Emsal Mahkeme Kararı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/442 E. 2023/244 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/442 Esas
KARAR NO : 2023/244
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Antalya … Tüketici Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yine müvekkilinin böyle bir aboneliği bulunmadığı gibi müvekkiliyle davalı şirketin sözleşmesinin bulunmadığının açık olup müvekkilinin icra tehditi altında … tarihinde haricen … TL ödeme yaptığını beyanla müvekkiline yapılan takipten dolayı fazla işletilen faizden dolayı ödemiş olduğu … TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, faturaya dayanak işin mahiyetinin davacıya ait işyerinin ilanlarında kullanılmak üzere ve mesleki amaçla kurulduğunu, hal böyle iken sözleşmenin her iki tarafının da tüketici tanımına uymadığı ve uyuşmazlık konusunun tüketici işlemi olmadığını, tüketici işleminden kaynaklanmayan bir uyuşmazlığın Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi Tüketici Kanununun 73. Maddesi gereği Tüketici Mahkemelerinin huzurdaki uyuşmazlığa bakmakla görevli olmadığını beyanla öncelikle huzurdaki davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edildiğinden, mahkemenin görevsizliğine ve yetkisizliğine, mahkemenin aksi kanaati halinde, esasa ilişkin beyanları göz önüne alınarak, müvekkilinin alacağının sabit olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya … Tüketici Mahkemesi tarafından … tarih, … Esas – … Karar sayılı ilam ile davacının … isimli iş yerindeki emlak satış ve kiralama faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla davalı şirketten hizmet aldığı, bu hizmete karşılık dayanak faturaların düzenlendiği, ilişkinin mesleki amaçla kurulduğu, davacının tüketici olmadığı, ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, davacı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine Antalya BAM … HD’nin … tarihli kararı ile kararın miktar itibariyle kesin olduğu, belirtilerek istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verildiği, dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava, takip sonucu ödenmek zorunda kalınan paranın iadesi amaçlı açılmış istirdat davasıdır.
Davacının tacir olup olmadığı ile ilgili olarak Antalya Gelir İdaresi Başkanlığına, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına ve Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğe müzekkereler yazılmış olup, gelen cevaplarda davacının esnaf kaydının ve ticari işletme kaydının bulunmadığı, davacının … tarihinde gayrimenkul acenteleri faaliyetinde bulunmak için başvurduğu, yoklama sırasında mükellefe ulaşılamadığından kaydının aynı tarih itibariyle açılış kapanış yapıldığı, davacının söz konusu dönemle alakalı Gelir İdaresi Başkanlığına sunduğu herhangi bir beyannamesinin bulunmadığı hususlarının bildirildiği görülmüştür. Mahkememizce yapılan … (…) sorgulamasında da davacının tacir kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari davalar belirlenmiş olup, 5. Maddede ticari davalara Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerini belirleyen usul hukuku kuralları kamu düzenine ilişkin olup, davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığı hususunu kendiliğinden değerlendirmelidir.
Mutlak ticari davalar yanında nisbi ticari davalar da bulunup, TTK’nun 4 maddesi 1 bendine göre, bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Nispi ticari dava yönünden yukarıdaki açıklamalara göre davacı gerçek kişinin durumu incelendiğinde, davacının esnaf odasına kayıtlı olmadığı, ticaret sicil kaydının bulunmadığı, gayrimenkul acenteleri yönünden … yılında Gelir İdaresi Başkanlığına başvuru yapmış ise de, sonrasında herhangi bir bilgi ve beyanda bulunmadığı, kendisine de ulaşılamadığından kaydının kapatıldığı, buna göre davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili duruşmadaki beyanında müvekkilinin tacir olmadığını, davalıdan böyle bir hizmet almadığını, kardeşinin onun adına emlak ofisi açtığını, ceza mahkemesinde yargılanıp ceza aldığını belirtmiştir.
Yukarıdaki tespitlere göre, olayda TTK 4.maddesi anlamında mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığı, her ticari işin de ticari dava olmayacağı, yine görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yorum yolu ile genişletilemeyeceği, davalı tacir olup, uyuşmazlık kendi işletmesini ilgilendirse de; davacı tacir olmadığından mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmaması ve tamamlanmasının da mümkün olmaması sebepleri ile görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere,
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve süresinde (iş bu kararın kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde) başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra:
a-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
b-Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse talep üzerine dosya üzerinden bu durumun tespitine ve davacının yargılama giderlerine mahkum edilmesine ilişkin karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.11/04/2023

Katip …
(E-imzalıdır)

Hakim …
(E-imzalıdır)