Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/528 E. 2023/418 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/528
KARAR NO : 2023/418
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/08/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalıdan alacağına karşılık davalı hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibin dayanağı bononun kambiyo hukuku bakımından zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğramış bonoların emsal Yargıtay uygulamalarında belirtildiği üzere yazalı delil başlangıcı niteliğinde olup taraflar arasında temel ilişki bulunması nedeniyle davacının alacağını tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceği, davalının borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, durdurma kararının taraflarına tebliğ edilmediğini, davanın süresinde olduğunu, davanın kabulü ile takip dosyasına vaki itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıdan almış olduğu araç için verdiği senedi elden ödediğini, vade tarihi üzerinden çok uzun zaman geçtiğinden senedi teslim almadığını, tarafların arasında ödemeler elden yapıldığını, ancak herhangi bir makbuz verilmediğini, dava konusu alacak zamanaşımına uğradığını, dava konusu senet kıymetli evrak vasfını yitirdiğinden görev yönünden de davanın reddi gerektiğini, yetkili mahkemenin Kumluca Mahkemeleri olduğunu, görev ve yetki yönünden itirazlarının kabulü ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı vekili tarafından senet fotokopisi delil olarak sunulmuş, mahkememizce … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş ve tüm deliller toplanmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından davalı … aleyhine … vade tarihli ve … TL bedelli senetten dolayı … TL toplam alacak tutarında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresinde açıldığı görülmüştür.
Dava, zamanaşımına uğradığı belirtilen bono nedeniyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların tacir olmadığının tespiti için Antalya Gelir İdaresi Başkanlığı’na, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne veAntalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda, davacı ve davalı gerçek kişi kaydına rastlanılmadığının, esnaf odasına kayıtlarının olmadığının bildirildiği , davacı ve davalının işlerini terk ettiği, VUK 177. maddesi kapsamında herhangi bir bilginin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davacı ve davalı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davacı ve davalı gerçek kişi kaydına rastlanılmadığı, esnaf odasına kayıtlarının olmadığı, davacı ve davalının işlerini terk ettiği, VUK 177. maddesi kapsamında herhangi bir bilginin bulunmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davacı ve davalının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisinin bulunmadığı, takip tarihi itibariyle bononun zamanaşımına uğradığı, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı takiplerde görevli mahkemenin temel ilişkiye göre belirlenmesi gerektiği, davacı vekili, bononun davalıdan alacağına ilişkin düzenlendiğini beyan etmiş, davalı taraf ise davacıdan almış olduğu araç için verdiği senedi elden ödediğini bildirmiş, zamanaşımına uğramış bono yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, dayanılan temel ilişkinin ticari nitelikte olmadığı, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, tarafların ticari işletmesiyle de ilgili olmadığı, bu nedenle mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin e- duruşma ile yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır