Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/462 E. 2022/678 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/462 Esas
KARAR NO : 2022/678
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/03/2012
KARAR TARİHİ : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı banka şubesi nezdinde TL, Euro ve USD para birimleri ile işlem gören 4 hesabından vefat eden oğlu …’e ölümünden önce yüksek tutarlı ödemelerin yapıldığını, vadeli hesapların dahi vadesinden önce ödendiğini, müvekkilinin para çekmeye gittiği zaman bu durumu öğrendiğini, hesaplarda para olmadığını ve ekside olduğunu, ….-Euro, ….-TL ve ….-USD nakit paranın vekaleten ödendiğini, müvekkilinin Antalya 13. Noterliğinin 28.04.2010 tarih, … yevmiye numaralı vekaletnamesini ihtiyaç olması halinde kullanmak üzere tek nüsha olarak çıkarttırdığını ve halen müvekkili elinde bulunduğunu, oğluna hiç vermediğini, bankanın vekalet aslını görmeden sadece fotokopisine dayanarak ödemeleri yaptığını, vekaletnamede hesaplardan aylık olarak en fazla 7.500,00.-TL çekilebileceğinin belirtilmesine rağmen “Aylık” kelimesinin silinerek belgede tahrifat yapıldığını, ayrıca müvekkilinin bilgisi dışında bankada bulunan telefon numarasının da değiştirildiğini ve hesaplarındaki hareketlerinden SMS yoluyla haberdar olmasının engellendiğini beyanla 26.780,00.-Euro, ….-TL ve ….-USD’nin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrarlamıştır.
Davalı bankaya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 16.02.2009 tarihinde müvekkili banka şubesine hesaplarından oğlunun para çekebileceğine ilişkin bizzat yazılı talimat sunduğunu, hesapların sürekli işleyen hesaplar olduğunu ve davacının oğlu dışındaki kişilere de ödemeler yapıldığını, EFT ve otomatik ödemeler yapıldığını, banka kayıtlarındaki telefon numarasının bilgisi dışında değiştirildiği iddiasının kabul edilebilir olmadığını, davacının davaya konu işlemleri bildiğini, kötü niyetli olarak eldeki davayı açtığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, ödeme dekontları, vekaletname örnekleri getirtilmiş, davacının banka hesap özetleri ve bu hesaplardan yapılan ödeme belgeleri getirtilmiş, noterden 28.04.2010 tarih … yevmiye nolu vekaletname suretleri getirtilmiş, yeminli bankacı bilirkişiden rapor alınmış, itiraz üzerine ek rapor ve talimatla İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla iki bankacı ve bir hukukçu bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmış, taraf vekillerinin rapora yönelik itirazları üzerine raporlar arasında çelişki bulunması nedeniyle Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yoluyla bir mali müşavir, bir bankacı ve bir hukukçu bilirkişiden oluşan üç kişilik heyetten yeniden rapor alınmış, mahkememizce yapılıp bitirilen yargılama sonunda mahkememizin 03.03.2015 tarih … esas … karar sayılı kararı ile davacı tarafından 16.02.2009 tarihli vekaletname ile müteveffa oğlu …’e bankadaki tüm hesaplarından 5.000,00.-TL’ye kadar süre ve sayı sınırlaması olmaksızın para çekme yetkisi verildiği, sonrasında bu vekaletle ilgili herhangi bir kaldırma veya vazgeçme olmadığı, ayrıca Antalya 13. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu vekaletnamesi ile TC hudutları dahilindeki her bankadan her seferinde aylık 7.500,00.-TL’sini geçmeme kayıt ve şartı ile para çekme yetkisi verildiği, ikinci vekaletnamenin çoğaltılmadığı, vekaletname aslının bankaya verilmediği, … tarafından fotokopisinin ibraz edildiği, fotokopisinde de aylık kelimesinin silindiği, bu vekaletnameye dayanılarak … tarafından bankadan değişik tarihlerde TL ve döviz bazında para çekme işlemleri yapıldığı, tarafların müteraffik kusurlu olduğu bu nedenle vekaletnamedeki yetki miktarı aşılarak yapılan ödeme tutarlarının % 50 kusur oranına isabet eden toplam 50.453,50.-TL, 13.232,37.-Euro, 23.977,97.-USD tutarların para çekme işlemlerinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne dair verilen karar temyiz üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.09.2018 tarih … esas … sayılı bozma ilamı ile mahkemece hükmün gerekçe bölümünde “davacının hesaplarındaki işlemleri bilebilecek durumda olduğu, oğlu tarafından uzun süredir gerçekleştirilen bu işlemler karşısında ses çıkarmayarak icazet verdiği” denildikten sonra “davacının gerektiğinde kullanmak üzere tek suret olarak düzenlettirdiği vekaletnameyi iptal ettirmeyerek oğlunun eline geçmesine neden olduğundan zararın oluşumunda davalı banka ile müteferrik kusurlu olduğu” denilerek hem davacının dava konusu işlemlere icazet verdiği, hem de tarafların müterafik kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle gerekçe içinde çelişki oluşturulması doğru olmadığı gerekçesi ve kabule göre de, davacı, oğlu …’i aylık 7.500 TL’yi geçmemek kaydıyla işlem yapmaya yetkili kıldığı 28.04.2010 tarihli vekaletnameyi vekile de davalı bankaya da vermediğini, lazım olursa diyerek sakladığını ifade ettiğine ve …’in 5.000 TL’ye kadar para çekme yetkisi ile yetkilendirildiği 16.02.2009 tarihli talimatı ortadan kaldırdığını ileri sürmediğine göre, işlem başına 5.000TL’yi aşan kısımlar yönünden davacının vekilini iyi seçmemesi, davalının da sunulan vekaletname hakkında gerekli araştırmayı yapmaması sebebiyle müterafik kusurlu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aylık 7.500,00.-TL dışındaki işlemlerin müterafik kusura göre bölüştürülmesi yerinde görülmediği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … yeni esasına kaydedilerek yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda dosya önceki rapor verenler dışında bir bankacı bilirkişiye tevdi edilerek işlem başı 5.000,00.-TL’yi aşan kısımlar yönünden taraflar müteraffik kusurlu kabul edilerek davacının talep edebileceği tazminata ilişkin ayrıntılı rapor alınmış, taraf vekillerinin rapora yönelik itirazları üzerine aynı bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Mahkememize bankacılık konusunda uzman bilirkişinin ibraz ettiği 16.07.2019 tairhli raporunda özetle ve sonuç olarak yargıtay’ın bozma ilamı ile 28.04.2010 tarihli vekaletnameyi vekile de davalı bankaya da vermediği lazım olursa diye sakladığını ifade ettiğine ve …’in 5.000,00.-TL’ye kadar para çekme yetkisi ile yetkilendirildiği, 16.02.2009 tarihli talimatı ortadan kaldırdığını ileri sürmediğine göre, işlem başına 5.000,00.-TL’yi asan kısımlar yönünden, davacının vekilini iyi seçmemesi davalının da sunulan vekaletname hakkında gerekli araştırmayı yapmaması sebebiyle müterafik kusurlu kabul edilerek yapılan hesaplamada ….-TL’nin 3095 sayılı yasanın 2. Maddesi uyarınca TCMB avans faizi oranında temerrüt faiziyle birlikte tahsili, 7.550,05.-EURO ve ….-USD’nin hesaplardan çekilme tarihlerinden itibaren aynı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında temerrüt faiziyle birlikte davalı bankadan talep edebileceğini belirtmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine dosya yeniden rapor veren bilirkişiye tevdi edilmiş, ibraz ettiği 13/07/2019 tarihli ek raporda asıl rapordaki hesaplamaların doğru olduğunu düzeltecek bir husus bulunmadığını belirtmiştir.
Dava, davacının davalı bankada bulunan hesaplardan oğlu tarafından usulsüz vekaletname ile para çekilmesi sebebiyle bankanın sorumluluğuna dayalı tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 06/09/2019 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile Davacı tarafından davalı bankanın … Şubesinde TL ve döviz cinsi hesaplarının bulunduğu, davacı tarafından 16/02/2009 tarihinde hesaplarından para çekmek üzere vefat eden oğlu …’e sınırlamasız 5.000.00 TL’ye kadar para çekmek yetkisi verildiği, daha sonrasında ise Antalya 13. Noterliğinin 28/04/2010 tarihi … yevmiye nolu vekaletnamesi düzenlenerek ayın 7.500,00 TL para çekebileceğine ilişkin vekaletname düzenlendiği, davacı tarafça ilk talimatın geri alınmadığı gibi ortadan kaldırılmadığı bankaya da herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, sonra ki talimat banka ya da …’ verilmediği halde … tarafından fotokopisi ele geçirilerek “aylık” ibaresi silinerek bankaya ibraz edildiği, banka tarafından da fotokopi vekaletnameye istinaden herhangi bir kontrol ve araştırma yapılmaksızın değişik tarihlerde …’e hesaplardan ödeme yapıldığı, davacı tarafından hesap hareketleri ile ilgili bir kontrol yapılmadığı gibi 7.500,00 TL limitli vekaletname iptal edilmeyerek gerekli tedbir de alınmayarak oğlunun eline geçmesini neden olup, hesaplarda gerekli kontrolü de yapmadığından müterafik kusurlu olduğu, davalı bankanın ise fotokopi vekaletnameye dayalı olarak gerekli usuli kontrolü yapmaksızın …’e ödeme yapmak suretiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, buna göre tarafların davacının oluşan zararına müterafik kusurlarına istinaden %50’şer oranında kusurlu ve sorumlu sayılmaları gerektiği anlaşılmakla, davacı tarafından önceki 5.000,00 TL limitli para çekme yetkisinin ortadan kaldırılmadığı da göz önüne alınarak … tarafından usulsüz vekaletnameye istinaden 5.000,00 TL’yi aşan ödemeler yönünden 5.000,00 TL’yi aşan kısımların %50’sinden davalının sorumlu tutulması gerektiği ve bilirkişi tarafından hesaplanan sorumluluk tutarları olan … TL, 7.550,05.-Euro ve ….-USD’nin hesaplardan çekilme tarihlerinden itibaren faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15/09/2021 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile; “Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.” gerekçeleriyle mahkememiz kararı onanmış, taraflarca karar düzeltme yoluna gidilmiş, buna istinaden Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/04/2022 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile; “Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. Dava, tahrif edilmiş vekaletname uyarınca davalı banka nezdinde yapılan işlemler nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Somut uyuşmalıkta davacı …, davalı bankaya verdiği 16.02.2009 tarihli talimatı ile banka nezdinde bulunan tüm hesaplarından oğlu …’i dilediği zaman 5.000.- TL’ye kadar para çekmekle yetkilendirmiştir. Antalya 13. Noterliğinde düzenlenen 28.04.2010 tarihli vekaletnameyle “her seferinde aylık toplam 7.500.- TL’yi geçmemek kayıt ve şartı ile para çekmek” üzere …’i vekil tayin etmiştir. Davalı bankaya vekaletnamenin aslının sunulmadığı, sunulan fotokopisinde ise “aylık” kelimesinin silindiği, ancak “her seferinde” ve “toplam” kelimeleri arasında ilk bakışta farkedilebilecek derecede bir boşluk oluştuğu halde davalı Banka’nın bu vekaletname ile işlem yaptığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı, vekilini iyi seçmemek suretiyle zararın oluşumunda müterafik kusurlu ise de davalı banka da basit bir inceleme ile vekaletnamedeki kelimeler arasındaki gözle görünür olağan olmayan boşluğu farkedip düzenlendiği noterden ya da hesap sahibinden vekaletname metni hakkında teyit almamış, vekaletname aslını istememiştir. Bu durumda tahrif edilmiş vekaletname fotokopisine istinaden işlem yapan davalı bankanın daha ağır ve asli kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Nitekim aynı vekaletnameye dayalı olarak davacının başka bir bankadaki hesabından usulsüz çekilen paralara ilişkin olarak Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … K. sayılı dosyasında görülen davada davalı banka daha ağır kusurlu kabul edilerek kurulan hüküm Dairemizin 15.06.2020 tarih, … E., … sayılı ilamı ile onanmış, taraf vekillerinin karar düzeltme istemi de Dairemizin 13.10.2021 tarihli ilamı ile reddedilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı bankanın ağır kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmak gerekirken tarafların eşit oranda kusurlu olduğu kabulüyle hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin 15.09.2021 tarih, … Esas-… Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan bu nedenle davacı yararına bozulması” gerekçeleriyle mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin … esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin … yeni esasına kaydedilerek yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi rapor ve ek raporları ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça oğlu …’e davalı bankadan 5.000,00.-TL çekme yetkisini veren vekaletname bulunduğu, sonrasında noterden aylık 7.500,00.-TL çekebileceğine ilişkin vekaletname düzenlendiği, ilk talimatın geri alınmadığı gibi, ortadan kaldırıldığına dair bankaya da herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, sonraki talimat bankaya yada oğluna verilmediği halde oğlu tarafından fotokopisi ele geçirilerek aylık ibaresi silinerek bankaya ibraz edildiği, banka tarafından da fotokopi vekaletnameye istinaden herhangi bir kontrol ve araştırma yapılmaksızın bir çok ödeme yapıldığı, davacının da hesap hareketlerini kontrol etmediği gibi 7.500,00.-TL limitli vekaletnameyi de iptal etmeyerek tedbirsizlikle oğlunun eline geçmesine neden olduğu, buna göre davalı banka ile birlikte davacının da kusurlu olduğu, davacının müterafik kusuruna istinaden banka tarafından yapılan usulsüz ödemelerin %20’sinden davacının sorumlu olduğu, geriye kalan %80’lik kısmının ise davalı bankanın kusuruna tekabül eden sorumluluğunda olup, ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın KISMEN KABULÜ ile
Toplam 30.220,00.-TL nin
400,00.-TL’sinin 05.07.2010 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 02.11.2010 tarihinden
1.200,00.-TL’sinin 03.12.2010 tarihinden
2.960,00.-TL’sinin 01.02.2011 tarihinden
860,00.-TL’sinin 02.05.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 01.08.2011 tarihinden
800,00.-TL’sinin 06.09.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 03.10.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 21.10.2011 tarhiinden
1.600,00.-TL’sinin 28.10.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 02.11.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 11.11.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 30.11.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 02.12.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 07.12.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 19.12.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 21.12.2011 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 16.01.2012 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 24.01.2012 tarihinden
1.600,00.-TL’sinin 03.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte
Toplam 6.040,04.-Euronun
2.056,32.-Eurosunun 13.09.2010 tarihinden
2.196,408.-Eurosunun 08.03.2011 tarihinden
1.409,888.-Eurosunun 21.03.2011 tarihinden
1.377,424.-Eurosunun 25.03.2011 tarihinden itibaren kamu bankalarınca euro cinsi mevduata uygulanan en yüksek oranda mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur karşılığının
Yine toplam 8.297,52.-USD’nin
659,672.USD’sinin 08.02.2011 tarihinden
626,824.USD’sinin 24.03.2011 tarihinden
1393,624.USD’sinin 05.04.2011 tarihinden
109,312.USD’sinin 08.08.2011 tarihinden
913,368.USD’sinin 10.08.2011 tarihinden
146,984.USD’sinin 11.08.2011 tarihinden
946,984.USD’sinin 09.09.2011 tarihinden
1.037,72.USD’sinin 27.09.2011 tarihinden
267,12.USD’sinin 05.10.2011 tarihinden
1.092,96.USD’sinin 20.12.2011 tarihinden
1.102,952.USD’sinin 22.12.2011 tarihinden itibaren kamu bankalarınca USD cinsi mevduata uygulanan en yüksek oranda mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur karşılığının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE;
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Alınması gerekli 3.054,55.-TL harçtan, peşin olarak alınan 6.964,65.-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 3.910,10.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Davacı tarafça bozmadan önce yapılan dava ilk masrafı 21,15.-TL, tebligat gideri 203,00.-TL, bilirkişi ücreti 3.200,00.-TL, talimat gideri 106,40.-TL, müzekkere gideri 15,00.-TL ve bozmadan sonra yapılan tebligat gideri 18,00.-TL olmak üzere toplam 3.563,55.-TL yargılama giderlerinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 341,60.-TL ve mahkememizde peşin olarak alınan harç gideri 3.054,55.-TL olmak üzere toplam 3.396,15.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlasının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davalı tarafça bozmadan önce yapılan bilirkişi ücreti 1.200,00.-TL, talimat gideri 96,00.-TL olmak üzere toplam 1.296,00.-TL yargılama giderinin davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.171,70.-TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya tarafa VERİLMESİNE, fazlasının davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya İADE EDİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 9.200,00.-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 62.049,46.-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların HMK’nun 345 maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay Temyiz Yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulünce anlatıldı. 11/11/2022

Başkan …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Üye …
(E-İmzalıdır)
Katip …
(E-İmzalıdır)