Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/534 E. 2023/89 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/534 Esas
KARAR NO : 2023/89
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme gereği olarak davalıya ait … Bankası hesabına …-TL ödemeyi havale yaptığını, teslim tarihi olan … tarihi olmasına rağmen halen teslim edilmediğini, Antalya … Noterliği … tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile karavanın teslim tarihi için 10 günlük ek süre tanındığını, teslim edilmemesi halinde … TL tutarındaki ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davacının banka hesabına para iadesi talebinde bulunduğunu, bu süre kapsamında para iadesi yapılmadığı gibi karavanın da teslim edilmediğini belirterek …-TL karavan ücreti olarak ödenen paranın … tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tarafına verilmesini, yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı kanunun 73/1 maddesine göre “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Taraflar arasındaki iş bu davanın mal karşılığı ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafça davalı taraf aleyhine aralarında karavan yapımı için sözleşme yapıldığı ve tarafınca bedel ödendiği halde davalının karavanı süresi içerisinde teslim etmediği iddia edilerek ödenen bedelin iadesi talepli alacak davası açıldığı, davacının tacir olmadığı, hukuki ilişkinin ticari işletmeyle ilgisinin olmadığı, davacının tüketici konumunda olduğu ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı kanunun 73/1 maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu ve bu itibarla somut uyuşmazlığa bakma görevinin Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla, HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri ile 6502 sayılı yasanın 73. madde uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmaz ise HMK 20/2-son ve 331/2. madde gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Vekalet ücreti yargılama gideri olup (HMK 323/1-ğ) süresinde başvuru halinde görevli mahkemede, başvurulmaz ve mahkememizce dava açılmamış sayılır ise bu kararda hükmedilebileceği (HMK 331/2) için vekalet ücreti TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
Davacı asilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.15/02/2023

Katip …
(E-İmzalıdır)

Hakim …
(E-İmzalıdır)