Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/505 E. 2022/653 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/505
KARAR NO : 2022/653

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı …’in kiracısı olduğunu, ekte sunulan kira sözleşmesinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin 01/08/2019 yılında oturduğu daireyi bir yıllığına kiraladığını, aylık kira bedelinin 1.800 TL, yıllık toplamının ise 21.600 TL olduğunu, davalının daireyi kiraya verirken müvekkilinden dava konusu olan 21.600 TL’lik teminat senedi aldığını, yine depozito bedeli olarak da 2.000 TL değerinde senet aldığını, davalının müvekkilini evden çıkartmak için baskı uyguladığını ve tarihleri sonradan doldurulmuş tahliye taahhütnamesine istinaden Antalya Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyası ile tahliye emri, depozito bedeli olan 2.000 TL’lik senede karşı da Antalya Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyası ile ödeme emri gönderdiğini, müvekkilinin icra takibini kapattığını, davalının yine kira sözleşmesi yapılırken aldığı teminat senedi olan 21.600 TL’lik senet için de Antalya Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyası ile ödeme emri gönderdiğini, ancak müvekkilinin 21.600 TL olan miktarı ödediğini, davanın kötü niyetli davranışlarına anlam veremeyen müvekkilinin bu davayı açmak zorunda kaldığını belirterek, öncelikle tensip zaptı ile birlikte teminatsız olarak Antalya Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyasının dava sonuna kadar durdurulmasına, Antalya Genel İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyasında borçlu olmadığının tespitine, %100 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu davanın hukuki dayanaksız olduğunu, davacı ve davalı müvekkilinin uzun yıllardır tanışmakta olduğunu, buna delil olarak davacının 15.10.2019 tarihinde müvekkilden 2.000 TL para alarak Antalya Genel İcra Dairesinin …dosyasında ödediğini, huzurdaki davada ise borç miktarı daha yüksek olduğu için ödemek istemediğini, iş bu sebepten dolayı mevcut davayı açarak senedi durdurmak istediğini, davacı tarafın beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, hem senette hemde kira sözleşmesinde birbirini ilişkilendiren ibarenin bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki kira sözleşmesinin 01.08.2019 tarihinde kurulduğunu, mevcut senedin ise davacı tarafından 13.01.2020 tarihinde hazırlandığını, davacı tarafın senede yönelik itirazının olmadığını, fakat kira ile ilişkilendirip borcundan kurtulmak istediğini, davacının, müvekkilinin dairelerinden birinde kiracısı olduğunu, aralarındaki alacak verecek ilişkisi kaynaklı senet alındığını, bu senedin ödeme gününde ödenmediğini, davacı tarafın beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun ve birbiriyle çelişkili olduğunu, davacı tarafın iddasına göre senedin kira sözleşmesi ile ilişkilendirildiğini, fakat kira sözleşmesinde senedin alındığına dair bir ibarenin mevcut olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz dolayısıyla %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Antalya Genel İcra Dairesinin …sayılı icra dosyasının takibinin ve borcun ifasının devamına karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, takip konusu teminat senedinin kira sözleşmesi sebebiyle yıllık kira bedeli yerine geçmek üzere teslim edildiği, bononun bedelsiz olduğu iddialarına dayalı menfi tespit davasıdır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; dava kira sözleşmesi yapılırken teminat senedi olarak verildiği iddia edilen ve davalı tarafından takibe konu edilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik olup anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde davanın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede mahkememizin görevli olmadığı, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptanmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2-)Görevli Mahkemenin ANTALYA SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-)HMK.nun 20.maddesi uyarınca, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde tarafların mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceğine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-)HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca, süresinde yapılacak başvuru sonucu, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirileceğine, davaya devam edilmemesi halinde, talep üzerine, mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davanın açılmamış sayılacağına yargılama giderlerinin davacıya yükleneceğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğuna HMK’nun 345 maddesi uyarınca bu gerekçeli kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde kararın Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili hukuk dairesince incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurma haklarının bulunduğuna dair, verilen karar, açıkça okunup, anlatıldı.01/11/2022

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza