedeniyle meydana gelen olayda üzerlerine düşen özen yükümlülüğüne aykırı davrandıklarını, manevi tazminat talebini kabul etmediklerini, talep edilen miktarın da yüksek olduğunu, meydana gelen kazanın davacılar tarafından zenginleşme aracı olarak görüldüğünden davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, sağlık kurulu raporları delil olarak sunulmuş, mahkememizce davacının ve davalı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durumu tespit ettirilmiş, ceza dosyası, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası istenilmiş, davacının tedavi gördüğü hastaneye müzekkere yazılmış tedavi evrakları getirtilmiş, Antalya SGK İl Müdürlüğünden kaza sebebiyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi alınmış, davacının mesleği ile ilgili araştırma yapılmış, maluliyet ve aktüerya raporu alınmış, tüm delilleri toplanmıştır.
Mahkememizce tarafların kusur oranları bakımından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü …’in %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacı yayalar … … ve …’nın kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce … … yönünden maluliyet hesaplaması için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna gönderilmiş, , alınan … tarihli raporunda ; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliğine göre, davacının sürekli maluliyet oranının %1, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce … … yönünden maluliyet hesaplaması için Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna gönderilmiş, , alınan … tarihli raporunda özetle; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliğine göre, davacının sürekli maluliyet oranının %8, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Kusur ve maluliyet raporlarından sonra dosya aktüer uzmanına tevdi edilmiş, aktüerya bilirkişi tarafından sunulan … tarihli raporda; … yönünden; Sigorta Şirketi tarafından hak sahibi … (…)’ya yapılan ödemenin gerçek zarar tutarlarını karşılamadığı, güncel verilere göre yapılan hesaplamalar neticesinde; davacı … (…)’nın 10.974,12 TL geçici İş göremezlik ve … TL bakiye sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinde maddi tazminat teminat limiti “Sakatlanma ve Ölüm” halinde kişi başına … TL olup, halihazırda davacıya … TL ödendiği de dikkate alınarak poliçede bakiye maddi tazminat limitinin … TL olduğu, davacı … … yönünden; Sigorta Şirketi tarafından hak sahibi … …’ya yapılan ödemenin geçerli olan verilere göre hesaplanan gerçek zarar tutarını karşıladığı tespit edildiğinden ayrıca tazminat yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili … tarihli talep arttırım dilekçesinde; Davacı … … (…) yönünden dava değerini arttırdıklarını, 300 TL bedelli açtıkları geçici iş görememezlik zararı 10.674,12 TL artırarak 10.974,12 TL ‘na, 700 TL bedelli açılan sürekli iş görememezlik tazminatı … TL arttırarak (… TL bedelin sigorta şirketinden tahsil edilen … TL mahsubu ile kalan … TL) … TL olmak üzere dava değerini bedelini toplam … TL artırdıklarını bildirmiş ,ıslah harcını yatırmıştır.
Davacılar vekili … tarihli feragat dilekçesi ile ,davalı sigorta şirketi ile maddi tazminat konusu bakımından sulh olduklarını, davalı … şirketi tarafından müvekkillerinin maddi zararlarının giderilmiş olduğunu, davalılar aleyhine açmış oldukları davada yalnızca maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili … tarihli dilekçesi ile, görülmekte olan davada, davacılar ile sulh olunduğunu, davacılar tarafından yapılan ödeme ile davalı şirketin ibra edildiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunun sona erdiğini, ve davacının zararlarının karşılandığını, vekalet ücreti alacaklarından feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … vekili … havale tarihli beyan dilekçesi ile, maddi tazminat yönünden vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, manevi tazminat yönünden davanın reddini talep ettiğini bildirmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. Maddesi uyarınca hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar para manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Tüm dosya kapsamı ve aldırılan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; … tarihinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile tramvay durağı önündeki yaya geçidine çarpması neticesinde kaza meydana geldiğini, davalı sürücü …’in %100 oranında tam kusurlu olduğu, davacı yayalar … … ve …’nın kusursuz oldukları, kaza sonucunda davacılar … ve … …’nın yaralandığı,davacı … …’nın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu raporuna, sürekli maluliyet oranının %1, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, davacı … …’nın Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporuna göre, sürekli maluliyet oranının %8, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği bildirildiği, böylelikle davacıların kaza sebebiyle yaralandıkları ve tazminat talep edebilecekleri anlaşılmakla, davacı vekilinin … tarihli feragat dilekçesi ile, davalılar aleyhine açmış oldukları davada yalnızca maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini belirtmiş olup,vekaletnamesinde buna dair özel yetkisinin bulunduğu görülmekle feragat halinde dava konusu uyuşmazlık sona ereceğinden yargılama şartı ortadan kalkacağından açılan maddi tazminat davasının tüm davalılar yönünden feragat sebebiyle reddine karar verilmiş, davalılar tarafından talep edilmediğinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Manevi tazminat davası yönünden, bu olay nedeniyle davacıların yaralandığı ve bu nedenle tazminat talep edebileceği anlaşılmakla, trafik kazalarında cismani zarar bulunması durumunda zarar gören haksız fiil failinden manevi tazminat talebinde bulunabileceği (TBK 56),tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kazanın meydana geliş şekli, paranın satın alma gücü, kusur durumu, maluliyet oranı, davacıların olaydan duyduğu manevi üzüntünün yoğunluğu göz önünde bulundurularak, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Maddi tazminat talepleri yönünden davacılar tarafından açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Alınması gerekli 269,85 TL harcın, peşin olarak alınan 348,39 TL harç ve ıslah harcı olarak alınan 4.700,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.778,54‬ TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iade edilmesine,
5-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00 TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine,
6-Davalılar tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacı … … için 15.000,00 TL, davacı … (…) … için 25.000,00 TL olmak üzere toplam … TL manevi tazminatın davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
8-Alınması gerekli 2.732,4‬0 TL harcın davalı …’den alınarak Hazineye irad kaydına,
9-Davacı tarafça yapılan ve 1/2 oranında hesaplanan 29,65‬ TL dava ilk masrafı, 268,55‬ TL tebligat gideri, 1.414,5‬0 TL ATK ücretleri, 350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.062,7‬0 TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 825,08 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iade edilmesine,
11-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
12-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça, okunup, usulen anlatıldı.02/11/2023

Katip …

Hakim ….